• 826
    ilk defa mutasyona uğramamış olan virüs.
    https://www.nature.com/articles/d41586-020-02544-6

    gene biraz bakarsanız kasım ayında bir makalede mutasyon halinin (ocgunsson gelsin dilimi düzeltsin) daha bulaşıcı olabileceği söylenmiş.
    https://www.medscape.com/viewarticle/940401

    hatta ilk baştaki covid ile şu anki hali aynı değil denmiş;
    https://www.webmd.com/...n-accelerates-spread

    gene aralık başında başka bir yerde bakılan mutasyonların bulasiciligini arttırmadığı söylenmiş.
    https://www.bioworld.com/...smissibility-for-now

    kısacası ingiltere'den gelen haberler ne yeni ne de son tahminen. o yüzden çok da komplo teorileri ile uğraşmaya gerek yok. ya da uğraşın ne diyeyim, zaten son 1 haftadir kayinvalidenin komplo teorilerinden beynim doldu, maalesef komplo teorilerine saygı sınırım bu hafta bitti...
  • 829
    geliştirilen aşılarla beraber 2021 sonu gibi yok olup gider diye düşünülürken bir anda vaka sayısı dünya genelinde daha da arttı, mutant versiyonu çıktı falan.. 2021 sonu da şimdilik flu görünüyor.

    isviçre'den ingiltere'ye geldim iki hafta evvel. dün zorunlu karantinamın son günüydü ve ilk kez dışarı çıktım tıraş olmaya. ben tıraş olurken londra ve bazı bölgeler için tier 4 kısıtlamaları devreye girdi. sokağa çıkma yasağının bir tık altı bu. yeni tip covid sebebiyle de isviçre ve türkiye dahil pek çok avrupa ülkesi ingiltere ile uçuşları durdurdu. 2021'in ilk günlerinde dönmem gerekiyordu ama bir süre daha ingiltere'den çalışmaya devam etmek zorunda bırakacak gibi. allah'tan 5 ay sonra tıraş olmayı başardım son dakika. *
  • 831
    mart ayından bu yana neredeyse 9 aydır pandemi 3. basamak yoğun bakımda mücadele eden ve aynı zamanda covid'in c'si bile bulaşmamış hemşire olarak varsa sorusu olan bir renkdaşım alabilirim.

    evet arkadaşlar gerçekten çok yorulduk pskolojik olarak çok yorulduk ama her şeye rağmen mücadeleye devam ediyoruz. bu illet hastalık bitene kadar da gücümüz bitmez allah'ın izniyle.
    yoğun bakıma gelenlerin büyük çoğunluğu yaşlı insanlarımız. lütfen rica ediyorum saygıdeğer yaşlılarımızdan uzak durun ya hu. öyle hastalarımız oluyor ki alzheimer tanıları var. bu kişilerin dışarıda çarşı pazar gezip kendilerine bir şey bulaştırma ihtimalleri yok. eve gelen birileri tarafından bulaşıyor başka ihtimal yok. uzak durun bir süre daha lütfen rica ediyorum. herşeyin bir sonu vardır bu da gelip geçecek elbet, maddi ve manevi olarak zor bir dönemden geçiyoruz bazı şeylere yapacak birşey yok ama akıllıca ve aklıselim davranmalıyız.

    kendinize dikkat edin fazla da stres yapmayın, şampiyon galatasaray! o kadar.
  • 832
    ailesinden, yakınından birisini kaybetmemiş ya da hastalıkları süresince çile çekmemiş insanların küçümseyip "yok öyle bir şey, bunlar hep yalan" tarzı yorumlarda bulundukları virüs. affedersiniz bir söz vardır "bekara karı boşamak kolay" diye, çok güzel bir söz. bu dönemde kullanılması cahili nitelemekte tam bir turnusol. bana kalırsa ölen ölsün, herkesin kendi bileceği iş ama virüs bilinçli bir varlık değil, olaya insani mantıkla bakmıyor. sadece kişiyi değil çevresindeki herkesi etkiliyor. bundan dolayı bilinçli olmayan, komplo teoristi olarak görev yapan über bilim insanı arkadaşlar virüsten daha can sıkıcı olmaya başladı. sanki insanlığı kontrol altına almak için virüse ihtiyaç varmış gibi yorum yapılması falan tam bir komedi. zaten hepiniz kontrol altındasınız böyle şeylere gerek yok, haber vereyim de balığa gidin.
    bu arada birçok medya ve çeşitli kurumlar(başta sağlık kuruluşları olmak üzere) korku salmak için değil ortamı yatıştırmak için çaba gösteriyor. rakamlar ve sayılar ne kadar doğru tartışılır fakat tüm bunlar olurken hala maskeyi dirseğine takan elemanlarla bir arada yaşamaya çalışıyoruz. uzay çağıyla ilk çağı beraber yaşamak gibi...
  • 833
    geçtiğimiz ay askerde yakalandığım fakat istanbul’a geldikten sonra, yaptırdığım antikor testinde yakalandığımı fark ettiğim hastalık. kendimi çok şanslı hissediyorum, çünkü herhangi bir belirti göstermeden ve atlatarak geldim. ailemde tansiyon ve şeker hastası bir çok insan var. pozitif olarak dönseydim olacakları düşünemiyorum. bu arada aynı koğuşta kaldığım bir çok arkadaşım şuan pozitif durumda evlerine gittiler. hem aileleri hem de kullandıkları ulaşım araçlarındaki insanlar risk altına girdi. hiçbir test yapılmadan eve gönderilen askerler, uygulanan karantinanın anlamsız olduğunu, alınan tedbirlerin sadece alınmak için olduğunu göz önüne seriyor. tabii ki sokağa çıkma yasağının olumlu etkileri de oldu ve hastalık azaldı derken şimdi de mutasyon haberini aldık. gerçekten bu hastalıktan sonra hepimizin psikolojik tedavi görmesi de şart oldu.
  • 834
    geçtiğimiz hafta annem, babam, abim, yengem ve yiğenlerimin yakalanıp atlattığı, bu hafta eşimin yakalandığı ve mart ayından beri büyük bir özveriyle canımızı dişimize takarak savaştığımız hastalık.

    ailem bizden ayrı şehirde muğla’ da hastalığı atlattılar çok şükür. ben ailem atlatana kadar sözlüğe yazmak istemedim, korktum. ancak eşim yakalanınca korkum epey katlandı. sözlüğe koşup, belki dua alırım diye düşündüm.*

    ben ve eşim ailemizden uzakta istanbul’ da ayrı cephelerde* bu illetle çarpıştık. bu hastalığın nasıl bir illet olduğunu bizzat tecrübe edindik.
    kendimizi bugüne kadar koruyabildik. aşının arefesinde* ve eşimin tam da gebe olduğunun haberini alır almaz yakalanması trajikomik.

    şimdilik hafif atlatıyor şükürler olsun. ancak kendisini suçluyor. “sen kendini marttan bu yana koru kolla, gebe olunca yakalan” diye. bebişe birşey olacak sanıyor. bende tüm enerjimi onu mutlu etmeye, motivasyonunu ve enerjisini yüksek tutmaya çalışıyorum.

    işin tuhaf tarafı ben negatifim. odaları ayırdık, görüntülü konuşuyoruz. iki damacana su biri ona, biri bana. yemekleri ben yapıyorum o sadece makineye yerleştiriyor. tek ortak kullanım alanı tuvalet, oraya da çamaşır suyu kokusundan girilmiyor.
    şimdilik sistem oturmuş gibi. henüz karantinanın 2. günündeyiz.
    umarım bunuda atlatacağız. eşim ve bebiş bir yana, kendimi birazda savaştan kaçmış gibi hissediyorum.
    çoğu kişi farkında değil ciddiyetin!
    ancak benim için bu bir savaş.
    henüz 30 yaşındayım ve savaş görmemiş biri olarak söylüyorum.
    kendinize dikkat edin...
  • 835
    yaklaşık 1 haftadır eşimde grip semptomları vardır. ne kadar ısrar etsemde, üşüttüm dediği için teste gitmeye ikna edememiştim. dün sabah başlayan baş ağrım ve burnumdaki yanmayla beraber gece devam eden titreme ve hafif ateşle, bugün sabah yaptırdığım test sonucumun pozitif olduğunu öğrendim. muhtemelen eşimden geçtiği için, eve gelen filyasyon ekibi eşime de test yaptı. ve bize favipavir ve krokin ( hidroksiklorikin sülfat) ilaçlarını bıraktılar. favipavirden 8 er tane içtik fakat krokinden emin olamadık, daha önce bu ilacı tecrübelemiş olan veya ilaç hakkında detaylı bilgisi olan değerli sözlük arkadaşlarımdan yorum alabilir miyim?
  • 837
    çok yakın arkadaşım bu illetten babasını kaybetti yakın zamanda, ne yanında olabildik, ne cenazeye gidebildik, ne de destek olabildik.

