empati yapmaya calisiyorum, kendimce anlamlandiriyorum da.
aidiyet insanin tutkuyla ihtiyac duydugu bir hissiyattir, oyle ki bizim de galatasarayli olmamizi saglayan, hatta burada yazmamiza sebep olan en temel duygudur belki de. kendimden biliyorum, arada kalmak insani yorar, kendini bir gruba ait hissetmek ister insan. hatta ulkelerde de vardir bu durum, turkiye'nin ne doguya ne batiya ait olmasinin, ya da daha dogru bir deyisle, ne doguya ne de batiya ait olamamasinin ortaya cikardigi sosyolojik sorunlar saatlerce tartisilabilir, toplumumuzda aidiyet duygusunun bu denli guclu olmasinin sebebi belki de budur. yazinin esas oglani
burak yilmaza donecek olursak, kariyeri boyunca 4 buyukleri dolasan ve
galatasaray gibi bir klupte basarili olan burak, boyle bir camiaya ait olma hissinin verdigi mutlulugu tatmak isteyecektir. ben
hakan sukurun,
bulentin,
ergunun sahip oldugu
galatasaray'a ait olma hissiyatinin verdigi tatminkarligi tahmin dahi edemem, 25 milyon kisinin sizi sevdigini dusunebiliyor musunuz? dogal olarak burak yilmaz da, kariyeri boyunca birden cok "buyuk takim"da oynamis olan ve hic bir camia tarafindan benimsenemeyen
tanju colak,
emre belozoglu,
fatih akyel familyasindan olmaktansa
okan buruk veya
sergen yalcin gibi adini duydugumuzda zihnimizde sari-kirmizi veya siyah-beyaz cagrisan futbolcular gibi olmak isteyecektir. bu yuzden kariyerini bizde sonlandirma istegini anlayabiliyorum.
diger yandan, basarili olmanin camia tarafindan benimsenmeye olan katkisi da asikar. burak attigi gollerle, yeni neslin hakan sukur'u olmak istiyor bence. ki burak yilmaz'in yanildigini dusundugum nokta da burasi. burak attigi gollerin ve gol kralliklarinin sayisiyla orantili olarak bu titre erisecegini dusunuyor, takim arkadasinin attigi gole sevinmeyecek kadar bencil olmasinin sebebi de bu bence. benimsenmenin ve basarinin kistasini "gol" olarak goruyor, bizim
elmandere neden taptigimiz hakkinda bir fikri yok
*. ben bu konuda burak yilmaz'in bir mentore ihtiyaci oldugunu dusunuyorum. ama bu ihtiyacinin giderilmeyecegini ve burak yilmaz'in mevcut karakterinin degisecegine inanmiyorum. yerli sevici teknik direktorler tarafindan pohpohlanan, ben oldum havalarina giren burak'in mental olarak gelisime acik, daha da onemlisi istekli oldugunu sanmiyorum.
bircogumuz gibi ben de bundan sonra burak'tan bize bir hayir gelmeyecegini dusunuyorum. lakin eminim ki burak sahada isliklanmadan bizden ayrilmayacak. ne zaman ki biz bu adama seni istemezuk deriz, bize ait olamayacagini kabullenir, ancak o zaman gider. burak'tan kurtulmanin tek yolu sercan yildirim taktigidir; macin basindan sonuna, top ayagina gelir gelmez isliklanmali burak, yoksa 2019 yilina kadar bu adami cekecegiz.
sevmiyorum seni, sevmeyecegim; bencil, karaktersiz herif. bok.