(bkz:
#2314135)
kimsenin kendisi hakkında bildiklerini anlatması yanlış kabul etmemesi gerekmektedir, doğru. buna kabulüm.
düşünce özgürlüğü de bu ülkede (en son baktığımda) kısıtlı da olsa serbest, doğru. buna da kabulüm.
ama iş gerçek çarpıtmaya gelince, orada dur!
şimdi, öncelikle şu programı bir hatırlayalım mı?
http://www.cumhuriyet.com.tr/...seyi_anlatti....htmlsizi bilmem, ben canlı olarak izlemiştim. çalışmadığım, dinlenebileceğim bir pazar günü olmasına rağmen o gün benim için sabahın köründe bir saatte kalkıp televizyonun başına geçtim. ve tamamen "acaba adamı biz mi yanlış tanıdık, bir bakalım nasıl birisidir bu dursun özbek" diyerek. ben kendisini asla "dursun ağabey" diye bahsedecek falan tanımadım sonuçta, derdimiz armanın bekası.
sadece konusu açıldığı için önemli yere getiriyorum konuyu: "...mesela otel projesine neden başlayalım yoksa? otel 12 ay zarfında bitecek. 150 milyon dolar kazanacağız, 12-13 milyon dolar harcadık..." şeklinde devam ediyor.
programın tarihi: 13 eylül 2015 pazar.
seçilmeden önce de "6 ay içerisinde bir otel yapacağız, senelik 5 milyon euro getirisi olacak" demişti kendisi.
şimdi, galatasaray spor kulübü başkanlık makamına gelebilmiş birisinin sözü benim için senettir. yani bu adam ne derse taahhüt ettiği dönemde bitirmek zorunda mıdır? çünkü kendisini bekleyen hepi topu 5-10 kişilik bir yönetim kurulu falan yok çoğu şirkette olduğu gibi. burası galatasaray. bütün üyeleri, hissedarları falan geçelim, senin ağzından çıkacak bir kelimeye bakan 25 milyondan fazla taraftarın var.
sonra da kaldırıp diyorsun ki "e ama turizm kötü ülkede bu yüzden bekletiyoruz". tamam, bu da kabul edilebilir diyelim ki, amenna. ama ben 12 - 13 milyon dolar harcamışken burası için ben bu yatırımdan 3-5 de olsa hemen kar etmek yerine neden bekliyorum ki? acilen paraya ihtiyacımız yok mu bizim?
bunun için de yukarıda paylaştığım yazıyla aynı paragrafa bakmak yeterli oluyor: "...mali tablo beni korkutmuyor. defalarca söyledim bunu. galatasaray'ın mali yapısı sağlam. iyi yönetilmeye ihtiyacı var..."
peki, iyi yönetilmek nedir? ben geçmiş 3 seneye (7 ay önceki yönetimdeki başkan yardımcılığı görevini de katarak söylüyorum bunu) bakarak alenen söyleyebilirim, evet galatasaray'ın iyi yönetilmeye ihtiyacı var.
ve galatasaray iyi yönetilemiyor.
galatasaray'ın iyi temsil edilmeye ihtiyacı da var. haksızlığa karşı dik durabilecek bir başkanlık makamına da ihtiyacı var. elini galatasaray'ın bir kuruşuna haksız uzatan her kişinin karşısında kapı gibi durulmasına da ihtiyacı var.
bunların hepsi eksik.
galatasaray emin ellerde falan değil. o "emin eller" dursun aydın özbek'in elleri olamaz! referans entry'deki arkadaş bile yazmış "karısını, çocuklarını ve yeğenlerini bile galatasaraylı yapamamış efsane başkan..." diye, noktasına virgülüne dokunmadan aldım.
eşi mesude özbek, genel kurul üyesi. 13 ocak 2018 seçiminde (20'sine alınsa da fark etmez) gidip tutmadığı takımın başkanlığı için oy kullanabilecek, eşine oy verecek bir üye oldu.
yeğeni serhat özbek, e-spor'da galatasaray ismini küme düşürten.
bunları galatasaray'lı yapamadı mı? o zaman bunların galatasaray'ın içerisinde işi yok! galatasaray'lı olmayan ismin yüzünden dembele gibi bir ismi bizim kaçırmamızın hesabını kim verecek? serhat özbek'in babası mı amcası mı kendisi mi?
algı yapmaya çalışmayın! tarihin en başarısız başkanı hakkında "anadolu çocuğu ama yeaaa" gibi bir entry ile güzelleme kadar komik bir şey daha bu sözlükte de görmedim, bunca yıldır hayatımda da yaşamadım! bana ne erkan mumcu'nun otelinden, hükümetle bağından. beni bunlar ilgilendirmiyor! beni galatasaray'ın bekası ilgilendirir!
"anadolu çocuğu görüntüsünden sevilmiyor" denilmiş ya. ha bunları yapıp da kıvanç tatlıtuğ gibi görünse "başqanım ya aşq aşq <3" diye peşinde mi gezicez? saçmalamayın!
dursun özbek'in "messi ve neymar'ı galatasaray'da görebiliriz" açıklaması bile bundan daha az komiktir!
tanım: galatasaray başkanlığının kendisinin vizyonuna 300 gömlek büyük geldiği otelci.