resim
Abdullah Mucib Avcı
Görev:Teknik Direktör
Takım:Trabzonspor
Yaş:60
Uyruk:Türkiye
  • 354
    2.6.12 portekiz türkiye maçında şampiyon olmuş bir galatasaray takımından ligin mvp'si sadece selçuk inan'ı oynatan , onu bile 75te oyuna alan, tr'nin en iyi stoperlerinden biri olan semih kaya'yı ve herkesin takdirini kazanmış engin baytar'ı yedek oturtan, ama şampiyon olamamış fener takımının 4 milli takımı haketmeyen oyuncusunu sahaya süren , ne milli takım hocasını ne de milli takımı iplerim. kimse kusura bakmasın. isterse brezilya'ya 5 atsın umrumda değil. ben selçuk inan olsam yemin ederim oyuna girmezdim. böyle rezillik olmaz !
  • 356
    fanatikçe eleştiriyorum, çünkü hoca değil. 4 şut çekip 3 gol atan, %31 ile maçı bitiren takımın hazırlık maçında 71 de oyuncu alıyorsa orta sahaya, fanatikçe eleştiririm kimse kusura bakmasın. 1-3 bitti diye savunanlar görebileceği en rezil portekiz ve ronaldo performansında 24 şut yediğimizi unutmasın. bu adam ne teknik ne taktik olarak o takımın başında olmayı hak etmiyor. delikanlı gibi söz verdiği jenerasyonu bulsun, oynatsın 5 yesin eleştirenin suratına tükürsünler ama halen emre kaptan çıkıyorsa b.s.g abdullah avcı derim.

    edit: hangi maç olduğunu ekleyelim bu entryimiz de silinmesin...

    tanım : 2 haziran 2012 portekiz türkiye maçı'nı şans eseri kazanan hoca.
  • 358
    kendisinin çok yakın bir arkadaşından* öğrendiğim kadarıyla selçuk inan için: "selçuk'tan zaten eminim, o yüzden ilk maçlarda fazla oynatma gereği duymadım" sözlerini sarf etmiş hocadır. kendisine güvenimiz tam ama yine de takıma alışması açısından selçuk'u oynatması gerektiğini düşünüyorum. sonuçta oynarsa merkezde oynayacak bir oyuncudan söz ediyoruz. takımdaki herkesle anlaşacak seviyeye gelmeli, uyumu yakalamalı. milli takımın orta sahasına ilk yazılacak isimler selçuk ve nuri'dir. defansif takım istiyorsan topal'ı önde oynayacaksan da emre'yi koyarsın. eğer çift forvet de oynamayacaksak* macera aramaya gerek yok.
  • 359
    klasik, ''zaten o futbolcu her türlü oynar, ben başkalarını deneyeyim'' mantığı taşıyan hoca. selçuk inan'ı oynatmama sebebi de bu. selçuk her türlü oynar çünkü. etrafındaki futbolcularla oynama alışkanlığı kazanması hiç önemli değil!

    neyin kafasıdır bu? diğer büyük milli takımlara bakıyorsun, en büyük yıldızlarına kadar, en ufak hazırlık maçında dahi tam kadro sahadalar. ispanya milli takımı'nın ortalığı kasıp kavurmasındaki, 2002'de türkiye milli takımı'nın başarılı olmasındaki en önemli sebep, ''birlikte oynamaya alışık'' oyunculardan kurulu olmaları değil miydi?

    milli takımlar, yeni futbolcuların denenip görüleceği yerler değil ki. ülkenin en elit, en iyi oyuncularının toplandığı yer. senin onları göreceğin yer, kendi kulüpleri. orada iyi işler yapıyorsa, alır oynatırsın milli takımda. takımın bir iskeleti olur, yenileri ufak ufak monte edersin.

    ama yok! her gelen teknik direktörde ''dostlar alışverişte görsün'' kafası. ''aa bak, falanca hoca yeni yetenekler deniyor. selçuk zaten cepte. önemli maçta koyarsın oynar o!'' bilgisayara ekran kartı takıyorsun sanki. selçuk'un, mevkisi itibariyle, en iyi performansını gösterebilmesi için etrafında oynayan her oyuncunun özelliklerini tanıması, onlarla oynama alışkanlığı kazanması lazım.

    yahu oluşturun artık şu takımı, kadronuzu belirleyin, kim nerde oynayacak bir görelim. ''uzun vade uzun vade'' diye diye uzun vadelerdir hiçbir önemli turnuvada yokuz. çünkü ortada bir ''takım'' yok!
  • 360
    simdi bana kizacaksiniz, ofsaytlari basacaksiniz ama selcuk'u ben de oynatmayabilirim milli takim'da. selcuk nedense hicbir zaman milli takimda iyi oynayamadi, bir emteresanlik var. ilk cikis yaptigi en iyi zamanlarinda fatih terim tarafindan kadroya cagrilmisti ve moldova deplasmaninda ilk 11 baslamisti. o kadar kotuydu ki devre arasi cikti oyundan macta 1-1 bitti.

