1082
önceliğimiz lig açıklamasından rahatsız olunan teknik direktör. her maça 6 yerliyle çıkmak zorunda olan (ki bu yerlilerin olduğu türkiye a milli futbol takımının katıldığı son büyük turnuvanın yılı 2008) bir teknik direktör için gayet makul bir açıklamadır. ayrıca yabancı oyuncuları muslera, bruma ve biraz telles hariç avrupa piyasasında değerini günden güne yitiren oyuncular. hadi diyelim yabancıların hepsi son derece iyi oyuncular, o zaman da karşına bu adamların asıl oynayıp maç kondisyonu kazanması gereken yerel ligde yabancı sınırlaması var ve sen bu adamlardan 2'sini (muslera ve chedjou) mutlaka kullanıyorsun. geriye de 3 alternatifin kalıyor. oynat oynatabilirsen. hadi buyurun, kolaysa siz deneyin. galatasaray spor kulübünü sene ortasında bırakıp giden başkanı daha geçenlerde devletin televizyonunda 'avrupada başarılı olursak bu çok büyük mucize olur' dedi. kimse o laflara bakmıyor da prandelli'nin sözlerine takmış kafayı. tamam ben de prandelli'nin kendisinin kadro-diziliş istikrarı ve burak yılmaz ısrarında ciddi şekilde muhasebe yapması gerektiğini düşünüyorum ama bu adamla hangi şartlar altında anlaşıldığını bilmediğimiz için maç sonu yaptığı bir yorumdan ötürü eleştirilmesine de karşıyım. eğer senin kulübünün başkanı kendisiyle anlaşırken 'öncelikli hedefin lig ve 4'üncü yıldız' demişse, bizim bu adama kalkıp da tek kelime etmeye hakkımız yok ki ben %100 öyle olduğuna inanıyorum. zira prandelli'nin ağzından ilk günden beri çıkan tek cümle 'başkan benim gözlerimin içine baktı ve senden 4'üncü yıldızı istiyorum' oldu. hiç şampiyonlar ligiyle ilgili bir şey söylemedi. belli ki yine ünal aysal 'avrupada gidebildiğin kadar git zira bu yabancı sınırlamasıyla bir bok yapamayacağını ben de biliyorum, dolayısıyla senden bir de bunu isteyemem, zaten kulübü bu başarılara götürecek oyuncuları almaya para da yok' demiştir. transfer döneminde aldığımız oyuncular malumunuz. dolasıyla eleştirilmesi gereken teknik direktörün ettiği laf değil o'na bu vizyonu gösteren başkan ünal aysal'dır.