resim
Burak Yılmaz
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kayserispor
Yaş:38
Uyruk:Türkiye
  • 4727
    kimin dediğini hatırlamıyorum ama bir spor yorumcusu "bana göre burak türkiye'nin drogba'sıdır." demişti. adamın dedikleri tutmaya başladı bence. çünkü artık sadece gole odaklı burak izlemiyoruz sahada. tek top yapan, arkadaşına kafayla top indiren, sırtı dönük oyunlar oynamaya çalışan burak izliyoruz. fiziğini geliştirirse çok daha iyi şeyler yapabilir. bence satılmamalı.
  • 4728
    iyi ve tek yaptığı şey sayesinde takımda kalan futbolcu ; maçın her dakikası, her anı, her saniyesi gol arıyor. bunun için savunma arkasına, kanada, geriye, her yere koşular yapıyor. varsa yoksa gol arıyor. bu sayede de burak'ın ölüsü 1 devrede 10 gol atıyor diyebiliriz.

    ondan beklenense gol aramasının yanında arada bir orta sahadan topun rahat çıkması için duvar olması, verkaca girmesi, yalancı değil daha etkili ve efektif pres yapması, kafa topu indirmesi, selçuk,melo ve sneijder gibi iyi şut çeken futbolclara yay ve çevresinde şut imkanı sağlaması. kısacası bir maçta vasat oynayan drogba'nın yapması gerekenleri yapması isteniyor.

    bunları ne kadar maç içerisinde yaparsa, o kadar sevilir. yoksa gol odaklı oynamaya devam ederse yine skor taraftarına yem olacak ve formsuzluk serisine girdiği an şutlanmak istenecektir.

    galatasaray'ın son 4 sezonundur hiçbir maçını kaçırmamış birisi olarak ; burak yılmaz'a son 2 senede herkesten çok laf söylemişimdir ancak bir adam bu kadar gol kaçırmaya müsait, top sürmeye, top kontrol etmeye, kafa topu indirmeye yabancıyken 17 maçta 10 gol atıp 5 tane de assist yaparak hem gol hem de asist krallığına oynuyorsa bu adamı takımdan yollamakta cesaret ister.
  • 4731
    kendisini çok tutmam. önemli meziyetleri var fakat bunun yanında çok eksik yönleri de var.

    fakat ofsayt konusunda bence tek sıkıntı kendisinde değil. takım arkadaşları da burada bu sıkıntıya ortak. çünkü takım arkadaşları bilmeli ki, burak ilk koşuya başladığı anda savunmayı ekarte edecek. o yüzden burak yılmazın vücudu koşu pozisyonunu aldığı anda o top ona atılmalı. bu kadar hızlı bir oyuncu bir adım attığı anda ofsayta düşme ihtimali yükseliyor. ama takım arkadaşları bekliyorlar ki burak iki adım atsın.

    yanlış bu. burada tek suçlu burak değil.
  • 4732
    burak yılmaz öyle bir golcü ve karakterdir ki , kendi mevkiisinde kendisiyle yarışan takımdaşına form tutması ve moral motivasyonunu arttırması adına boş kale ile karşı karşıyayken gol pası verir (sercan yıldırım, umut bulut) ; güzel bir gol pası ile gol attığında sevincini daima gol pası atan oyuncuyu onure ederek yaşar ; oyundan çıkarken morali bozulur çünkü gol atmak takıma daha fazla fayda sağlamak için yanıp tutuşan bir futbolcudur ; sabırsız bir an önce golle buluşmak isteyen bir yapısı vardır ve bu durum takımı daima üçüncü bölgeye çeken aktif bir güce dönüşür ; kırgın , kızgın dahi olsa medyaya asla takımı yaralayacak demeçler vermez ; en fazla eleştirilen ve bu eleştirileri dikkate alarak kendisini en fazla geliştiren futbolcudur ; gol atmak adına tek düze bir yapıya sahip değildir, birbirinden farklı golleri atabilen tarzı vardır ( penaltı , frikik , kafa golleri , ayak içi , takipçilik ) ; tüm bunlara karşın galatasaray tarihinde en az değer verilen futbolcudur. (bunun da en büyük sebebi belki, diğer istanbul takımlarının da formasını giymesidir.)
  • 4733
    artıları: arkaya mükemmel sarkması, çok fazla gol atması, kendini geliştirebilmesi, hırslı olması, (gaza geldiğinde önde çok fazla pres yapması * ) .