    demek istedigim emre bu kadar karaktersiz olmasa benim icin milli takim'in orta sahasi "suan icin" emre-topal olurdu. iyi bir sag bek oturtursak topal-hamit veya emre-hamit'te olabilir

    selcuk'un eksizligi topla cok cabuk veya kuvvetli olmamasi. canuklugu srtik duzeltemez ama kuvvet ekleyebilir bunyesine.

    nuri'ye gelince, nuri su haliyle ne real madrid'de ne milli takim'da ne de galatasaray'da oynayamaz bence.
  • 362
    "selçuk inan zaten oynar ben başkalarını deneyeyim" dediği düşünülen milli takım teknik direktörü

    selçuk'tan emin olduğu ama emin olamadığı için denediği adamlar mehmet topal, emre belözoğlu ve arda turan :)) yani buna kadir inanır diyeceğim o bile havada kalacak.

    hazırlık maçı oynuyorsun e tabii ki doğru 11'ini koyacaksın aksayan yerlere de yavaş yavaş rötuşlar yapacaksın. bu ülkede milli takım maçlarında en çok oynayan oyuncular emre mi? selçuk nuri mi? o bölgede hangisini denemesi öncelik taşır? kaldı ki maç boyunca orta sahadaki tüm ikili mücadeleleri portekiz kazandı arda ve emre bölgesinden delindik. topal iyicene stoperlerin arasına girdi defansı 5'ledik (stoperlerin arasına girdiğinden stoperlerin dengesini de bozdu sık sık) o zaman o bölgeye çok çabuk selçuk ve/veya nuri hamlesi yapılması gerekmiyor mu? arda bir şeyler ispatlama derdinde anlıyorum ama defansın içine girip top çıkarması mı lazım yoksa defans topu ileri vurduğunda topu ileride tutup takımın ileri doğru gelmesini mi sağlaması lazım? resmen duvar tenisi oynandı maç boyunca.

    böyle oyun oynarsan, defansın defolarını da göremezsin. futboldan anlayan herkes bilir, böyle çakılı defans oynarsan, her defans oyuncusu iyi gözükür. çünkü arkasına veya bek stoper arasına top atılamayacağından adam kaçırma sorunu çekmez. zaten dikkat edin maçtaki en iyi oyuncuları sayın desek herkes en az 2 defans oyuncusu sayar. türkiye gruplarda hollanda maçı dışında böyle oynamak zorunda kalmayacak. ileri açılacak ve rakipler de o sırada bize saldıracak. o zamanlar defansın ne yapacağı hakkında fikrimiz var mı? buyrun finlandiya gibi bir takım, açık oynadığımız için kaç pozisyon buldu. 3 de gol attı.

    abdullah hocanın, çalıştırdığı takımın ibb gibi orta sıra takımı değil, oynadığı gruplarda ilk ikiye girme zorunluluğu olan bir takım olduğunun farkına varması lazım. yoksa türk milli takımını kim çalıştırsa grupta 3. veya 4. olur zaten. skor üzerinden giden arkadaşlar maçtan memnundur. kaleyi bulan ve bulmayan toplam 4 şutumuz olmuş 3 golümüz var. bu her zaman olacak bir durum değil. selçuk oynasın oynamasın o umurumda değil. ben selçuk'un ailesi veya menajeri değilim. mevzu, milli takım. ve milli takımın orta sahası her ikili mücadeleyi kaybediyorsa rakip osmanlı akıncıları gibi sağlı sollu saldırıyorsa benim hocam orada hamleyi yapabilmeli. gidelim -portekiz'de rakibe saldıralım- demiyorum ama sisteminde çöken noktalar-defolar belliyse ona hemen müdahale edeceksin. ha emre'yi ilk defa gördü onu izlemek denemek için bunu yaptım demez sanırım.

    2014'e ülke milli takımını hazırlamak için yola çıkmışken 32 yaşındaki emre belözoğlu üzerinden takım kuruyorsan bana zaten -geleceğin takımını kuruyorum gençler bıık bık bık- demeyeceksin. ki tekrar belirtmekte fayda var emre'nin yaptıkları yüzünden kamuoyunda milli takıma karşı oluşan bakışı kastetmiyorum bile.

