• 801
    yola çıkmış sinovac veya halkımızın sevdiği tabirle çin aşısına, genel olarak da aşılamalara ilişkin biraz bilgi vermek istiyorum.

    aşının güvenliği ve yan etki profiliyle ilgili ocgunsson (bkz: #3023756) şu yazıda yeterince bilgilendirmiş zaten. ben daha çok aşının asıl işlevi nedir, neden ilaç değil de aşı ve en kötü aşı bile neden süper bir olay onu anlatayım.

    biliyorsunuz salgının başından beri bir r0 katsayısıdır gidiyor. r0; hasta bir kişinin hastalık bulaştırdığı insan sayısı demek. yani ben hastalanıyorum, diyelim ki r0 2 olsun, 2 kişi de benden kapıyor. onlardan da 2 kişi kaparsa, hop 4 kişiye çıkıyor, onlardan da 2şer kişi kaparsa hop 8 oluyor. matematiğe aşina olanlar bunun üslü bir sayı olduğunu 2^3 gibi hemen fark etmişlerdir zaten. bu yüzden artış logaritmik oluyor, yani inanılmaz hızlı ve patlayıcı tarzda. sağlık bakanı nisan ayında r0 katsayımızı 1.56 açıklamış ki karantinanın en sıkı günleriydi ve doğru rakam açıklamaya yönelik bir alerjisi olduğunu da artık biliyorsunuzdur zaten. muhtemelen r0 katsayısı 2'nin çok üzerinde şu anda. şimdi bu bilgiyi aklımızda tutalım.

    aşıların etkinliğiyle ilgili bir sidik yarışı sürüyor, her hafta başka bir şirket %92, yok benimki 94, aha benimki 96 oldu filan diye açıklama yapıyor. normal koşullarda inanmayacaksınız ama %70in üstünde etkinliği olan aşılar (hatta ilaçlar) yeterli etkinlikte kabul ediliyor, hatta dsö salgının başlarında %50'nin üstüne okeyiz dedi.

    şimdi biz gelecek aşıyı %80 etkinlikte sayalım. bu ne demek; yapılan 100 kişiden 80'i bağışıklık kazanıyor ve hastalığı geçirmiyor/yaymıyor demek. (mukozal bağışıklıkla ilgili tartışmaların, yani aşılananların taşıyıcı olabileceğini biliyorum, şimdilik onu göz ardı edelim) %80 etkinlik, 10 kişiden sadece 2'si hastalığa açık demek, yani bir hasta getirip bunların suratına öksürtseniz sadece 0.2 oranında hastalık yayabiliyorsunuz. e peki o 2 kişi kime bulaştıracak? eğer tüm toplumu aşılarsanız kendileri gibi %20ye giren başkalarını bulup bulaştırmaları gerekecek ki popülasyonda bunun oranı da 0.2. şimdi 0.2 kişinin 0.2 kişiyle karşılaşma oranı bakınız 0.2x0.2=0.04 oldu. yani sayı inanılmaz olarak yüzde dörde düştü. e peki bu 0.04 kişi kimi bulup hastalandıracak? 0.04x0.2=0.008. yani üç bulaşma aşamasında yüzde yirmiden binde sekize düştük.

    işte aşılama bu yüzden süper ötesi şahane bir olay ve hastalığın kökünü kazımak için de tek geçerli yol. ben istatistikten pek anlamam (okulda ilk kaldığım ders) ve yaptığım şu basit hesapta yanlışlar göz önünde bulundurmadığım başka değişkenler de olabilir ama kabaca r0 katsayısı denen nane bu işte, eğer birin altına düşerse salgın "azalarak bitecek" ne kadar düşerse o kadar hızlı bitecek. teorik olarak tüm toplumu aynı anda aşılasanız 2 aya kalmadan hastalık bulaştıracak adam bulmak zorlaşacak. arasanız coronavirüs bulamayacaksınız.

    e peki neden aşı şirketleri sidik yarıştırıyor? iki sebebi var, birincisi klasik pazar kapma, hisse değerlenmesi vs. ikinci sebep ise istisnai bir durum, şu anda geniş ölçekli bir salgın yaşadığımızdan aşının bir nebze de ilaç olması gerekiyor. yani koruma kadar tedaviye de yaraması lazım. örneğin siz küçükken kızamık aşısı oldunuz ama belki de hayatınız boyunca kızamıkla hiç karşılaşmayacaktınız (başkalarının olduğu aşılar sayesinde, aşı karşıtı gerizekalılar da bunun rahatlığıyla vikvikliyor) yani kızamık aşısının sizi hemen koruması gereken kapınızın önünde bir tehlike yok. ama covid için bugün aşı olmazsanız 6 aya kalmaz garanti hastalanırsınız çünkü virüs seyrüsefer halinde tüm dünyayı geziyor. bu kez aşının koruyuculuğunun mümkün olan en yüksek seviyede olması lazım ki sadece koruma amaçlı değil şifa niyetine de yapılsın.

