• 18
    eğer yeni gelen z kuşağından bahsedeceksek, futbola olan ilginin yerini , sosyal medya platformunda takipçi sayıları , yada gaming sektöründe ne kadar iyi oldukları almıştır.

    +40 yaş ve emekçi sınıfından bahsedeceksek o ilginin yerini tamamen hayatta kalma çabası, ekonomik zorluklar almıştır.

    y kuşağından bahsedersekte kurduğu tüm hayalleri yikilmis, iş bulamamis, bulsa bile kazandığı para emeğinin asla karşılığı olmayan yada kendi işini , sevdiği işi yapamayan umutsuz ve mutsuz bir nesil olduğu için futbola ilgi duymak dahi anlamsız ve amaçsız gelmektedir . sadece bir kaçış için kullanırlar. günümüzde en çok bu nesil futbola ilgi duymaktadır ama olmak istedikleri insan oldukları an ilgi dağılacaktır.

    futbolun evrensel olduğu doğru, ancak ülkemizin sosyo ekonomik yapısı içinde ilgi duymak bir lüks artık. tıpkı 4 asgari ücrete ulaşan oyun makinelerinin siyasilerimiz tarafından lüks bulunduğu gibi. eğlence sektörü komple lüks bu ülkede . dünya da böyle mi?sanmıyorum.

    edit: yazım hataları
  • 15
    türkiye denebilir ama dünyada bittiğini hiç sanmıyorum. türkiye'deki sıkıntı ise ekonomik ve siyasi sıkıntılar ile alakalı.

    bunun yanında türkiye kupası ve milli maçlar dışında şifresiz maç kalmayınca iyice ilgi koptu. ben kendi adıma örnek vereyim babamla çok değil 3-4 sene önceye kadar lig maçlarını izlerdik, olmazsa özetlere mutlaka bakardık, hafta içi şampiyonlar ligi maçlarını hiç kaçırmazdık. şimdi galatasaray maçı ne oldu diyor geçiyor, izlemiyor.

    özetler ulaşılması zor hale geldi, şifresiz avrupa maçı kalmadı, milli maçların zaten tadı tuzu yok. halk sadece karnını doyurma peşinde.

    daha çok yazılır ama sürpriz değil. ayrıca yeni neslin pek ilgisi olmaması da her yerin betonla döşenmiş olmasından kaynaklı. biz küçükken mahalle aralarında bol bol maç yapardık. şimdi o kadar nadiren görüyorum ki görünce seviniyorum. halı sahaya gidenler zaten belli bir yaşın üstünde.

    görmediğin, bilmediğin bir şeye ilgi duymazsın bu kadar basit.
  • 32
    gunumuzde hizlanarak gelismekte olan ilgi kaybi.

    eski jenerasyon futbol tutkululari retro psikolojisinde eski topcularin ve maclarin videolarini izlemeyi gunumuzun robotik maclarina tercih ediyor.

    yeni jenerasyon - z kusagi desek zaten bir kismi basketbol, bir kismi ise hic sporla bile ilgilenmeyip e-sporlar ve oyunlarla ilgileniyor.

    ilginin giderek azalmasiyla birlikte futbol ekonomisi de daralacaktir.

