• 1776
    klavye arkasından iktidar ile mücadeleye tek başına girmiyor diye yönetimin istifasını isteyenler.
    hadi beyler sahneye alalım sizi.

    bulun çevrenizdeki akp’li seçmeni ikna edin. bu yolda malınızı, paranızı, zamanınızı harcayın. iktidar ile açık açık mücadeleye girin, gerekirse geleceğinizi, malınızı, mülkünüzü, sevdiklerinizi tehlikeye atın.
    hani klavye arkasından başkalarından beklemek kolay ya. bende sizden bekliyorum, satın arabanızı, evinizi, harcayın yatırımınızı başlayın mücadeleye.

    galatasaray bu ülkenin ana muhalefet partisinin rolünü üstlenip şampiyonluğu, geleceğe yönelik on milyonlarca euro’luk yatırımını birilerinin keyfi için tehlikeye atamaz.
    hem de diğer rakiplerimiz mevcut iktidara yalakalık yapıp geriye yaslanmış ve durumdan fayda çıkarmak için ortalığı gözetlerken kesinlikle yapmamalı.
  • 1779
    sadece çalıştığım yer de on kişiden sekizi koyu hükümet yanlısı. hiçbirini yıllardır ikna ettiremedim. istedikleri kadar güçlü, her şeyi yapabilecek kadar da sınırsız bir yönetimin totaliter çemberi içerisindeyiz. düşünce özgürlüğü yok, totoloji bakımından tamamen "hep bana" denklemiyle yaşayan insanların erki altındayız. bu bir anda olmadı, bir süreç sonucu bu noktaya geldik. dün ezilen kim varsa "oh olsun" dedik. kendi aralarında bir takım gruplar kavga ederken, asıl bedel ödeyen biz olduk ve oluyoruz.

    beni ergenlik dönemindeki şahsımın düşünce yapısına döndüren bir zihniyet ile meşgul oluyoruz. mücadele ediyoruz tatava, inanmıyorum buna! maruz kaldık ve bizi çok meşgul ediyorlar. yarın bunlar olmadıkları zaman emin olun ki ülke süper bir yer olmayacak ama çok rahatlayacak. her türlü borç batağı içerisinde bile olsak rahatlayacağız.

    galatasaray yönetim aklı, tam da istediğim gibi bir şey yapmış, var olsunlar. çünkü düşündüğümüzü yaparsak bunların yanında nefes bile alamıyoruz. yalnız kendini düşünen olsak neyse, bana şimdi bir şey olsa, beni düşüncem yüzünden hapse atsalar, işsiz güçsüz bıraksalar kanser olan babama kim bakacak? belki onun bana ihtiyaç duyduğu yanında olamayacağım ya da bana üzülüp adamcağız daha da kötü olacak!

    bunları biz tekil olarak düşünürken, galatasaray camiasını düşünmeden yol alınır mı? bir sürü plan, oyuncu yapılanması yapılırken, kahraman biz mi olacağız?

    tevfik fikret ruhuna, metin oktay duruşuna, metin kurt cesaretine hayranım ama gözünüzü seveyim şimdi zamanı değil. biz bu organizmayı el birliği ile yıllar önce hep beraber var etmedik mi? ne bekliyoruz ki anlamıyorum?

    inanın düzeleceğiz. eğer sağ kalırsak, güzel günler göreceğiz ama bozulan düzeni tamir yaparken olacak bu.
  • 1781
    bildiriyi paylaşmaları yüzünden istifalarını istemek saçma. her şeyden önce karşımızdaki zihniyet etik duygusu olmayan bir zihniyet. paylaşmakta direndiğinde hem galatasaray’ın önüne her alanda taş koyacak hem yöneticilerin bir bir özel iş hayatına çökecek etik ve ahlak yoksunu zihniyet. bildiriyi en son paylaşmak dahi duruştur. fenerbahçe ve beşiktaş da duruş sergileseydi biz de sergilerdik ama onlar teslim olunca bizim de teslim olmaktan başka şansımız kalmadı. ha bu bildiriyi paylaştık diye onlarla aynı şeyleri düşüyor muyuz? elbette hayır. zaten önemli olan da bu.

    bu olayı talihsiz de olsa galatasaray’ın menfaatleri için verilen bir taviz olarak görüyorum. bugün finansal kurtuluşumuz için bu tavizi vereceğiz ki yarın finansal özgürlüğümüzü kazandığımız vakit kimseye eyvallahımız olmasın.
  • 1782
    mecbur kaldiklari bir twit rtlemekten dolayı bazi taraftarlarimiz tarafindan istifası istenen son derece basarili yönetim! ıstifaya davet edenlere tek sorum, bir sevdiğinizin kafasına silah dayalı iken sizden istenilen bazi şeylere hayir deme lüksünüz var mı? galatasaray'in da kafasına silah dayandi fb ve bjk'ye yaptıkları gibi... önümüzdeki aylar daha zor ve baskılı geçecek ki ben de sizleri soğukkanlı olmaya davet ediyorum. karşımızda bir suç örgütü var ve 3 ay sonra gitme ihtimalleri var. bu ihtimal gerçek olana kadar burnumuzdan getirecekler. umarım hem ülkemiz hem de futbol iklimi en az şekilde kötü etkilenir bu süreçte! ama lütfen bir rt yüzünden istifa demeyi birakin hepimiz gerçeği biliyoruz.
  • 1783
    yaşanan siyasi olaya direnememiş yönetimdir. ben direnmesini isteyenlerdendim ama bunun için kendilerine kızamam. klavye başından yazmak hepimiz için kolay. 3 ay sonra mevcut iktidarın devam etmeyeceğini kim garanti edebilir? bu halka güveniyor musunuz? ben güvenemiyorum açıkçası.

    stadyum açılışında yaşanan olaylar için kaç yıl taraftar süründü, metro kapatıldı. bunlar unutuldu mu? o yüzden yönetime kızana kadar çevremizdeki siyasalcılara kızsak daha faydalı iş yapmış oluruz.
  • 1784
    konjonktür. nedir konjonktür?
    1-ekonomik, toplumsal, siyasal alanlarda istatistiklerden, olgulardan, nesnel durumlardan yararlanarak olayların gelecekteki gelişmeleriyle ilgili kestirim.
    2-bir ülkenin ekonomik durumunu etkileyen, birbiriyle etkileşerek oluşturan öğelerin tümü.

    bence ise bulunduğun kaba girmek, anlık ortama hakim olup ayak uydurmak. bir ülkenin her manada bütün kurumları siyasal bir görünmez ip ile hizaya getirilirken bunu görmezden gelip aksi bir tutum takınmak imkansıza yakındır. hele ki sadece kulüp başkanlıkları yapmayan, kendi inşaat, turizm, sağlık firmaları olup ticari hayatları bağımsız olmayan insanlardan aksi bir tutum beklemek imkansızdır.
    bu bugün de böyleydi öncesinde de böyle. eğer ki bağımsız bir federasyon, özerk bir kulüpler birliği ve gerçekten seçilmiş futbolun içinden gelen başkanlar olmazsa bu durum değil bugün, yarın hatta daha 100 yıl böyle gider. bu memlekette siyaset ile futbol ilişkisi cumhuriyetin kuruluşundan çok da uzak olmayan bir tarihte başlamıştır. bugün ha deyince değiştirmek çok zordur. bizler de yönetimlerden bağımsız vatandaşlarız. onların yaptığı her eylemi onaylayacak ve sorumlu tutulacak kişiler de değiliz. onlar da hakeza taraftarın yaptığı eylemlerden sorumlu değiller. bu bakımdan onu rt yapmış bunu beğenmiş pek önemsemeden devam etmek gerekir hayata.
  • 1785
    bir parti pkklı avukatı baş danışmanı yapsın, ilk röportajda türk bayrağını kaldırsın, diğeri anayasadan türk kelimesinin tanımını değiştireceğini söylesin, öteki seçilecek olan başkan dediğimizi yapmazsa kriz çıkarırız desin, beriki kaç koltuk alacağız kavgasından çıkmasın, 6 lider bir araya gelip aklı selim olana yönelmesin, ama hükümeti devirmek veya onlara kafa tutmak bizim yönetime kalsın...

    eski hocası hapşursa ceza alsın, mhk ve federasyon herkesin gözünün önünde bizi doğrasın hatta kulüpler birliği toplansın aleyhimizde beyanat versin, ama rüzgar biraz tersine dönünce rüzgardan etkilenen ,o da bir deplasman maçına taraftar götürememesi, takım için yine birşeyler yapması beklensin ...

    yahu siz hangi kafayı yaşıyorsunuz, siz gerçekten galatasaraylımısınız? bu yönetimin işi camianın hakkını savunup takımı şampiyon yapmak. depremde görmediniz mi? başka sosyal sorumluluk projelerinde görmediniz mi? ülkeye nasıl bir aydınlık yol çizdiğini görmediniz mi? daha hala ne yapsın bu yönetim ve camia? kusura bakmayın arkasından yürüdüklerinizin yapması gerekenleri yapmayacaklar, yapmamalılar. hele hele her fırsatta bize geçiren ve mavi gözleriyle kıs kıs gülen birini zor durumdan kurtarmak bizim yönetimin hiç işi değildir.

    bu zor zamanlarda çok iyi bir yönetim göstermektedirler.
  • 1786
    fenerbahçe taraftarı'nın 4 mart 2023 kayserispor fenerbahçe maçına alınamayacağının açıklanması üzerine rakibine destek mesajı yayınlaması oldukça şık olacaktır. ayrıca saçma sapan gündemler ile uğraşan, kulübümüzü saçma sapan şeylerle itham eden rakibimizi "kibarlığımız ile ezebilme" şansını da kaçırmamamız gerektiğini düşünüyorum. hem kadıkö'e hem de tff'ye önemli bir mesaj olacaktır.
  • 1788
    zamaninda tek basina direnen galatasarayi yalniz birakanlari ve yangina korukle gidenleri unutmamasi gereken yonetim.

    fenerbahçe taraftarı'nın 4 mart 2023 kayserispor fenerbahçe maçına alinmamasi uzerinden bile bize saldiracak kadar suursuz olan ugur dundar gibiler varken romantiklige gerek yok.

    yillarca kombine sahibi bir taraftar olarak mevcut stadimiza ne sartlarla gidip dondugumuzu ve bunun sebebinin ne oldugunu cumle alem biliyor. o donem lacisinden siyahina herkes reyiz aaaa ne kadar ayip gs taraftarina pis nankorler diyordu.

    kulupler birliginin tweetini rt yapip sonrasinda yaptiklari paylasimlarla durusu gercek bicimde gosterdiler. ben kendilerinden raziyim. 6 subat'tan beri gerek bildigimiz gerek bilmedigimiz inanilmaz yardimlari olmustur ve hic bir aciklama ile kamoyunun gozune sokmamislardir bu yardimlari. hatta bildiri falan yayinlayip da biz soyle sivil toplum kurulusuyuz boyle takimiz falan diye cigirtmadilar.

    ortalik zaten cok karisik birakalim bildikleri isleri yapsinlar.
  • 1794
    kendileri yönetiminde tek iyi giden şubemiz futbol, biraz da galatasaray kadın basketbol takımımız. diğer tüm şubelerimiz rezalet durumda. tabii galatasaray'da "futbol iyiyse yönetimimiz iyi" gibi bir anlayış olduğu için kimse eleştirmiyor kendilerini. halbuki kendileri yönetime geldiği zaman "galatasaray, cumhuriyet'in 100. yılında sadece futbolda değil tüm amatör branşlarda şampiyonluk hedefliyor. bizim için çok önemli bir dönem." diye açıklama yapmışlardı. kaynak: https://twitter.com/...296474646740992?s=20 bu mu her branşta kupa kaldırmak isteyen yönetim? taraftarı "takımımız küme düşmese yeter" kafasına soktular.

    -> galatasaray erkek basketbol takımımız küme düşmemeye oynuyor, son 10 resmi maçtan sadece 1 galibiyet alabildi. koç olarak bir tane stajyer var başımızda, nasıl bir torpili varsa kovulmuyor.
    -> galatasaray kadın basketbol takımımız ise avrupa'da kupa getirme potansiyeli var ama ona da kısa transferi yapılmadı. ligde ise çukurova ve fenerbahçe'den dolayı şampiyonluk hayal.
    -> voleybol şubesi hakkında bir bilgim yok ama voleybolu takip eden kişiler erkek ve kadın takımlarımız için olumlu konuşmuyor. engelsiz aslanları da takip etmediğim için bir şey diyemiyorum.

    erden timur'un el attığı erkek futbol takımımız ve kesenin ağzını açtığımız kadın futbol takımımız haricinde "cumhuriyet'in 100. yılında şampiyonluk" amacıyla kurulan takımlarımızda sportif olarak iyi giden branşımız görüldüğü gibi yok.
  • 1796
    maddi kazanç sağlamayan erkek basketbolda anadolu efes ve ülkerspor gibi devasa bütçeleri olan takımlar varken başarılı olmak için en az 15 milyon dolar yatırım yapmaları gerek. bunu yapmadıkları için de ben memnunum açıkçası. “galatasaray spor kulübüdür, her branşta şampiyon olmalı” düsturu benim gözümde populizmdir. evet galatasaray spor kulübüdür, zaten sporun bir çok branşında da faaliyet göstermektedir. ama faaliyet gösterdiği her branşta şampiyon olmak zorunda değil. yakın geçmişte beşiktaş ve biz şampiyon olduk doğru ama istisnalar kaideyi bozmaz. bu istisnaları yaratan hoca da zaten anadolu efes’te.
  • 1797
    ara transfer döneminde üç transfer yapmış yönetim. ara transferlerin takviye yapmak için uygun, takım çehresi değiştirmek için ise yanlış olduğunu düşünen kişilerdenim. bu ara transfer dönemi için yönetimi bu sebeple yürekten kutlamak gerekiyor.

    sezon başından ara transfer dönemine kadar ilk 11 yazarken 9 oyuncunun yerinin neredeyse garanti olduğu, yalnızca sol bek ve sağ açık mevkilerinde istikrar olmadığı herkesin malumu. yönetim bu iki mevkiye ilk 11 transferi yaptığı gibi, bir de yerli alternatif sorununu çözme adına bir çok mevkide oynayabilen kaan ayhan'ı transfer ederek teknik ekibin işini epeyi kolaylaştırdı.

    alınan oyunculardan nicolo zaniolo'nun ne kadar kıymetli olduğunu söyleme gerek yok. form bulunca ilk 11 ' de yerini alacaktır. bu haliyle bile 11 mart 2023 galatasaray kasımpaşa maçında oyuna girerek 3 puanı getiren isim oldu.

    sam adekugbe iyice sorunlu hale gelmiş sol bek bölgesinde gelir gelmez ilk 11 ' e yerleşerek doğru transfer olduğunu gösterdi. bazı kesimlerce beğenilmedi, kazımcan karataş'ın gerisinde olduğu söyleniyor ; ancak bu doğru olsa bile, geçiçi statü gereği yarım sezonda yerli alternatifi olarak çok kıymetli olduğu tartışmasız.

    kaan ayhan ise 17 mart 2023 konyaspor galatasaray maçında muhtemelen sahada olacak. emin bayram her ne kadar çok şey beklediğimiz bir yeteneğimiz olsa da kaan tecrübesi ile daha güvenilir konumda.

    daha oynanan ilk maçta yapılan üç transferinde ne kadar yerinde olduğu ortaya çıkmış durumda. hatalar olsa da bu yönetim kadro mühendisliği anlamında büyük emekler ile çalışıyor. biz de taraftar olarak kendilerine teşekkürlerimizi sunuyoruz.
  • 1799
    göreve "100. yılda bütün branşlarda şampiyonluk hedefleyen takımlar kuracağız" vaadiyle gelip vaadini yerine getiremeyen yönetim.
    sırasıyla:
    erkek basketbol takımımız=sezona sampiyonluk hedefleyerek girdiği şampiyonlar liginden yarım saat önce son16'da elendi, ligde küme düşmenin eşiğinde. takımda maaşlar gecikiyor. oyuncuların ve koçun yetersizliğini hiç konuşmaya gerek yok.

