• 2228
    galatasaray yönetiminin amatör branşlardaki tutumu için uzun uzun yazılabilir aslında.

    ben sadece birkaç kelam etmek isterim.

    birincisi amatör branşlar dediğiniz şey adı üstünde "amatör". yani yapılacak yatırımında adına, sıfatına uygun olması gerekir aslında. geçen senelerde özellikle bayan voleybolda mehmet ali aydınlar'ın maddi gücünü arkasına alan fenerbahçe'nin önemli başarılar elde etmesiyle galatasaray'da birşeyler yapma çabası içine girdi.

    aslında yaptığımız bir noktada sidik yarışıydı. neden? amatör olarak kabul ettiğin bir spor dalında küba'dan, italya'dan vs. önemli yıldızları, önemli tutarlarla ülkeye getiriyorsun. halbuki sponsorluk geliri (onu da isminin arkasına her sene farklı bir markayı alarak yapıyorsun) dışında bir gelirin yok. salonun dolmuyor. (ben bayan voleybolda 20 kişiyle maç izlediğimi biliyorum). forma satışı vs. zaten yok. hatta satışa çıkarılan forman bile yok :(. ama buna rağmen önemli bir yatırım yapıp gürül gürül paralar akıtıyorsun. çünkü fenerbahçe'ye yetişmek gibi bir derdin var. yeter ki ondan geride kalmayayım psikolojisi. doğru değil.

    yukarıda bahsettiğim şartlar altında bütçenin açık vermemesi mümkün değil. amatör branşlar için gelir/gider dengeni sağlaman kolay gözükmüyor. uzun vadeli bu şekilde bir organizasyonu devam ettirmen imkansız hatta. peki neden bu sidik yarışı? hiç gerek yok bence. sadece getirdiğin yabancıların cebini para ile dolduruyorsun hepsi bu.

    galatasaray önemli bir spor kulübüdür bu ülkede. ve belirli bir misyonu vardır. bu spor dallarını mümkün olduğunca bünyesinde yaşatmalıdır, destek olmalıdır. bu noktada sabit fikirliyim. kapatalım, gidelim demem. ancak madem amatör bir branştan bahsediyoruz, o zaman alt yapıya yatırım yapılarak sadece kendi yetiştirdiğin voleybolcularla başarı güdülmeden bir sosyal sorumluluk algısıyla bu branşlara destek vermek daha doğru olacaktır.

    senelik 1 milyon eur para verdiğin yıldızları 30-40 taraftara oynatmaktansa bütçenin onda biri ile alt yapıya destek olursun. bir model yaratırsın. gerekirse ikinci ligde oynarsın. ama yetişrdiğin sporcular gün gelir ülke milli takımını bir yerlere getirir. sende yüklendiğin misyonu başarıyla yerine getirmiş olmanın gururunu yaşarsın.

    bu bayan voleybol örneği için verilmiş ola bile, erkek voleybol, bayan basketbol içinde geçerli.

    burada erkek basketbolu biraz daha farklı bir yere koymak lazım. biraz daha endüstriyelleştiğinden ve taraftar ilgisi bir nebze daha yoğun olduğundan.

    birde belki tekerlekli sandalye basketbol takımımız. onlarında engelli insanların neler başarabileceğini göstermeleri açısından yüklendikleri bir misyon söz konusu.

    ama bahsettiğim diğer branşlar için "amatör" kelimesine uygun hareket etmek daha mantıklı gözüküyor.

    tabi burda yönetimin gidebileceği ikinci bir yol daha var. ayrılan kaynakları arttırarak daha başarılı olacak bir takım kurmak ve bunun sürekliliğini sağlamak. bu da şu aşamada arkas vb. önemli şirket takımlarıyla birleşmeyi gerektiriyor. başka türlü bu denli bir maddi kaynak yaratmak mümkün değil ne yazık ki.

    ancak mevcut durumda olduğu gibi hem önemli bir bütçe açığına neden olan hem de başarılardan geride kalan bir takım yapısı açık ve net bir şekilde galatasaray'a zarar veriyor. şuan ki yapının sürdürülemeyeceği gerçeğiyle hareket edersek bence yukarıdaki iki yoldan biri tercih edilmeli.

    ben ikisine de sıcak bakarım. yeterki düzgün bir organizasyonla yola cıkılsın.
App Store'dan indirin Google Play'den alın