• 226
    kendisinin koordinatı olduğu oluşumun izmir kolunun bir üyesiyim. bakın programı falan izlemedim uçaka mı dedi ne dedi bilmiyorum fakat #1143212 bu entrydeki arkadaş tamamını izlemiş söylememiş demiş.başka entrylerde söyledi deniyor. ben izlemedim ama söylemediğini umuyorum. zaten bu kadar abzürt bir açıklama ardından bu kadar ağır entryler girmeden önce akla mantığa uygunluğunu düşünmek lazım. akla mantığa uygun mu ? -hayır. adam daha sonra açıklama yapıyor diyor ki ''karışıklıkları gidermek için başkanla konuştum'' biri çıkıyor ''sen kimsin de başkanla konuşuyorsun'' diyor. ee arkadaş adam ne yapsın şimdi ?
  • 227
    kendisi bahsi geçen programda * sneijder'in uçakta olduğunu veya türkiye'ye geleceğini iddia etmemiştir. aksini iddia etmek ya bilgisizlik sebepli işkembeden sallamak, ya da kötü niyetli olmaktır. maalesef 14 ocak gecesi o programa bir süre maruz kaldım. daha doğrusu, sözlük hareketlenince bir göz attım. tam o sırada oğuz altay bağlandı ve:

    " bana da bugün hollanda'dan haber geldi, sneijder'in türkiye'ye geleceğine dair, fakat onaylatamadım kimseye. o yüzden galatasaray taraftarını, sakin olmaya davet ediyorum; bir resmi kaynaktan kesin bilgi almadan havalimanına gitmesinler." dedi.

    kendisinin ara sıra o programa bağlanıp yorum yapmasını ben de olumlu karşılamıyorum. ancak bu olayda yaptığına yanlış denilemez. çünkü çok üzülerek söylüyorum; yanlı ve reyting için ruhunu satabilen medyanın kandırabileceği birçok taraftar var bu ülkede, her takıma ait. o galatasaraylı'ları bu şerefsizce kurulmuş tuzağa düşürmemek için konuşması en mantıklı kişiydi bence kendisi. bir yöneticinin veya resmi sitenin bunu yalanlamasını bekleyenler, aynı resmi yayın organlarımızın bu tarz saçmalıkları yalanlamaya kalksa, yalanlamadığı her haber için başına daha büyük bela açacağını unutuyorlar. onlarca haberi takip edip yalanlamaktansa, bir tane doğruyu, zamanı gelince açıklamayı, gayet doğal ve mantıklı bir hareket tarzı olarak uyguluyorlar.

    15 ocakta da başkan ünal aysal ile görüştüğünü, sneijder transferinin 2-3 gün içinde biteceğini, başka bilgilere inanılmaması gerektiğini söylemiş. bence son derece mantıklı bir hareket bu da. kurumsal yapıya ters olduğunu düşünüyor herkes ve böyle bir açıklamayı bir yöneticiden bekliyor. asıl garip olan budur. bir yöneticinin, her şey kesinleşmeden "sneijder ile anlaştık, cuma günü imzalar" diyebilmesi mümkün değildir. her şeyden önce yönetimden birinin bu cümleyi kurmuş olması, kamuoyu aydınlatma platformu tarafından resmi bir açıklama kabul edilip cezai yaptırım gerektirebilir. çünkü oyuncunun kendisiyle olan anlaşmanın kesinleştiğine dair henüz bir bildirim yapılmadı.

    ancak ortadaki devasa bilgi kirliliğinin önüne geçmek için, resmi ile gayriresmi arasındaki en sağlam kişi olan oğuz altay'ın böyle bir açıklama yapması hem gayet güvenilir, hem yasaldır, hem de taraftarı gereksiz telaş ve rahatsızlıktan kurtarmıştır. fark ettiyseniz oğuz altay'ın o açıklamasından sonra ortalık saçmalayanlardan epey arındı. kalkıp adama bir de "duyumcu" yaftasını yapıştıranlar var. onları vicdanlarına havale ediyorum.
  • 231
    --- alıntı ---

    bir eksiklik olur mu yani?
    tabii ki koskoca tribün boş kalır. ultraslan galatasayrlıların kalbi, beyni, nefesi... esas rolümüz galatasaray maç kaybetmeye yakın olduğu zaman taraftarı ayağa kaldırmak. biz futbolcularımızı bir sonrakimaç için motive etmeliyiz. gs ekonomik sorunlarını çözdü, altyapı sorunlarını halletti, camiası kenetlendi. önümüzdeki 10 sene içinde tekrar avrupa kupası’nı kazanacağımıza inanıyoruz. 

    --- alıntı ---

    taraftarı ve futbolcuyu ayağa kaldıran beste ölüm varmış korku varmış bu arada.

    yav oğuz abi seni severim, hakkaten iyi bir adamsın. profesyönelsin o yüzden koordinatör yapıldın belli ki. ama boku cıkmadı mı bu işin biraz? beyaz futbol'u falan gectim adında ultras gecen grubun reklamını magazin sayfalarında yapmaya başladık.
  • 232
    şimdi karşımda olsa ve ''günaydın abi, nasılsın?'' desem,

    ''bugün ultraslan dünyada hiçbir taraftar grubunun ulaşamayacağı bir boyuta geldi. türkiye’nin bütün illlerinde temsilciliklerimiz, 138 üniversitede kulüplerimiz, 60 ülkede temsilciliğimiz var''

    cevabını verir. dikkat ederseniz konu ne olursa olsun sohbeti buraya bir şekilde getiriyor oğuz abi. deplasman hakkı için yayına bağlanıp, telefonu bu şekilde bitirdiği onlarca canlı yayın hatırlıyorum.

    facebook'taki bilmem kaç milyonluk grupmuş..hepsi çöp olduktan sonra 80 milyon kişi olsan ne olur? koreografidir, bu üyeliklerdir..tamamen şov bunlar. saha içi destek verebiliyor musun, ne kadar yenilikçisin, bir şeyler yapmak isteyen adamlara müsaade ediyor musun, ya da seslerini mi kısıyorsun? önce bunları bir cevapla.

    türkiye'nin en aydınlık, en modern kulübü galatasaray'ın, tribünde sözü geçen 10 adamından 8'i haznedar'da, güngören'de, bağcılar'da oturamaz. haznedar'daki kıraathanelerden yönetiliyor galatasaray tribünü. tribün bu 35-40 kişinin tekelinde. hiç kimseyi de almıyorlar aralarına. aldıkları adamlar da kendilerinin bir ton açık ya da koyusu oluyor. hep aynı adamlar, hep aynı ürünler.

    ben de en az kendileri kadar maça giderim ve hemen hemen hepsini de tanırım. içlerinde konuşmasını, kalkmasını bilen adamlar da var ama sayıları o kadar az ki..galatasaray tribününde sözü geçen 50 adam varsa bunların 45'i günü 30 kelimeyle bitiriyor.

    beşiktaş tribünleri'nin niye farklı olduğunu aslında biraz alen'e bakarak da anlayabilirsiniz. bir tarafta sebahattin şirin, bir tarafta alen. tabii farklı olan, daha orijinal işler yapan beşiktaş tribünleri olacak.

    sen bir taraftar toplantısı yapıyorsun, karşıma oturttuğun adamlar bunlar:

    http://sphotos-a.xx.fbcdn.net/...327348_3058723_n.jpg

    şimdi o genç çocuklar bu adamlara ne söylesin, başkaları bu toplantıya nasıl iştirak etsin. taraftara bile benzemiyor bu adamlar. yolda görsen üçüne de emlakçı dersin.

    bunlardan çıkan besteler de, tribün de öyle oluyor haliyle. farklı bir şeyler yapmak isteyenin de sesini saniyesinde kısıyorlar.

