451
birak git dede. koskoca galatasaray baskani kaybedilmis derbi sonrasi gelenek surdu gibi bu kadar laubalice aciklama yapmaz, yapmamali.
452
çok şükretmeliyiz ki o muzip dede bakışından önce "çok pis koydular" yerine, "gelenek bozulmadı" demiştir. pek kibar adam vesselam, gurur vesilesi...
453
söylediklerini yaşlılığına bağlamak istiyorum. çünkü bir galatasaray başkanı bu lafları etmez. dikkat edenler kendisinin sürekli bir espri yapma ihtiyacı oldugunu goreceklerdir. esprili olmak başka şey, kulübün üzerinden espri yapacağım diye kulübü ayağa düşürmek başka.
hamdi yasaman ile birlikte galatasaray tarihinin gördüğü belki de en saçma konuşan yönetici.
454
dun hamza hamzaoglunun basin toplantisini izlemesini tavsiye ediyorum kendisine.
orda bir muhabir duygun dedenin verdigi cevabi hamza hocaya solediginde adamin yuzundeki hali tavri kendisine bir sorsun baska bisey demeye gerek yok.
bunca yil bosa yasamadiysa hayat bir tecrube verdiyse o adamin suratindan bir ders cikarir.
455
kendisinin gideceği ay, mayıs !
mayıslar cidden bizimdir.
456
twitter'da hakkında şöyle bir tezahürat yazılan başkanımsı.
camia'da adam büyük ihtiyaç
dede yarsuvat karaktere muhtaç
aziz'le dost ol turgay'la arkadaş
cimbom'u da satarsın yavaş yavaş
via @gokmenizm
457
gördüğüm en ilginç galatasaray başkanı olabilir. önceden kendisine yapılan seviyesiz sataşmalarla ilgili bir reddiye yazmıştım bir de davranışlarında bazı çelişkiler olduğunu.
8 mart 2015'teki fenerbahçe maçı çıkışında "evet yenildik, gelenek bozulmadı" demiş. güldüm. vallahi güldüm bunu duyunca.
bilmiyorum, fenerbahçe maçlarını ne zamandır o kadar salladığım yok. hani olur da hakem bariz hata yapar, emekler çöpe gider, o zaman deliririm. o da olmadı dün. adamlar büyük baskı kurdular, osmanlı ordusuna karşı bodoslama dalıp turan taktiğine yenik düşen düşman gibi avlandık biz de işte. maç bitti, lideriz. ikili averajda deplasman golü kuralı da geçerli değilmiş. olsa dahi işin ikili averaja kalması için çok parametre gerekli. takım hamza hocayla beraber ligde ilk mağlubiyetini, zaten 15 yıldır maç kazanamadığı kadıköyde almış. şu maçta kaybedilen üç puan dışında hiçbir reel kaybı yok takımın. başkan çıkıp "öff çok üzgünüz, yine kazanamadık, olmadı maalesef" vb yorumlarla, camianın başındaki adam olarak hepten gardı mı indirsin?
gerçekten umursamıyor. bu adam bu hayatta bizim öğrendiklerimiz kadarını unutmuş bir adam. hayat gelip geçici, o toprağın üzerine o mermer dikildiğinde ne galatasaray kalır, ne fenerbahçe kalır geriye. ömür kısıtlı, insanlar insan gibi yarışmak yerine sadece önde olmak istiyorlar ve bunun için her yolu mübah görüyorlar.
ben bizim taraftarı bilmiyorum sanki. aziz yıldırım gibi bir başkanımız olsaydı bugün kendisine tapacak taraftarın haddi hesabı olmazdı. bunun minyatürü fatih terime olan sevgiyi görüyoruz. başarı endeksli bu taraftarın çoğu. başarı geldikçe bireyin her türlü olumsuz davranışı çöpe gidiyor.
allah varsa, kendisine uzun ömürler versin, sıhhatli yaşasın. zaten mayısta inecek başkanlıktan. ben taraftarı olduğum kulübün başında sürekli gülen, sürekli olumlu mesajlar veren başkan görmeyi isterim. duygun bey de bu profile uygun. başarılar bugün var yarın yok. 14 sene şampiyon olamazsın, sonra yine olursun bir şekilde. hatta uefa kupası, şampiyonlar ligi bile gelir. duygun beyin aksine gerginlikten nemalanan adamlar ve bu medyayla beraber sadece hayatınızın bir evresini gereksiz stres içinde geçirirsiniz.
maalesef, insanlar sevmiyor. nefret eğilimi her alanda ağır basıyor. insanlar sevmeyi öğrenmek de istemiyor. çünkü sevdiği zaman savunmasız kalacağını düşünüyor. duygun bey vb kişilere karşı duyulan bu nefretin sebebi bu. sistemi birbirine atar yapan, sonra kameralara "fenerbahçe olmazsa para kazanamayız" diyen adamlar değil, birbirini anlamaya ve sevmeye çalışan insanlar değiştirebilir ancak. ben bunu, ünal aysalı destekleyen, yine aday olsa hayır demeyecek biri olarak söylüyorum.
aziz yıldırıma karşı gelmemiş, fikret ormana hönkürmemiş, gazetecilere sıcak davranmış vb bunlar anlık politik durumlar. hayatta her şey karşılıklı güvenle başlar ve bunun için birilerinin kendini feda etmesi gerekir, geçmiş hesapları unutması gerekir. insanoğluysa kan davasına meyillidir. belki kendimi de tekzip ediyorum ama şu an duygum da, düşüncem de bu yöndedir.
duygun bey şimdi günah keçisi. sistemi o da tek başına değiştiremeyecek ama her kulüpte onun gibi başkan olsa türk futbolu bu belaların içinde de olmazdı.
458
cidden galatasaray'ın başına gelmiş en kötü başkan.
459
oturduğu koltuğa saygım sonsuz. ama ya onun o koltuğa saygısı yok, ya da nerede oturduğunu bilmiyor.
ama şundan eminim bu başkana çok fazla tepki göstermeyelim. çünkü takımlarımızın motivasyonu bozuluyor. sessizliğimiz oturduğun koltuğa saygımızdandır deyip mayısa kadar dişimizi sıkacağız.
460
kendisini eleştirenlerin mahalle krosu muamelesi gördüğü başkan.
bu kadar kendinizi gereksiz yere klavye başında üstün görmeyin. emin olun buradaki birçok insan aklı başında. burada hiç kimsenin başkanın yapacağı atarlarla, medyaya takacağı kapaklarla, rakiplere çakacağı laflarla, mutlu olacağını sanmıyorum.
tonton bir başkanımız var diye "insani değerleri" ilk defa görmüş gibi üstüne atlamayın. cidden şu aziz yıldırım muhabbetinden bıktım. niye liselilerin tek alternatifi buymuş gibi konuşuyorsunuz. hayır bir de sanki toplumda her anlamda en üst seviyeyi temsil ediyormuş gibi bahsediliyor liseliler. tamam lise ülkenin en iyi lisesi olabilir ama liselilerin her davranışını ideal görmek de çok abartı. sanki rahmetli özhan canaydın arkadaşlarıyla eski başkan prof.dr ali uras ın ofisini basıp "sen başkan olmazsın çünkü liseden mezun değilsin" demedi.
bakmadıklarını anlattıktan sonra, burada herkesin baktığı, kulübü başarılı bir şekilde yönetecek başkandır.
461
bu adam neden bu kadar aşırı barışçıl? diye sordurtan caretaker başkan.
462
görev süresi bitip de kurtulacağımız güne kadar bize huzur vermeyecek dede. bu dedenin ne kadar vasıfsız ve rezil bir başkan olduğu konusunda kafasında soru işareti olan kaldıysa antu.com'u açıp kendisiyle ilgili yazılanları okuduktan sonra kesin bir karara ulaşabilir. adama neredeyse aşk mektubu yazacak kadar sevmişler. özhan canaydın'a bile 6-0'ı alkışladıktan sonra bu kadar sevgi gösterisinde bulunulmamıştı.
ekleme: bu olağanüstü başkanlık deneyimini ülkemizin ultra tarafsız kurumlarından gelecek fair-play ödülleriyle taçlandırmasını bekliyorum.
465
mesele kendisinin gitmesi değildir. kişiler üzerinden hareket edilip fikir üretmenin manası yok. galatasaray taraftarı statlarda kahvehanelerde konuşup sözlüklerde yazmanın ötesine geçerek sorumluluk almanın peşinde olmalıdır. yoksa giden ağam gelen paşam a bu kötüymüş a bu iyiymiş demekle geçecek bir ömür.
467
alp yalman'a karşı son dakika koalisyonu ile seçilen başkanımız. ünal aysal ibra edilmeme korkusu yüzünden 6 aylık bir başkanımız oldu.
herkes de böylesi daha iyi yeni seçim olur daha iyi adaylar falan çıkar dedi istikrarsızlığı bile övdü bazı isimler.
mayıs ayında duygun başkan gidecek onun yerine gelecek isim hamza hamzaoğlu'nu kovarsa ne olacak?
sözleşme maliyeti yüz milyon dolarları bulan futbolcular grubu var bunlar değişen yabancı sayısı ile adeta boşa çıkacak?
hamza hamzaoğlu giderse bu isimlerde kazan kaldıracak bu kesin maalesef kendisi büyük bir kaos ortamına girip kaosu devam ettiren kişidir.
