• 26
    çok üzücü bir olay. bir yandan da ülkenin malum politik iklimi yüzünden geldiği lağım hali gözler önünde artik. hukuk yok, hak yok, kural yok, güvenlik yok. yokoğlu yok. eh durum trafikte de böyle, egitimde de malum futbolda da böyle...
    bir detay daha var bu elim hadisede. halil umut meler son derece fit, sağlıklı ve güçlü bir fiziğe sahip. istese yerden kalkıp o başkan olacak haini tepeler. o hain herif meler'i habersiz yakaliyor, hiç beklenmedik anda yumruğu atıyor, meler yerdeyken de yardakçıları başına tekme atıyorlar...
    rezil kepaze ve avrupa nezdinde ülke futbolunu bitiren hadisedir.
  • 29
    andoluda sıkça görülen her kulübün başına böyle beli silahlı, mafya kılıklı, futboldan anlamayan asarım keserimci tayfayı sadece bazı imtiyazlar kazanmak için getirip başkan yaparsan. bu adamlar çıkıp asarız, keseriz diye açıklama yaparken film izler gibi izlersen beklenen sonuç. bu maçta olmasa başka maçta yaşanacaktı. ortamı gere gere bu hale geldi ve taraftarından, yönetimine, hakemlerinden, tffye, medyaya kadar herkes bu futbol ortamının sorumlusudur. ibretlik cezalar verilmeyip, suni gündemle manşet yapılıp, sonra unutulduğu sürece de bu durum böyle devam edecektir.
  • 32
    ligde 15. haftada oynanan (bkz: 11 aralık 2023 ankaragücü çaykur rizespor maçı)'nda yaşanmış hadise.
    benim aklımın almadığı konu ise iki takımın ligdeki konumu, maçın önemi vs düşünüldüğünde maçta ne yaşandı da bir kulüp başkanı (ki kendisi bu ülkenin iktidar partisinde 2 dönem milletvekilliği yapmış kabul edilsin veya edilmesin belirli çevrelerde baya baya ağırlığı olan bir adam) maçın sonunda hakeme saldırdı bütün hayatını mahvedebilecek bir eylemde bulundu. esas sorulması ve üzerine gidilmesi gereken konu bence bu noktadır. saldırının cezası adli olarak belli yaklaşık 6.5 yıla kadar hapis istemi ile dava açılabilir, hakemin kamu görevlisi sayılması nedeniyle cezanın yarı oranda artırılması sonra 6222'den ötürü bir yarı oranda artırım daha falan totalde max 6-6.5 yıla kadar hapis istemi ile dava açılır muhtemelen işin bu kısmı tamam.
    ama hem de büyük bir ama ile bu adamın bütün hayatını mahvedebilecek bir hareketi hangi saikler ile yaptığı esas mevzu olursa türk futbolu kurtarılır belki. dünden beri bu olaya yaklaşım şeklim sadece bu, türk futbolu ciddi ciddi bu olayın üzerine gider ve en azından bugünü milat kabul ederek kararlar alırsa düzelebilir. üstelik burada alacağın kararlarda bütün kamuoyu, iktidar partisinden muhalefetine basınından sosyal medyasına arkanda duracak o kadar rahatsın ki aslında, hakikaten azcık aklınız varsa bunu kullanırsınız ve sorunları çözersiniz.
    2. seçeneği düşünmek dahi istemiyorum çünkü eğer bu günden sonra çok ciddi önlemler ve cezalar uygulanmadığı takdirde benzer olaylar hatta ve hatta daha kötü olayların yaşanmaması için hiç bir neden yok. çünkü cezalar caydırıcı olmayacak, elinize öyle bir fırsat geçti ki sayın tff bunu kullanmamak çok çok saçma olur.
  • 34
    yaratılan infiale baktığımda halil umut meler'in herhangi bir kıymeti olduğundan değil somali cumhurbaşkanının oğlu tarafından öldürülen kurye olayı unutulsun diye baya bir gündemde tutulacağını düşünüyorum. 1 haftadır ölü taklidi yapan cumhurbaşkanı, yardımcısı, bakanlar, vekiller kim varsa herkes sanki ülkedeki tek rezalet buymuş gibi gecenin bir körü tweet show yapmış.