    kadın basketbol takımımız=yan branşlarda şampiyonluğun belki de en mümkün olduğu takımımız, mersin ve fenerbahçe'nin yaninda 3. bütçe olarak ezilip büzülen ve 3. bütçenin gerekliliklerini, yani ligde 3. olup yarı finalde elenmeyi başarabilecek en fazla. eurocup'ta şampiyonluk yolundayız. yan branşlarda gelecek tek kupa eurocup olacak sanırım. rusların men yemesinin ve gelen rakiplerin kalitesizliğinin kaymağını da nasıl yediğimizi takip edenler biliyor. aylardır şubeyi takip edenler arasındaki koç kavgası da cabası. üstüne depremi bahane ederek transfer yapılmadı. şu şubeye 30-40 bin dolar fazla görüldü. tam harcayacak gibi oldular, onda da depremi bahane edip vazgeçtiler. :))))

    erkek voleybol: 5. sıradayız. ışık yok. ziraat, fenerbahçe, halkbank, arkas gibi takımların altında eziliyoruz.

    kadın voleybol: erkek voleyboldan hallice durumda. rakipler artık bizim maçlarda antrenman yapıyor, dalga geçerek yeniyor bizi. maçlar 70-80 dakika bile sürmüyor. inanılmaz rezil durumdayız.

    deprem gibi bir afet, afetin hayırlısı olmaz. ama senin için hayırlı oldu bu afet, 1 ay gibi bir süre kazandın. 1 ay gibi bir süre maça çıkmadın. bütün şubelerine el atıp basarisizligin kaynağını çözebilir, radikal adımlar ve takviyelerle, degisimlerle takımlarını en azından kalan 4 ayda düzlüğe çıkarabilirdin. bütün takımlar için sezonun kalan kısmını tersine çevirip taraftarını da geçen yılın sonunda olduğu gibi salona çekebilirdin. haziran ayı geldiğinde, taraftara 'ben bu takımdan razıyım' dedirtebilirdin. ama sen hiçbir şey yapmadın. hiçbir adım atmadin. saçma sapan bir övgüdür almış başını gidiyor. bu vaadini yerine getiremeyenler, eleştiri yerine takdir alıyor ve kahraman muamelesi görüyor. ben bunu kendimce kabullenemiyorum. kabullenen insanla da aynı takımı tuttuğumu düşünmüyorum.
    ha; futbol takımı şampiyon olsun projeler bitsin sonra amatör şubeler şaha kalkar gibi saçma sapan bir savunma yapacak insanlar, erkek basketbolda şuan ligde üstümüzde olan ve bu sene play off'da direk rakibimiz olan takımların bütçelerine baksınlar sadece. karşıyaka, bursa, darüşşafaka. bu takımların butcelerine baksınlar sadece.

    bizim öyle yüksek butcelerde gözümüz yok. ama bizlere söz verildi. her branşta şampiyonluk sözü verildi. erkek basketbolda geçen sezon temel atma sezonu, seneye bütçe 3.5-4 arası olacak dendi. yazın bütçemiz 2.2 idi :d nef, şubeyi ilk aldiginda 3. sezonda euroleague sözü verdi, seneye 3. sezona gireceğiz ve bütçenin iyice düşeceği konuşuluyor. :)) yorumsuz.

    vaziyet bu. bu vaziyetten memnun olan galatasaray'lı varsa da çok yazık.
  • 1800
    futboldaki başarısı ve özellikle tesisleşme ile alakalı attıkları adımların ileride galatasaray'ı tamamen borçsuz yapıp üstüne cebinde büyük para bırakma ihtimalinden dolayı benim nazarımda sınıfı geçmiş yönetimdir. bu 2 büyük artı amatör branşlardaki başarısızlığı çok mühim kılmıyor bence. tabi gönül ister ki galatasaray bir spor kulübü olduğu için her branşta zirveye oynayalım. gerçi fırat develioğlu'nun ajans 1905'te söylediğine göre basketbol ve voleybolda da bizi güzel gelişmeler bekliyormuş yakında. bu şubeler için planlamalar yapılıyormuş. bekleyelim görelim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın