galatasaray'a gelip ve gitmiş futbolcular içinde içimi en çok acıtan, kanatandı. aslında herşey çok güzel başlamıştı, zımba gibi şutlar çekiyor, goller atıyor asistler yapıyordu ta ki;
kalli'nin gereksiz disiplin gösterisine kadar. bu gereksiz disiplin gösterisi aslında sonun başlangıcı oldu lincoln için.
kalli gitti yerine
michael skibbe, forvete
milan baros, sola
harry kewell alındı. takımda zaten bir de
arda turan gibi futbola aç bir çocuk da vardı; üstüne bu transferler de gelince lincoln'ün önderliğinde mahşerin 4 atlısı oluşmuştu. leblebi gibi gol atıyor, gol atmakla kalmıyor tabiri caizse futbolun bütün güzelliklerini bize gösteriyorlardı. nolduysa oldu devre arası geldi lincoln yine problem çıkardı.
kabul ediyorum lincoln karakter olarak problemdi, eğlence makara istiyordu, tipik lise takımının yıldızı gibi davranılmasından hoşlanıyordu. herşeye eyvallah ama lincoln türkiye'ye adım attığı ilk andan itibaren sistemli bi şekilde bitirilmek için özellikle medya tarafında kampanyalar yapıldı. kalli'nin dangalakça yaptığı disiplin gösterisinde hakan şükür kadar hatalı olmasına karşın sadece lincoln'ün üzerine gidildi. oynadığı her maçta yediği kasıtlı tekmeler yüzünden sakatlandı, nadide medyamız lincoln yatıyor, öldü tarzı manşetlerle kamuoyunda lincoln'e karşı olumsuz bir hava yarattı. sakatlıktan döndüğü ilk maç olan
istanbul büyükşehir belediyespor maçında razundara tjikuzu'nun kavalına karete kidd gibi basmasıyla kısa sürelide olsa küçük bir sakatlık yaşadı ama tjikuzu'ya sarı kart dahi verilmedi. skibbe dönemdinde
ali sami yen'de oynanan
gençlerbirliği maçında ceza sahası içerisinde kendisine yapılan bariz faulde hakem penaltı yerine kendisine sarı kart vermiş, maçın ilerleyen dakikalarında
gençlerbirliği'nin kazandığı bir faul atışında topa arkası dönük koşarken gereken mesafeyi oluşturmadığı gibi saçma sapan bir gerekçeyle ikinci sarı kartı dolayısıyla kırmızı kartı verdi. fenerbahçe maçında hakemin yüzüne karşı tek vuruş vermesine rağmen arkasındayken çift vuruşa hükmetmesiyle buz gibi free kick golü güme gitmişti. aslında saymakla bitmez ama bütün bunlar ve benzerleri adamı buralardan soğutmaya yetti.
herşeye rağmen eğer lincoln gitmeseydi ve kalsyadı ne
elano'ya ne de
mislimovic'e milyonlarca eurolar bayılmayacak, boş yere ümitlenmeyecek birde itin köpeğin ağzına düşmeyecektik. olsun herşeye rağmen maçın içinde lincoln diye inleyen trübünlere maçı bırakıp öpücükler yollaması, kel ömer'e koyduğu omuzla gider yapmasını asla unutmayacağım.