9270
şu an kendisini en ağır hatta hakaretlere varan boyutlarda eleştirenler aslında kendisini en çok sevenlerdir.
insan en çok sevdiklerini eleştirir. sevme derecesinin fazlalığına göre sevdiğini yerden yere de vurur. sevmediklerimiz bizi üzüp, kıramazlar. en fazla sinirlendirmeyi başarırlar.
o yüzden şu an ona sallayanlara bakmayın çünkü çok sevmişler.
çok sevdiğiniz ve gelecek planları yaptığınız kızdan, bir anlık öfkeyle ayrıldığınızı düşünün.
ve o kızı sonrasında kendi ortamınızdan hiç mi hiç sevmediğiniz hatta bir kaşık suda öldürmek istediğiniz adamla gördüğünüzü.
ne öfke ama değil mi?
işte öyle görüyorum, hocaya kin kusanları.
bazı konularda oldukça haklılardır.
ama zorla gönderildiği, kendisine çok ciddi bir mobbing yapıldığı gerçek.
başkanımız, aslanın başarısında aslan payının elemanına verilmesini hazmedemedi.
hani aziz yıldırım diyor ya, fenerbahçe'yi zico, aykut kocaman ya da yanal şampiyon yapmadı diye.
alt metinde diyor ki bu takımı ben şampiyon yaptım. öyle adamlar aldım ki eşeği koysam şampiyon olacaktık zaten.
ünal aysal'da terim'i göndererek bunu ispatlamaya çalıştı.
120 milyon dolar harcadım. hatta zaman zaman onun istediklerini değil, çevremdekilerin tavsiye ettiklerini takıma kazandırdım. terim benim başarımı gölgeliyor hatta benim başarımı sahipleniyor diye düşündü. terim olmasa da olur fikrinden hareketle ona mobbing yaparak, terim'in de karakterini de iyi bildiğinden onu köşeye sıkıştırıp, terim'e hatalar yaptırdı. en sonunda da görevine son verdi. zaten ortada hiçbir şey yokken taraftarının bu denli sevdiği bir adamı göndermesi, taraftarın tamamını kendi karşısına almak demek olacaktı. fırsat eline geçince de, yılların tecrübesiyle bu fırsatı kaçırmadı başkan.
ama olmadı.
evdeki hesap çarşıya uymadı.
başarı gelmedi.
sonra ucu ona dokundu.
terim'siz dönem kötü gittiği için, ilk iki yıl elde ettiği başarı da tamamen terim'e mal edildi.
bakalım şimdi neler olacak?
insan en çok sevdiklerini eleştirir. sevme derecesinin fazlalığına göre sevdiğini yerden yere de vurur. sevmediklerimiz bizi üzüp, kıramazlar. en fazla sinirlendirmeyi başarırlar.
o yüzden şu an ona sallayanlara bakmayın çünkü çok sevmişler.
çok sevdiğiniz ve gelecek planları yaptığınız kızdan, bir anlık öfkeyle ayrıldığınızı düşünün.
ve o kızı sonrasında kendi ortamınızdan hiç mi hiç sevmediğiniz hatta bir kaşık suda öldürmek istediğiniz adamla gördüğünüzü.
ne öfke ama değil mi?
işte öyle görüyorum, hocaya kin kusanları.
bazı konularda oldukça haklılardır.
ama zorla gönderildiği, kendisine çok ciddi bir mobbing yapıldığı gerçek.
başkanımız, aslanın başarısında aslan payının elemanına verilmesini hazmedemedi.
hani aziz yıldırım diyor ya, fenerbahçe'yi zico, aykut kocaman ya da yanal şampiyon yapmadı diye.
alt metinde diyor ki bu takımı ben şampiyon yaptım. öyle adamlar aldım ki eşeği koysam şampiyon olacaktık zaten.
ünal aysal'da terim'i göndererek bunu ispatlamaya çalıştı.
120 milyon dolar harcadım. hatta zaman zaman onun istediklerini değil, çevremdekilerin tavsiye ettiklerini takıma kazandırdım. terim benim başarımı gölgeliyor hatta benim başarımı sahipleniyor diye düşündü. terim olmasa da olur fikrinden hareketle ona mobbing yaparak, terim'in de karakterini de iyi bildiğinden onu köşeye sıkıştırıp, terim'e hatalar yaptırdı. en sonunda da görevine son verdi. zaten ortada hiçbir şey yokken taraftarının bu denli sevdiği bir adamı göndermesi, taraftarın tamamını kendi karşısına almak demek olacaktı. fırsat eline geçince de, yılların tecrübesiyle bu fırsatı kaçırmadı başkan.
ama olmadı.
evdeki hesap çarşıya uymadı.
başarı gelmedi.
sonra ucu ona dokundu.
terim'siz dönem kötü gittiği için, ilk iki yıl elde ettiği başarı da tamamen terim'e mal edildi.
bakalım şimdi neler olacak?
