232
şimdi karşımda olsa ve ''günaydın abi, nasılsın?'' desem,
''bugün ultraslan dünyada hiçbir taraftar grubunun ulaşamayacağı bir boyuta geldi. türkiye’nin bütün illlerinde temsilciliklerimiz, 138 üniversitede kulüplerimiz, 60 ülkede temsilciliğimiz var''
cevabını verir. dikkat ederseniz konu ne olursa olsun sohbeti buraya bir şekilde getiriyor oğuz abi. deplasman hakkı için yayına bağlanıp, telefonu bu şekilde bitirdiği onlarca canlı yayın hatırlıyorum.
facebook'taki bilmem kaç milyonluk grupmuş..hepsi çöp olduktan sonra 80 milyon kişi olsan ne olur? koreografidir, bu üyeliklerdir..tamamen şov bunlar. saha içi destek verebiliyor musun, ne kadar yenilikçisin, bir şeyler yapmak isteyen adamlara müsaade ediyor musun, ya da seslerini mi kısıyorsun? önce bunları bir cevapla.
türkiye'nin en aydınlık, en modern kulübü galatasaray'ın, tribünde sözü geçen 10 adamından 8'i haznedar'da, güngören'de, bağcılar'da oturamaz. haznedar'daki kıraathanelerden yönetiliyor galatasaray tribünü. tribün bu 35-40 kişinin tekelinde. hiç kimseyi de almıyorlar aralarına. aldıkları adamlar da kendilerinin bir ton açık ya da koyusu oluyor. hep aynı adamlar, hep aynı ürünler.
ben de en az kendileri kadar maça giderim ve hemen hemen hepsini de tanırım. içlerinde konuşmasını, kalkmasını bilen adamlar da var ama sayıları o kadar az ki..galatasaray tribününde sözü geçen 50 adam varsa bunların 45'i günü 30 kelimeyle bitiriyor.
beşiktaş tribünleri'nin niye farklı olduğunu aslında biraz alen'e bakarak da anlayabilirsiniz. bir tarafta sebahattin şirin, bir tarafta alen. tabii farklı olan, daha orijinal işler yapan beşiktaş tribünleri olacak.
sen bir taraftar toplantısı yapıyorsun, karşıma oturttuğun adamlar bunlar:
http://sphotos-a.xx.fbcdn.net/...327348_3058723_n.jpg
şimdi o genç çocuklar bu adamlara ne söylesin, başkaları bu toplantıya nasıl iştirak etsin. taraftara bile benzemiyor bu adamlar. yolda görsen üçüne de emlakçı dersin.
bunlardan çıkan besteler de, tribün de öyle oluyor haliyle. farklı bir şeyler yapmak isteyenin de sesini saniyesinde kısıyorlar.
''daha iyisini biliyorsan gel sen yap''mış..lan tamam bunu demesine de de, bunu dedikten sonra daha iyilerini yapanların da 3. maç sonunda tribünlerden ayağını kaydırma.
dikkat edin, galatasaray tribünlerinde ne kadar orijinal iş yapmaya çalışan insan/grup varsa hepsi o ya da bu sebepten susturulmuş, küstürülmüştür..
başkan, tüm konuşmalarında her hattıyla büyüyen, farklılaşan galatasaray spor kulübü diyor ya..
her hattıyla büyüyen, farklılaşan o galatasaray spor kulübü'nün şu an için önündeki en büyük engel ultraslan'dır.
bir de gökmen abi var :(
o'nun canı sağ olsun.
''bugün ultraslan dünyada hiçbir taraftar grubunun ulaşamayacağı bir boyuta geldi. türkiye’nin bütün illlerinde temsilciliklerimiz, 138 üniversitede kulüplerimiz, 60 ülkede temsilciliğimiz var''
cevabını verir. dikkat ederseniz konu ne olursa olsun sohbeti buraya bir şekilde getiriyor oğuz abi. deplasman hakkı için yayına bağlanıp, telefonu bu şekilde bitirdiği onlarca canlı yayın hatırlıyorum.
facebook'taki bilmem kaç milyonluk grupmuş..hepsi çöp olduktan sonra 80 milyon kişi olsan ne olur? koreografidir, bu üyeliklerdir..tamamen şov bunlar. saha içi destek verebiliyor musun, ne kadar yenilikçisin, bir şeyler yapmak isteyen adamlara müsaade ediyor musun, ya da seslerini mi kısıyorsun? önce bunları bir cevapla.
türkiye'nin en aydınlık, en modern kulübü galatasaray'ın, tribünde sözü geçen 10 adamından 8'i haznedar'da, güngören'de, bağcılar'da oturamaz. haznedar'daki kıraathanelerden yönetiliyor galatasaray tribünü. tribün bu 35-40 kişinin tekelinde. hiç kimseyi de almıyorlar aralarına. aldıkları adamlar da kendilerinin bir ton açık ya da koyusu oluyor. hep aynı adamlar, hep aynı ürünler.
ben de en az kendileri kadar maça giderim ve hemen hemen hepsini de tanırım. içlerinde konuşmasını, kalkmasını bilen adamlar da var ama sayıları o kadar az ki..galatasaray tribününde sözü geçen 50 adam varsa bunların 45'i günü 30 kelimeyle bitiriyor.
beşiktaş tribünleri'nin niye farklı olduğunu aslında biraz alen'e bakarak da anlayabilirsiniz. bir tarafta sebahattin şirin, bir tarafta alen. tabii farklı olan, daha orijinal işler yapan beşiktaş tribünleri olacak.
sen bir taraftar toplantısı yapıyorsun, karşıma oturttuğun adamlar bunlar:
http://sphotos-a.xx.fbcdn.net/...327348_3058723_n.jpg
şimdi o genç çocuklar bu adamlara ne söylesin, başkaları bu toplantıya nasıl iştirak etsin. taraftara bile benzemiyor bu adamlar. yolda görsen üçüne de emlakçı dersin.
bunlardan çıkan besteler de, tribün de öyle oluyor haliyle. farklı bir şeyler yapmak isteyenin de sesini saniyesinde kısıyorlar.
''daha iyisini biliyorsan gel sen yap''mış..lan tamam bunu demesine de de, bunu dedikten sonra daha iyilerini yapanların da 3. maç sonunda tribünlerden ayağını kaydırma.
dikkat edin, galatasaray tribünlerinde ne kadar orijinal iş yapmaya çalışan insan/grup varsa hepsi o ya da bu sebepten susturulmuş, küstürülmüştür..
başkan, tüm konuşmalarında her hattıyla büyüyen, farklılaşan galatasaray spor kulübü diyor ya..
her hattıyla büyüyen, farklılaşan o galatasaray spor kulübü'nün şu an için önündeki en büyük engel ultraslan'dır.
bir de gökmen abi var :(
o'nun canı sağ olsun.