resim
Claudio Cesare Prandelli
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:67
Uyruk:İtalya
  • 1203
    kendisinin yaptıklarını,yapamadıklarını,düşündüklerini,düşünemediklerini gördükçe ciddi ciddi profesyonel olarak teknik direktörlük yapmak istediğimi fark ettim.hani hep burada eleştiriyorlar ya sen daha mı iyi bileceksin diye (ki bence dünyanın en saçma mantığı bir başka deyişle ümit özat mantığıdır bu) iddia ediyorum sözlükteki yazarlar bir toplantı yapsın,ona göre bir kadro seçimi ve oyuncu değişiklikleri yapılsın;prandellinin kararlarından çok daha sağlıklı olacaktır.ve evet bunu ligde liderken,diğer iki kulvarda da şansımız devam ederken söylüyorum.ne acı değil mi?bu sene şampiyon olursak da fikrim değişmeyecek.çünkü biliyorum ki olursak da oyuncu kalitesiyle olacağız.tıpkı dünkü gibi.dün her ne kadar öyle görünmese de wesley sneijder de insan arkadaşlar.ve bir gün o attığı şut girmeyebilir ya da direkten dönebilir.bir de kendisini malzeme bu kadro yetersiz diye savunanlar var ki artık buna verecek cevap bulamıyorum.unutmayın ki cesare prandelli şu anda hala kovulmadıysa sebebi o ''yetersiz malzeme'' dediğiniz futbolcuların yarattıklarıdır.kendi taktik dehası falan değil.
  • 1204
    18 ekim 2014 levante real madrid maçında real madrid'in chicarito ve isco'nun attığı gollere bakmasını istiyorum. real madrid takımı cezasahasında tam 5 futbolcuyla yer alıyordu. yani biri vurmasa diğer vurur, kaleciden dönse tamamlayacak futbolcu var.

    bizim takıma oynattığı futboldan dolayı raip cezasahasında sadece burak yılmaz yer alıyor. sneijder bile girmiyor, olcan girmiyor. selçuk-melo-dzemaili yaklaşmıyorlar bile. burak tek başına 4-5 futbolcuyla mücadele içinde kalıyor. kaleciden dönse yine kendisi tamamlamak zorunda.

    real takımı rakip ceza sahasında 4-5 futbolcuyla yer aldığı için her maçta 4-5 gol atıyor biz tek futbolcuyla yer aldığımızdan gol atmakta zorlanıyoruz.duran toplar ve sneijder olmasa gol de atamıyoruz.
  • 1205
    iyi ki başkanlar sözlüktekilere bakıp kulübü şekillendirmiyorlar. dünlü değişiklikleri yerindeydi. sadece veysel hamit değişikliği olsun isterdim çünkü veysel çok formda değilse çok vasat oynuyor...

    önce aykut sonra ersun şimdi ismail. fenerbahçe ne zaman ayaklansa hoca değiştirdi bu ego onları yeyip bitiriyor. aynısının galatasaray a olmasına izin veremeyiz. demek ki van gaal gelse onu da gönderecektiniz siz.

    mancini yi harcadınız prandelliyi harcatmayız beyler. o kadar beyefendi bir hoca ve bu kadar başarıya aç hocayı bir daha bulamayız.

    lütfen. lütfen yaptıklarında olumsuz değil olumlu şeyler bulmaya çalışın. bulacaksınız.

    ve çok net söylüyorum bu saatten sonra gelecek hiç bir hoca sizi 4.yıldıxa ulaştırmayacaktır. mourinho bile. gerçi 2 haftaya böyle takım olmaz der gider.
  • 1206
    kendisi eleştirilemez, herkes tarafından eleştirilebilir ki eleştiri doğru sonuca ulaşmak için gerekli olan bir unsurdur.

    lakin "istifa etmeli !!111!!" demek bir eleştiri değildir, bu talebinizi de kadro tercihlerine dayandırmak kadar absürd bir şey olamaz.

