2151
bu grup ile ilgili çok yazdık, çizdik. eleştirilere verilen cevaplar hep aynı: çok biliyorsanız siz yapın.
konu aslında çok basit. bu grup, 'her galatasaraylı ultraslan'dır' dayatmasından vazgeçsin, yeter. biz galatasaraylıyız, galatasaray taraftarıyız, belki bazımız galatasaray seyircisiyiz, galatasaray sempatizanıyız, sadece derbi günleri galatasaray'ı hatırlayanlardanız vesaire. her ne olursak olalım başımızda sıfat olarak galatasaray ibaresi bize yetiyor. 108 yıllık kulubümüzün bir lakabı var: cimbom. kendimize lakap olarak 'cimbomlu'yu uygun görürüz. bunun haricinde genel bir sıfata, tanımlamaya ihtiyacımız yok.
ultraslan, adı üstünde bir tribün grubudur, mensup olanları, aidiyet hissedenleri kendilerini ultraslan olarak nitelendirebilir. bu anlaşılabilir ve makul bir durum. başka birileri de galatasaraylılık paydası etrafında bir araya gelirler, isterlerse kendilerine grup adı koyarlar, o isim çerçevesinde takılırlar. kime ne yahu?
gelin görün ki, milyonlarca galatasaray taraftarını kontrol altına alma, galatasaray isminin getirdiği primi tek başlarına kullanma adına zorbalıkla bu sahte kimlik insanlara dayatılıyor. onlara kalsa bunun sebebi, tribünde bütünlüğü sağlamak, ayrılıkları, düzensizliği engellemek. halbuki en büyük ayrımı bu tutumlarıyla kendileri yaratıyor. şu an galatasaray taraftarı 2 ye bölünmüş durumda. ultraslan ve onun düşmanları. 2. cephe gün geçtikçe sayıları artan, huzursuz, memnuniyetsiz bir kalabalığa dönüşüyor.
insanlar artık tuttukları takımı, kendi kulüplerini kendi istedikleri şekilde, kendi tarzlarında, kimsenin iznini alma ihtiyacı duymadan desteklemek istiyor. bizzat bu grubun en başından beri içinde bulunan insanlar uzaklaşıyor, farklı şeyler yapmak istiyor. hegemonya olmadan, özgürce.
bir gün, hiç alakasız bir maçta bir kıvılcımla bir şeyler değişecek. devrim olacak demiyorum, yakılacak, yıkılacak demiyorum, beylik laflara gerek yok. ama bir gün, hiç alakasız bir maçta... bir rerere rarara'nın arkasından... bir şeyler değişecek mutlaka.
konu aslında çok basit. bu grup, 'her galatasaraylı ultraslan'dır' dayatmasından vazgeçsin, yeter. biz galatasaraylıyız, galatasaray taraftarıyız, belki bazımız galatasaray seyircisiyiz, galatasaray sempatizanıyız, sadece derbi günleri galatasaray'ı hatırlayanlardanız vesaire. her ne olursak olalım başımızda sıfat olarak galatasaray ibaresi bize yetiyor. 108 yıllık kulubümüzün bir lakabı var: cimbom. kendimize lakap olarak 'cimbomlu'yu uygun görürüz. bunun haricinde genel bir sıfata, tanımlamaya ihtiyacımız yok.
ultraslan, adı üstünde bir tribün grubudur, mensup olanları, aidiyet hissedenleri kendilerini ultraslan olarak nitelendirebilir. bu anlaşılabilir ve makul bir durum. başka birileri de galatasaraylılık paydası etrafında bir araya gelirler, isterlerse kendilerine grup adı koyarlar, o isim çerçevesinde takılırlar. kime ne yahu?
gelin görün ki, milyonlarca galatasaray taraftarını kontrol altına alma, galatasaray isminin getirdiği primi tek başlarına kullanma adına zorbalıkla bu sahte kimlik insanlara dayatılıyor. onlara kalsa bunun sebebi, tribünde bütünlüğü sağlamak, ayrılıkları, düzensizliği engellemek. halbuki en büyük ayrımı bu tutumlarıyla kendileri yaratıyor. şu an galatasaray taraftarı 2 ye bölünmüş durumda. ultraslan ve onun düşmanları. 2. cephe gün geçtikçe sayıları artan, huzursuz, memnuniyetsiz bir kalabalığa dönüşüyor.
insanlar artık tuttukları takımı, kendi kulüplerini kendi istedikleri şekilde, kendi tarzlarında, kimsenin iznini alma ihtiyacı duymadan desteklemek istiyor. bizzat bu grubun en başından beri içinde bulunan insanlar uzaklaşıyor, farklı şeyler yapmak istiyor. hegemonya olmadan, özgürce.
bir gün, hiç alakasız bir maçta bir kıvılcımla bir şeyler değişecek. devrim olacak demiyorum, yakılacak, yıkılacak demiyorum, beylik laflara gerek yok. ama bir gün, hiç alakasız bir maçta... bir rerere rarara'nın arkasından... bir şeyler değişecek mutlaka.