bu "düzenli olarak oynayacağı takıma kiralanması lazım" fantezisini kim nasıl ortaya attı ve bu fikir nasıl bu kadar geniş kabul gördü, anlamak mümkün değil..
geçtiğimiz sezon 5 yabancı oyuncu kuralı varken, başka bir deyişle bruma'nın sahada olması;
sneijder,
muslera,
melo,
chedjou,
telles 5'lisinden en az bir tanesinin sahada olmaması zorunluluğu anlamına gelirken;
bruma henüz
19 yaşında,
süper lig'de;
14 maçta ilk on birde sahaya çıkmış,
6 maçta da sonradan oyuna girmiş..
son yıllarda kiralık gitmeyen bazı kanat oyuncularının
19 yaşında kendi liglerinde oynadıkları maç sayıları ise şöyle;
07/08 -
angel di maria -
13 maçta ilk on birde,
13 maçta sonradan girmiş..
07/08 -
alexis sanchez -
10 maçta ilk on birde,
17 maçta sonradan girmiş..
08/09 -
theo walcott ---
16 maçta ilk on birde,
6 maçta sonradan girmiş..
08/09 -
gareth bale ----
12 maçta ilk on birde,
4 maçta sonradan girmiş..
10/11 -
james rodriguez-
10 maçta ilk on birde,
5 maçta sonradan girmiş..
tabi di maria'yı oyuna sokabilmek için
saviola'yı, bale oynayacak diye
berbatov'u, walcott tecrübe kazansın diye
fabregas'ı falan oyundan çıkarmak ya da bunların sakatlanmasını beklemek zorunda kalmıyorsun.. bu takımların taraftarları da daha gencecik çocuğa "bu topçu değil" falan demiyor, herkes vaat ettikleri potansiyelin derdinde.. o zaman sorsan herkesin göz bebeğidir hepsi.. bizim taraftar ondan anlamaz ama, hemen "bu gözler
keita'yı gördü" goygoyuna bağlar, ki o da başlı başına bir sevimsizliktir, neyse.. keita bize geldiğinde
28 yaşındaydı bu arada..
bruma şu an
20 yaşında ve yabancı sınırı saçmalığı kalkmış..
bu bahsi geçen oyuncular da ertesi sezon, yani onlar da
20 yaşına geldiklerinde;
08/09 -
angel di maria -
12 maçta ilk on birde,
12 maçta sonradan girmiş..
08/09 -
alexis sanchez -
18 maçta ilk on birde,
14 maçta sonradan girmiş..
09/10 -
theo walcott ---
12 maçta ilk on birde,
11 maçta sonradan girmiş..
09/10 -
gareth bale ----
18 maçta ilk on birde,
5 maçta sonradan girmiş..
11/12 -
james rodriguez-
20 maçta ilk on birde,
6 maçta sonradan girmiş..
yani bir sonraki sezonda da doğrudan ilk 11 oyuncusu olmamışlar, gelişmek için de
sociedad'a falan gitmelerine de gerek kalmamış.. bir oyuncunun maç tecrübesi kazanması için sezonda
50 maç yapması gibi bir zorunluluk yok.. kaldı ki bruma'nın sociedad'da ilk 11 oynayacağının da garantisi yok..
hatta burada
şampiyonlar ligi tecrübesi kazanması,
sneijder'la,
podolski'yle oynaması,
arena'da taraftarımızın önünde oynaması bence bir
galatasaray futbolcusu olarak gelişimi açısından çok çok daha kıymetli faktörler..
dediğim gibi; yabancı sınırı varken kiralanmasını hadi bir derece anlarsın, "adam oynayamayacak, boşuna yedek beklemesin" dersin, de o da yok artık işte.. bu sezon tam galatasaray'ın bruma'dan yararlanmaya, bruma'nın da yavaştan bir ilk 11 oyuncusuna evrilmeye başlayacağı sezon..
ve bruma için ödenen bonservis bedeli galatasaray'a atılmış bir kazık falan değildir.. bruma'yı kim almak isteseydi
sporting lizbon'a o parayı çıkarıp vermek zorundaydı zaten, olay galatasaray'ın çok para vermesi değil, olay bruma'nın henüz 18 yaşındayken 10 milyon euro fiyat biçilen bir yıldız adayı olması.. bu kadar basit..
bir de her şeyi geçtim;
güray vural lan..
niasse amk..
amrabat'ta da
malaga tarafında pürüz çıkmış, gitmeyebilirmiş.. taraftar tepkisi olmasa
aydın da kalıyordu..
ben bruma'nın kadroda olduğunu duyunca seviniyorum lan, bir umutla her maç dikkatle izliyorum herifi..
umut'u da unutmayalım tabi bu arada, sağ kanatta da oynuyor umut, takım içi dengeden sorumlu, arkasındaki
sabri'yle denge sağlıyorlar.. umutla, dikkatle izleyeceğimiz isimler bunlar bu sezon.. bruma da başka yerlerde tecrübe kazansın bu arada..
haftalardır hamza hoca'yla yönetimin vizyonsuzluğuna laf ediyoruz da, bizim taraftarın vizyonsuzluğu da ateş ediyor valla, hepsini geçti mk..