    tabii baba covidden rahmetli olunca, anne ve arkadaşım da karantinaya alındılar. anne de pozitif çıktı. babanın yasını tutarken, annenin tedavisiyle uğraşmak, onu motive edip güçlü tutmak çok zor. uzaktan elimden gelen tüm desteği verdim fakat yine de insan kendini yetersiz hissediyor.

    neyse efendim, anne covidden 10 gün önce kurtuldu, babanın vefatının üstünden toplamda 3 hafta geçmişti ki, hafta sonu arkadaşımda öksürük belirdi, kuru öksürük. vücutta biraz ağrı. ama zumba yapıyordu, biz buna bağlıyorduk. aradan 2-3 gün geçtikçe, konuşmalarımızda öksürük oranının arttığını fark ettik. dün teste gönderdik, bugün sabah pozitif çıktığı haberi geldi. tedaviye başlandı..

    babayı kaybettiler, anneyi covidden kurtardılar, anne negatife döndükten 10 gün sonra kendisinde covid çıktı. doktorlarla da konuşmuştuk, onun tavsiyesiyle annenin negatif çıkmasından itibaren, evde maske takılması bırakıldı. e tabi sonuçta bir cenaze evi, yas tutuluyor, gün içinde düşüşler yaşanıyor ve insanlar yakınlaşabiliyor.. neticesinde aradan bir süre geçmesine rağmen yine de taşıyıcılık vs. devam etti ve arkadaşım da bundan nasibini aldı. tabi bir de kesin anneden geçmiştir, başka yerden geçmemiştir mantığında değiliz, ama evdeler bir yere gittikleri yok. gün içinde zaten evden çalışmaya devam. en büyük olasılık bu gözüküyor.

    bu olayı anlatmamın asıl amacı, hala detayları gerçekten bilinmeyen bir hastalık. etkisinin ne zaman tam olarak geçeceği ya da tam olarak ne zaman bir şekilde kurtulabileceğiniz belli değil. tedaviden sonra negatife dönünce bile, görünen o ki yasal karantina süresinin dışında, kendi izolasyonunuzu da ayrıca sağlamanız ve devam ettirmeniz gerekiyor.
  • 842
    benim de 2020 eylül ayımın tamamına yakınını zehre çevirmiş olan virüs. iyileşmiş ve kan testi sonucu gayet iyi antikor seviyesine sahip olduğumu öğrenmiş biri olarak hala çift maske takıyorum. bu yazıyı okuyan herkese de aynısını öneririm. tek maskenin koruyuculuğu bile yetersiz kalabiliyor. bu işin hiç şakası yok. ben maskemi neredeyse hiç çıkarmamış olmama rağmen yakalandım ki hastalığım orta şiddette seyretti. ağır halsizlik, genel vücut ağrısı, boğaz ağrısı, tat ve koku kaybı gibi semptomlara ek olarak birkaç gün nefes zorluğu çektim ve özellikle geceleri uyuyamadım. virüsün kime, nerede, ne zaman, ne ölçüde bulaşacağı hiç belli olmuyor. o yüzden lütfen ciddi olalım, dikkatli olalım.

    şimdi bir de mutasyonlu versiyonu çıkmış hastalığın. ülkemize de gelmiş maalesef. bu virüs belasına da, bunu çıkaranlara da (evet virüsün doğal yollardan oluştuğuna zerre inanmıyorum), bizim bu konudaki önlemsizliğimize de, virüsün böyle bir mutasyona uğramış olmasına da diyecek hiçbir şey bulamıyorum. ben de "niye geldin lan it" diyeyim bari...

    https://mobile.twitter.com/.../1345069744622358529
  • 843
    hayatımızı bir çok anlamda olumsuz etkileyen salgın hastalık.

    dünya çapında bir çok acıya neden oldu ama şu son günlerde benim bu illetten nefret etme nedenim galatasaray.