    ''daha iyisini biliyorsan gel sen yap''mış..lan tamam bunu demesine de de, bunu dedikten sonra daha iyilerini yapanların da 3. maç sonunda tribünlerden ayağını kaydırma.
    dikkat edin, galatasaray tribünlerinde ne kadar orijinal iş yapmaya çalışan insan/grup varsa hepsi o ya da bu sebepten susturulmuş, küstürülmüştür..

    başkan, tüm konuşmalarında her hattıyla büyüyen, farklılaşan galatasaray spor kulübü diyor ya..
    her hattıyla büyüyen, farklılaşan o galatasaray spor kulübü'nün şu an için önündeki en büyük engel ultraslan'dır.
    bir de gökmen abi var :(
    o'nun canı sağ olsun.
  • 234
    --- alıntı ---

    +canınız sıkıldı, kafanız bozuldu, “bu maça gitmeyeceğim” deseniz kaç kişi gitmez?

    -bizim tribün gitmez. 

    +bir eksiklik olur mu yani?

    -tabii ki koskoca tribün boş kalır. ultraslan galatasayrlıların kalbi, beyni, nefesi..

    --- alıntı ---

    habertürk gazetesi'nde helin avşar'a verdiği röportajda kelimesi kelimesine bunları söylemiştir. canı sıkılırsa, kafası bozulursa maça gitmez, ultraslan da gitmez, koca tribünler boş kalır. aman kafasını bozmayalım ağabeyimizin, canını sıkmayalım. daha gür sesle söyleyelim 'heyya, heyya'ları. maazallah bir kızarsa peşindeki binlerce 'bağımsız galatasaray sevdalısı yürek' gitmez tribüne, bomboş kalır tribünler. neden? çünkü canı sıkılmış adamın, kafası bozulmuş. egoya bakar mısınız yahu? bir insan aynaya bakıp bir sorar kendine 'ben kimim' diye. ben kimim de koca galatasaray taraftarı benim canım sıkıldı diye tribünleri boş bırakacak, takımı desteklemekten vazgeçecek?

    sen de artık herkes gibisin oğuz ağabey, senin de düşünce yapını öğrenmiş olduk, sağolasın.
  • 236
    mikrofon görünce dayanamayanlar ekolünden tribün liderimsi abimiz(!)
    yazık ki bize bu abimizin kafası bozulduğunda onlara da efkar basan, duygusal mı duygusal empatik mi empatik bir taraftar grubumuz var.
    ama olsun "türkiye’nin bütün illlerinde temsilciliklerimiz, 138 üniversitede kulüplerimiz, 60 ülkede temsilciliğimiz var''.
    bu gidiş bu kafa tehlikeli oğuz altay. galatasaray tribününü taraftarın kendi hür iradesi dışında kimse boş bırakamaz.
    o bahsettiğin ortamın adı tribün değil alışık olduğun üzere siyasi parti kıraathaneleri, ocaklarıdır. karıştırma kavramları.

    *
  • 237
    burnu havalarda gezen koordinatör abimiz. kendisini galatasaray'da, ünal aysal'dan ve fatih terim'den sonra 3. kişi olarak görüyor. kuralları, kayıtsız şartsız uygulanırmış. uygulansın. 16-17 yaşındaki çapulculara uygulatırsın kurallarını elbete. ama beni esas şaşırtan, 45 yaşına gelmiş bir adamın yaşları 15-21 arasında değişen bir topluluğa, kendi kurallarini uygulatip, bundan gurur duyabilmesi. kendini başarili görebilmesi.

    ultraslan, elbette büyük bir grup. koreografileri harika. ama işte t a a r a b t'ın da bahsettiği gibi 35-40 kişilk bir kadro yönetiyor tribünleri. ve o koreografileri hazırlayanlardan daha çok söz sahibi bu insanlar. esas problem işte burda.