    eksileri: takımın oyununu bozması (paslarla takır takır gelmişken, topun ona gelince kaybolması gibi) , topla ilişkisinin kötü olması, tek tip bir son vuruşunun olması (http://www.youtube.com/watch?v=cR3AiZ-hXfE ) , duvar olamamasına rağmen sık sık geri gelip top istemesi, çok fazla ofsayta düşmesi, aşırı duygusal bir yapısı olması (bence bu çoğu zaman eksi oluyor kendisinde) .

    ofsayt konusuna gelirsek; evet bu kadar sık sarkmayı deneyen bir futbolcu tabii ki sık da ofsayta düşer. bunda düşündeşiz. ancak burak'ın eksilerinden olarak sayabileceğimiz bir özelliği, ofsayttan kaçmasını bilmemesi. bazen pasların kendisine geç atıldığına da katılıyorum, ancak rakibinin çizgisini kontrol eden bir forvet oyuncusu gerektiğinde (pas geciktiğinde) adımlarından iki tanesini geriye atmak ya da durmak suretiyle ofsayttan kaçıp, tekrar hareketlenebilmeli. bunu yapamıyor ya da denemiyor bile. küçükken futbol okullarında forvet oyuncularına parmak ucunda koşmasını tembihlerler. adımlar daha seri ve daha hızlı olabilsin diye (tam da bu anlattığım olayı yapabilmeleri için) . sanırım burak'ın okulundaki hocalar burayı es geçmiş. ancak dediğim gibi burak çalışırsa, bu konuda kendini geliştirebilir.

    bir diğer konu pres. evet burak pres yapıyor. takdir ediyorum, ama yanlış pres yapıyor. çünkü kendisine en baştan böyle öğretilmiş. forvet oyuncusunun pres yapmaktaki amacı rakibin oyunu kurmasını engellemek, rakibi bozmak ve mümkünse topu çalıp pozisyon yaratmak. bu doğru alanlara yapılan koşularla mümkün olur. rakibin oyununu her zaman topa koşarak bozamazsınız. pas alanındaki, topsuz bölgedeki oyuncuya da yapabilirsiniz. yapmalısınız. burak'ın presleri çoğu zaman amacına ulaşıyor aslında. evet. bu onun iyi bir yönü, ancak kalitesi düşük liglerde bu mümkün. ingiltere, ispanya gibi savunmalarının bile top tekniği yüksek olan ülkelerin liglerinde bu prese, adamı deli dana gibi koşturup; daha otuzuncu dakikada pes ettirirler. olsun yine de doğru ligde, doğru baskıyı uyguladığı için bu bir artısı.

    son olarak burak'ın altyapı eğitimine değinmek istiyorum. antalya'da o dönem kimler hocaydı, açıkçası araştırıp da bakmadım. ama burak'a yeterli futbol bilgisini verememişler. burak yetenekli ama futbol bilgisi düşük bir futbolcu. zaten tek bir mevkiide başarılı oynuyor olması da bunun göstergesi. topla kötü olduğu için olabilecek en az dokunuşla başarıya gitme yoluna girilmiş ki bu da forvette mümkün (şenol güneş'e helal olsun) . yani yapamadıklarının çoğu aslında kendi suçu değil, aksine kendini bu kadar geliştirmesi bile takdire şayan. ayrıca yerli statüsündeki en iyi forvet futbolcusu da denebilir, ancak buna rağmen ben olsam kendisini takımıma almazdım. çünkü beğenmiyorum. bir forvetten ya da futbolcudan daha farklı şeyler bekliyorum ama hakkını da veriyorum. hepimiz de vermeliyiz..
  • 4734
    iyi midir kötü müdür ona ulemalar karar versinler ama kendisinden tek beklentim tt arena'nın çimleri düzelene kadar o dizleri üzerinde kayma gol sevincini denememesi. benim hatırladığım 2 kere kaymaya çalışıp dizleri üstünde sekti, bacağını eline alacak bir gün sevinç yapacağım diye.