    belki bir gun komur madeninde ya da fabrikada 10 saat ve ustu calisan isci veya hayatini egitime ve calismaya adamis profesyoneller ile esitlenmeyecek kazanclar, fakat cok daha normal ve anlamasi guc olmayan miktarlara inmesi mumkun olacak.
  • 14
    ufaktan etkisini hissettirmeye başlamış durum. bizim zamanımızda ilkokulda kumaş pantolon altına krampon giyer giderdik okula şimdi böyle tipler görmez oldum * bi iki tane psg neymar formalı kardeşimizi müzik dinlerken görüyodum o kadar. şaka bi yana etrafta top oynayan çocuk yok covid öncesi de dahil. fazla mahalle falan kalmaması da etken olsa gerek. devre arasıyla falan toplam iki saat süren maçlar uzun gelmeye başladı artık. yapacak şeylerin çeşitliliği de arttı. estetik hareketler de çok göremez olduk. taktiksel gelişmeler yaşandı ki ben bundan memnunum ama futbolcularda atletik performans estetiğe kıyasla terazide daha ağır basmaya başladı ve genel kitle bundan rahatsız. bundan sonra nereye evrilir, basketboldaki kronometre hesabı net 30-40 dkye mi düşer ne gibi kurallarla ayakta kalmaya çalışır merak ediyorum. futbol benim için beyin, atletik performans ve estetik üçlüsünü bir arada barındıran özel bir spor. bolt'un koşularını da bir dansçının kıvraklığını da* bir bilardocunun koordinasyonunu da ve bir satranç oyununun stratejisini de içinde barındıran oldukça kompleks bir oyun. umarım bu oyun ırkçılık gibi, mesleğini sevmeyen futbolcular gibi, belirli tekelleşmeler gibi, iş bilmez yöneticiler ve bu oyunun güzelliğinden vazgeçip bir gündem yaratmak ve toplumu uyutmak için kullananlar gibi ve elbette büyük bir rant haline gelmesi gibi parazitlerden sıyrılmayı başarır, futbolsevere keyif veren günlerine kavuşur. umarım uefa futbol sevgisini baz alarak hareket eder, futbol endüstrisini değil. aksi halde görünen o ki orta/uzun vadede o endüstri bile kalmayabilir.
  • 19
    farkında olamasak da yeni bir nesil geliyor ve bir farkın olması gayet normal. özellikle teknolojinin futbolda bu kadar yer edindiği bir çağa girmiş bulunmakta olduğumuzdan, futbol hiçbir zaman eskisi gibi olamayacak. eğer hala zevk almak istiyorsanız sizde eski maçların tadını çıkarmak yerine yeni futbol düzenine alışmaya bakın. zaman acımaz o yüzden şu maç günlerini bu kadar takmayın. şampiyonluklarda gelip geçiyor, eski günlerde geldi geçti. şimdi 90-00 neslini izleyip neler olup biteceğini görme zamanı.
  • 21
    futbola olan ilgi bitmese de azaldı. oyunun artık oyun olmaktan çıkıp sektöre dönüşmesi ve endüstriyelleşmesi bunun başlıca sebeplerinden bir tanesi. yeni nesiller artık bu kadar yapay ve ulaşması enerji gerektiren şeyleri takip etmek istemiyorlar. onlar yapay fakat tek tıkla ulaşabilecekleri şeyler istiyorlar. peki türkiye'de durum nasıl derseniz işler biraz değişiyor.

    türkiye'de futbola olan ilgi ciddi ciddi bitiyor. azalma değil bitiş. bizler takip ediyoruz ama yeni doğan her nesil artık futboldan uzaklaşıyor. dolayısıyla yeni neslin bu sektörle ilgili bilgisi yok. olamaz da zaten. ulaşması zor çünkü. beinsports denen firmanın yaklaşımı bunda büyük etmen. fiyatlar çok pahalı. türkiye'de çok az insan aylık +130 lira ödeyebilir. özet desen 3dk sürüyor. avrupa maçları yayınlanmıyor. tamamen kapalı kutu. bir şeyler oluyor ama çocuğun/gencin haberi yok. twitch'de, youtube'da falan takılıyor. niye maç izlesin? yeni politikalar geliştirilmez, süreç bu şekilde devam ederse bundan 20 sene sonra gençlerin %85'i futbolu takip etmeyecektir. şimdi bile takip eden sayısı çok az. hatta bir genç olarak arkadaşlarım arasında gerçekten takip eden 3-5 kişi var diyebilirim, kimsenin umrunda değil çünkü hem maliyetli ve enerji gerektiriyor hem de zaman kaybı olarak görülüyor. izleyenler premier lig maçlarını izlemeye çalışıyorlar o da arada sırada. önümüzdeki süreç düşünüldüğünde aynı şey dünya futbolu için de geçerli olacaktır. piyasa hak etmediği bir şişkinliğe ulaştı ve patlayacak.

    maçlar önünde sonunda bedava olacak. olmak zorunda yoksa izleyicisi kalmayacak. yaşarsak ilerleyen dönemde öyle olacağını göreceğiz zaten. aksi taktirde bu oyunun ayakta kalmasına imkan yok çünkü artık eskisi kadar zevkli değil. daha zevkli birçok şey var. bugünün bağımlıları olan bizler yeterli sayıda olabiliriz ama alttan yeni nesil geldikçe üye sayısı azalacak ve bir şeyleri değiştirmeye mecbur kalacaklar fakat yeterli olacak mı göreceğiz. bence 50 yıl içinde futbol adlı sektörün de devri kapanacak ya da değişecek ve futbol olmaktan çıkacak.
  • 23
    katılmadığım önerme.

    futboldan alınan keyfin azaldığına -yalnızca türkiye'de değil- kesinlikle katılıyorum. pandemi sürecinde boş kalan tribünler, 7 gol olan maçların bile izlenilirlik seviyesini seyircili oynanan 1-2 gollü maçlar seviyesine çekti. seyircinin varlığını ve etkisini şu anki keyifsizliği değerlendirirken kesinlikle göz ardı etmemek gerek. fakat ilginin azalmış olduğunu -global olarak- hiç düşünmüyorum. ülkemizde ise bu ilgi azalmış değil, azalmak zorunda kalmıştır.

    futbol, izleyen için bir hobidir, tutkudur, keyiftir. tüm sporlar böyledir. fakat günümüz türkiye'sinin getirildiği durumda halk, içinde bulunduğu koşullar ve bunun getirdiği tüm kötü şeyler (ekonomik güçlük, ruhsal çöküntü, yaşam stresi, geçim kaygısı, gelecek kaygısı vs.) yüzünden hobilerine zaman ayıracak durumda değil. çok değil bundan 2-3 sene önce durum böyle değildi. kim bilir belki de 3-4 sene sonra durum yine böyle olmaz. ama günümüzde türkiye'de futbola ilginin azalmasının sebebi saha içinde değildir. neredeyse maç özetleri için dahi para isteyecek katarlı yayıncı kuruluş, şifresiz kanallarda neredeyse hiçbir maçın olmayışı, futbolun her alanına inmiş kokuşmuş siyaset, halkın çektiği sıkıntılar, çirkin ve ahlaksız yönetici takımı, çağdan uzak federasyon, kurumsallaşamamış lig, sürekli değişen kurallar bir çırpıda aklıma gelen sebepler. saha içinde kalite düşmedi mi? düştü tabii ki. fakat onun da sebebi saha dışında. döviz kurlarının önlemeyen yükselişi, pandemi sebebiyle kuş kadar da olsa gelirlerinden uzak kalan kulüplerimiz...

    pandemi geçer gider, futbol yine her zamanki popülaritesine kavuşur fakat türk futbolu ve türk futbol izleyicisi için durum şu an için pek parlak değil. yazıldığı kadar büyük sorunlar değil aslında bahsettiklerim fakat büyük yerden kaynaklanan sorunlar... dilerim eski günlere geri döneriz, hem ülke olarak hem de ülke futbolu olarak.
  • 24
    dünya genelinde yorum yapmak zor; ama ülkemiz için düşünecek olursak y kuşağından biri olarak maçların şifreli olmasının en büyük etken olduğuna inanıyorum. bizim çocukluğumuzda, haftasonu saat 12'de eskişehir deplasmanı, van deplasmanında maça çıktığımızı hatırlarım. apartmandan, mahalleden galatasaraylı çocuklarla bir araya gelip izleyebiliyorduk. akşamları ise ailemizle o atmosferi paylaşabiliyorduk. haftasonu misafirliğe gidilse bile futbola, takımınıza erişim kolaydı. takımla olan aidiyetin kurulması için o anlara şahit olmak gerekmez mi? united deplasmanı bein sports'ta yayınlansaydı kaçımız için çocukluğumuzun en unutulmaz maçı olurdu? veya maç bitiminde 40 saniyelik özet görüntüyle kaçımız maçı izlemenin verdiği o heyecanı, coşkuyu, keyfi hissedebilirdi?

    sonrasında maçlar şifreli olduğunda da maraton'daki geniş özet sayesinde takımla olan bağ kısmen devam ediyordu. ancak süreden kırpa kırpa günümüze gelinen noktada insanların da bağı yavaş yavaş kaybolmaya başladı. geçim derdi daha da büyüdü. ülkemizdeki insanların gelir seviyesi düşükken, gün geçtikçe alım gücü de düşüyor. bunun da etkisiyle kalkıp da çoğunluğun maç paketi almasını beklemek zor. inanlar nerden neyin masrafını kısarım derdinde. acun'un programları neden bu kadar ilgi çekiyor? insanlar belki de o rekabet ortamını, o yarışma atmosferini masterchef, survivor gibi yarışmalarla gideriyor. çünkü erişimi kolay, sabah akşam tv8'de yayınlıyor.

    bir diğer değerlendirilmesi gereken konu da, sokakta oynayan son nesil olmamızdan ötürü bizden sonraki nesillerin futbola olan ilgisinin azalmasının bu imkandan mahrum kalmasıyla ilgisi olup olmadığı. açıkçası bunda kararsızım. çünkü bir takıma gönül vermek, takımını desteklemek ve takip etmek için oyunun kendisini de oynayabiliyor olmak çok mu önemli bilemedim.
  • 26
    *şifreli yayınlar olduğunu düşünmüyorum. 1996'dan beri maçlar şifreli ama o zamanlar büyük küçük herkes maçı bir şekilde izlerdi, izlemese bile özetini beklerdi. hatta bırakın maç izlemenin zorlaşmasını, artık daha da kolaylaştı. evde değil, dışarda olsanız bile beinsports'u telefondan izleyebiliyorsunuz. paranız yoksa illegal maç linkleri, iptvler, uygulamalar var. goller anında twitter'a düşüyor. insanlar maç yayınına daha kolay ulaşıyor ama ulaşma isteği artık yok.
    *işi siyasete bağlayanlar da çıkabilir ama siyaset bu ülkede her zaman her sektörde var.
    *şike desen, o da yıllardır hep vardı. hatta mafya, futbolcu kaçırma, teşvik primleri hep oldu.
    *oynanan kötü futbol ? buna da katılmıyorum. hadi türkiye ligi kötü, premier lig maç özetine bile bakasım yok. eskiden cumartesi günleri yayınlanan şampiyonlar ligi özel programını iple çekerdim ama şimdi hiçbir skordan haberim yok.

    peki nedir problem? neden böyle oldu? bence 2 ana sebebi var;
    endüstriyel futbol ve internet.
    *endüstriyel futbol ile, kulüpler şirket oldu. cimbombomum sen çok yaşa, ''canım feda olsun sana'' istenmiyor artık, ''param feda olsun sana'' isteniyor. artık kendimizi bir kulübün parçası olarak değil, bir firmanın müşterisi olarak görüyoruz. maça girebilmek için stad önlerinde polise yalakalık yapma dönemi bitti, passolig alacaksın, gs bonus alacaksın, taraftar kartlarından alacaksın, alacaksın, alacaksın.
    altyapıdan gelen oyuncuların bayrak adam olma ideali yok artık. altyapıdan gelentugay kerimoğlu ve bülent korkmaz'ın kupalar kaldırdığı dönemler bitti. mustafa kapı, ömer faruk beyaz gibi oyuncuların dönemi başlıyor. 16 yaşındaki çocukların ''profesyonel'' düşünüp aidiyet duygusundan uzak yetiştiği dönemler başlıyor. profesyonellik güzel ama amatör ruhu da özlüyoruz be kardeşim.

    *ve internet; insanlara o kadar çok alternatif sunuyor ki, aidiyet, bağlanma problemleri de beraberinde geldi. bir kulübe, bir sevgiliye bağlanmak zorlaştı. insanlar istediği müziği dinleyebilir, istediği filmi izleyebilir, istediği oyunu oynayabilir, başkalarının hayatını stalklayabilir, dünyanın öbür ucundaki biriyle sohbet edebilir. böyle olunca, kimse 2 saatlik futbol maçını izlemek istemiyor. bir de desteklediğiniz takım kötü oynayıp kötü sonuçlar alıyorsa, özetini bile izlemek istemiyorsunuz. y kuşağının tek eğlencesi sokakta maç yapmaktı. birisi ''ben takım tutmuyorum, futbolla ilgilenmiyorum'' dediğinde çok garip gelirdi. artık garip gelmiyor, z kuşağının alternatifi çok ve büyük çoğunluğu futbolla ilgilenmeyecek. bir önceki y kuşağı desen; onlar da artık büyüdü, geçim derdi, gelecek kaygısı yaşıyor. seyircisiz tribünler, sadece paraya dayalı endüstriyel futbol da bizi oldukça soğuttu. ali sami yen stadında tünelden bülent kormaz'ın, tugay kerimoğlu'nun, hakan şükür'ün, hagi'nin depar atarak çıktığı dönemleri özlüyoruz.
  • 33
    desteklediğim olay. futbol yerine(oynamak değil) kişinin kendisini hem fiziksel hem mental açıdan geliştirebileceği bir hobi edinmesi çok daha mantıklı. ha ben küçüklükten beri biraz aile etkisiyle taraftarlıkla tanıştım ve pişman değilim aslında ama dediğim gibi futbol taraftarlığı yerine daha iyi hobiler edinmeli gençler. futbol yerine tiktok videolarıyla falan uğraşıyorsa o da israf tabii ki.
  • 20
    alternatif spor dalları ve e-spor'a erişimin kolaylaşması en büyük etken.

    eskden sadece top ile alelade bir yerde futbol oyananabiliniyordu. belki çok az pota olan basket sahalarında basketbol. site çocukları belki tenis kortuna sahiplerdi ama onlarda ona uzaktı. dünya kupalarını izlemekten gelen bir futbol maçi izleme sevki bir de. ancak artık diğer spor dallarını gerçekleştirmek hiç de zor değil. imkanlar gelişti, ulaşmak kolaylaştı. çeşitlilik de insanları farklı dallara itti.

    futbol endüstrileşince de, kemik futbol sever dışında bahis dışında bir etken olmamaya başladı oyun. oysa eskiden oynamak, ter atmak, bir futbolcuya benzetilebilmek, maçı seyeredilmek için harcanan emek değerli iken şimdi öyle değil.

    bilgisayar destekli oyunlarda insanları futbolu sevdiren etkenlerden uzaklaştırdı.
  • 28
    türkiye özelinde bunun sebebi son 4-5 yılda ülke olarak devasa bir avrupa başarısızlığı serisi tutturmamızdır. ben çocukluğumda star tv'deki şampiyonlar ligi logosuyla sevdim futbolu, erzurum deplasmanıyla değil. galatasaray'ı geçtim fenerbahçe ve beşiktaş'ın bile tek tük avrupa başarıları olurdu. şimdi ise hükumet takımının madara olmasını izliyoruz anca.
  • 29
    ekonomisi görece düzgun olan ingiltere hatta abd gibi ülkelerde durum hiç de öyle degil. ama ülkemiz batmisken insanlar ayin son 10 günü yarı aç halde gezerken bein sports'a para mi verecek? sürekli negatif enerjinin, cinsiyetcilik, ırkçılık, seviyesizliğin alıp başını gittigi bir alana para mi yatiracak?
    sen premier league var diye decoder satip parasini aldiktan sonra "premier league yok bu arada" dersen sonra "korsana hayir, kacak yayin izlemeyelim" diye kamu spotu yayinlamak zorunda kalirsin. ilk önce eski ekol faşistler futboldan el etek cekmedigi sürece ülkemizde cok kan kaybedecektir futbol.
  • 7
    işte böyle kafa açan başlıklar görünce coşuyorum bu ortamda.. helal olsun güzel konu, düşünen adamdan zarar gelmez.

    kendi adıma futbola ilgim, galatasaray'ın sağolsun 4-5 yılda bir yaşattığı ligden erken kopuş nedeniyle dönemsel azalıp artıyor.. hatta bu dönemlerin birinde amerikan futboluna sarıp halen devam eden yıllık nfl üyeliğimi başlatmıştım. merak edip ilgilenmeyi düşünenlere şiddetle tavsiye ederim. futbola oranla çok daha taktik/teknik bilgi, uygulama ve fiziksel güç gerektiriyor. yayın zenginliği ve sahadaki olayı aktarmadaki profesyonellik olarak da 'alıştırıldığımız' futbol yayıncılığından 10 yıllarca önde olduklarını izlediğinizde farkedeceksiniz.

    konuya net cevap vermek zor olsa da fikrim; mevcut sporlardan birinin futbolun yerini almasi değil esports gibi düzeni temelden değiştirecek bir buluşun bir ihtimal ilgi anlamında önüne geçmesini bekleyebiliriz.. tabi o da en erken 50+ yılda..
  • 31
    internet, sosyal medya ve insanlarin iyice kutuplasmasi ile böyle bir durum gercekten var. futbol degisti ve ben bu degisimden pek hoslanmiyorum ama asil sorun insanlarin degismesi. insanlarin bu degisikligine futbol bir sekilde ayak uydurmak zorunda 80 ve 90li x bir takimin taraftari o ülkede yasayan insanlardi. cünkü bir izlandalinin italyada herhangi bir takimin taraftari olmasi o günün sartlarina göre imkansiza yakin bir olay. illa ki sempati duydugu takimlar oluyordu bunun nedenide o takimda oynayan x futbolcu. 90 larda gullit, van basten, ... gibi oyuncular nedeniyle milan insanlarin ilgisini cekiyordu. kulüplerden cok futbolcular ön plandaydi. cünkü futbolu cazip kilan sey sistem taktik degil o oyunu oynayan futbolcular.

    son 20 yildir dünya artik herkesin evinin icine girecek kadar kücüldü. bugün taiwanda bir cocuk fanatik real, manchester, .. taraftari olabiliyor. cünkü internet sayesinde o kulübün tarihi, gelenegi, günlük durumu hakkinda istedigi bilgiyi alabiliyor.

    artik futbolcuyu degil kulübü takip eden bir kitle olustu. kulüplerde artik dünyanin dört bir yaninda bu isten para kazaniyor ve muslugun akmasi icin bu insanlarin talebini karsilamak zorunda. artik kulüpler basariya muhtac. messi ve ronaldo 90 larda oynasaydi kimse onlari kiyaslamaz, daha cok böyle iki oyuncuyu izleyebilmek icin tv ekranin basindan sabahlardi. futboldan ve oyuncudan zevk alirdi.

    ama artik futboldan zevk alma bitti. bu durum futbolcularida robotlastirdi. 15 yasindaki cocuk bile internet sayesinde artik td ve oyuncu elestirmeni oldu. topla oynama, kaleyi bulan sut sayisi, kazanilan ikili mücadele, ... bunlara kafa yoruyor artik herkes.

    futbolu futbolcunun elinden aldik. ben romario, baggio, savicevic, roy keane, weah, rivaldo, maldini, koeman, barthez,matthäus, stoickov, .. görmek istiyorum. sistem disina cikabilme cesareti olan, calim deneyen, ceza sahasinda kurt olan oyuncu istiyorum. peki bize sunulan nedir, aman hata yapmiyim, geri pas, yan pas, garanti pas, calim atamam hocam istemiyor, ...
App Store'dan indirin Google Play'den alın