• 10052
    köklü bir değişikliğe ihtiyacı olan, daha doğrusu 2011'de vurulan neşterin bir benzerinin vurulması gereken futbol takımıdır.

    nasıl oldu da böyle oldu anlamak güç ancak galatasaray'ı rüyasında bile görse "allah'ım neler gösteriyorsun" diyecek bir kaç oyuncuyu ne yazık ki içinde bulunduran takımdır. öncelikle şunu söyleyeyim herkes gibi umut bulut'a bende çok kızgınım, 2010'nda aydın'a ettiğim o son küfürlerden beri bu hafta sonu sinirlenip küfür ettiğim kadar kimseye küfür etmemiştim. televizyona bağırıp kendimden geçmemiştim. umut geldiğinde gerçekten şu anki halinden çok daha iyi durumdaydı, son vuruşları iyiydi, hava toplarında başarılıydı, yere sağlam basıyor, her yere deli gibi koşuyordu, ve her şeyden önemlisi iştahlı arzu doluydu. bir bir bütün bu özelliklerini kaybetti ve en son maç gösterdi ki artık veda vakti geldi. bir necati olamazdı, olmayacaktı da çünkü necati'nin sahip oldugu oyun görüşünün 10'nda 1'i kendisinde hiç bir zaman olmadı. bu yüzden sene sonu elveda dememiz gereken isimlerin belki de başında umut olmalı. yerli, anadolu için ideal de bir forvet oalcagından cüzi bir rakama ya da alacagımız genc gelecek vaadeden her şeyden önce başarıya aç bir futbolcu ile takasta da kullanılabilir, bir miktar para + umut bulut olur sene sonunda.

    ceyhun gülselam, ben sana ne diyeyim vesselam! yani bir adamın ayagına top bu kadar mı yakışmaz, bir adam bir tuğla üstüne yenisini 2 senede hiç mi koymaz ? prens, fizikli, next yaya diye haftalarca gözümüz boyanmaya çalışıldı, gönlümüzle oynandı. takke düştü kel göründü. canım kardeşim bu takımda yerin yok. ne futbolun yeterli, ne hırsın ne de arzun. umut'tan farklı olarak hiç bir zaman benim oyuncum olmadın, olmayacaksın da. kendine daha da sövdürmeden yol al. daha fazla uzatmayacagım, eğer kalırsan kariyerinde yasamadıgın şeyleri yaşar, hayata küsersin. tatlı bir rüyaydı, olmadı.

    sakatlığında yıkıldık, içimizdeki insani duygular ağır bastı, dön kardeşim haydi kalk ayağa dedik. ancak, işin doğrusu aydın yılmaz'ın da galatasaray'da yeri yok. 2006'da bilemediniz 2007'de olsa olurdu, adam o gün neyse bugün o. 6 ayda çıkıp bir gol atacak, 2 güzel hareket yapacak diye daha fazla tahammül etmemeliyiz. teşekkür etmeli önümüze bakmalıyız. alternatif kadrolarda, ama yerli açık yedeği diye yazmayın kalbinizi kırarım. boş teneke.

    altyapımızın gülü <3 emre çolak ?! çocuk kumaşın iyi hepimiz biliyoruz, ancak geldiğinden beri 90 dakikadan fazla süre alamayan umut gündoğan bile beni senden daha çok heyecanlandırıyor, topu ayağına aldıgında bana daha çok güven veriyor. belki de bu tamamen oynamayla alakalı, adam gelmeden önce çatır çatır top oynuyordu, sen ise kuş misali bir var bir yok. kendin için, geleceğin için, hatta bizim geleceğimiz için; ben oynamak istediğim bir yere kiralık gitmek istiyorum de bas git. 1 yıl sonra 2015 haziranında gel, bakalım konusalım, hazırsan yuvaya alalım.

    vefa diye diye göbegimiz çatladı, kaptan, abi, reyiz. 34 maçın hepsinde oynasa vasatı aşacak performansları 5'i geçmez, bardağın dolu tarafını görmeye artık çalışmayalım, "ama iyi alternatif vs" masallarını bırakalım ve sabri'ye de emeklerinden ötürü teşekkür edelim. "bursa deplasmanında dehşet oynadı, hacı ne diyon sen" diyecekler de kendilerini kandırmasınlar, halı saha tadında bir maç oldu 3 2'den sonra, orda kim olsa parıl parıl parlayacaktı, reyize nasip oldu. bu sezon güzel bir final yapsın artık o da yoluna baksın.