    mustafa cengiz yönetimi ve ultraslan'a karşı olan tepkimi tribünlerde haykıramamak içime dert oluyor. sözlükte ya da sosyal medyada yazmak çizmek yetmiyor. tribündeki yerimden ultraslan tribününe dönüp korkmadan tepki koymak, yönetimin rezilliklerini haykırmak istiyorum.
  • 845
    sinovac 1. doz aşısını yaklaşık 30 dk önce olduğum hastalık. 28 gün sonra 2. dozu olacağım inşallah. buradan herkesin aşı olması(ulaşabildiğinde tabi ki) tavsiyesinde bulunuyorum ve birkaç ekleme yapmak istiyorum ve merak etmeyin yazının sonu çince bitmiyor :) ;
    - hiçbir aşının faz 3 çalışması bitmedi. ara veya 1. sonlanım noktalarındaki sonuçlar ile pandemi nedeni ile acil kullanım onayı aldılar.haliyle faz3 çalışması bitmemiş bir aşının koruyuculuk süresini de yolda öğreneceğiz. (tüm aşılar için)
    - sinovac ın sonuçları sadece basın toplantısı ile açıklaması, bilimsel raporu yayınlamamış olması hayal kırıklığı ancak elimizdeki tek aşı ve yayınlanan (tekrar ediyorum basın açıklaması) ara sonuçlar aşının ağır hastalıktan yüzde 100 hafif-orta hastalıkta yüzde 78 koruduğunu gösteriyor. yani yüzde 50 ye takılmayın, kapsak da vız gelip tırıs geçecek.
    - hepimiz tt arenaya tekrar gidebilmek için çıldırmış durumdayız ve şimdilik aşı bizim kısa vadede tek şansımız.
    - alerjik bünyesi olanlar için; bizde olmaması nedeniyle önemsiz bir bilgi olsa bile söyleyeyim mrna aşıları biraz daha alerjik (yüzde 10) ilk raporlara göre. yani sinovac biraz daha güvenli alerjik olay açısından.
    - şu an farklı mutasyonların pörtlemesi korkutucu gözükse de aşılanmış bireylerde bu varyantların hiçbiri hastalık oluşturmadı.yani aşı (şimdilik) bu varyanlara karşı da koruyor diyebiliriz.
  • 847
    hayatlarimizi tamamen degistiren, bazilarinin yanindan sevdiklerini koparip almis, uzun zamandir yazmak istedigim virustur kendisi.

    oncelikle kayiplarimiz icin herkese bas sagligi diliyorum, benim gibi gecirip atlatanlar icin de gecmis olsun dileklerimi paylasiyorum.

    bu virusu mart ayinda avrupa da ilk yayilmaya basladigi zamanlarda is yolculuklarimdan birinde kaptim. butun bahsedilen semptomlari teker teker gecirmeme ragmen cok sukur ki hepsini hafif atlatan kisilerden biriyim. acikcasi beni en cok urkuten koku alma duyusunun kaybolmasi ve hastalik hakkinda bir bilgi olmamasi oldu.

    simdi de viruse karsi uretilen asilar ile ilgili bir suru bilgi kirliligi var ve insan ister istemez supheyle bakiyor herseye. ornek olarak;

    niye sadece bizim ulkemizde sinovac adli asisinin uygulandigini bilmek istiyorum acikcasi. avrupa nin bu konularda daha kati oldugunu goz onunde tutarak soyluyorum, virusun gunluk yayilma hizi ulkeler bazinda 40-50 bin gibi ucuk rakamlara gelmis olmasina ragmen sinovac asisi uygulanmamaktadir. avrupa ilac ajansi tarafindan uygulanma onayi alan sadece pfizer/biontech ve moderna sirketlerinin asilari var ki 95% etkinligi olan moderna asisi bile daha gecen hafta onaylandi yanlis hatirlamiyorsam.

    kesinlikle asi olmam diyenlerden degilim ama bu adamlarin vaka ve vefat sayilarindaki yalanlari gun yuzune cikmisken onayladiklari asiya da hic guvenmiyorum acikcasi. her yere sahte diplomali kendi adamlarini yerlestirdikleri gibi asiyi onayliyacak kurula da is bilmez adamlari doldurmus olma ihtimalleri cok yuksek diye dusunuyorum.

    biraz once kuzenim ile konustum kendisi doktor bu arada, ilk dozu olmus. cekinmemem gerektigini telkin etti ama hala suphelerim var bu asiya karsi. niye bizde uygulaniyor da avrupada uygulanmiyor aciklayabilicek renktaslar var ise bilmek isterim acikcasi

    covidsiz gunleriniz olsun!!!
  • 848
    bir sağlık çalışanı olarak bugün itibariyle covid-19 aşısı coronavac'ın 1. dozunu vuruldum. virüse karşı savaşım başlamış durumda. herhangi bir yan etkisini şuana kadar hissetmedim. zaman içinde herhangi bir etkisini hissedersem sizlerle de paylaşacağım.

    edit: dün akşam saatlerinde uyku haliyle beraber yorgunluk hissi ve hafif baş ağrısı hissettim. şuan onlarda geçmiş durumda.
App Store'dan indirin Google Play'den alın