    bir de magazin sayfalarına boy boy mülakatlar veren ultras grubunun koordinatöründe.
  • 239
    galatasaray için bir şeyler yapmasına saygı duyarım ama kişilik olarak hiç haz etmem kendisinden. kıskançlıktan demiş bi de. birilerinin güdümünde bi şeyler yapmayı oldum olası sevmemişimdir. seni kıskananlar ancak etrafındaki, her denileni emir telakki eden insanlardır. her hafta tvlerde, sürekli manifestolar, taraftar grubunun sınırını aşacak yerlerde topa girmek, adamına göre muamele yapmak(içerdeki abilerine sürekli bildiri yayınlayıp, ziyaretlere giderken, armanın efsanelerinden metin kurt'un cenazesinde ne hikmetse göremedik ultraslanı).

    alpaslan dikmen den sonra hala içinde çok düzgün, kompleksiz sadece arma diyen insanlar olmasına rağmen, dışarıya yansıyan oğuz altay portresi yüzünden iyice itici gelmeye başladı ultraslan. ellerinde her denileni yapabilecek, iyi potansiyel var lakin başında yönetenler böyle olunca alttan da pek bir şey çıkmıyor.
  • 240
    --- alıntı ---

    +canınız sıkıldı, kafanız bozuldu, “bu maça gitmeyeceğim” deseniz kaç kişi gitmez?

    -bizim tribün gitmez. 

    +bir eksiklik olur mu yani?

    -tabii ki koskoca tribün boş kalır. ultraslan galatasayrlıların kalbi, beyni, nefesi..

    --- alıntı ---

    arkadaş egoya bak. ama kendisinin bilmediği bir şey var. galatasaray klübü kombine biletleri satarken istediği dakika bu bileti geri alma hakkını kendinde saklı tutar. yani kısacası senin sayende koca bir tribünün maça gitmemesi galatasaray klübünün canını sıkarsa o maça gelmeyen iradesiz ve beyinsiz çapulcu sürüsünün canına sokar biletlerini iptal ediverir. muhtemelen bu sürünün çobanı olarak senin de bilet güme gider. biletler mi? sneijder'li, selçuk'lu, semihli, muhtemelen drogba'lı, muhtemelen toure'li kadronun kombineleri sen daha ne olduğunu anlamadan tekrar satılmış olur. ayrıca belirteyim ki

    --- alıntı ---

    tribünde reisin ve bizim koyduğumuz kurallar kayıtsız şartsız uygulanır. kuralları bozanın cezası kesilir. herkes tribün aleminin ağır cezalarının olduğunu bilir. bir taraftar için en büyük ceza sevdiği takımın maçını izleyememektir.

    --- alıntı ---

    bu lafları ettin mi bilmiyorum, araştırıcam ve ettiysen seni savcılığa şikayet etmeyi düşünüyorum. sonra lütfen benim de galatasaray maçı izlememi engelle yiyosa.
  • 241
    galatasaray'ın başınaki en büyük problemlerden dediğimde ofsayt yağmuruna tutulmuştum.

    aynen söylendiği gibi, emre belözoğlu milli takımın beyniyse milli takım beyinsizdir örneğinde olduğu gibi ultraslan beyin ise bu taraftar beyinsizin bayrak taşıyanı.

    neyse ki içim rahat, ünal aysal sırayla hareket ediyor, sıra bunlara da gelecek.

    galatasaray'ın kanseri oluşumun koordinatörü.
  • 243
    gonul verdigi camianin ismi ultraslan olanlarin, galatasaray maclarinda "heyya heyya ultraslan" diye tezahurat yapanlarin yuce lideri. kontrolunu yitirmis bir baska zat.

    --- alıntı ---

    +canınız sıkıldı, kafanız bozuldu, “bu maça gitmeyeceğim” deseniz kaç kişi gitmez?

    -bizim tribün gitmez. 

    +bir eksiklik olur mu yani?

    -tabii ki koskoca tribün boş kalır. ultraslan galatasaraylıların kalbi, beyni, nefesi..