    bana göre her teknik direktör ile sözleşme tamamlanmalıdır, bir teknik direktör gönderilmemeli veya istifaya davet edilmemelidir. çünkü çok sık teknik direktör değiştirmek hem takımın o anki teknik direktörünün otoritesini yer ile bir eder, hem takımın sürekli bir revizyon halinde olması takım olmanın önüne geçer, hem de teknik direktörü gönderip kurtulmayı planladığınız muhtemel başarısızlıkta gelecek mali külfet yeni gelen teknik direktör ile gelecek muhtemel başarısızlıktaki mali külfetten daha büyük değildir ayrıca yeni gelen her hocanın özellikle sezon içerisinde gelenlerin çok sık kullandıkları bir argüman sebebiyle kendilerini rekabetin tam olarak içine sokamama durumu da mevcuttur; "bu takımı ben kurmadım."

    ha burası türkiye, buradaki çoğunluk taraftar da, medya da sabırsız ve ileriyi düşünerek hareket edemeyecek kadar bencil, ayrıca tarafsız bir medyadan söz etmek mümkün olmadığı gibi bu medyanın tarafsız olmadığını bilmesine rağmen bu medya'ya hem hakaret edip hem de ısrarla bu medyada çıkan haberler doğrultusunda takıma, teknik direktöre saldıran taraftar bir hayli fazla. bu sebeple benim "teknik direktörler sözleşmelerini tamamlasınlar" temennim realizmden son derece uzak kalıyor, ben de onu türkiye şartlarında bari bir sezon o da olmadı yarım sezon bi sabredin yahu olarak revize ediyorum.

    özellikle prandelli gibi takımı benimseyebilecek, motivasyon anlamında dünyanın sayılı isimlerinden biri olup taktik anlamda da bu şekilde yapılacak bir sıralamada kendine iyi bir yer edinebilecek bir teknik direktörümüz varken, tek yapmamız gereken takımın biraz form tutmasını ve teknik direktörün de ligi ve takımı tanıyıp benimsemesini sağlayacak zamana kadar sabretmek iken ve bunlar gerçekleşirse lige ambargo koyan bir takım ile avrupa'da gerçekten iddialı bir konuma gelecekken prandelli'yi istifaya davet edenlerin mantığını da anlayamıyorum.*

    fenerbahçe maçı ardından prandelli'yi eleştiren kesimin argümanı sahada top oynamayan bir takım olduğuydu. kimse kusura bakmasın ama sahada ilk yarıda rakibi oynatmamak için oyunundan feragat eden, ikinci yarıda da topu takır takır oynayan bir takım vardı. yine hepimizin taraflı olduğunu bildiğimiz ancak hala bazılarımızın büyük bir aşkla inandığı medya kuruluşlarının gazıyla kart gelene kadar oynamadı takım rakip 10 kişi kalınca oynamaya başladık, onu da zaten oynayamadık sadece top çevirdik şutumuz yok gibi bir argüman geliştiren taraftarlarımız var. o öyle değil işte, ikinci yarının başında tempo yapmaya başladı takım, fenerbahçe o tempoya karşılık veremedi ve tempoyu düşürmek istedi arka arkaya fauller yapmaya başladı. faullerindeki sertlik seviyesini herkes bir tık arttırınca da zaten sert oynayan alves hayvani bir hareketle oyundan atıldı. fenerbahçe yıllardır oyunu soğutup, gerginliklerden faydalanarak oynuyor zaten bu oyunda onlara rakip olacak kadar oyunu yavaşlatmayı öğrenemedi takımımız, biraz mancini biraz prandelli denedi ama hala tam olarak bu oyunda fenere rakip olamayız. burada da kimseye kızamazsınız çünkü oyunu yavaşlatan takıma karşı yapacağınız tek şey hızlı oynamaktır, o da faullerle kesilirse eliniz kolunuz bağlanır.

    karttan sonra ise fenerbahçe tam olarak ceza sahasına hapsedildi, taa ki 71. dk'da volkan demirel sakatlanıp oyunu durdurana kadar 3-4 dakika oyun durdu sadece o posizyonda ve 80'e kadar fenerbahçe taç atışları, yaptıkları ve aldıkları fauller ile topun sadece 2-3 dakika oyunda kalmasına müsaade etti. top 2-3 dakika oyunda kalmışken kendi akımına neden oynamadı diye kızan da galatasaray taraftarıdır. 80'de yavaş oyunu oynayabilecek hamit ve oyunda tempo yapabilecek emre oyuna girmek için hazırlanmaya başladı ki bana göre de daha erken oyuna dahil olabilirlerdi, melo'nun çıkması kedi sakatlığı sebebiyle ama bunun yüzünden bile prandelli'yi eleştirenler var. takım şut çekmiyor isyanında ise, takım hücum yapamazken şut çekmemiş değil, topu kendi ceza sahamızda çevirip şut çekmedik değil, topu rakip ceza sahası çevresinde çevirdik neredeyse tüm ikinci yarı boyunca ve özellikle 10 kişi kaldıktan sonra tamamen defansa gömülen bir fenerbahçeye karşı doğru şutu bulup gol atmaktan baika bir şansımız da pek yoktu.

    alves sonrası duran toptan gol atabiliriz diye bekledim ben de ama prandelli'nin takımını duran top organizasyonlarından eleştirmek de büyük haksızlık olur.

    işte o müsait pozisyon da bir iki kere geldi zate ikinci yarıda sneijder bir iki kere yoklamıştır zaten, 3.'de golü attı, 4.'de de gol attı. şimdi burada yatsın kalksın sneijder'e dua etsin diyen arkadaşlar var, takımındaki bir oyuncudan verim alabiliyor siz neden prandelli'yi yatıp kalkıp tebrik etmiyorsunuz diye sorarım ben de o zaman.

    üstelik maçın hakemi de cüneyt çakır. adam fenerin bulduğu ilk pozisyonu önce faul diye gösterip oyun durduktan sonra kuyt boş kaldı diyerek avantaj oynatmak suretiyle yaratmış, fenerbahçeli 4-5 oyuncu galatasaray ceza sahasında 6-7 oyuncu da galatasaray yarı sahasındayken melo önü boş bir şekilde ceza sahasından çıktığında alper'in arkadan yaptığı faulde avantaj kuralı uygulayamamış üstelik arkadan hızlı hücumu kesen fenerli oyuncuya kart gösterememiş, galatasaray'ın hızlı hücumunda sneijder'e gelen pası kesmek suretiyle galatasaray hücumunu sonlandırıp fenerbahçe kontrası yaratmış(u: ki bunu fenerbahçe'nin bir başka takımla yaptığı maçta bir kere daha yapmışlığı var, o pozisyon gol olmuştu) oyundan çıkan bir fenerbahçe'li oyuncu sırf zaman geçirmek için sahanın ortasına bir sıçmadığı kalacak şekilde pisliklerini bırakırken tepki göstermekten aciz kalmış ve 95. dk'da taça çıkan topu chedjou bıraktıktan sonra devam eden fenerbahçe'li oyuncu sebebiyle taç değil kabul edip 2 vs 1 pozisyon yaratmış ve golü yememizi sağlamış bir hakem.

    şimdi bu hakemi eleştirmek tepki göstermek yerine maç sonu harika oynamadığımız ancak ezilerek falan da oynamadığımız orta halli bir oyun için oyun çok kötüydü diyen ve teknik direktörü istifaya davet eden bir taraftar profilimiz var. aynı taraftarlar 83. dk'da ceza sahası önünde top çeviren ve gol arayan takımın futbolcusunu* yuhlayan taraftar. hemen ardından gelen golün o yuhladıkları paslaşmaların ardından gelmesi ise hayatın draması oluyor sanırım.

    neyse uzun lafın kısası elimizde prandelli gibi bir değer var, takıma güzel ve galatasaray kültürlerinde yeri olan ileride baskı ve rakip yarı sahada topla oynama anlayışını savunma yapmasını da öğreterek getirebilecek bir isim. üsteli bunları yaparken şampiyonluk yarışının içinde kalıyor, yarıştan kopmuyor yani öyle bana zaman verin kazanan takım için zaman lazım da demiyor, sadece sabırsız taraftarımız içindeki kin ve nefreti prandelli yerine bir 2-3 ay başka yere kusar ve adama güven verebilmesi yeterli. umarım güzel günler göreceğiz, kendi taraftarımıza rağmen.
  • 1208
    ilginç ve kötü bir özelliği var. maç oynanırken oyuna müdahele etmiyor. belki edemiyor. ama devre arasında taraftarın gördüklerini gördüğünü ispat ediyor. fb maçında ikinci yarı ilk yarı gibi olmayacaktı. kırmızı kart bizi aldatıyor. ikinci yarı takım ilerde basmaya başladı. 11 kişi olsa fb'yi yine yenebilirdik. maç bitiyor ben ne düşünüyorsam prandelli onları söylüyor. ama neden maç oynanırken müdahele etmiyor anlamadım.
  • 1209
    berbat bir teknik direktör.

    17 ekim 2014 fenerbahçe maçında iyice saçmalamıştır böyle olacağı maç öncesi kadroları gördüğümüzde belliydi zaten.

    fb 10 kişi kalıncaya kadar yaptığı pas oyununu kadıköy'de yapamıyor. kendi sahamızda oynuyoruz fakat ne bir önde pres ne de bir agresiflik.

    maçta olanlar;
    çok iyi bir maç çıkaran emre b. sakatlanıyor.
    rakip 10 kişi kalıyor.
    rakip boş kaleye bir kafa vuruşu kaçırıyor.
    en sonunda sneijder'in efsane 2 golüyle maçı kazanıyorsun.

    mobilden yazdığım için daha fazla uzatmam zor oluyor ama her şeyi geçtim rakip 10 kişi kalıyor sen takımın kötü oynamasına rağmen oyuncu değişikliğini 15 dk sonra yapıyorsun, yazık. o kırmızı karttan 1 dk sonra stoper bile alsan oyuna takım&taraftar gaza gelir rakibin aleyhine gelişen bu kadar olaya rağmen beyefendi beraberliğe razı.

    ve son olarak veysel'in tel tel döküldüğünü herkes görüyor fakat sen ıslıklatana kadar oyundan almıyorsun
  • 1210
    izleme imkanı bulduğum galatasaray tarihinde elindeki imkanlara rağmen galatasaray'ı içeride ve dışarıda en kötü oynatan teknik direktördür. ligde daha bir şey kaybedilmemişken gönderilmesi veya istifa etmesi bu seneyi kurtarabilir ya da yeni gelecek yönetimle kendisine çeki düzen verir ve burasının galatasaray olduğunu kavrar, işleri rayına sokar. fenerbahçe maçını kendi eliyle rakibe sunmasına rağmen sneijder'in olağanüstü 2 golüyle kazanabildik ama gelecek haftalara hep kuşkuyla, endişeyle bakıyoruz. elinde ligin ötesinde bir kadro var iken kendisinin bize bunlara yaşatmasının hakkı yok. kendisini yeni gelecek yönetimle düzeltebilir mi, galatasaray'ın büyüklüğünü benimser mi yoksa aynı tas aynı hamam devam eder mi bilinmez ama şu an da galatasaray avrupadan elenme aşamasında, ligde de en zayıf takımla oynasa dahi yenecek havası vermiyor takım.
  • 1211
    ulu adam wesley sneijder yüzünden milletin gözü maalesef kör olmuştur. hayırsız bir galibiyete falan inanmam ama şayet varsa o da 18 ekim 2014 galatasaray fenerbahçe maçıdır. kandırmayın ne olur kandırmayın kendinizi. 7-8 bir önceki entryimde belirttim bir çok şey. daha çok şey bile yazılabilir. savunmaya çalışan millet istikrar ile "sanki morinhio gelcek amk yea" ile savınıyor. 10 maç yaptık. 1 tane eze eze oynadığımız maç var mı sorarım size. kör olmayın. bok gibi oynuyoruz. atılan gollerin hepsi bireysel yetenek, duran top . bu takımı izlerken 1 defa olsun keyif almadım. 1 defa olsun bam bam basıp gol atamadık. allaha emanet sneijder'in ayağına bakmaktan başka bir şey yapamıyoruz. bu adam böyle devam ederse daha çok dualara çıkarız.

