cassio de souza soares lincoln

	Lincoln Cássio de Souza Soares
	Takım	:	Kariyer Sonu
	Mevki	:	On Numara
	Yaş	:	45
	Boy	:	-
	Uyruk	:	Brezilya

• 1901

  keşke amerikayla bağlantısı olsaydı ya da bağlantısı olanlarla bağlantısı olsaydı o zaman ne bok yerse yesin gönderilmezdi.
• 1902

  kusursuz bir futbolcu.
• 1903

  en azından takım otobüsünün arkasında yabancı oyuncuları çekiştirmeyecek kadar karakterliydi.
• 1904

  kusursuz olsa, şu an avrupa'nın beş büyük takımından birinde oynayabilecek yeteneğe sahip bir futbolcu...
  
  edit: yazmayı unutmuşum. fazlasıyla kusurlu...
• 1905

  takımın zor zamanlarında kendisi gibi yetenekli, kilidi açacak bir oyuncuyu özlememek elde değil... bu bağlamda takımdan geçmiş son isim kendisi ve biraz da keita olduğu için isimlerinin yad edilmesi gayet normaldir... her ne kadar kendisine ayrıca bir hayranlığım veya nefretim olmasa da özellikle bu günlerde "ulan şu takımda bi keita olsaydı" ve "ulan şu takımda bi lincoln olsaydı" gibisinden bol bol anmaktayım kendisini. hani elano gibi mahrum da bırakmadı bizleri yeteneğinden, fazla fazla gösterip de çekip gitti, özlenmesi bundandır... büyüleyiciydi... ama diğerlerinin de hakkını yemeyelim diye ayrıca belirtme ihtiyacı duydum, zira kendisini özlediğim kadar keita'yı ve sağlam haliyle ekürisi nonda'yı, ve yarısı kadar da dos santos'u da özlüyorum, gözlerim arıyor hepsini şöyle bi...
  
  şimdi dönüp bakıyorum da, arda turan dışında böyle bir adam yok artık takımda...
  
  iyiydi lan lincoln, iyi oynuyordu, dehşey yetenekliydi, açıkçası 10 numaranın ağırlığını da saha içerisinde kaldırabilen ve sorumluluk alan bir oyuncuydu* da filan filan neyse... ne desek boş şimdi... fakat kendisinin hataları olduğu kadar harcadık da bence...
  
  sıkıntılı günlerde özlenir böyle isimler, normaldir...
• 1906

  lincoln karakterli bir adamdır, hem de öyle karakterli bir adamdır ki bizim kral olarak nitelendirdiklerimiz gizliden gizliye takımın kuyusunu kazarken ve hala kazandırdıkları uefa kupasının rövanşı peşindeyken, kendisi bu kulüpten adeta yaka paça gönderilmesine rağmen galatasaray için bir tek kötü söz söylememiştir. neymiş efendim, lincoln saçlarını şaşal suyuyla yıkıyormuş. yav size ne saçını hangi suyla yıkadığından? adamın en ufak bir şeyini büyütüp olay yaptık. o lincoln ki asist kralı olduğunda bile futbolu yerine aldığı para milletin ve takımın içerisindeki elebaşlarının gözlerine batmış rahatsız etmiştir. şahsen galatasaray'da kazandığı parada benim en ufak bir payım var ise helal hoş olsun. lincooooln lincooooln.
• 1907

  bazen kendi kendime diyorum ki keşke kuranyi o meşhur golü* atmasaydı. bıraksaydı da o gol lincoln'ün hanesine yazılsaydı. 60 metreden gol atan futbolcu olarak tarihe geçerdi.
• 1908

  son 8 yılda 2002 sezonundan sonrasında türkiye topraklarının gördüğü en büyük futbolcuydu aksini iddia eden fenerbahçelidir.
• 1909

  sahip olduğu karakter ile şu an ki takımın lider oyuncusu olurdu.
• 1910

  sol frame bakınca yine mi sen? dedirtiyor bu adam her kötü gidişten her mağlubiyetten sonra.var bu adamda bi ipnelik.neyse
• 1911

  (bkz: blair witch)
• 1912

  olsa da bir şey değişeceğini sanmıyorum. artık bir şeylerin değişmesi için kendisinden bir tane değil, en az üç beş tane daha olacak ki takıma biraz hareket gelsin.
  
  hesabıma göre; 3 lincoln, 2 keita, 5 kewell, 1 de arda olsa varyaa.. off.
• 1913

  şu takımdaki bir çok oyuncuyu top diye oynar..
• 1914

  "şu an takımda olsaydı" geyiklerine girenler için üç adet bakınız geliyor:
  
  (bkz: hagi)
  (bkz: misimovic)
  (bkz: disiplinsizlik)
• 1915

  şu an takımda olsaydı, ilk fırsatta florya'ya elimde traş makinası ile koşar; o kırpık saçlarını makinaya vururdum.
• 1916

  her şey ayrı ayrı klişe oldu şu memlekette, çok şey bayağılaştı, çok şey ucuzlaştı ve basitleşti de en çok mide kaldıran şu partizan popülizm oldu be kardeşim şu iğrenç hamaset oldu vallahi billahi. kahvede,sokakta duymaya alıştığınız envai çeşit ezberi kalkıp buraya taşımayın bari. sol frame de metin oktay'ın adı olacakmış, böylece hepimiz daha galatasaraylılaşıcaz yani öyle mi. bu lincoln denen adam karaktersizlikle suçlanmış ya, şu an bu takımda yer alan herkesten çok daha karakterliydi bence. deliler gibi koştuğunu bilirim ben sayısız maçta ki bu adamın görevini şimdiki ön liberolarımız yapmıyor.
  
  ya onu da bırakalım da ne karakteri ne karaktersizliği yahu. lincoln futbol oynamayı bilen bir adamdı. vaktiyle bülent onu katletti. şimdi de hagi misimovic'i katletti. ee abi lincoln gitti galatasaray yine kaybetti. misi kadro dışı bırakıldı hala kaybediyor. bırakın bu ucuz hamasetleri artık arkadaş. suçlu ne lincoln ne misi.
  
  bu arada evet kimse galatasaraydan büyük değildir. bu klişeye eyvallah da, bu yönetim ne olacak abi?? baya bildiğin galatasaraydan büyük bunlar.
  sol frame'e bülent korkmaz'ın adını yazıcak mışız,aciz olmayacak mışız,ayıp mış yaptığımız. ulan ben de felipe'yi özledim onu yazayım bari sol frame'e. allahım rasyonel olmamı sağla yalvarırım.
• 1917

  gittiği yerde* galatasaray'ı zerre s*klemediğine adım kadar emin olduğum yetenekli futbolcu.
  
  bazen diyorlar ya sözlük foruma dönüşüyor falan diye... keşkeeeee!
  
  belki o zaman bu kouya kilit koyabilirdik...
  
  (bkz: konu kilit beyler)
• 1918

  (bkz: fesupanallah)
  
  http://www.youtube.com/watch?v=7zNjVyTfJKk
• 1919

  güccük metin'in hem karakter, hem saygı, hem aidiyet hem de futbol olarak top diye oynayacağı oyuncudur.
• 1920

  aşağıdaki yazı alıntıdır. hem de bu başlıktan. 3 ocak 2010 tarihinde, yani neredeyse 1 sene önce yazılmıştır. ama yeter ya, valla sıkıldım bunu ikide bir hatırlatmaktan. ha bir de şu çıktı başımıza; güccük metin. bence şimdilik bir önem arz etmiyor. tek kişilik bir tavır şekli. ama yayılır usta, çok severiz biz bizimkilere sallamaya. devam edin yavrum, aferin. güccük metin mi, vay anasını sayın seyirciler.
  
  --- alıntı ---
  
  sözlük yazarlarının bazılarının yazar olmadan önceki bir dönem hafizalarını yitirmiş olduğunu gösterdi son günlerde.
  hanımlar beyler, sezon başı beklendi bu adam siz hatırlamazsınız.
  o sıralar yazar olmadığınız için sanırım. ya da ne bileyim askerde falan olabilirsiniz, finaller çok ağır geçiyordu da olabilir. işler çok yoğun olabilir, denizde kulağınıza su kaçmış olabilir.
  geçen sezon sonunda kimse arkadaşı kadro dışı falan bırakmamıştı, kendisinden aylarca haber alınamadı. casus filmlerinde olduğu gibi haberler çıktı. berlin'de görüldü, aslında antalyada tatilde, hayır efendim brezilyada şeklinde.
  
  frank rijkaard'a sordular lincoln konusunda ne yapacaksınız diye. hoca da dedi ki; gelsin bir konuşalım karar veririz. burayı büyük harfle ve bolt olarak yazmak istiyorum. adam gelmedi hiç hocayla görüşmeye. uçtunuz mu siz? hala gelsin de oynasın da. adam seni istemiyor.
  
  hey ! sana söylüyorum lincoln gelsin isteyen, adam seni istemiyor. sen hala onu istiyor musun? yeter artık yahu.
  
  --- alıntı ---
• 1921

  saçları lüle lüle diye, sağa bakıp sola pas atıyor diye, deplasman maçlarında kondisyon kaybı yaşamamak için sadece iç saha maçlarında oynuyor diye, ikili mücadelelerde aslında çok iyi ama kramponu yüzünden yerden kalkamıyor diye, cilveli işveli nazlı diye bu kadar çok sevilebilir. ama başındaki hocaya sahada el kol hareketi yapmak ki bu kişi büyük kaptansa isterse messi olsun, karaktersizdir benim gözümde.
  
  güccük metin'in, metin kısmını geçtim güccük'ünün cük'ü bile olamaz.
• 1922

  yıllar geçse de konusu kapanmaması muhtemeldir. çünkü lincoln,
  hangi açıdan bakarsanız bakın galatasaray'da can acısı durumundadır.
  çok büyük hayaller ve umutlarla getirildi. ve yaşanacak çok şey varken gitti/gönderildi.
  e böyle olunca da yaşanması mümkünken lincoln ile yaşayamağımız nice şampiyonluklar aklımıza gelince içlenmemiz kadar doğal bir şey yok.
  can acısı da bu yüzden.
  bakın: ne kadar acırsa o kadar yara bırakır. ne kadar yara bırakırsa o kadar iz kalır. ne kadar iz kalırsa o kadar hatırlanır.
  ne kadar hatırlanırsa o kadar çok acır. ne kadar acırsa...
  
  evet işte yine başa döndük. yani lincoln, tamamen bir döngüdür. dönüp dolaşıp başı ile ucu birbirine değiyor.**
• 1923

  herkes çok biliyor anasını satayım bu forumda, hatta bilmekle kalmıyor demogojinin kralını yapıyor.. en ufak bir olay olduğu zaman al ağzına metin oktay'ın, bülent'in, hakan şükür'ün, hasan'ın ismini.. ulan biz bilmiyoruz sanki lincoln'de bu adamların insani ve mesleki karakterlerinin yüzde birinin bile olmadığını, biz bilmiyoruz sanki lincoln'ün umrunda olmadığımızı.. ne dedik biz, lincoln çok karakterli bir futbolcu, şu an takımda olsaydı elini taşın altına koyar bizi bu durumdan kurtarır mı dedik, en önde lincoln siktirip giderdi evet bunu biliyoruz zaten.. başlatmayın demogojinize, herkes biliyor bu kulüpte kimlerin efsane olduğunu.. evet lincoln o "mücadele ediyor abi" diye övülen ama önündeki adama pas atmaktan aciz, futbol zekasından bir gram nasiplenmemiş adamların hepsini top diye oynardı, gerisini de sikine takmazdı..
• 1924

  (bkz: futbol bir aşksa, lincoln yardır) (u: 29 ekim'lerde meydanlara asılacak, -mış (:) (u: elçiye zeval olmaz (:)
• 1925

  lincoln o kadar karaktersizdir ki arkasından hala bıkmadan usanmadan "çok karaktersizdi, galatasaray dan büyük oldugunu sanıyordu, bıdı bıdı..." şeklinde sanki aynı okulda okumuşlar, aynı mahallede oturmuşlar, aynı antremana çıkmışlar, aynı berbere gidip dedikodu yapmışlar gibi atıp tutan, ne için yazdığı konuştuğu belli olmayan kişilerin gaz vermeleriyle celallenen bir takım insana rağmen, hala daha galatasaray hakkında tek bir kötü laf etmemiştir.
  
  haklısınız! evet hep yabancılar kötü adamlar galatasaraya gelmeden önce kendilerini zaten kanıtlamamışlar biz bunlar belki tutarsa diye almışız ama karakter işte fazla güneşte kalmayınca olgunlaşamıyor.
  
  misimovic diye bir oyuncu vardı mesela. adamı galatasaraya gelince tanıdım şaşırıyorum nasıl alıyorlar böylesine dandik adamları koskoca galatasaray a. hele birde rijkaard diye kara bi adam getirmişlerdi teknik drektörlüğe allahtan fazla kalamadı zararı az oldu.
  
  bırakalım şu yabancı sevdasını bizim yerli futbolcularımızın hepsi maradona hepsi pele hepsi zidan.