    --- alıntı ---

    --- alıntı ---

    tribünde reisin ve bizim koyduğumuz kurallar kayıtsız şartsız uygulanır. kuralları bozanın cezası kesilir. herkes tribün aleminin ağır cezalarının olduğunu bilir. bir taraftar için en büyük ceza sevdiği takımın maçını izleyememektir.

    --- alıntı ---
  • 244
    şecaat arzederken kıpti merdi, sirkatin söyler diye bir atasözü vardır. bilenler bilir, bilmeyenler için anlamı ise birinin kendini överken bilmeden kabahatini ortaya dökmesidir.

    padişaha parmak atan soytarının ' affedin padişahım, valide sultan sandım' demesidir.

    bir yöneticiden bahsederken 'çalıyor ama iş de yapıyor' demektir.

    oğuz altay da verdiği röportajda yıllardır yaptıkları zorbalıkları, galatasaray tribünlerinde yarattıkları terörü bir çırpıda açıklayıvermiş.

    başarılar diliyorum kendisine ve onun şahsında ultraslan gurubuna.

    her maç benzerini yaptıkları koreografilerinin devamını dört gözle bekliyorum.

    'ama onlar da tribünü ateşliyollar, beste yapıyollar, tribünde susmuyollar rerererörö' diyen arkadaşlara da ' heyya heyya' diyorum.

    ultraslansız, gençfbsiz, çarşısız tribünlerde buluşmak dileğiyle..
  • 245
    memlekette yasa çıkartmanın ne kadar gereksiz olduğunun bir başka kanıtı. zaten hakimdi, savcıydı, polisti kafasına göre takılıyor. vatandaşın biri çıkıp şu lafları edebiliyor:

    --- alıntı ---

    tribünde reisin ve bizim koyduğumuz kurallar kayıtsız şartsız uygulanır. kuralları bozanın cezası kesilir. herkes tribün aleminin ağır cezalarının olduğunu bilir. bir taraftar için en büyük ceza sevdiği takımın maçını izleyememektir.

    --- alıntı ---

    ve bir kişi de demiyor ki, ''kuralları siz koyamazsınız, kimsiniz ulan siz? hangi hakla, kural koyup bir de yürütmesini yapabiliyor, insanları kendi kurallarınıza uymadığı gerekçesiyle tribünden uzaklaştırıp, haklarını gasp edebiliyorsunuz?''

    bir kişi demiyor arkadaş! evet, sen ben bir şeyler karalıyoruz. ama asıl tepki göstermesi gerekenler susuyor. göstermelik, uygulanması imkansız, çelişkilerle dolu şiddet yasaları çıkartıyor; işlerine gelmediğinde aynı yasaları kişilere özel olarak değiştiriyor; ama asıl yapılması gerekeni, haklıyı, masumu, kendini savunabilmek için elinde sadece haklılığı olan güçsüzü koruma görevini hiçbir şekilde yerine getirmiyor...

    bir ülkede her şey bu kadar çürük olabilir mi? bu ülkede durum bu...
  • 250
    --- alıntı ---

    tribünde reisin ve bizim koyduğumuz kurallar kayıtsız şartsız uygulanır. kuralları bozanın cezası kesilir. herkes tribün aleminin ağır cezalarının olduğunu bilir.

    --- alıntı ---

    bu ne amk kurtlar vadisi misiniz, polat alemdar mısınız, mafya mısınız lan?

    --- alıntı ---

    esas rolümüz galatasaray maç kaybetmeye yakın olduğu zaman taraftarı ayağa kaldırmak.

    --- alıntı ---

    evet. o yüzden önemli maçlarda geriye düştüğümüz an ses seda kesiliyor zaten.

    --- alıntı ---

    -en başarısız başkan?

    +galatasaray’a hizmet etmiş herkes bizim gözümüzde başarılıdır.

    --- alıntı ---

    güzel cevap.
App Store'dan indirin Google Play'den alın