    etrafınızda aşı karşıtı varsa, allah aşkına, şu covidlileri kurtarmaya çalışırken ölen sağlıkçıların ellerinden alınmış hayatları, geride bıraktıkları yakınları aşkına bu insanları ikna edin. edemiyorsanız lütfen aşı oluncaya kadar onlarla görüşmeyi kesin. bu bir insanın tercihine bırakılabilecek bir konu değil. ben şahsen devletin başında olsam aşı olmayanların anayasal hakları dahil kısıtlamak için elimden geleni yapardım. şu koca salgının ortasında vikvikleyen ne kadar işe yaramaz varsa vatandaşlıktan çıkarır, fidel castro'nun yaptığı gibi gemiye bindirir açık denize salardım ki en azından başka bir garibana hastalık bulaştırmasın. neyse.

    işte böyle folks. ışık göründü. ben bu dönemde psikiyatristlikten çok danışmanlık yaptım. seansların yarısı covid yaygarasıyla geçti. hatta salgının başında her şeyi göğüsçü arkadaşlara soruyordum şimdi baya kendim cevaplıyorum, takip ediyorum. evde ve iş yerinde de psikopat gibi kural koyup uyguladığım için adım covid komiserine çıktı. politbürodan covid komiseri sivilcik. "aşı karşıtı bir makale paylaşmışsınız, belki gulagda bu konuyu düşünmek istersiniz?"

    yakınlarını kaybedenler varken şaka yapmak bile ayıp. bakın iki üstte dmrktnbabasının kaybını anlatmış.

    ölenlerin yakınlarına saygı için olsa yine gidin aşıyı yaptırın.
  • 802
    50 gün boyunca evden çıkmayan şahsımın yakalandığı virüstür. şehir dışına çıkan babam eve geldikten sonra hepimiz virüse yakalandık. test sonucumu gün itibariyle öğrendiğim ilaçların aynı gün içinde adresime getirildiği bir sürece girdim. hafif sırt ağrısı ve baş ağrısı dışında bir şikayetim yok. bugün belirtilerin ortaya çıktığı 4. gün. allah herkese acil şifalar versin.
  • 803
    aylardır fazlasıyla tedbirli olduğum halde cuma günü ufak bir hatamdan dolayı şüphelenip cumartesi test olup bugün kahvaltından önce filyasyon ekibiyle açtım günü(7 aralık 2020). ağır semptom göstermiyoruz çok şükür. belki de başındayız diye böyle hafif geçiyor, bilemiyorum. bu süreçte pek çok kişiden geçmiş olsun telefonu aldım lakin neredeyse her arayan iyi niyetli tavsiyeler verdi. tavsiye verenlerin en fazla 2-3 tanesi hastalığı geçirmiş, hiçbiri sağlıkçı değil. bilen bilmeyen, geçiren geçirmeyen, okumuş okumamış farketmiyor; her ağızdan kulakların duyduğu her bilgi doğru kabul edilerek size aktarılıyor. çok acayip tavsiyeler alıyorum; burnuma tereyağı sürmemi isteyen mi dersiniz (tat koku kaybım yok üstelik), sumak soğanla tedavi eden mi, karnımdan iğne yaptırmam gerektiğini söyleyen mi, verilen ilaçları içersem kalp krizinden ölebileceğimi söyleyen mi, 1430larda yaşamış bir hekimin (koronayı bırakın ömründe yarasa görmemiş) hastalarına mucize çözüm diye verdiği karışımları öneren mi, neler neler... hepsini tatbik etsem yarın sabahı göremem muhtemelen. naçizane tavsiyem allah korusun ama hasta olursanız doktorunuzdan başkasına itibar etmeyin, ülkecek doktorculuk oynamaya çok hevesliyiz. neşterle şaka olmaz
  • 804
    eşim pazar gününden beri bel ağrısı çekiyor. tüm gece beline sıcak su torbası koyuyor sabaha geçiyor, dört beş saat sonra yine hafif seyrediyor. ağrı kesici içiyor sonra tekrardan ağrı kesiliyor. şimdi ise sesinde bir değişiklik var, ses telleri zarar görmüş gibi cız bir ses tonuna dönüştü.

    kollarımda ağrılar var demeye başladı, ateşi yok, öksürük yok. tat alma duyusunda da hiçbir sorun yok, iştahı vs. de yerinde. korona'yı bu şekilde atlatan oldu mu? gerçi daha korona mı onu da bilmiyoruz... basit bir soğuk algınlığı da olabilir. dün teste götürecektim, yarını bekleyelim dedi. hala bekliyor, gerçekten gerildim.
  • 806
    17-18 kasımda ailecek bu belaya bulaşmıştık. yaşadıklarımız hakkında bilgilendirmek isterim.