    sonuç oalrak abdullah avcı böyle kör göze parmak sokmaya devam eder skor hocası olmaya çalışırsa, skorun ilk kötü olduğu maçta da başına geleceklerin zeminini hazırlar. şu an düşündüğüm veya düşünmek istediğim, "eylül'den itibaren emre'yi milli takıma almayacağım ama yavaş yavaş yok ediyorum onu milli takımdan" gibi bir düşün. milli takımımızın ve onun şansı inşallah hep yanında olur bu maçtaki gibi...
  • 367
    4 sene içinde fatih terim'in sahadan yönetim tarafına çıkmasıyla imparator'un sahadaki boşluğunu dolduracak isimdir, geleceğin galatasaray teknik direktörüdür. milli takımda yaptığı etkileyici başlangıç da beni çok mutlu etti.

    milli takımla önümüzdeki 2 turnuvaya katılararak başarılar elde ettiğini ve daha sonra birlikte çalıştığı futbolcuları galatasaray'a getirerek terim'in mirası olan kadroyu daha da büyük hedeflere götürdüğünü hayal etmek bile güzel.

    hani imza töreninde yanında fatih terim olur futbolun başındaki isim olarak filan...

    güzel olurdu.
  • 368
    3 hazırlık maçı ile alex ferguson, fatih terim, fatih terimden boşalan koltuğa oturacak kişi olmuştur.

    milli takımlar için doğru oyunu oynatıyor. hızlı kanat adamları, iyi pas atan 2 orta saha, defansı geride kuran bir bir takım. yılda 2 3 kere bir araya gelen rakip takımların savunması ne kadar düzenli olabilir ki, almanya gibi oynayacaksın oyunu. zaten takımın %50 si de alman.
  • 370
    an itibariyle oynattığı futbolu eleştirecek kadar insafsız değilim. yeni bir takım kurmaya çalışıyor ve bence ilk adımda başarılı sayılır. ancak engin baytar'a karşı uyguladığı psikolojik harp'ten ötürü gözümde her zaman bir eksisi olacak. bu takımı 2014 dünya kupasına da götürse hatta kupayı da alsa şu kamp döneminde engin baytar'a yaptıklarını unutmayacağım.
  • 372
    ulusal takım'ın oynadığı en son maçı seyretmeyi ne kadar da çok istiyordum. hafta sonu başlayacak, büyük turnuvanın en büyük favorisi portekiz'le oynayacağımız maçı merak ediyordum. dünya'nın en büyük futbolcusu ronaldo'yu seyretmek için kuruldum televizyon başına. pek takip etmem, kadrosunda var mı bilmem, beşiktaş'ta oynayanları da izlemek istedim. hatta, kadroda mı değil mi diye fernandez'i aradım bir taraftan. derken bizim takımın kadrosuna baktım. yolda görsem tanımayacağım, daha önce hiç seyretmediğim futbolcuları gördüm. şampiyon takımdan hiç kimsenin oynamadığına emin olur olmaz televizyonu kapattım. o andan sonra o maç benim ülke takımımın maçı değildi, maçın sonucunu ertesi gün istem dışı olarak öğrendim.

    yazalım bakalım, toparlarız nasıl olsa. bir küçük takım hocası için en kolay maç, fener'le, galatasaray'la oynayacağı maçtır. bunca yıllık taraftarım, şimdiye kadar fener'e 5-0 yenildi diye kovulan hiç bir küçük takım hocası görmedim. kendi sahasında galatasaray'dan 4 yiyen bir küçük takım hocasına küfür edildiğini futbol tarihi yazmamıştır.böyle maçı kollar küçük takım hocası. götürüsü sıfırdır, getirisi büyüktür. hezimet yesen hiç kimse ilgilenmez, ama uyarına gelir de bir punduna getirip çelme takabilmiş isen bütün dikkatli gözler sana doğru çevrilir. çoğu kan emici yazar, yenilen büyük takıma, hocasına saldırırken, akil, aklı dumura uğramamışlar, yenen küçük takım hocasında keramet ararlar. dedik ya, küçük takım hocası için bu maçlar kendisi için kader maçlarıdır. misal belediyespor, fenerbahçe'yi yendi diye sıralamada geleceği hiç bir yer yoktur. yenmese nerede olacaksa, yenince aynı yerde hizaya gelecektir.futbolcu için de o maçın önemi yoktur. yenerse, yendi diye transfer falan olmaz, golü atan futbolcuya madalya takmazlar. ne var ki bütün prim, bir timsah sabrında bekleyen hocalarınındır. bir gün bir bakarsın, bir cuma namazı sonrası kendini ulusal takım hocası olarak bulabilirsin.

