117
2 ekim 2012 galatasaray braga maçından hem takım hem de taraftar olarak bazı dersler çıkarmış olmamız lazım. braga ve cluj'u aynı kefede değerlendirebiliriz; her ikisi de iyi kapanan ve hızlı hücuma çıkan takımlar olmalarından dolayı deplasmanda can yakabilecek takımlar. bu takımları kendi sahalarında konuk eden rakipler de sabırlı oynamalı, oyun disiplinini bir an olsun elden bırakmadan mücadelelerine devam etmeliler. braga maçında bazı şeyleri yanlış yaptık, iyi kapanan, ortayı kapatan takımı yavaş, geriye ve yan paslarla açmaya çalıştık. maalesef braga kalesinde ciddi tek bir tehlike bile yaratamadan maçı tamamladık. fatih hoca'nın oynanan oyundan memnun olduğunu söylemesinin aksine bu akşam aynı hataları yapmayacağımızı düşünüyorum. fatih hoca bu şekilde beyan vermemiş olsa da takım kendiliğinden bürünecek o karakteri, buna inanıyorum.
kapanan takımlara karşı gol atamadan geçirdiğimiz her dakika tribündeki taraftarların da endişeye kapılması yerine sabırlı olmaya devam etmeleri gerek. grupta yalnızca 6 maç oynuyorsunuz ve yenemeyeceğiniz bir takıma yenilmeniz durumunda o takım ile aranızdaki puan farkı 3 puan daha açılıyor. bu da ligin yalnızca 6 maçtan ibaret olması sebebi ile yenilgiyi size telafi etme şansı vermiyor. o yüzden önce yenilmeme düşüncesi ile çıkmalı ve sabırlı olmalıyız. 80. dakikaya 0-0'lık skorla da girebiliriz ve o dakikalarda "başarılar gelir geçer" diye kendi umutsuzluğumuzu etrafa yaymak yerine takıma kalan dakikalarda 3 puanı getirecek golü bulması için itici güç olmalıyız.
ayrıca "1 aydır kazanamıyoruz" şeklindeki gereksiz stres ve baskı yaratan düşüncelerde gözden kaçan nokta 7-18 ekim 2012 tarihler arasının milli maç takvimi ile geçilmiş olması. durağan geçirdiğimiz bu dönem sonrası çıkış yakalayacağımız, yine kazanma alışkanlığını edineceğimiz de bir gerçek. dileriz o maç, cluj maçı olur.
kapanan takımlara karşı gol atamadan geçirdiğimiz her dakika tribündeki taraftarların da endişeye kapılması yerine sabırlı olmaya devam etmeleri gerek. grupta yalnızca 6 maç oynuyorsunuz ve yenemeyeceğiniz bir takıma yenilmeniz durumunda o takım ile aranızdaki puan farkı 3 puan daha açılıyor. bu da ligin yalnızca 6 maçtan ibaret olması sebebi ile yenilgiyi size telafi etme şansı vermiyor. o yüzden önce yenilmeme düşüncesi ile çıkmalı ve sabırlı olmalıyız. 80. dakikaya 0-0'lık skorla da girebiliriz ve o dakikalarda "başarılar gelir geçer" diye kendi umutsuzluğumuzu etrafa yaymak yerine takıma kalan dakikalarda 3 puanı getirecek golü bulması için itici güç olmalıyız.
ayrıca "1 aydır kazanamıyoruz" şeklindeki gereksiz stres ve baskı yaratan düşüncelerde gözden kaçan nokta 7-18 ekim 2012 tarihler arasının milli maç takvimi ile geçilmiş olması. durağan geçirdiğimiz bu dönem sonrası çıkış yakalayacağımız, yine kazanma alışkanlığını edineceğimiz de bir gerçek. dileriz o maç, cluj maçı olur.