    sokakta çocukların köpekler tarafından yendiği, arkanda malum birileri varsa istediğinizi rahat rahat arabanızla ezebildiğiniz, 4 milyon ruhsatlı 10 milyon ruhsatsız silahın olduğu, kafasına esenin takır takır saydırdığı türkiye'de bir yumruk vakası listeye normalde ilk 100den bile giriş yapamaz da artık 2 ay dinleyecez mecbur. ya da şöyle anlatayım halil umut meler'i somali cumhurbaşkanı'nın oğlu ezseydi de rahmetli kurye kardeşimiz de bugün dayak yeseydi biz bu sefer de kurye kardeşimizin yediği dayağı konuşacaktık, devletin tüm kademesi kuryeler için seferber olacaktı, kuryeler iş bırakma eylemi yapacaktı vs. velhasıl kimin öldüğünün kimin kaldığının önemi yok. önemli olan algı ve dolayısıyla oy oranı.
  • 35
    ankaragücü başkanı sıfatlı insan artığının sadece halil hocaya değil hepimizin yüzüne attığı yumruk meselesi.

    taraftarlar olarak da her birimiz birey olarak türk futbolunun birer paydaşı konumundayız. bu yumruğu kendi yüzünde hissetmeyenin, bu olaydan canı yanmayanın insanlığından şüphe ederim.

    bu rezillik sporda şiddetle falan açıklanabilecek bir şey değil. bu ülkede kadın dövülür, doktor dövülür, öğretmen dövülür, bugün de hakem dövüldü. evde dövülür, sokakta dövülür, hastanede dövülür, okulda dövülür, adliye koridorlarında dövülür, bugün de stadyumda dövüldü. memlekette çivisi çıkan adam kayırmacılık düzeni yüzünden herkes her şeyi yapabilme kudretini görür oldu kendisinde. o yumruğu bu herif atmadı, bunun güvenip sırtını dayadığı birilerinin yumruğudur bu. emre belözoğlu parmak sallıyor ya hani, emre'nin falan değil o parmak, eskiden çok güvendiği fetullah'ın parmağıydı, 10 senedir başkalarının parmağı o. bu işi bu hale getirenlerin, vasıfsız insanlara kol kanat gerip egolarını şişirenlerin, başlarına bir şey gelmeyeceğine dair yüzlerce emsal yaratıp hukuk düzenini ayaklar altına alanların ve kim olduğu belli olmayan insan müsveddelerine yıllardır her türlü kapıyı açanların sorumluluğundadır yaşananlar, yazıklar olsun.

    halil hocamıza geçmiş olsun, acısını gerçek manada kendimde hissediyorum. bu düzen bugüne kadar kameraların olmadığı yerlerde kimlerin kimlerin canını yaktı, güncel manada da son kurbanı kendisi oldu, çok yazık.
  • 37
    3 temmuz 2011'de başlayan sürecin geldiği son noktadır. türk futbolu artık iki kutupludur: şike yapmadığını iddia edenler ve şike yapıldığını iddia edenler. şike yapıldığını iddia eden bizler diyoruz ki bakın uefa size ceza verdi, tapeler kayıtlar ortada, süper kupa oynanmadı, cas davasından çekildiniz. şike yapılmadığını iddia edenler diyor ki bize kumpas kuruldu, tff bize ceza vermedi. tff ve uefa nihai bir karar için birlikte hareket edemediği için yıllardır hakemlere kart göstermeden tutun yakalara yapışmaya, yabancı maddeyle hakem vurmaktan hakem yumruklamaya, başkanların tehditlerinden başkanların yumruklarına bir sürü abukluk yaşıyoruz.

    bu yumruk da işin zirvesi, en utanç verici anı oldu. 2011'den beri bir tane federasyon başkanı, bir tane mhk başkanı, bir tane tahkim kurulu üyesi beğenildi mi? kim gelirse gelsin iki cepheden biri bu sözde iki doğrulu ortamda kendinden değilse o kişiyi yıprattı. yahu ülkenin %90'ı galatasaraylı, fenerbahçeli, beşiktaşlı. normal şartlarda fenerbahçeli federasyon başkanından, galatasaraylı tahkim kurulu üyesinden normal bir şey olabilir mi? önemli olan şu: bu insanlar yarın dürüstçe çalışacak insanlardan seçilse bile beğenilmeyecekler, çünkü iki doğru, iki haklı olamaz. iki cepheden biri, kendinden olmayanı yıpratacak, elinden geleni yapacak.

    ama buna çanak tutanlar, bu ortamı yaratanlar bu konuda aksiyon almayacaklar. çok da geç kalındı. 2011'deki mesele yüzünden 2023'te kimseyi küme düşüremezsiniz. kimseyi de kumpasa veya haksızlık olduğuna ikna edemezsiniz. iki taraf da haklı şekilde der ki 12 senedir neredeydiniz?
  • 38
    ankaragücü'ne verilecek olan cezayı çok merak ediyorum.

    şimdi işin içinde yumruğu atan kişinin 2 dönem milletvekilliği yapmış olması gibi bir durum var.
    ek olarak 3 temmuz sürecinde 'şahıslar ile kulüpler ayrılmalı' diyen bir 'üst akıl' hala ülke yönetiminde.

    şahsi beklentim (hiçbir hukiki temele dayanmaksızın :) ), ankaragücü'nün hükmen mağlup ilan edilmesi üstüne puan silme cezası verilmesi ki resmen olmasa da fiilen küme düşme ile sonuçlanabilecek miktarda ve yönetiminin futboldan tamamen men edilmesi.

    ülkecek bir yerden itibaren davranışlarımızın sonuçlarının olduğunu ve bu sonuçların temsil ettiğimiz kişi ya da kurumları etkileyebileceğini de öğrenmeye başlamamız lazım.

    (bkz: türk futbolu/#3795400)
  • 39
    bu eylemin etkili ve uzun süreli cezasının türk otoriteler tarafından verilmeyeceğini bildiğimiz olay.

    yalandan göstermelik birkaç şey yapılacak, hamasi söylemler olacak, ama zamanla sümenaltı edilip unutturulacak.

    gerçek cezayı uefa/fifa’nın vermesini bekliyorum. italya ile aldığımız futbol şampiyonasının elimizden alınıp başka bir ülkeye verilmesi ve karşılaşma güvenliğini sağlayamayan ülkenin takımlarının avrupa maçlarının tarafsız başka bir ülkeye alınması olabilir. kameralar önünde iken bile saha ortasında yere düşen hakemin suratına tekme atılan bir ülke bu. avrupalı, kendi hakemini nasıl yollasın?

    bizim için de sorun yok. kupa finalini bile yurt dışında oynamayı bizzat federasyon organize ediyor, öncelik ediyor. okullar olmasa maarif ne güzel yönetilir, maçlar olsa futbol federasyonu ne güzel yönetilir.
  • 40
    münferit bir olaydır. yapanın, azmettirenin, zemin hazırlayanın, meşrulaştıranın en ağır şekilde cezalandırılıp, futboldan süresiz uzaklaştırılması gerekir. ancak. evet burada kocaman bir ancak söz konusu. tff başkanı gibi, pfdk gibi, zorbay, arda mete gibi hakemler gibi kendilerini aklama unsuru asla değildir bu olay. halil umut meler'in şiddete uğraması zorbay'ı iyi hakem yapmaz. mete'yi haklı yapmaz. sapla samanı ayırt etmek lazım.
  • 41
    korkunç rezil bir olaydır.

