7651
saçlarını sadece imaj olarak eleştirilmesi gereken gerçek bir galatasaray taraftarı.
saçtan yola çıkarak adamlığına kadar gitmek kimsenin haddi değildir.
7656
saçlarını düzleştirme sevdasından vazgeçmezse, sonu mehmet topuz'a benzeyecek olan futbolcu.
mehmet topuz artık fönsüz yaşayamıyor.
7658
yapmayacağından eminim ancak olurda kendisine küfreden ergen taraftarın gazına gelip fenerbahçe'ye transfer olursa beni bu yaşımdan sonra ağlatacak hatta onu çubukluyla görmemek için futbol izlemeyi bıraktıracak aslan parçası. ne olur arda ne yaparsan yap giyme çubukluyu dayanamam buna.
7659
ne kadar iyi bir galatasaraylı olduğunu her fırsatta gösteren aslan parçamız. çubuklu formayı anca sarı kırmızı olursa giyer.
7662
16 eylül 2012 rayo vallecano atletico madrid maçında oyundan çıkarken tüm stad tarafından ayakta alkışlanmıştır. bir türk olarak gurur duymadım desem yalan olur.
edit: at gözlükleri falan çok güzel aferin. eksi umrumda değil de oğlum neyine takıldın bunun cidden merak içindeyim.
7664
oyundan ciktigi her macda gavurlarin 'standing ovations' dedigi olay meydana gelir. hep ayakta alkislanir bu arkadas son maclarinda. adam mutsuz dönmek istiyor, takima alisamadi, camia kabul etmedi yalanlari nerden cikiyor anlamiyorum. gerci anliyorum lan bak salak salak konustum simdi, tabi ki tiraj reyting amacli yalanlar bunlar. ama cok mantiksiz yalanlar. atletico forumlarinda adam resmen takimin agir topu olarak görülüyor ve cok seviliyor.
adam uefa kupasini almis, 10 numarayi gecirmis sirtina ama mutsuz...
7665
bizimle sampiyonlar ligi macina cikmadigi icin mutluluk duydugum futbolcu. umarim allah bir daha bana onun ustunde sari kirmizi varken gormeyi nasip etmez.
7667
ispanya'da basarili bir sekilde bizi temsil etmesinden gurur duydugum galatasarayli futbolcu. tuh la ben de simdi ezik oldum.
7668
çok büyük futbolcu, çok büyük galatasaraylı ama hepsinden önce çok fazla kendini düşünüyor, ve yaptığı her şeyi kendisi için yapıyor. son yıllarda galatasaray forması giymiş en koyu galatasaraylıdır. ama takımı bırakıp kaçması tamamen kendini düşünmesindendir. kendi egosunu tatmin etmek için, ismini daha çok kişinin duyması için madrid'e topukları götüne çarpa çarpa kaçmıştır. aslında çok normal bir durum. zamanında hakan şükür de adının daha çok duyulması için galatasaray'dan bir dönemliğine de olsa ayrılmıştır. her ne kadar bunu yazdığım için ofsayt manyağı olcak olsam da fatih terim de adının daha çok duyulması için, kendini daha çok geliştirmek için italya'ya gitmiştir. ama arda burada diğer örneklerden farklı olarak daha galatasaray taraftarı kendisine doymadan, onunla elle tutulur bir başarı elde edemeden, üstelik kabus gibi geçen bir ligin ardından, ertesi sene tüm bu kabusun üzerini örtecek fatih terim de gelmişken galatasaray'dan ayrılması olmuştur. o yüzden hiç bir zaman adı hakan şükürlerle, fatih terim'lerle bir anılmayacak. emre belezoğlu, okan burak'larla mı anılacak işte onu türkiye'ye tekrar dönünce anlayacağız. lakin ben onun türkiye'ye tekrar dönmesini kesinlikle istemem. orada son kullanma tarihi gelince lütfen katar'a, rusya'ya, çin'e gitsin bir zahmet. çünkü onun galatasaray'a tekrar dönme şansı kalmamıştır.
burada adam profesyonel futbolcu, para kazanması lazım cart curt muhabbetlerine girmeyin lütfen. ulan adamın galatasaray'dan kazandığı 2 senelik para türkiye şartlarında en lüks hayatı iki kere yaşar. şu siktiğimin futbol piyasasında futbolcuların para için yaptıkları kadar mide bulandırıcı bir hareket yok. şu galatasaray takımından 2 senede en az 8 milyon tl kazanıyorsan artık bulunduğun camiaya uygun hareketler edeceksin. amua goyum 2 senede 8 milyon tl kazanırken yapamadığın neyi 2 senede 18 milyon kazanırken yapabileceksin. gece uyumadan önce 2 senede 6 tane ultra lüx daire satın aldım. ama 2 senede 18 milyon tl kazansaydım 14 tane ultra lüx daire satın alabilirdim diye mi ağlayacaksın.
velhasıl kelam arda galatasaray efsanesi olarak avrupa'ya gitmeyi haketmemiştir. ortalama bir galatasary futbolcusu olarak avrupa'ya gitmiştir. ama sorun şurada galatasaray taraftarı onu galatasaray efsanesi olacağına inandığı anda birden kendisi ben galatasaray efsanesi olmak istemiyorum ve de olmayacağım demiştir. şu durumda galatasaray taraftarı arda turan'a ne kadar küfretse haklıdır. çünkü o bizi kandırdı.
7669
yurtdisinda oynayan bir futbolcu ile gurur duyabilecek kadar basiretsizleri bize gosteren futbolcu. komik vallaha komik billaha komik.
7671
garip milletiz vesselam.
bu çocuk ilk piyasaya çıktığında efsane olacak diyen sensin. arda kendini yırtarken, sami yen yıkılıyor diye gözyaşlarına hakim olamazken efsane diyen sensin. sonra bu çocuk efsane olmadığı zaman, çakma galatasaraylı, efsane değil diye kızan da sensin.
bu çocuk çıkıp sana ben efsaneyim dedi de, bunun dışında mı davrandı? dedi mi öyle bi şey? ben mi kaçırdım?
kendi kendine adamı efsane ilan ettin, beklentini karşılamayınca da sikt.r ediyorsun. yavaş.
arda turan galatasaraylıdır. galatasaray'ın çocuğu, bu renkler altında doğup büyümüş, burda yetişmiş bir "evlat"tır. sen ona daha ilk golünde efsane demeseydin, kız arkadaşıyla rahat davrandı, sinema kapattı, yok bilmem sakatlandı diye ıslıklamasaydın, sen bu şerefsiz medyanın ekmeğine yağ sürmeseydin, belki de bugün efsane olmuştu çoktan bu çocuk.
arda sütten çıkmış ak kaşık demiyorum. tabii ki hatalar yaptı. çok büyük hatalar da yaptı. sen yapmadın mı? bu çocuk çıkıyor, göğsünü gere gere ben galatasaraylıyım diyor. bu çocuktan başka hata yapan hangi galatasaraylıya küfür ediyorsun? sen kimsin ki milletin galatasaraylılığını ölçüyorsun, varsa öyle bi aletin, galatasaraylılık ölçer gibi, patentini al paylaş parayı kırarsın, buralarda sürünmezsin. çakma galatasaraylıymış.
toparlayayım, yeter artık beyler hanımlar. rahat bırakın şu çocuğu. bırakın topunu oynasın. ben arda fan boyu falan değilim. nötrüm arda'ya karşı. gittiğinde yazıklar olsun da dedim. ama gitti, yapıcak bi şey yok.
bi gün fenerbahçe'ye giderse, o zaman küfredersiniz, o zaman çakma galatasaraylı dersiniz. ama o güne kadar, çubuklu tosundan kalma hırsınızı bu çocuktan çıkarmayın. bi hınç çıkaracaksanız; gidin orada mehmet topal var!
edit: ayrıca nispet yaparcasına oynuyor oralarda aslan parçası. gurur duyuyorum, çünkü bugün milyonların takip ettiği o ligde aslan gibi oynayan bu çocuğu benim takımım yetiştirdi. göğsümü kabartarak söylüyorum, gurur duyuyorum seninle arda!