    gökhan zan, mert adam, adam gibi adam. sözüm yok. nerde şimdi ? geldiğinde neredeydi ? sakatlık belası hiç bırakmadı gökhan'ın yakasını, beşiktaş'da da aynı bela vardı, bizimleyken de sağlam duramadı. açıkçası performans olarak bir emre aşık olamadı. güzel maçlar oynadı, ancak bizim kalibremizde hiç bir zaman olmadı. servet çetin'in ardında 2 numaraydı, üstüne biraz koydu, kaldı.

    balta artık 31 yaşında. 2008 sonrası nasıl bu takımda barındı anlayamadım. tek özelliği, sol ayağını kullanmasıydı. 2008'den 2012'ye çakılan bir grafik, bir sezon kalburüstü bir performans ve sonrasında düşüşe devam. yeter. yetmeli. solbek yedeği olarak tutulacagına alt yapıdan ismi cismi duyulmamış bir kardeşimiz gelsin oynasın, en az balta performansı verir. stoper yedeği olarak tutacaksak da bize yazıklar olsun. fener'e attığın goller için teşekkürler, karpaty'i ise unutmadım unutmayacagım.

    yedek kaleci konusu gerçekten komedi. hazır kıta aykut, yakışıklı çocuk ufuk, genç eray. al birini vur ötekine. allah muhafaza muslera sakatlansa ya da cezalı olsa bu 3'lüye güveneceğime melo'ya güvenirim daha iyi. işin ironi kısmı tabii ki bu ancak ufuk ile aykut'a yol verilmeli, eray ya 3. kaleci olarak bekletilmeli ya da kiraya verilmeli. kiraya verilirse gönderilen aykut ile tekrar imzalanmalı. nasıl olsa takım bulamamıştır, ve esas bir tane adam akıllı 2. kaleci ile anlaşılmalı. kıçı boklu kayseri 1 sene sözlükte dilendiğimiz sinan'ı getiriyorsa muhakkak bir kaleci de biz buluruz.

    şimdi hiç uzun uzadıya yazmayacağım. çünkü yazmaya değeceğini düşünmediğim oyunculara geldi sıra: yiğit gökoğlan, salih dursun ve sercan yıldırım teşekkür etmenin bile gereği bence yok. bonservisleri toplamı 10 milyon euro ediyor ya ona yanıyorum. malı götüren iyi götürdü.

    sıra geldi yabancılara, gidenleri yazmaya başlamadan önce muhakkak kalması gerekenlerle başlayalım. 1) fernando muslera 2) felipe melo 3) wesley sneijder 4) telles 5) bruma, geriye kalan tüm yabancılar da sikimden aşağı kasımpaşa. eboue vaadesi doldu, drogba kafasında zaten çoktan bitirdi, dany antep'e dönerse binya ile akarlar, amrabat malaga'da mutlu inaşllah 3'e 5'e alırlar, izzet olursa güzel olur izet'ten ne yazık gibi cacık olmaz, lucas ontivero 8 yabancılı yerde hele ki elinde bruma varsa kumar bir kaç sene oynasın sağda solda mümkünse hurma alsın bir sonraki satışından da yüzde alsın, chedjou nerede bilemiyorum sene boyunca ha oldu ha olacak takıma alışmadı alışacak diye bekledik, ujfa'nın tırnağı değildi, bonservisini fazlasıyla ödemiştik sağolsun bedelini de fazlasıyla ödedik.

    zannedersem geriye de bir şey kalmadı zaten, elde kalan toplam 15 16 oyuncu, takıma bolca takviye şart. kabuk değişimi şart. sancılı bir sürece girdik, ne kadar erken o kadar iyi. 2011'in haziranında vurulan o neşter yine bu sezon mayıs sonu haziran başı vurulursa güzel günler görmemiz mümkün. ancak olurda temmuzlara ağustoslara kalırsa, hatta yukarda yazdıklarımın yarısı bile gerçekleşmez ise vay halimize. kesinlikle isimler aynı diye 2011 ile kıyaslamayın, oyuncularımızın hepsi 2 yaş yaşlandı, başarıya da fazlasıyla doydular. ne hırs ne tutku ne de futbol kalmış akıllarında. umarım yönetim sesimi, sesimizi duyar benzer bir operasyon yapar. aksi takdirde canımız daha çok yanar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın