ekşi sözlük'te sevdiğim ve genelde aynı fikirleri paylaştığım,
resneli geyik dün güzel bir entry yazmıştı prandelli ile alakalı. "sözlükte değişik bir yorum okumak istiyorum, ulan hepiniz de aynısını yazıyorsunuz" diyen arkadaşlar için özellikle paylaşıyorum.
prandelli'nin oyuncuları tanıyamayışından, hangi oyuncudan aslında nasıl maksimum verim alabileceğinden, takımın hangi dizilişle o sürekli söylediği "dengeli" oyunu daha doğru oynayabileceğinden falan bahseden güzel bir yazı.
---
alıntı ---
ikinci yarida oynadigimiz sablonda belki yine kaybederdik, bunun muhasebesini yapmak imkansiz, 4-0 onde ve 10 kisi kalmis arsenal'i kapattigimi gibi kapatamazdik ama maç ortada geçerdi. bunu yapmak maç basinda aklina gelmeyebilir ve bir sey denersin anlarim da, pozisyon vermedigimiz ilk 20 dakikada bile takimin tek bir hatayla zincirleme felakete suruklenecegi belliydi, 45 dakika beklemek neden ?
dedigim gibi arsenal farki yakalamasa bu futbolu yine oynayamazdik fakat biz de deli gibi saldirmayacagimiz için ikinci yari basinda verdigimiz açiklari vermeyecektik ve en azindan onde top tutabilecektik, bu bariz belli.
simdi prandelli'nin yapmak istedigi bazi seylerin nedenini anlayabiliyorum. ama bazi seylere anlam vermekte zorlaniyorum.
1) melo'nun kat ettigi mesafeyi yeterli bulmuyor ve geriden oyun kurmakta kotu olan takimi ileriye topla tasiyacak bir adami geride kullanmak istiyor. mantikli. fakat bu adam melo olunca oncelikle defansta yer kaybediyor (sivas maçinin daha 5. saniyesinde sag çizgiye gelen bir topta chedjou'yla iç içe girdi ve topu taca atamasak gobegi bombos birakmisti) ; yeterince hizli degil. ve en onemlisi, orta saha sertligi olarak melo'nun yedegi olsa getiri goturu hesabi lehte olabilir ama oyle bir adam yok takimda. o yuzden goturusu, getirisinden fazla olan bir hamle.
2) 3-5-2 denemesine de anlam verebiliyorum fakat bunu kiminle ve nasil oynayacagin onemli. takimin defansi mesafe kontrolunde vasat, o açidan defansif durumlarda takimin savunma hattini 5'lemek bir nevi mantikli. fakat melo defansin ortasina gomulunce, elinde geriye gelmeyen burak ve geriye gelecek kadar kosamayan pandev olursa, defansin 5'li olmasi hiçbir avantaj saglamiyor. orta sahayi enlemesine 3 kisiyle kontrol edemedigin için mutlaka bir bek ileri çikip top kovaliyor ve açilan aralardan follos oluyorsun. çunku defans, savunma hattinda degil taaa rakip ceza sahasi çizgisinde baslar ve en onemli hat, orta saha hattidir. bizim en kolay geçilen hattimiz orta saha, sonrasi telas ve pozisyon kaybetme, bos alanda çalimla eksilme, gerisi malum. yani bunu oynamak istiyorsan, burak veya pandev veya her kimi oynatiyorsan sike sike orta sahaya destek vermesini isteyeceksin. 3-5-2'yi bekleri yuksek tutarak da oynayabilirsin ama bunu oynayacak orta saha ve savunma da yok elinde. (bkz:
juventus). zaten beklerin yuksek kaldigi her pozisyonda golu de bir guzel yedik. yine, goturusu getirisinden fazla olan bir hamle.
3) sneijder'in pozisyonu. aslinda regista'dan ziyade deep lying midfielder gibi bir gorevi var ve bu hamlenin de mantigi basta dogru. ben ileriye top aktaramiyorum, yeterince hizli aktaramiyorum, o halde topu aktarabilen oyunculari biraz daha geride oynatayim. sneijder bunu yapinca ileride top tutan adam sayisi 0,5'a dustugu için bu mantik da çokuyor. bu takimin zaten savunma zaafiyeti salt savunmadan ziayde çok top kaybedip baski altinda kalmasindan kaynaklaniyor. e aktarilan toplari ileride daha az tutan takimin bu sorunu da daha açiga çikiyor. yine goturusu, getirisinden fazla olan bir hamle.
bu 3 hamleyi de elestiririm ama en azindan denenmesine karsi degilim. gorur, geri donersin.
simdi gelelim bazi kilit sorulara.
1) tarik sag bek eksikliginden alinmadi mi? zaten sag bek degil mi? adam ligde sol bek oynuyor, asil yabanci sol bekini oynatabildigin maçlarda sag bek baslayacagina yedekte oturuyor. veysel daha defansif olsa anlayacagim. ofansta daha verimli olsa yina anlayacagim. kondisyon sorunu olsa, e tarik'in kondisyonu iyi, gidip geliyor. hadi boydan kaybediyoruz desen oynadigin takim arsenal ! bunun mantigini çozemiyorum.
2) pandev ve burak'in gorev dagilimi nedir? bunlar çift forvet mi oynuyor, pandev bir nevi sneijder'in geride oynamasindan dolayi 9,5 gorevi mi goruyor? bu soruya cevap verebilecek hiçbir veri yok elimizde. bir bakiyorsun pandev ile burak iç içe, bir bakiyorsun pandev pivotluk gorevi yapmaya çalisiyor, duvar olarak kullaniliyor (tum denemeler zayi oldu, orasi ayri), bir bakiyorsun kanada yanasmis top aliyor. bu ikilinin gorev dagilimi nedir? savunmada gorev dagilimlari nedir? kanada mi açilacaklar? yapmiyorlar. rakibi yalanci presle mi oyalayacaklar? yapmiyorlar. orta sahada alan mi parselleyecekler? yapmiyorlar.
3) melo zaten 4'lu defans oynadiginda da defansin ortasina gomulebilen bir oyuncu, iki kanat oynatsan guzel bir besli ve bir 4'lu hat olusturursun, enlesmesine sahayi dengeli kontrol edersin. ayni sekilde stoperlerin arkasindan degil, birçok takimin yaptigi gibi biraz onunden ortadan top yapabilir orta sahada oynadiginda. tum bunlari gerçeklestirmek için, islemedigi belli olan bir 3-5-2'de israr neden? veya amaç buysa, dizilisten izyade gorev dagilimi neden yapilmiyor, sade bir dortlu defansla?
4) takimin genel bir profili var. agir, dikine oynamakta zorluk çeken, patlayiciligi eksik bir oyuncular surusu. bunlara alternatif olan, az veya çok, iyi veya kotu farkli ozelligi olan her oyuncunun oynamasi lazim. delici tek oyuncu bruma, adam rakip açikken oynamiyor, kapaliyken oyuna giriyor. akil fikir. takimda akliyla oynayabilen ender oyunculardan biri hamit. tarik'i dusunmuyorsan sag bekte en azindan pozisyon bilgisi olan, tercihleri dogru olan ve hizli olmasa da guçlu olan, sakatliktan çiktiginda bile takim arkadaslarinin vitaminsiz sutlarinin tersine topu otturebilen ve kiçini donerek de olsa ayakta durabilen bir adamin mutlaka oynamasi lazim. hatta su an ikili bir orta sahada melo ile oynar bu adam. tek eksik olur orta sahada o da patlayicilik. e o zaman orta sahanin bu açigini etrafini dinamik tutarak kapatirsin: ilki zaten bruma (defansif olarak gorevini yapiyor). diger oyuncu da yine farkli profili olan, getirisi olabilecek bir oyuncu: hizli, pres yapabilen ve aralarda is yapabilen bir takim degiliz. istsina: olcan. o zaman o adam oynayacak. oyun gorusu ve hizli oynama açisindan zaten dunyada itibar goren bir sneijder var. bu adamlar banko oynayacak. bu çok basit bir mantik. bu durumda: nando / tarik(lig için veysel) - secu - semih - telles (lig için tarik/hakan) / melo - hamit / olcan - sneijder - bruma / pandev (lig için burak/umut). boylece yabanci sinirinda ligde geçerli olan, avrupa'ya çikinca yine oyunculari degisebilecegi ama en azindan sablon olarak sabit kalan bir duzenin olur ve bu duzen, oyuncularin ozelleikleriyle en iyi uyusacak duzen, farkli profillerdeki oyuncularla takimdaki farkli meziyetleri azami derece kullabilecegin duzen. olcan - bruma çok ofansif olur, birinin yerine hamit'i koyar, orta ikilide selçuk / dzemaili'yi kullanirsin. vesaire. melo, hamit, olcan, sneijder ve bruma bu takimda farkli meziyetleri olan oyuncular. bunlarin en az uçu, ideal olarak 4'u, yabanci siniri falan izin veriyorsa 5'i sahada olmali. diger farkli meziyeti olan adam, patlayicilik, kondisyon fizik guç olarak burak ama onun için banko oynamali diyemiyorsun iste, adam mental olarak bu avantajlari kullanamiyor.
---
alıntı ---