    böyle bir rezaletin bir daha yaşanmaması için o yumruğu atan eski akp milletvekili faruk kocanın ve yerdeyken halil umut melere tekme atan iki kişi ile beraber spordan men + hapis cezası alması, ankaragücü takımının ise iyi ihtimalle küme düşürülmesi gerekir.

    eğer yumruk atan bir taraftar olsaydı, para cezası + sezon sonuna kadar seyircisiz oynama cezası ver geç denilebilrdi fakat kulübün paydaşlarının seçtiği, o kulübün en üst mevkisindeki başkanın koşa koşa gelip hakeme yumruk atarak gözünü patlatmasının, üzerine hakem yerdeyken hakemin tekmelenmesinin izahı yok.

    sen gidip rize'de silahım yanımda olsa hakemi vururdum diye açıklama yapan dallama başkana sadece 11 gün hak mahrumiyeti cezası verince işte böyle olayların önünü açıyorsun.

    kesinlikle çok büyük, caydırıcı bir ceza verilmesi gerekiyor ankaragücüne.
  • 42
    1999 yılında ali sami yenin altında hakemlik kursuna gitmiştim. 1 aylık bir eğitimin sonunda fiziksel testlere ve mülakata girdik. 90-100 kişilik grubun içerisinde ingilizce bilen 3 kişiden biri, saçı uzun olan tek kişiydim. koşu testleri falan bitti, bir yazılı sınava girdik sonra mülakata geçtik. hoca beni görünce ilk sorduğu soru "dayak yemekten korkuyor musun?" oldu. herkes kadar korkuyorum dedim. hoca cevabı çok beğendi, bir çok kişi korkmuyorum falan der ama yalandır dedi. bense soruyu hiç sevmedim. hoca biliyordu ki uzun saçla hakemlik yaptığım anda kesin saçını s.kiyimlerden başlayacaklar sonra da dayak yiyecektim. ben sağlık nedenleriyle hiç hakemlik yapmadım. ama benimle başlayan arkadaşım yaptı, 6 ay sonra da kafasına atılan bir taşla kafası yarıldı ve hakemliği bıraktı.

    türkiye'nin en üst düzey liginde bir hakeme yumruk atılması hele bir başkan tarafından, sonra yerde tekmelenmesi rezalet ötesi bir olaydır. bu seneki tüm ligler iptal olsa yeridir. ama inanın alt liglerde bu tarz olaylar her dönem yaşanıyor. amatörde herhangi bir köy veya mahalle takımının maçını izlediniz mi hiç? kamyonla gelen adamlar yan hakeme her türlü hakareti edip, en iyi ihtimalle yan hakemi taş yağmuruna tutuyorlar. bir çok iyi hakem, eğitimli insan amatör küme maçlarında bu olayları görüp zaten hakemliği bırakıyor. yine de üst klasmana çıkabilecek hakem bulunması, bu kadar baskı altında bu adamların maç yönetmeye devam etmesi mucize.

    bu olaydan sonra bir şey değişir mi? zannetmiyorum. galatasaraylılar ali koçu, fenerliler erden timuru geçmiş açıklamaları nedeni ile suçluyor. hakemlerin psikolojisi, hayatları kimsenin umurunda değil. hala küçük hesaplar yapılmaya, buradan bir mağduriyet çıkarılmaya devam ediliyor. futbolu bu hale getirenlerin hepsi b.kunda boğulsa halil umut meler'e üzüldüğüm kadar üzülmem.