    bir de ikili mücadelede kollarını kullanmazsa ben fitim. isterse ofsayta çadır kursun.
  • 4735
    takımı kendine bağımlı hale getirdikten sonra, sadece kendi attığı gollerden ötürü savunulan, savunulması normal olan topçu.

    şimdi böyle bir olay var ki, burak yılmaz'ın olduğu bir takımda, pozisyona burak yılmaz girer. başkası değil. trabzonspor'da 33 attığında da böyleydi, galatasaray'a geldiğinde de. buna mukabil, takımı kendine bağımlı hale getirdikten sonra, pozisyonlara sadece kendi girmesi ve golleri sadece kendi atması kaçınılmaz oluyor.

    yerine elmander olsa geçen sene gruplardan çıkabilir miydin, gibi muhabbetler oluyor. yine aynı olay üzerinden cevap vereceğim. acaba bu soruyu soranlar selçuk'un 14, elmander'in 10, melo'nun 10, necati'nin yarım sezonda 8 attığı önceki sezonu hatırlamıyorlar mı? takım burak yılmaz olmadan gol mü atamıyordu? şöyle bir istatistik vereyim; burak yılmaz'sız şampiyon galatasaray 69 atmış, burak yılmaz'lı şampiyon galatasaray 66. e buyrun madem her şeyi gol üzerinden konuşuyoruz al sana gol sayısı.

    -bu araya bir şey yazmam lazım, elmander'in avrupa için yeterli olmadığı konusuna kısmen katılırım. elmander oynuyorsa yanında çok değişik bir forvet gerekir. elmander'li tek forvet zaten düşünülemez bile.-

    demem o ki, burak yılmaz'ın gol atması üstüne top oynayan galatasaray'da, golleri burak yılmaz'ın atmasından daha doğal hiçbir şey olamaz. üstüne burak yılmaz formsuz olduğu zaman nasıl ilk 4 haftada* 3 beraberlik alıp, gol yollarında tıkandıysan öyle tıkanırsın. ama aksi durumda burak yılmaz formsuz olsa selçuk atar, olmadı melo atar, engin atar.

    konu çok dağıldı ama ana başlık takıma katkı ise bunları yazmak zaruri oluyor.

    düzeltme: imla
  • 4739
    top-class maçlar oynadığında da eleştirilen dünya'nın sayılı golcülerinden biridir. buna rağmen antipatik tavırları ve zaman zaman geçirdiği formsuz dönemlerinde ki saç baş yolduran futbolu sebebiyle taraftarın büyük çoğunluğunun bir türlü tam olarak benimseyemediği futbolcu. ben ise geldiği ilk günden beri bayram yapıyorum, ilk gününden beri onun arkasındayım.

