7549
fatih terim basın toplantısında her zaman dediği gibi yine "türk futbolu için herkes bir araya gelebilir, gelmelidir de" demiştir. bunu bizlerin yani galatasaray taraftarlarının "neden vaktinde sana ve ait olduğun kulübüne karşı düşmanca tavır takınan biriyle ve bu zata yakın kişilerin oluşturduğu yönetime sahip federasyonla çalıyorsun?" gibisinden sorularına verdiği bir cevaptır. insanların bazı inançları vardır bazı tutkuları vardır ve bunlar için geri kalan her şeyde ters düştüğü hatta düşman olduğu fertlerle, topluluklarla bir araya gelebilir. fatih terim için de "türk futbolunun iyiliği"çok önemli bir husustur. hoca ülke futbolunu belki de galatasaray kadar düşünür. onun için tamamen kendisiyle zıt insanımsılarla bile işbirliğinde olabilir, olmak zorundaysa. hocanın bu düşüncesinden veya bizim için "zaaf"ından faydalanarak milli takım teknik direktörlüğünü teklif ettiler milli takım yerdeyken, bitmişken. hocanın bu teklifi kabul edeceğini biliyorduk. başkan da biliyordu ve eline geçen fırsatı kullanıp izin verdi ve ardından olaylar gelişti en büyük iki efsanemizden birinden yine ayrı kaldık.
benim bu girdide asıl anlatmak istediğim insanların tutkuları uğruna hiç olmayacak insanlarla işbirliğine girebilmeleri. bunun için güzel bir örnek de "gezi parkı eylemleri"dir. bir çok düşünceden insan hem "doğa" için hem de "siyasi erkin ben istedim mi yaparım!" düşüncesine karşı bir tepki gösterdiler. bu tepki gösterenler arasında her türlü ideolojiden insan vardı. düşünceler genel olarak "ak parti karşıtlığı" idi. bu görüşte birleştiler. bunun için asla bir araya gelemeyecek olan sosyalist komünistlerle bazı milliyetçi kesim bir araya geldi. ulusalcılarla kimi muhafazakarlar birlikteydi. bunun gibi farklı, karşıt ve birbirinden keskin bir şekilde ayrı ideolojilerden insanlar bir aradaydılar. bir tarafta terörist başının resimleri varken bir tarafta atamızın posterleri ve türk bayrakları vardı. farklı düşünceden kesimler bir düşünce için bir araya geldiler birlik oldular. ben bu eylemlere bir gün bile katılmadım. ben yapım gereği ve inançlarım gereği "bölücü" olarak gördüğüm kimi küçük kesimlerin katıldığı bir eyleme katılamazdım. onlarla bir arada olamazdım. ben bu düşüncedeyim ama katılan arkadaşlarıma da saygı duydum, onlar da bana saygı duydular. ben inancıma göre davrandım onlar da inançlarına göre.
fatih hocanın da tutkularından biridir 'türk futbolu'. fatih hoca da öyle bir inancı uğruna bize ve kendisine göre bir düşmanla işbirliğine girişmiştir. ne kadar milli hassasiyetleri olan biri olduğum -nickimden de anlaşılabilir- halde yerinde olsam ben bile kabul etmezdim. ama imparator kabul etti ve buna saygı duyuyorum. fatih terim'i bu yüzden eleştirmek doğru değil. daha önce de dediğim gibi insanlar tutkuları, inançları uğruna düşmanlarıyla beraber olmak zorunda kalabilirler.
benim bu girdide asıl anlatmak istediğim insanların tutkuları uğruna hiç olmayacak insanlarla işbirliğine girebilmeleri. bunun için güzel bir örnek de "gezi parkı eylemleri"dir. bir çok düşünceden insan hem "doğa" için hem de "siyasi erkin ben istedim mi yaparım!" düşüncesine karşı bir tepki gösterdiler. bu tepki gösterenler arasında her türlü ideolojiden insan vardı. düşünceler genel olarak "ak parti karşıtlığı" idi. bu görüşte birleştiler. bunun için asla bir araya gelemeyecek olan sosyalist komünistlerle bazı milliyetçi kesim bir araya geldi. ulusalcılarla kimi muhafazakarlar birlikteydi. bunun gibi farklı, karşıt ve birbirinden keskin bir şekilde ayrı ideolojilerden insanlar bir aradaydılar. bir tarafta terörist başının resimleri varken bir tarafta atamızın posterleri ve türk bayrakları vardı. farklı düşünceden kesimler bir düşünce için bir araya geldiler birlik oldular. ben bu eylemlere bir gün bile katılmadım. ben yapım gereği ve inançlarım gereği "bölücü" olarak gördüğüm kimi küçük kesimlerin katıldığı bir eyleme katılamazdım. onlarla bir arada olamazdım. ben bu düşüncedeyim ama katılan arkadaşlarıma da saygı duydum, onlar da bana saygı duydular. ben inancıma göre davrandım onlar da inançlarına göre.
fatih hocanın da tutkularından biridir 'türk futbolu'. fatih hoca da öyle bir inancı uğruna bize ve kendisine göre bir düşmanla işbirliğine girişmiştir. ne kadar milli hassasiyetleri olan biri olduğum -nickimden de anlaşılabilir- halde yerinde olsam ben bile kabul etmezdim. ama imparator kabul etti ve buna saygı duyuyorum. fatih terim'i bu yüzden eleştirmek doğru değil. daha önce de dediğim gibi insanlar tutkuları, inançları uğruna düşmanlarıyla beraber olmak zorunda kalabilirler.