    son bir şey de yabancı basına rezil olduk tayfasına. "aman komşular ne der?" zihniyetindeki bu insanlardan gına geldi. en ufak olayda yok türkiye'nin imajı, yok turizm, yok euro2032... aman maddi, manevi bir zarara uğramayalım. yabancılar duymasın ama türk futbolunu dünkü olaydan daha iyi anlatabilecek bir şey yoktur.
  • 45
    bu aşamaya adım adım gelindi ne yazık ki. her şey gibi sümen altı edile edile çarpıklıklar bugün bu noktaya geldik. trabzon başkanı hakemi alıkoymuştu stadyumda. çaykur rize başkanı silahım olsaydı hakemi vururdum demişti. ali koç hakemleri gördüğünüz her yerde taciz edin minvalinde bir şeyler geveledi. bunlara idarecilerin hiç birinin sesi çıkmadı. al bir tanesi çıktı hakemi yumrukladı işte. işin kötüsü belki ligdeki en iyi hakemin başına geldi bu olay.
    haftalardır hakem faciaları yaşanıyor tüm takımların lehinde aleyhinde. orantısız kararlar veriliyor ve hiç bir önlem alınmadığı gibi kamuoyunu aydınlatan hiç bir açıklama yapılmıyor. şeffaflık yok futbolda. mesela fenerbahçeli samet in el pozisyonunda verilmeyen penaltının benzeri galatasaray'a rahatlıkla çalınabiliyor. ortalık bu gibi olaylar yüzünden gerildikçe geriliyor. kurullar görevlerini yerine getirmediği içinde sahada bütün hakaretleri hakemler işitiyor.
  • 46
    ülkenin yakın tarihine dayanarak söyleyebilirim ki bu olayı birileri fırsata dönüştürerek kendine güç devşirecektir. çünkü yakın geçmişimizde yaşanan kırılma noktaları hep öncelikle çeşitli zaafiyetler yaratmakla başlamış, sonra kaos ortamı oluşturulmuş, devamında birileri kendi yarattığı zaafiyetleri ve kaos ortamını despotik yöntemlerle ortadan kaldırarak, halkı bu despotik yöntemleri sürekli kullanması gerektiğine ikna etmiş ve böylece kendine önemli bir güç devşirmiştir. sonraki zamanlarda bu güç hep belli bir çıkar grubuna hizmet için kullanılmıştır.

    (bkz: 12 eylül darbesi)
    (bkz: 15 temmuz darbe girişimi)

    basiretsiz tff yönetimleri ve tartışmalı/yanlı hakem kararlarıyla zaafiyet oluşturuldu, bir kulübün yöneticilerinin hakemi saha ortasında tartaklamasıyla kaos ta oluşturuldu, şimdi sırada despotik yöntemlerde. bakalım kim hangi sıra dışı yöntemlerle nasıl bir güç devşirecek bekleyip görelim.
  • 48
    --- alıntı ---

    bir hakem yumruklandı.

    federasyon ligi tatil etti. ertesi gün “iki gün erteleme yeter” deyip maçları oynatma kararı aldı.

    rezillik.

    meslektaşları yumruk yiyen hakemler “maçlara çıkmama kararı” aldılar. ertesi gün kıvırdılar ve aslında hakem makem olmadıklarını kanıtlarcasına “vazgeçtik, çıkıyoruz” dediler.

    rezillik.

    daha önce yumruk yiyen hakem için “izmir çetesi” diyen kulüpler birliği başkanı, aynı hakemi “türkiye’nin en iyi hakemi ilan etti” ve ziyaretine gitti.

    rezillik.

    başkanı sahaya girip, hakem yumruklayan kulübe topu topu 5 maç ceza verildi. kulüp taraftarları en ufak bir pişmanlık belirtisi göstermediği halde iktidar partisinin milletvekilleri kulübe gidip neredeyse ceza için özür dilediler.

    rezillik.

    bunca rezillikten sonra bakın türk futbolunda daha neler olacak! bu kafa ile daha çok hakem dövülür. ama zerre üzülürsem namerdim.
    bunlar zaten bu muameleye layık olduklarını gösterdiler. boşuna dememişler herkes layık olduğu şekilde yönetilir diye. türk futbolu da aynen öyle.

    --- alıntı ---

    fatih altayli
App Store'dan indirin Google Play'den alın