469
takip edrbildiğim kadarıyla 11 mart 2015 tarihinde fenerbahçe'nin çıkarlarına hizmet eden bir hareketi olmamış galatasaray başkanlarının yüz karası. gerç günün bitmesine daha 20 dakika var. her an beyaz futboldaki kankalarına bağlanıp bu günü de boş geçmeyebilir.
470
cesare prandelli davasında hukukçuluğunu konuşturması gereken başkan!!! cas'da gs aleyhine açılan davada savunma hazırlanıyormuş içeriği umarım yazılanlar gibi değildir ali sami yen ruhuna ihanet etti falan yazıldı deniliyor aman ha!!
makul şeyler yazılsın savunmaya hatta bizzat kendisi okusun.
471
an itibariyle ulusal tv canlı yayınındadır.
472
ulusal kanalda cumhurbaşkanı ile ilgili eleştirilerini geçiyorum, sadece sporla ilgili söyledikleri kısaca şunlardı:
"taraftarların birbirleriyle barışması lazım. çeşitli toplumsal olaylarda gördük (gezi olayları) bunu. askerde fenerbahçelisi, beşiktaşlısı, galatasaraylısı bir aradadır. bu niye tribünde olmasın? medyanın 'aslan kükredi, kartal pençeledi' tarzı abuk subuk haberler yapıp insanları germesi sona ermeli. yöneticiler 'asarız keseriz' tarzı konuşmalar yapmamalı."
"ben gençken tribünde bir arada maç izlerdik. ben bir gün trabzonspor galatasaray maçında trabzonsporluların arasındaydım. galatasaray gol attığında 'gol!' diye ayağa fırladım. arkadan bir bayrak direği kafama geldi."
"fenerbahçe yahut diğer kulüpler için, şike yaptı veya yapmadı, diyemem. bir ceza hukukçusu olarak görev aldığım bir dava değildi. ben sadece bu tür bir davanın özel yetkili mahkemelerde görülmemesi gerektiğini söyledim. benim bu dava hakkında kesin fikir sahibi olabilmem için delilleri ayrıntılı incelemiş olmam lazım."
"14 yabancı kuralını destekliyorum. öteki türlüsü eşitlik ilkesine tersti. ayrıca bu şekilde size yabancı oyuncu alma şartı gelmiyor. sadece daha çok serbesti veriliyor."
"25 milyon taraftarı olan bir kulübün başkanıyım. burası bir spor kulübü, siyasi yapı değil. cumhurbaşkanından davet geldiğinde gitmemek gibi bir durum olamaz."
"ben 'gelenek bozulmadı' sözünü tanıdığım bir fenerbahçeli gazeteciye söyledim. o da bir gazeteci olarak bunu çabucak yaydı. (bunu söylerken amerikaya giden papa hikayesini örnek verdi. havalimanında kendisine 'geneleve gidecek misiniz?' diye soran gazeteciye papa, 'genelev mi var?' sorusunu sormuş. ertesi gün bu, gazetelerde 'papa genelev var mı diye sordu!' şeklinde çıkmış.) kızmıyorum tabii, gazetecilik bu da sonuçta."
"galatasaray adasını çok önceki başkanlardan biri kiraya vermiş. verirken de adını değiştirmiş. bunu düzeltmek için gerekli davaları açtım ama adayı işleten adam önceki başkanın uçağıyla deplasmana gitti."
"en doğrusunu yapıyor. (aysalın, başkanlığı artık düşünmüyorum, sözü üzerine...)"
"tüm kulüpleri avrupadan men edebilecek mali sorunlar var. tek açıklayan biziz."
satır başları diyebilirim. bunun dışında türkiyede hukukun durumu, siyasetin hukuk üzerindeki baskısı vb. konularda da konuştu ama onların yeri olmadığı için yazmıyorum. sadece, "madem bu kadar dertlisin her hafta niye beyaz tvdesin?" diyebilirim ama eski adamlarda hem eleştirip hem dışlamama olduğu için bu da normal sanırım.
en çarpıcı nokta diyebileceğim bir nokta vardı. mustafa mutlu "türkiye düzelecek mi, buna inanıyor musunuz?" dediğinde başkan tek kelimeyle şunu dedi: "inanmıyorum." dobra ve geniş adam. ne diyeyim?
474
fenerbahçe şike yaptı 'diyemeyen' gugukçu pardon hukukçu.
475
kendisinden hukuk namına ders alacak ve sonrada ortada hukukçuyum diye gezecek tiplerin vay haline dedirten başkandır. tabi 237 puan ile parası olanın hukuk okunduğu üniversiteleri olan ülkeden ne beklersen ayrı mesele.