    onu eleştiren bir çoklarının futbol cahili olduğu konusunda yukarıdaki yazıların bir çoğuna katılıyorum. şunu unutmayın ki çok gol pozisyona giren aynı zamanda çok kaçırır. bir forvet için önemli olan gol pozisyonuna girebilmesidir. finishing özelliği her ne kadar iyi olursa olsun ( ki burada kıyaslanan hakan şükür ve elmander olunca çok daha iyi bitiriciliğe sahiptir burak yılmaz ) bir forvetin asıl özelliği gol pozisyonuna girebilmesidir.
  • 4741
    burak türk pasaportu taşıyan en önemli golcüdür. ve yeteneksiz demek yapılabilecek en sığ eleştiri olur. son 3 yılın istatistikleri bile bir şeyleri anlatmaya yeter. eleştirilemez değil tabi ki. benim burak konusunda eleştiri yapabileceğim en göze batan kısmı, golü çok fazla sevmesi. yani o kadar çok istiyor ki, gol kaçırmasına, basit hatalar yapmasına sebep oluyor. 2013-2014 sezonu ilk yarısında iç sahada oynadığımız trabzon maçında attığı golü hatırlayın, o kadar çok kaleye doğru koşu yapıyor ki, sneijder'in attığı topu tutamıyordu nerdeyse. yani sürekli kaleye dribling halinde. aslında etrafında drogba ve sneijder gibi 2'ye 1 yapabileceği adamlar varken, top alıp onlarla ver kaç yapsa, bir o kadar daha gol yapacak. öyle çaresiz, öyle aç, öyle istekli gol arıyor ki, kaçırdıkça daha çok hırslanıp, saçma tercihler yapıyor. azıcık soğuk kanlılığını korusa halbuki, çok daha farklı olacak. neyse umarım kendisi de, bu gol atma hırsının ona zarar verdiğini görür.

    ayrıca atletico madrid'te olsa ve 3 senelik istatistikleri orada gösterse, şu an etiketi 20 milyon euro'ydu.
  • 4742
    bu adamın ofsayta düşme istatistiğini çıkartmak, gol attığından hasetimdem çatlıyorum demektir.
    adam top kime giderse gitsin koşuya başlıyor. defansın arkasına sarkayım gol atarım diyor ancak takımda selçuk ve sneijder'den başka kimse adamın bu koşularına cevap vermiyor.
    hani hep "selçuk burak'a oynuyor hep" diyorsunuz ya. işte selçuk keşke hep burak'a oynasa ama adam sizin o mahalle karısı ağzınız yüzünden yan pas geri pas yapıyor sonra da "selçuk yan pasçı" oluyor.
    daha ne istediğinizi bilmiyorsunuz aq.

    not: bu enrty bir kişiye değil tüm burak yılmaz düşmanlarına yazılmıştır.
  • 4745
    sevgilisiyle fotograflari basina yansimis da cekmeyin demis.

    ya burakcim birak yansisin allah askina, bekar adamsin, ulkenin en populer adamisin, gencsin, e yakisiklisin da...

    ulan yaninda erkekle gezsen cekme demeni anlarim da kardesim neden cekme yani sevgilin olucak amk anla artik bunda anormal ne var.

    sen oyle cekmeyin bokunuzu yiyim dedikce bu adamlar uzerine gelip ibne edicekler seni.
  • 4747
    kendim başta olmak üzere burak yılmaz'ı bazı konularda eleştiriyorum. özellikle ikili mücadelelerde elini fazla kullanıyor. kendisinden beklediğim presi pek fazla yapamıyor. yanında drogba oynarken sen koşacaksın burak'çım. 36 yaşında adamı koşturma ordan oraya. ayrıca en önemli olaylardan birisi de lütfen gol kaçırdıktan sonra iki elini kafana tutup ah çekme. biz senin yüreğini biliyoruz. son üç sezonda 67 gol atmış birisisin sen. elbet daha çok atmak istiyorsun, hırs yapıyorsun. he bir de arena'nın zemininde kayma güzel kardeşim sakatlayacaksın kendini. bizi senden mahrum bırakacaksın allah muhafaza. kafa vuruşdan gol atamıyorsun ama bu senin suçun değil bir tane adam gibi orta açan yok çünkü.
  • 4749
    burak yılmaz ile ilgili yapılan eleştirilerin çoğu temel futbol bilgisine dayanıyor. bu adam genç futbolcu iken öğreneceği ve üzerine katacağı bir çok özelliği (güzelim yıllarının heba olmasından dolayı) 26-28 yaş aralığında öğrenip kendini geliştirmeye çalışıyor ve başarıyor da.

    yaptıklarını yapacaklarının teminatı olarak görüyorum ve eksik özelliklerini de belli bir seviyede de olsa geliştireceğine inanıyorum
App Store'dan indirin Google Play'den alın