ilk olarak
23 nisan 2000 galatasaray denizlispor maçında atmosferini yaşadığım biricik eski mabedimiz. yeni açık alt tribündeydim. zaten izmirden o gün gelmiştim ve bir tek karaborsa oradan bilet bulabilmiştik ailemle. ve de o maça galatasarayımız uefa kupası finalisti apoletiyle çıkmıştı.
20 nisan 2000 leeds united galatasaray maçı. aslında çok şanlıydım, çünkü türkiye sahalarına ilk defa bir avrupa kupası finalisti çıkıyordu ve bende o maçtaydım. sarı kırmızı çubuklu formamız o gün daha bir şaşalı gözüküyordu gözüme. ve tribünlerden hep aynı tezahürat yükseliyordu :
avrupada destan yazar bizim aslanlar
rakipler duyunca adından korkar
göklerde yıldızdır gönüllerde ay
kupayı alacaksın galatasaray
maça gelince yusuf şimşek sene sonundaki fenerbahçe transferini bu maçta garantiledi.
zaten şampiyonluğa emin adımlarla gittiğimizden ve hafta içindeki zaferden ötürü bir rehavet vardı takımda. 46da hagi ile öne geçtik. bu arada haginin ayağından bir penaltı kaçırdık. donev ve m.ali'nin sayılarıyla geriye düştük. tam ulan ne uğursuz ayağım varmış diye düşünürken 90+4 de hagi ortaladı hakan vurdu, top çataldan döndü ve marcio yarım voleyle tamamladı. 2-2. ve o golle dünyalar benim oldu.
bir kez daha ( izmirde de bir çok galatasaray maçına gittim) galatasarayımız benim gittiğim bir maçta kaybetmedi. bu gelenek ta ki
28 mart 2009 galatasaray fenerbahçe maçına kadar sürdü.