6746
takımımız hakkında şu an konuşulan tek konu wesley sneijder transferi. böyle bir kariyerli yıldızın transfer haberinin bu kadar sansasyon yaratması çok doğal bir durum.
ama bence takımımızla ilgili çok daha önemli bir mesele var. basından galatasaray'ı yakından takip eden insanlardan okuduğum ve genel olarak başkanımızın açıklamaları ve imparatorumuzun fırtına öncesi sessizliği andıran durgunluğundan çıkardığım kadarıyla ikisi arasında geçen sezon yaşadığımız efsane şampiyonluğun kutlamaları sırasında gördüğümüz dostluk ve samimiyet biraz hasar almış.
tabi ki en güzeli bunun doğru olmaması , hocamız ve başkanımızın arasının iyi olması ve her konuda anlaşabilmeleridir. öyle değilse bence takımımızın geleceği açısından en önemli mesele budur. bu ikili arasında bir gerginlik varsa , bu eninde sonunda takımımıza yansıyacaktır. fatih terim benim için dünyanın en büyük hocasıdır, hocamız olmasından gurur duyduğum bir insandır. ünal başkan da zor durumda devraldığı başkanlık görevinde şu ana kadar oldukça başarılıdır. hem takım şampiyon olmuştur hem de kulübün mali durumu düzelmeye başlamıştır.
başkanımız fatih terim gibi bir hocayı takımın başına getirdiğinde şunu biliyordu ki fatih terim işine kimseyi karıştırmaz , tüm yetkiyi ve sorumluluğu eline alır, kendine has bir tarzı vardır ve benim gibi birçok taraftarın gözünde imparatordur, ötesi yoktur. ayrıca bilinen bir şey daha var ki hocamız türk insanının genel bir özelliği olarak duygusal bir insandır. nasıl kendisi takımını coşkuyla oynatabiliyorsa , kendisinin de çok daha iyi performans göstermesi için coşkuyla desteklenmesi lazımdır. arkasından lafının edilmemesi lazımdır. kendiniz arkasından laf etmiyorsanız bile , etrafınızdakilerin de onun hakkında arkasından konuşmalarına izin vermemeniz lazımdır. onun şevkini kıracak konuşmalardan ( örneğin: maaşlı profesyonel lafı) kaçınmak gerekir. başkanımız bu lafı kötü niyetle söylememiş olsa bile , hakkında konuştuğunuz kişinin karakterine uygun şekilde konuşmakta her zaman fayda vardır.
ünal başkanımız gerçekten taraftara güven veren ve karizmatik bir başkan. gittikçe başkanlık tecrübesi de kazanıyor. kulübe profesyonel bir anlayış getirme çabası da güzel bir düşünce ama bunu yaparken de dengeleri korumak lazım diye düşünüyorum. sizin hocanız fatih terim ise ona göre davranmak gerekir. o sıradan bir hoca değildir. o öyle, başkanın kuklası olan, her kararını ona danışan , o onay vermeden istifa bile edemeyen , rakip takımları sahada geçemeyeceğini anlayınca sinsi demeçlerle yıkmaya çalışan ve efsanelerini hiç acımadan silen hocalara benzemez. benim ve birçok taraftarın gözünde kahramanımızdır.
inşallah başkan ve hoca arasında buzlar yoktur , varsa da bir an önce erir. benim için sneijder'den de diğer tüm konulardan da daha önemlisi budur. çünkü huzurun olmadığı bir yerde, messi'yi de transfer etseniz başarı sağlanmaz.
ama bence takımımızla ilgili çok daha önemli bir mesele var. basından galatasaray'ı yakından takip eden insanlardan okuduğum ve genel olarak başkanımızın açıklamaları ve imparatorumuzun fırtına öncesi sessizliği andıran durgunluğundan çıkardığım kadarıyla ikisi arasında geçen sezon yaşadığımız efsane şampiyonluğun kutlamaları sırasında gördüğümüz dostluk ve samimiyet biraz hasar almış.
tabi ki en güzeli bunun doğru olmaması , hocamız ve başkanımızın arasının iyi olması ve her konuda anlaşabilmeleridir. öyle değilse bence takımımızın geleceği açısından en önemli mesele budur. bu ikili arasında bir gerginlik varsa , bu eninde sonunda takımımıza yansıyacaktır. fatih terim benim için dünyanın en büyük hocasıdır, hocamız olmasından gurur duyduğum bir insandır. ünal başkan da zor durumda devraldığı başkanlık görevinde şu ana kadar oldukça başarılıdır. hem takım şampiyon olmuştur hem de kulübün mali durumu düzelmeye başlamıştır.
başkanımız fatih terim gibi bir hocayı takımın başına getirdiğinde şunu biliyordu ki fatih terim işine kimseyi karıştırmaz , tüm yetkiyi ve sorumluluğu eline alır, kendine has bir tarzı vardır ve benim gibi birçok taraftarın gözünde imparatordur, ötesi yoktur. ayrıca bilinen bir şey daha var ki hocamız türk insanının genel bir özelliği olarak duygusal bir insandır. nasıl kendisi takımını coşkuyla oynatabiliyorsa , kendisinin de çok daha iyi performans göstermesi için coşkuyla desteklenmesi lazımdır. arkasından lafının edilmemesi lazımdır. kendiniz arkasından laf etmiyorsanız bile , etrafınızdakilerin de onun hakkında arkasından konuşmalarına izin vermemeniz lazımdır. onun şevkini kıracak konuşmalardan ( örneğin: maaşlı profesyonel lafı) kaçınmak gerekir. başkanımız bu lafı kötü niyetle söylememiş olsa bile , hakkında konuştuğunuz kişinin karakterine uygun şekilde konuşmakta her zaman fayda vardır.
ünal başkanımız gerçekten taraftara güven veren ve karizmatik bir başkan. gittikçe başkanlık tecrübesi de kazanıyor. kulübe profesyonel bir anlayış getirme çabası da güzel bir düşünce ama bunu yaparken de dengeleri korumak lazım diye düşünüyorum. sizin hocanız fatih terim ise ona göre davranmak gerekir. o sıradan bir hoca değildir. o öyle, başkanın kuklası olan, her kararını ona danışan , o onay vermeden istifa bile edemeyen , rakip takımları sahada geçemeyeceğini anlayınca sinsi demeçlerle yıkmaya çalışan ve efsanelerini hiç acımadan silen hocalara benzemez. benim ve birçok taraftarın gözünde kahramanımızdır.
inşallah başkan ve hoca arasında buzlar yoktur , varsa da bir an önce erir. benim için sneijder'den de diğer tüm konulardan da daha önemlisi budur. çünkü huzurun olmadığı bir yerde, messi'yi de transfer etseniz başarı sağlanmaz.