    üşenmesem daha çok argüman yazarım ama veysel'den bahsetmeden geçemeyeceğim. bana bir allah'ın sevgili kulu şu adamın nasıl olur da istinasız her maç ilk 11 çıktığını açıklasın. şu maçta şöyle bir olumlu hareket yaptı desin. yeminler olsun çıldırmak istiyorum. bir teknik direktör nasıl olur da bu adamı kayıtsız şartsız ilk 11 e koyar. her hareketi ofsayt lan adamın. 26 eylül 2014 galatasaray sivasspor maçını hatıralyın ne olur. veysel sakatlandı, hakan girdi ve tarık sağ beke geçti. hani sağ bekte oynaması için aldığımız, 4.5 milyon verdiğimiz adam. ve o tarık sağ bekte neler yaptı 45 dakika. durmadan gitti geldi. bindirdi ortalar yaptı. tarık resmen ben bu takımın açık ara en iyi sağ bekiyim diyor. ama bizim hazretleri bu maçtan sonra bile hala veysel'i oynatıyor. tarık'ı tekrar sola atıp iki kanadın da ağzının tam ortasına sıçıyor. lan bari veyseli oynatmak istiyorsun barı sola koy sola. veysel sağ kanadı otobana çevirdi bari bırak sol tarafı batırsın da sağ tarafta tarık iş yapsın. tarık solda oynayınca iki taraf da boka dönüyor.

    neyse amk kime anlatıyorum. şansa gelen galibiyetler çoktan gözünüzü kör etmiş bile. tekrar başalarsınız "zaman veriz sabır azcık zaman", "pep guardiola mı gelcek" muhabbetlerini döndürürsünüz. aferin devam edin, 10 kişilik takımdan 6 pasta 100 de 100 pozisyon veren takımı, 1 tane bile doğru düzgün gol pozisyonu yaratamayan takımı alkışlamaya devam edin.
  • 1213
    anlaşılan o'dur ki galataray sözlük ahalisinin %80'i kendisinden daha iyi teknik direktördür. kendisini tek eleştirdiğim ve bundan vazgeçmedikçe vazgeçmeyeceğim şey burak yılmaz gibi çok kötü bir oyuncuyu galatasaray gibi bir takımda tek forvet oynatması. yoksa buralara yeni gelmiş bir adamı 6 maçta 13 puan aldığı halde acımasız ve temeli olmayan argümanlarla eleştirmek saçmalıktan başka bir şey değil. bu takımın kimyası 2 yıldır bozuk ve yönetim bunu değiştirmek isteyen mancini'den, o'nun sırf yüksek maliyetli transfer isteklerinden ötürü vazgeçti. adam kimyası bozuk ve ancak vasıflı oyuncu transferiyle düzelebilecek bir takımda ne yapabilir? he arsenal maçına 3'lü çıkmazsın, 4'lü çıkarsın, 4 yemezsin de 3 yersin. geçen sene real madrid maçına 4'lü çıktık da ne oldu lan? senin takımının kalitesi barnebeu'da oynanan iki real madrid maçı kadardır. elini kolunu sallayarak bir 3 bir de 4 salladılar. 6'lık maçı saymıyorum bile. o yüzden birilerini eleştirken elinizdeki oyunculara, onların vasıflarına, iş ahlaklarına falan da bakın. bakmaz istemiyorsanız letonya'nın arkasında 1 puanla son sıraya demir atmış türk milli takımı'na bakın. bunlara bir bakın, ondan sonra lütfen bir daha düşünün bu herif kimlerle nelere karşı mücadele veriyor diye.
  • 1217
    kendisinin gelmesini en çok isteyen insanlardan biri olarak söylüyorum ki; geldiği günden beri oynadığımız oyun neticesinde beni üzmüş adamdır.

    ft zamanını geçiyorum; geçen sene mancini'yi hemen her ortamda eleştirmiştim. ne var ki geçen sene mancini'nin hakikaten kanatları yoktu. oraya çeşitli adamlar monte etmeye falan çalışmış, bi dönem de kanatsız oynamayı tercih etmişti.

    bu sene bakıyorum burak yılmaz'ın tek forvet oynayacağı gerçeğini göz ardı edersek ideal 4-2-3-1'e o kadar yatkın bir kadromuz var ancak biz halen sneijder'ı kanatta oynatıyoruz. yabancı sınırlaması saçmalığı nedeniyle:

    muslera (sinan - özellikle ev maçlarında) - veysel - semih - chedjou - tarık (telles) - selçuk (dzemaili & yekta) - melo - olcan - şıno başgan - bruma - burak (umut) gibi bir taktikle çıkıp rakibi boğsak, şıno reyize uzaktan top vurabileceği ve olcan - bruma - burak üçlüsüne rahat pozisyon hazırlayabileceği, selçuk'un da yaptığı yan pasların gözü daha az rahatsız ettiği bir 11 istiyorum. çok mu?
  • 1218
    elindeki imkanlarla olabailecek en iyi oyunu takımına oynatmaya çalışan italyan teknik direktör. misal galatasaray futbol takımı'nın kendi sahasında gol pozisyonuna girememesi, geçtiğimiz yıl drogba sakatlandığından beri süregelen bir hadisedir. salt bu seneye ait bir durum değildir. şöyle bir hafızanızı zorlayın. 6 attığımız akhisar maçından sonra londra'da chelsea'ye elendik ve drogba o maçtan sonra bir tek içerdeki fener maçında o da taraftara layıkıyla veda etmek için sakat sakat oynadı. ondan sonra içeride oynadığımız maçlar sırayla küme düşen kayserispor (1-0 yenildik), fenerbahçe (drogba oynadı ve 1-0 yendik ama erken 10 kişi kalan rakibe karşı çok az pozisyon ürettik), kasımpaşa (4-0 yenildik), gençlerbilrliği (2-0'dan gelip son dakikada 3-2 kazandık ama tüm bunlar umut bulut'un 38'inci dakika oyuna girmesiyle oldu yoksa o maçta da pozisyona falan giremiyorduk) ve erciyesspor (2-1 kazandık). bunlardan önceki iç saha maçlarımızı hatırlarsanız iki tane 6 gollü akhisar ve bursa maçlarını görebilirsiniz. bir de drogbasız 3-0 yendiğimiz ama yine fazla pozisyon üretemediğimz eskişehir ve 1-0'lık pozisyonsuz bitirdiğimiz beşiktaş maçları var.

    yani iç saha ve pozisyon problemi drogba olmadığı zamandan beri var. neden? çünkü drogba pozisyon bilgisi yüksek, fizikli, kafa toplarına hakim, rakibi sırtına aldığında yıkılmayan, topu ileride bir şekilde tutan ve arkadaşlarının oraya gelmesini dolayısıyla rakip sahaya yerleşmemizi sağlayan bir forvet oyuncusuydu. tıpkı bugünün beşiktaş'ındaki demba ba gibi. o adam gitti, yerine tek forvet olarak hemen her pozisyonda yere düşen, düştüğü ofsaytların sayısını bilemediğimiz, kaleciden gelen toplarda sonradan pozisyon almaya çalıştığı için rakibine sürekli faul yapan, top kontrolü, pas verme zamanlama ve tekniği çok zayıf bir oyuncu olan burak yılmaz geldi. burak yılmaz gibi bir adam elindeki en iyi forvetse kontraatak takımı olursun kardeşim. öyle rakibi sahasına hapsedeyim, bi sağdan geleyim bi soldan geleyim. unutun bunları. elindeki oyuncu portfüyü buysa olmaz o iş artık. geçiniz. devre arası ya da sezon sonu tek forvet pozisyonunu dolduracak bir adam bulamadığın sürece unutalım hatta. bu takımın yapısı artık geride bekleyen ve hızlı hücuma çıkan bir yapı. tıpkı bursa deplasmanında attığımız ilk gol gibi goller atarız bu yapıyla. ama o iş içeride olmaz. türk telekom arena deplasmanında hiçbir anadolu takımı açık oynamaz ve dolayısıyla sen de kontraatak futbolunu oynayamazsın. elimizdeki oyuncu portföyüyle ya oyunu ileride oynayabilmek için en uygun adam umut bulut'a hatasıyla sevabıyla katlanırız ya da muhtemelen sözleşmesine 30-40 maç garanti oynarım maddesi koydurmuş burak yılmaz ve kontraatak futboluna alışırız.

    edit: kendisi en son açıklanan en iyi aktif 20 teknik direktör arasındadır. elimizdekinin kıymetini bilelim ve biraz da sorunu kadrodaki oyuncu yapısında arayalım.
  • 1219
    bu adam için kötü futbol oynatıyor diyenlerin ağzına kürekle vurmak istiyorum. bu adamın oynattığı şeyin adı ne zamandan beri futbol oluyor?

    burak yılmaz gibi tek vuruşçu bir adamı 4-5 savunmacıyla başbaşa bırakmak, sneijder gibi kaleye yakın oynaması gereken adamı kendi kalemize yakın oynatmak, orta sahayı 3 tane aynı tip adamla doldurmanın adı kötü de olsa futbol olmuyor. bu adı henüz tanımlanmamış ama temelde insanları futboldan soğutma işlemidir.

    tekrar yazmakta fayda var. bu adamı göndermediğimiz her gün 4. yıldızdan uzaklaştığımız günlerdir. şimdilik tek şansımız rakiplerin de berbat olması.
  • 1220
    besiktasin havaya girme sebeplerinden biri. harika futbol oynatmasini beklemiyoruz ama en azindan olumlu birseyler gormek istiyoruz. ancak galatasaray o kadar durağan oynuyor ki besiktas simdiden kendince havalara girdi. çünkü biz inanılmaz kotuyuz. şimdilik sansimiz yaver gidiyor. sacma sapan gollerle kovaliyoruz ligi. ancak gun gelecek o sacma sapan goller olmayacak. yada sneijderin muthis fuzeleri. iste o zaman ne yapacagiz bilemiyorum. suanki bu sans eger prandelli duzelecekse uzun vadede bize de sans getirecek ama ayni kafayla devam edecekse korkarimki uzun vadede bugunu kurtaran sansli gollerimiz bizim dördüncü yildizi kaciris biletimiz olacaktir.

    suan bir sekilde lig goturuldugunden kargasa yok dovus yok medenice tartisip hala ve hala umut besliyoruz. elinde aslinda ft/aysal kavgasindan sonra kutuplasan taraftarin sakinlesip yavas yavas tekrar butunlestigi guzel de bir taraftar destegi var prandellinin. artik bu ortamda kasima kadar hala olumlu bir dokunus gosteremezse burda suc asla sabirsiz galatasaray taraftarinin olmayacaktir. zira biz zaten uc aydir hicbirsey gormeden sabredip umut besliyoruz.
  • 1221
    uygulamaya çalıştığı taktik başarıyla uygulandığında inanılmaz keyifli bir futbol izleyebiliriz. ama elindeki kadroyla kafasındaki taktik çok uyuşmuyor an itibariyle. ileride burak yılmaz'ı tek bırakmıyor aslında. burak az biraz top tutabilse olcan yardımına gelecek, göbekten destek gelecek, sneijder gelecek. o bölgede oyun kurulacak. ya da hızlı kanat oyuncularıyla kontralar denenecek sürekli. takımın geride oynamasının sebebi bu bence. fiorentina zamanını çok takip etmedim fakat italya ile oynamaya çalıştığı oyun buna yakın bir oyundu en azından. iki temel hatası var bana göre. ilki veysel sarı'yı inatla ilk on birde oynatması, ikincisi burak yılmaz'dan top tutup takımın ileri çıkmasına yardımcı olmasını beklemesi. belki üçüncü bir hata olarak formsuz selçuk inan'a sürekli sorumluluk vermesi de eklenebilir bunlara.
    burak yılmaz'ın verimli olabilmesi için 3. bölgede gezen ve ona alan yaratan bir partnerinin olması gerekiyor. aksi takdirde o bölgedeki tüm yük ona kaldığında afallıyor. 1-2 başarısız denemeden sonra iyice oyundan düşüyor. genel olarak topu alırken beklemesi, yanlış pas tercihleriyle de kontra yememize sebep oluyor veysel sarı beni en çok yanıltan futbolculardan. genç bir futbolcu değil artık futbolunun olgunluk çağlarında olması gerekiyor ama sahadaki en tecrübesiz en nerede olduğunu bilmeyen maalesef o.

    mevcut durum itibariyle, oyun içerisindeki bu eksiklikler futbolcuların gelişimiyle/adaptasyonuyla çözülmeyecekse prandelli'nin kafasındaki kurgudan biraz taviz vermesi gerekiyor.
  • 1222
    büyük takım teknik direktörü değildir, olamayacaktır. italya'da çalıştırdığı takımlar ya orta seviye ya da baş altı takımlardır. hiç biri inter, juventus, milan gibi bir kulüp değildir. hatta italya milli takımı bile aynı kategoride. almanya, ispanya arjantin gibi en üst seviye takımlar var bide günümüzün baş altı takımı italya fransa gibi takımlar var.

    bu adam 57 yaşında ve bir kere bile bam bam bam basıp geçen bir takım çalıştırmamış, çalıştıramamış. ne kadar büyük bir takımın başında olduğunun farkında değil. hayatını orta seviyeye adamış bu adam. adım gibi eminim bursa'yı eskişehir'i kasımpaşa'yı bizden daha iyi çalıştırır. ama hiç bir zaman kazanan takımın hocası olamaz.

    hangi oyuncuydu hatırlamıyorum ama manu'dan biri david moyes için "sadece savunma çalıştırıyordu. kimle oynarsak oynayalım sadece savunma çalışıorduk. ona göre gol yemediğimiz sürece hiç bir problem yoktu. ama bunu yaparken hücum etmeyi beceremiyorduk." tipik bir orta takım hocası kafası bu işte. prandelli kendini hala orta seviyeli bir takımın başında sanıyor. fenere karşı arenada oynarken yarı sahasında bekliyor. eliyle ileri çıkmayın, yaslanın işaretleri veriyor.

    siz istediğinizi söyleyin. bu adamın alışma sürecine falan ihtiyacı yok. isterse 10 yıl türkiye'de çalışsın. kafası hiç bir zaman büyük takım çalıştırdığının farkına varamayacak.
  • 1223
    sneijder'i geriye çekti diye itin götüne sokuldu. halbuki adam defanstan organize top çıkartamama sorunumuzu görmüş ve takımın en zeki, en iyi pas dağıtan adamını oraya çekmek istemişti. sneijder'den ileride daha fazla verim sağlanacağı, ona orada daha fazla ihtiyaç olduğu doğru olabilir ama bu adam problem gördü ve çözüm üretmeye çalıştı. siz de hâlâ ideal 11'lerinize

    chedjou semih
    melo selçuk

    yazadurun. yok abi takım hücuma paslı çı-ka-mı-yor. fatih terim'in 2. senesinde bile bu iş selçuk-melo ile değil, riera'nın içe katedip oyun kurmasıyla çözülürdü. riera gittiğinden beri bu da olmuyor işte.

    "sınayderi demece oynattı eşoğlueşşek" demeden biraz bekleyiverin ya. ölen kalan da yok ayrıca, şampiyonlar ligi sonuçları fatih terim döneminden kötü değil, ligde de liderden 1 puan gerideyiz.
  • 1224
    büyük ihtimal kafasındaki planı uygulatamıyor. futbolcuların buna uygun olup olmasından bağımsız olarak bana futbolcular dediklerini yapmıyorlarmış gibi geliyor. mancini'nin de dediklerini yapmıyorlardı. büyük ihtimal terim'in bile birçok dediğini yapmıyorlardı. altyapı eksikliği ve futbol düzeninin kervan yolda düzülür mantığıyla işlemesine bağlı diye düşünüyorum.

    bunun baş sorumlusu türk futbolcular ve cümbüşü gören yabancıların onlara uyması. yoksa bu kadar maç yapan eşeği bağlasan adam olur. iki verkaç, iki ara pası, iki pres gösterir.
  • 1225
    şu yaşıma kadar izlediğim sezonlarımız içinde en umutsuz olduğumuz sezon 2014-2015 sezonu oluyor maalesef. takımda ne hız, ne tempo, ne fiziksel güç, ne taktik varyasyonlar, ne de coşku var. bir derbi maçında bile (bkz: 18 ekim 2014 galatasaray fenerbahçe maçı) takım kendi evinde böyle güçsüz ve isteksiz oynayıp, rakibin eksik kalması ve yıldız oyuncumuzun sıradışı golleriyle zar zor kazanabiliyorsa gerçekten ciddi sorunlar var demektir. maalesef prandelli bu durumu tersine çevirecek hiç bir emare göstermiyor. hiç sanmıyorum ama umarım takım bir şekilde atağa kalkar ve prandelli de bu başarının mimarı olarak bu enrtyi afiyetle yedirir bana.
App Store'dan indirin Google Play'den alın