7672
insanlarin efsane sandiklari ve buyuk galatasarayli ilan ettikleri cakma galatasarayli futbolcu. adamlar izleyemedi tabi hagi'yi, arif'i, suat'i bol keseden sallayin. bilmiyorsaniz en azindan arastirin. mesaj kutum acik biriside desin ki arda bu yuzden efsanedir.
hatta bence alex > arda
7673
allah aşkına şu adamın peşini bırakın demek istediğim futbolcu. kardeşim ister çakma galatasaraylı olsun, ister playboy olsun, ister 2. maradona ilan edilsin. yarın manchester united'la old trafford'da maçımız var lan. bu kadar entry'i gören de arda bizim futbolcumuz da sakatlandı oynayamıyor sanar. sen emre çolak'ın, engin'in, hamit'in, aydın'ın, burak'ın oynayıp oynamama ihtimallerini konuşacağına, arda'nın sikimsonik takım tel aviv bilmemnesine karşı oynayıp oynamamasını kurcalıyorsun. ne olur bırakın. o mutlu, biz ondan da mutlu. ne sıkıntı var?
7674
kendisiyle ilgili muhabbetler can sıkmakla birlikte bu adama galatasaray efsanesi diyen biri ya efsanenin ne olduğunu ya da galatasaray tarihinin en ufak bir kesitini bile bilmiyordur.
7675
ne kadar galatasaraylı orası muammadır belki de ciğerine basıyordur, bu bir kenarda dursun şöyle. arda galatasarayın altyapısından yetişti, hagi'yi, hakan şükür'ü, arif'i, popescu'yu, tafarel'i saha kenarında top toplayarak izledi, " bu kulüp " ün oksijenini teneffüs ederek büyüdü, belki her gece rüyasında galatasaray-fenerbahçe derbisinde fenerbahçe'ye gol attı, çalım attı, depar attı, kupa kaldırdı ve sonunda hayallerine kavuştu. işte şimdi tam zamanıydı takımı için ciğerini sahada bırakmanın. yapmadı mı yaptı. koşmadı mı koştu. ama bu taraftar da görevini yaptı, bu kulüp de. hayalini kurduğu takımının kaptanı oldu. yanlış mıydı belki. ama işte futbol sadece futbol değildi ki. duygular vardı. o zamanki konjonktür arda'yı kaptan yaptı. peki arda ne yaptı. yabancı-yerli ayrımcılığının başını çekti, televizyondan kendisini eleştirenlere babalandı, kibirlendi, egosunu dizginleyemedi, onsuz yapamayacağımızı mı zannetti nedir vazgeçilmezi oynadı. takım dipteydi. daha da gidilecek bir yer yoktu düşme hattındaydı da. ünal aysal büyük bir risk alıp başkanlığa aday oldu, fatih hocayı getirdi, en dipteydik ve dirilmek için bir kıvılcım yetecekti. bu takım ne zorluklara göğüs gerdi, futbolcular aylarca ücret almadan canını dişine takarak oynadı " bu kulüp " te bunun mu üstesinden gelemeyecekti? işte bir şans vardı önümüzde: fatih hoca geldi ya artık mücadeleyi, kenetlenmeyi, başarıyı hatırlayacaktık lamı cimi yok. ancak bu takıma kupa kazandırmadan hiçbir yere gitmiyorum diyen arda ne yaptı? kendisine en ihtiyaç duyulan anda hem de fatih hocanın sistemi onun üzreinden kurduğunu bile bile ispanya yolunu tuttu. güle güle gitsindi. ama böyle miydi kavlimiz? profesyonelsin anladık. anladık da gittikten sonra da ağzı durmadı ki bu kardeşimizin ne galatasarayın futbolcularına yemek vermediği kaldı, ne vefasızlığı. sen bizim çocuğumuzdun. keşke kol kırılaydı da yen içinde kalaydı. belki de yüzde yüz haklıydın dediklerinde ama usul, edep-erkan vardı değil mi? bunun yolu bu olmamalıydı. ezcümle bu takım yeniden diriltildi namuslu, genç ellerde. olmadı mı sensiz. oldu be çocuk sensiz de oldu ama sen de olsaydın ya. niye yaraladın kalpleri. gönül umduğuna küser ya hani ondan dargınlığımız anla yani. sana nasihatım da şu olsun; ne olursan, nerede olursan ol gönlün engin olsun, kibirlenme, egonu dizginle. birgün özlersen bizi gel yine gel namussuzun, fırsatçının yüzüne birlikte tükürmek için...