    eşşek yükü para alıp, avrupa kupası finallerine götüremeyip kıçına teneke bağlanmış bir büyük hoca hiddink'in yerine, abdullah efendi, çok daha az paraya, futbolumuzun derin devletinin sadık bir kulu olarak getirildi. cebinde, ramazan aylarında tuttuğu oruçlar, gittiği umreler, kıldığı namazların yanında küçük takımın küçük hocası olarak büyük takımlara aldığı bir kaç işe yaramaz puan vardı. her ne kadar kendisi geldikten sonra futbolumuzda kızılca kıyamet kopmuş olsa da, arada maç oynanmadığından kaynayıp gitmiş, geliş sebebi, getirenlerin kimliği dikkatlerden kaçmıştı. en baba futbol ulemaları kendi derdine düşmüşken, kimin basiret bağlanması sonucu ulus takımının başına getirildiği belli olmayan abdullah efendiyle uğraşmanın alemi yoktu. netice de hemen hemen bir yıl geçmiş, milli maç oynanmamıştı. hayat ne güzeldi milli takım hocaları, yöneticileri için.

    lizbon'dayız, portekiz ulusal takımı, 70.000 kişinin önüne, turnuvanın favorisi olarak ülkesinin en iyi futbol oynayan 11 i ile sahada. takımı yolcu etmeye, moral vermeye gelen binlerce portekiz'li , gözbebeği ronaldo'sunu seyretmeye gelmiş. portekiz hocası'nın en ufak bir egosu, kaygısı, sakatlanır, ceza alır korkusu yok. sürmüş sahaya. bir portekizli için ronaldo'yu canlı sertemenin tek yolu, milli takımlarının ülkelerinde oynayacağı maçtır. o maçta o futbolcuyu oynatmak bir hoca için ulusuna saygıdır. maç bir hazırlık maçı olmasına rağmen stadyum tıklım tıklımdır. her ne kadar kendi takımlarına bir payanda, son bir moral vermek istemek olsa da, yoğunluğun başka sebebi de oynayacakları takım da az buz bir takım değil, bünyesinde dünya'nın en büyük takımında oynayan, oynama ihtimali bulunan futbolcuları barındıran türkiye olmasındandır. dolayısıyla türkiye ulus takımının, portekizli seyircilere izleteceği büyük futbolcuları mevcuttur. ülke liginin uzak ara en büyük futbolunu oynayan, unutulmaz goller atan, kullandığı serbest vuruşları seyredilmek istenen selçuk inan'ı, daha bir yıl evvel kasaba takımında yedek iken, şampiyon takımın bankosu olan semih kaya'sı ise abdullah efendi'nin yanında yedek kulübesini pas pas yapmaktadır.

    hiç kimse beni ikna edemez. milli takım deneme tahtası değildir. neticede ister gazozuna maç olsun, isterse dünya kupası yarı finali olsun türk milli takımı, türk pasaportu taşıyan, türk milli takımda oynama hakkı olan en iyi 11 ile sahada çıkma mecburiyetindedir. selçuk inan'ı oynatmamak, lizbon'da maça gelmiş 60.000 kişiye, televizyon başında maçı seyreden milyonlarca türk'e saygısızlıktan başka bir şey değildir. küçük takım hocasının kalibresinin ne olup olmadığını göreceğiz. ilk ciddi puan maçına bakacağız. abdullah efendi, hoca olmaya, kesin hoca değilsin de, eğer adamsan selçuk inan'ı o maçta oynatmazsın.

    sen bir garip, küçük takım hocasının çalgıcısıyken, be abdullah efendi, nene gerek senin gümüş zurna.2012 deyiz, 2014 yılında olimpiyat stadının poyrazını o nurlu yüzüne yiyeceğin garantidir. bu günlerin keyfini çıkarmaya bak. o günlere kadar, galatasaraylı futbolcuların onuruyla oyna, camiden çıkma egonu tatmin et, amirlerinin kemiğini yala, bir günlük beylik beyliktir. yine de bu takım bizim, bir kıyağım olsun. eğer bir turnuvada en az bir yarı final maçı oynamak istiyorsan, tarihe bak, en az 7 galatasaray futbolcusu ilk 11 inde olmalıdır. gerisi yıkımdır, uçurumdur, galatasaray türkiye, türkiye galatasaray'dır.
  • 373
    konuşmak yerine çalışan biri, takdire şayan. şuana kadarki perfomansı da gayet iyi. bana sorarsanız başarılı olacaktır. sadece bir iki problem görüyorum ben.

    birincisi, tabii maçların hazırlık maçı olmasının da etkisiyle, bazı maçların belli bir noktasından sonra hücum organizasyonlarımız sıfıra vurdu. bu böyle devam ederse sıkıntı yaratır.

    ikincisi, volkan demirel'i oynatması son derece doğal ama emre belözoğlu için aynı şeyi diyemeyeceğim. bir değil, iki değil ettikleri. üstüne bir de ırkçılık meselesi ile haddini aştı. türkiye milli takımında ırkçı bir futbolcunun oynaması hem bu millet için hem de abdullah avcı için utanç kaynağı olmalı bence.
App Store'dan indirin Google Play'den alın