    öncelikle ailemin hiçbir ferdinde kronik bir rahatsızlık yok.

    aramızda en ağır atlatan annem(53) oldu. virüsün etkilerinden kurtulması 13-14 günü aldı. 1 hafta boyunca tat ve koku kaybı, yüksek derecede öksürük ve inanılmaz derecede güçsüzlük. özellikle geceleri daha kötü oluyordu. 5. günde hastaneye yatırılması amacıyla 112 ile iletişime geçtik. 1 gün sonra geldiler ve hastaneye yatırılacak kadar kötü olmadığını söyleyip, serum taktılar. annem sağlık bakanlığı tarafından verilen ilaçları kullandı.

    ablam (30) 3-4 gün süren tat ve koku kaybı ve eklem ağrıları ile hafif geçirdi fakat 20. güne girmesine ve negatif çıkmasına rağmen eklem ağrıları hafif hafif devam etmekte. ablam sağlık bakanlığı tarafından verilen ilaçları kullandı.

    eniştem (30) ilk 3 gün çok yüksek ateş ve 1 hafta süren tat ve koku kaybı. eniştem sağlık bakanlığı tarafından verilen ilaçları kullandı.

    babamda(61)hastalıkla yakından veya uzaktan alakalı hiçbir belirti görülmedi. babam ilaç kullanmadı.

    3 yaşındaki yeğenimde ise iştahsızlık dışında bir belirti görülmedi. ilaç kullanmadı.

    bende(28) ise 2-3 gün tat kaybı dışında bir belirti görülmedi. ilaçları kullanmadım.

    pozitif çıktığımız andan itibaren aile hekimimize ulaşamadığımız için çevrede ne kadar tanıdık doktor var ise iletişime geçtik. ilaçları kullanıp kullanılmaması konusunda farklı düşünceler ile karşılaştık. bu güvensizlik üzerine ilaçları kullanıp kullanmama konusunda herkes kendi kararını verdi.

    kısacası çok değişik bir süreç. net bilgilere ulaşamıyorsunuz. şansınızın yanınızda olması lazım.

    bu hastalığı atlatan veya atlatacak olan bütün insanlığa büyük geçmiş olsun.
  • 807
    1.5 ay geçmesine rağmen ve ilaçlarımı da hasta olduğum süreçte almama rağmen hala belki %10'luk koku alabiliyorum. öksürük tamamen daha yeni yeni geçti sayılır, tat da 15. günden sonra geriye gitmede başladı ve şu an o da %50'lerde diyebilirim.

    işin fiziksel boyutu mu psikolojik boyutu mu daha yıpratıcı bilemiyorum. herkese acil şifalar diliyorum..
  • 810
    olası bulaşın üzerinden 19, test sonucumun pozitif çıkmasının üzerinden 15 gün geçen virüs. semptomlar gitgide azaldı ve hafif öksürük dışında pek bir şey kalmadı. bugün devlet hastanesine belki negatife döndüm mü diye test yaparlar diye gittim. tekrar test yapılmıyormuş karantinadan sonra. bari bir akciğer tomografisi çekelim dedim ama bir şey değişmez dedi.

    öksürük bir süre daha devam ediyor diyerek, bir öksürük şurubu ile birlikte tromboliz denilen bir pıhtı ilacı verip gönderdiler. bu pıhtı ilacını içmeye korktum açıkçası. hiçbir tahlil falan yapmadılar. bilgi sahibi bir arkadaş var mı bu ilaç hakkında diye merak etmekteyim.
  • 815
    hakkında beyin yoksunu komplo teorileri üretenlerin, fikri olmadan kulaktan dolma bilgilerle aşı karşıtlığı yapanların 2 gün yoğun bakımda yatmasını dilediğim koronavirüs tipi.
    kimi insan akıllıdır olacakları öngörüp ona göre aksiyon alır, kimi ise bir şeyleri idrak etmek için ancak yaşamak zorundadır, yaşayın da görün artık susun be kardeşim yeter.

    edit: sözlüğü kast etmiyorum bu arada yanlış anlaşılmasın, buranın yazar kitlesi eksik olmasın çoğunlukla aklı selim insanlar. toplumun geneline karşıdır bu hislerim, dayanamıyorum artık bazı aptallıklara.
  • 816
    haftasonu yasağı nedeniyle bu sabah yaptırabildiğim test dört saat içinde pozitif olarak sonuçlandı. yaşım 22, kendimi bildim bileli sporla iç içeyim, beş aydır da sigarayı ağzıma sürmüyorum buna rağmen birkaç gün sağlam yıprattı. tat ve koku duyularının kaybı da psikolojik olarak yıpratıyor insanı. tüm abilerime, dostlarıma hafife almayın ve tedbiri elden bırakmayın diyebiliyorum sadece.
  • 817
    daha önce şu girdide belirttiğim gibi (bkz: #3022849) babam covid-19 sebebi ile hastanedeydi. zor geçen bir sürecin ardından negatif sonucunu alarak taburcu oldu.

    bu süre zarfında bir çok geçmiş olsun mesajı geldi, herkese tekrar teşekkür ediyorum. hastalığı bizzat yaşamasam da, bir çok detaya hakim oldum. hastalık başlangıcı ve sonrası ile alakalı bir sorunuz olursa yardımcı olmaya hazırım.
  • 818
    çok şükür önemli bir sıkıntı yaşamadan atlattığım süreçtir. verilen ilacın etkileri olsun, baş ve sırt bölgesinde bana yaşattığı ağrılar olsun, tat ve koku konusunda yaşattığı durumlar olsun ve en önemlisi psikolojik yönüyle beni çok yormuştur. bol bol vitamin c ve d, bol bol su ve de verilen ilacı içerek atlattım. allah herkese acil şifalar versin. hasta olmayan kardeşlerim lütfen kendinize dikkat edin. kimsenin yakalanmamasını temenni ettiğim baş belası süreçtir.
  • 819
    (bkz: galatasaray futbol takımı/#3033854)

    yüksek ihtimalle galatasaray futbol takımındaki 3 pozitif sonuçlu oyuncu,

    kerem aktürkoğlu(biliniyordu)
    emre taşdemir
    fatih öztürk

    hepsine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz ve en kısa zamanda aramıza dönmelerini bekliyoruz.

    edit: emre taşdemir ve fatih olduğunun teyidi geldi, sağlam kaynaktan. tekrar geçmiş olsun.
  • 820
    (bkz: #3019817)

    ablam süreci gayet rahat atlattı, işin garibi aynı evde olan babama da test yapıldı ve sonuç negatif.

    hiç dışarı çıkmamasına rağmen bulaşan insanları duydukça pozitif bekliyorduk ama evde ciddi bir izolasyon ile sorunsuz atlattık diyebiliriz.

    bir çok ülkede "uzatmalı covid-19 belirtileri' diye bazı şeyler gördüm. aylar geçmesine rağmen anlık hafıza kayıpları, kısa bir yürüyüşte dahi tıkanmalar flan.

    bu da bbc'nin bahsettiği: https://youtu.be/vk4u01i6oFk

    3 dil bilen bir kadın "hollanda"yı 3 dilde de hatırlayamadığını, soranlara "başkenti amsterdam olan" dediğini söylüyor.

    işin garibi hiç covid-19 pozitif olmamama rağmen son 1 haftada 2 kez bir kaç dakikalık gidip gelmeler oldu bende de.

    her ikisinde de alanyaspor'lu salih uçan'ın soyismini hatırlayamadım enteresan şekilde. ayan flan diye geldi ama uçan gelmedi bir türlü.

    ilkinde salih'in soyismini hatırlayamadığımdan sanırım 2.sinde de onu hatırlamaya çalıştım ama yine olmadı.

    bu meretten midir yoksa b12 vaktimiz mi geldi bilemiyorum artık.
  • 824
    komplo teorilerini severim, takip ederim ama asla inanmam. bu benim için her konuda böyle aslında.

    ama yukarıdaki arkadaşımın da belirttiği gibi; dünyada ilk aşılama yapan ingiltere'de virüsün mutasyona uğrayarak daha hızlı bulaşa (öldürücülüğü ile ilgili henüz bilgi yok) sebep olması beni soru işaretlerine itiyor.

    neyse, yetkililerin açıklamalarını takip edeceğiz.

    konuyla ilgilenen arkadaşlar için derya unutmaz hocanın yeni yayınladığı videoyu şuraya bırakayım: https://twitter.com/.../1340714191947218946
App Store'dan indirin Google Play'den alın