2999
emeklemeden 100 metre rekoru kırması beklenen başkanımız.
klübü batırmak üzere olan sorunlar vardı. hala da varlar ancak kontrol altındalar.
örneğin en büyük gelir ve gider kapısı futbol. burdaki başarısızlık ciddi ölçüde gideri arttırırken gelirleri azaltmıştı. kusura bakmayın ama türkiye'de galatasaray'ı basketbol veya voleybol sebebiyle destekleyen taraftar sayısı bir elin parmaklarını geçmez. dolayısıyla sportif manada çözülmesi gereken ilk sorun futboldu. burda başarı ciddi anlamda gelir artışı ile birlikte geldi. şimdi sıra devamlılığı sağlamakta. yapılan transfer çalışmaları bir yana, avrupada galatasaray futbol okulları projesi başlıyor. çok ama çok önemli!
ve tabi mali yapı. klüp sanıyorum o kadar kötü noktadaydı ki, bu gün drogba ve sneijder'i düşünmeden getirebilen başkanımız 1 senede 110 milyon eu borç ödemeden önce acil ödeme sıkışıklığını aşabilmek için önce arda'yı sattı. sonra klübün yeniden toplanmış hisselerini sattı. fakat bunun bedelli sermaye arttırımını bir gelir kapısı olarak kullanmak ve klübü ayağa kaldırmak için yapıldığını anca anlayabildik. en azından ben... kazan kazan durumu yani. tüm bunları yaparken o hisselerin sonradan geri alınacağı sözünü de verdi başkan. ve tabi gelen başarılarla artan gelirler. şimdi önümüzdeki sezonu rahat görebiliyor galatasaray. vermalen, robben gibi isimler telaffuz edilebiliyor. daha önümüzde ikinci bir sermaye arttırımı ve aşılması gereken başka başka engeller var.
son olarak da idari yapı. burda hala klübün içinden büyük bir direnç olduğu açık. yoksa çıkıp galatasaraylı etiketi taşıyan bir kişi hainlik yapar gibi klübü zora sokacak açıklamalar yapmaz. şu süreçte yönetimin eylemlerine karşı olan, camia mensubu kişiler çok üzücü çıkışlar yaptılar. ancak idari yapının kurulmasında son durumu bilmek pek mümkün değil. tek denilebilecek yönetim bu konuda çalışıyor.
şimdi ünal aysal eleşetiriliyor. basketbol kadın şubesi için, basketbol erkek şubesi için. ve diğer branşlar için. aslında sezon içinde büyük şanssızlıklar yaşamasak şu an durum farklı olurdu bu branşlarda ama bahsedilen branşlar çok sonranın işi. yani bu branşlarda 2013 sezonu için yapılanlar bile lüks. öncelik klübü ayakta tutarken futbolda avrupa devleriyle mücadele edecek seviyeye getirmek. çünkü durursak düşeriz. düşersek kalkamayız. durmamız yasak. ancak önümüzdeki parkur çok ama çok zorlu. şimdi tüm konsantrasyon hala yukarıdaki 3 maddede.
klübü batırmak üzere olan sorunlar vardı. hala da varlar ancak kontrol altındalar.
örneğin en büyük gelir ve gider kapısı futbol. burdaki başarısızlık ciddi ölçüde gideri arttırırken gelirleri azaltmıştı. kusura bakmayın ama türkiye'de galatasaray'ı basketbol veya voleybol sebebiyle destekleyen taraftar sayısı bir elin parmaklarını geçmez. dolayısıyla sportif manada çözülmesi gereken ilk sorun futboldu. burda başarı ciddi anlamda gelir artışı ile birlikte geldi. şimdi sıra devamlılığı sağlamakta. yapılan transfer çalışmaları bir yana, avrupada galatasaray futbol okulları projesi başlıyor. çok ama çok önemli!
ve tabi mali yapı. klüp sanıyorum o kadar kötü noktadaydı ki, bu gün drogba ve sneijder'i düşünmeden getirebilen başkanımız 1 senede 110 milyon eu borç ödemeden önce acil ödeme sıkışıklığını aşabilmek için önce arda'yı sattı. sonra klübün yeniden toplanmış hisselerini sattı. fakat bunun bedelli sermaye arttırımını bir gelir kapısı olarak kullanmak ve klübü ayağa kaldırmak için yapıldığını anca anlayabildik. en azından ben... kazan kazan durumu yani. tüm bunları yaparken o hisselerin sonradan geri alınacağı sözünü de verdi başkan. ve tabi gelen başarılarla artan gelirler. şimdi önümüzdeki sezonu rahat görebiliyor galatasaray. vermalen, robben gibi isimler telaffuz edilebiliyor. daha önümüzde ikinci bir sermaye arttırımı ve aşılması gereken başka başka engeller var.
son olarak da idari yapı. burda hala klübün içinden büyük bir direnç olduğu açık. yoksa çıkıp galatasaraylı etiketi taşıyan bir kişi hainlik yapar gibi klübü zora sokacak açıklamalar yapmaz. şu süreçte yönetimin eylemlerine karşı olan, camia mensubu kişiler çok üzücü çıkışlar yaptılar. ancak idari yapının kurulmasında son durumu bilmek pek mümkün değil. tek denilebilecek yönetim bu konuda çalışıyor.
şimdi ünal aysal eleşetiriliyor. basketbol kadın şubesi için, basketbol erkek şubesi için. ve diğer branşlar için. aslında sezon içinde büyük şanssızlıklar yaşamasak şu an durum farklı olurdu bu branşlarda ama bahsedilen branşlar çok sonranın işi. yani bu branşlarda 2013 sezonu için yapılanlar bile lüks. öncelik klübü ayakta tutarken futbolda avrupa devleriyle mücadele edecek seviyeye getirmek. çünkü durursak düşeriz. düşersek kalkamayız. durmamız yasak. ancak önümüzdeki parkur çok ama çok zorlu. şimdi tüm konsantrasyon hala yukarıdaki 3 maddede.