• 9847
    2012'de playoff'a ragmen sampiyonlugu getiren formule geri donecek futbolculari hala barindiriyor olsa da bunun yapabilecek futbol aklini barindirmiyor malesef.

    mancini'nin bir sucu yok. oturmamis futbol yonetimlerine gelip de tek tuk sampiyonluklar edinmis hocalar oldu ama surekli olani pek yok. hele ki galatasaray'da! gerets, skibbe, rijkaard... hepsi iyi baslayip cok kotu bitirdi. hic birinin de tek suclu degildi.

    asil suclu futbolu bilmeyen ama galatasaray'in parasini harcamayi iyi bilen yoneticilerdi.

    kalli 2008'de oyle bir takim kurdu ki... hakan balta'si, hic sevmesem de servet'i, arda'si, vesaire... yerli 11'lerle cikip sampiyon olan bir takimdi. kimine gore "yabanci dusmanligi" vardi tabi. fakat nedense yabanci dusmanligini yapanin da bir yabanci olmasi kimseye "aa lan dur bi dakka" dedirtmedi. gerekirse hakan sukur ve lincoln besiktas maci oncesi kadro disi kaldilar. ekstrem bi yontemdi ama galatasaray o sene tarihinin en iyi sezonlarindan birini geciren fenerbahce'nin onunde bitirdi ligi.

    sonra? yonetim hoca'nin arkasindan is cevirdi. sonra gelsin kewell'lar elano'lar bilmemne. sahada savasan, afedersin ac kopekler gibi savasan, genc, yetenekli o takim bir sene icinde ne oynadigi belirsiz, hucumuyla savunmasininarasinda hic bir bag olmayan sacmasapan bir corbaya donustu.

    2012, aynen. hic de oyle ahim sahim paralara kurulmayan bir takimdi galatasaray. elmander, muslera, melo, eboue, ujfalusi ve riera. iki tane ortasaha ozellikli forvet, muthis mucadele, 6 merkez oyuncuyla topa sahip olma, akiskanlik, hucum futbolu, pres... ilk baslarda deneme yanilma oldu ama yavas yavas oturdu takim, ve yetenek ile mucadeleyi bu kadar ust duzey birlestiren bir takim gormemisti turkiye uzun suredir.

    sonra? yerli takviyeler hamit-burak-umut. kanat eksigine amrabat, stoper rotasyonuna dany. bu takim sampiyonlar liginde oynadi ilk defa. gruplardan cikti. hem de en onemli bolgelerden stoperini transferin son gununde cris'le yamamak zorunda kalmasina ragmen. evet galatasaray'in devre arasinda transfere ihtiyaci vardi. elmander sakatliktan dolayi cok dusmus, cris yama kalmisti. kaliteli bir stoper, kaliteli bir forvete ihtiyac vardi. mumkunse merkezde melo-selcuk'u yedekleyecek bir genc oyuncu alinabilirdi.

    yonetim gidip kesinlikle ihtiyac olmayan sneijder'i aldi. fatih terim istemiyor olmasina ragmen aldi. fatih terim'in yildiz dusmanligi filan yok, kaka'yi isteyip sneijder'i istemedim diye acikca soyledi. neden? sneijder top suremiyor. fizik olarak cok ama cok yetersiz. bunu teknigiyle kapatiyor evet ama yabanci sinirinin sikilasacagi bir ortamda, 10 numarali bir sisteme uyumlu olmayan burak, selcuk gibi isimler varken takimda kadroyu sneijder'in etrafinda sekillendirmek cok uzun zaman alacakti. bunlari bugun gormuyor muyuz?

    galatasaray'in muthis zekasi bu yetmezmis gibi drogba'yi getirdi! drogba cok ama cok dogru bir transferdi. ama sneijder alinmamis olsaydi! sneijder ve drogba'yi alinca, iki sene once sahanin her yerinde top alan mucadele eden ve top alisverisi yapabilen iki forvetten, yas ve fizik ozellikleriyle bunlari hic yapamayan iki oyuncuya dondu galatasaray. burak ve umut da denklem disi kaldilar. buna ek olarak takimin 2 yillik yabancilari da... haliyle 4-4-2 tamamen hikaye oldu. selcuk inan-melo ikilisi bozuldu, selcuk orta sha ic pozisyonunda cok etkisiz kaldi. burak ve umut dipte.

    yaz geldi, turk takviyesi lazimken, alper'e 6.5 milyon euro'yu cok buldu galatasaray. tabi ayni galatasaray sozkonusu yabanci sikisikliginda ontivero'ya 2.5 milyon, hajrovic (ki bence dunku mactan sonra soylenenlerin aksine cok iyi bir oyuncu olabilir)'e 3.5 milyon, riera'nin kontratina bir o kadar milyon verebildi. sneijder'e ve drogba'ya verilen paralarin ucuklugundan hic bahsetmiyorum.

    yetmedi tabi, en sonunda fatih terim'i de kovdular.

    ***

    bir takimin kadro yapisina ancak bu kadar tecavuz edilebilirdi. edildi.
    gecen yilin devre arasinda sampiyonlar liginde gruplardan cikmis, ligde lider, dengeli, belli bir sistemi olan bir takim vardi. cok formda degildi belki ama kadro bir esik atliyordu. semih, muslera, dany, selcuk, engin, emre colak, elmander kac kez sampyionlar ligi'nde oynamisti?

    simdi ne var elde? ucuk kontratli mutsuz yabancilar, dusuk kontratli ama bu sinirlamada yetersiz yabancilar, form durumlari dip yapmis yerliler, mutsuz bir taraftar, caresiz bir teknik direktor, ve mac sonrasi yuhalamalari muzikle orten bir yonetim anlayisi.

    hani bir laf var ya "sampiyon takimin icine ettiniz" diye. sozluk karsiligi bildigin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın