• 1
    sabri mahir galatasaray lisesi öğrencisidir. mösyö goury' den dersler almıştır. galatasaray spor kulübü' nde başlayan futbol kariyerini fransa'nın o yıllarda şampiyon olan olympique paris takımı'nda devam eder.

    1910' da galatasaray ile rumlardan oluşan struggles maçında olaylar çıkar. sabri mahir karşı takım oyuncularını tartaklamakla suçlanır. istanbul hükümeti olaylardan lise müdürü tevfik fikret' i sorumlu tutar ve görevden alır. bunun üzerine öğrenciler bu durumu prostesto ederler. protestonun başında da sabri mahir vardır. zaptiyeler sabri mahir' i ararken, o galata rıhtımından bir fransız gemisine kaçak binerek fransa' ya gider. racing kulübü' ne kayıt olur ve burada futbol oynar. liseden öğretmenleri olan mösyö goury ve raval' dan yardım almaya da devam eder. mısır' lı bir prens vasıtası ile boks' a başlar. amatör boksta ikinci olunca profosyonel boksa başlama kararı verir. fransa, ingiltere ve ispanya' da maçlara çıkar. oxford üniversitesi' nde jimnastik öğretmenliği de yapar. daha sonra ermeni olayları nedeniyle tutuklanır ve 3 sene hapis yatar.

    lise yıllarında başladığı boksa da devam eder ve avrupa ortasiklet şampiyonası finaline kadar yükselir. 1920 yıllarında berlin şehrine taşınır ve orada açtığı boks stüdyosunda max schmeling ve franz diener gibi ünlü alman boksörlerini çalıştırır. almanya'da "der schreckliche türke sabri mahir" (korkunç türk sabri mahir) ve "der gegen vier männer kämpft" (dört kişiye karşı dövüşen) lakapları altında tanınıyordu.

    sabri mahir, kidd jackson adlı bir amerikalı organizatör tarafından ispanya' ya götürülmüştür. fiorinten centrale salonunda düzenlenen şampiyonada ispanya şampiyonu ile karşılaşır. maçı ispanya kralı da izler. üçüncü raundta rakibini nakavt eder ve salonda sessizlik olur. ispanyol boksör sedye ile soyunma odasına götürülür. ispanya kralı, sabri mahir' i tebrik eder, ancak bu olay ispanya' da boksun yasaklanmasına neden olur.
    kaynak wikipedi

    fotoğrafı için;
    http://www.facebook.com/...mp;fbid=401321608120

    ayrıca

    "sabri mahir ismini eminim ki pek çoğunuz duymamıştır. desene bu kargaşada kim uğraşacak sabri mahir’le?..
    sabri mahir, boksördür. 1910’lardan başlayarak biraz fazla hareketli bir hayat yaşayıp almanların dünya şampiyonu boksörü max schmelling’i bulup yetiştiren ve şampiyon yapan adamdır.
    yazının girişinden de anlayacağınız gibi bu hafta da kimine göre ilginç, kimine göre gereksiz bir yazı ile karşınızdayım.
    bizim yaş kuşağımız cemal kamacı’yla, muhammed ali’yle tanıdı boks’u.. sabaha karşı naklen yayınlar falan filan.. aslında oldun olası boks’u hiç sevmem. nedeni de sakatlanma, yaralanma riskinin diğerlerine oranla daha yüksek olmasıdır. o meşin eldivenin suratında patrladığını ya da dizinin üstüne tekmeyi yediğini hissettiğin anda ne spor kalır ne fair play!..
    sabri mahir’in spor hayatı galatasaray lisesi’nde başlar. hem okulda okumaktadır, hem de o zamanlar yeni kurulmuş olan futbol takımının yıldızlarından biridir. 1908-1909 sezonunda galatasaray futbol kulübü, istanbul futbol ligi’nde (constantinople football league) şampiyon olur. işin ilginç tarafı galatasaray, ingilizlerin koyduğu bu kupayı kazanan ilk türk takımıdır (¹). sabri mahir de bu kadroda sağhaf olarak görev yapar.
    aynı yıllarda galatasaray’daki hocalarından biri kendisine boks yapmasını teklif eder. sabri mahir’in hayatı böylece değişir.
    futbol ve boks’u birarada götürse de 1909 yılında yapılan bir lig maçında rakibi ile tekme tokat birbirine girince galatasaray’da ilk kez ceza alan futbolcu ünvanını alır ve bir daha da futbol oynamaz.
    aynı sıralarda bir sokak kavgasında bir rum gencini döverek hastanelik etmesi ve galatasaray lisesi’nde tevfik fikret’in lise müdürlüğünden uzaklaştırılıp başka birinin göreve getirilmesi üzerine arkadaşlarıyla birlikte okulun kapılarını kapatıp eylem yapması bardağı taşıran son damla olur ve başı derde girerek çareyi fransa’ya kaçmakta bulur.
    fransa’da boks çalışmaya devam eder, ünlü hocalardan ders alır. ünlü boksörlerle maçlar yapar.
    1911 yılında madrit’de ispanyol kralının huzurunda bir ispanyol boksörle maç yapar ve üçüncü rauntta onu nakavt eder. ispanya kralı sabri mahir’e hediye verir ve ertesi gün bütün ispanya’da boks’un yasaklandığı ilan edilir.
    fransa’da yarı aç yarı tok yaşayan sabri mahir, biraz para kazanıp rahat yaşamak amacıyla londra’ya gider ve orada da maçlar yapıp kazanır. ama yarı aç gezmekten kurtulamaz.
    bu arada osmanlı devleti ile ingiltere karşılıklı savaşa girince dört sene boyunca savaş esiri işlemi görür. londra’nın göbeğinde savaş esiri olarak yaşamak sabri mahir’in hayatındaki en acayip olaydır.
    savaştan sonra diğer tutsaklarla birlikte almanya’ya gönderilen sabri mahir, burada yine maçlar yapar ve avrupa şampiyonluğu’nu kılpayı elinden kaçırır. bu arada bir kasap dükkanında çalışırken gördüğü max schmelling’i yanına alıp çalıştırır ve schmelling 1930, 1931 ve 1936 yıllarında üç kere dünya şampiyonu olur.
    sabri mahir’in bana göre en büyük icraatı, almanların 1930’lardaki ünlü sinema yıldızı, bütün dünyanın peşinden koştuğu marlene dietrich’i şımarık hareketlerinden dolayı salonundan kovması olmuştur.
    sabri mahir’le ilgili en elle tutulur, dişe dokunur araştırmayı gökhan akçura üstadımız yapmıştır. (²) bunu dışında cem atabeyoğlu’nun yazdığı ansiklopedik maddelerden, eşref şefik’in hatıralarından, birkaç siyah beyaz kartpostaldan başka bir şey yoktur sabri mahir hakkında.. arkasında silik izler bırakarak hızla gelip kaybolmuştur bu dünyadan..
    ...

    1- bu bildiğimiz anlamda bir kupa değildir. ingiltere’de abanoz ağacından yaptırılmış bir şilt’tir. bu şilt’in üzerine o sene kim şampiyon olmuşsa onun isminin yazılı olduğu küçük bir plaket çakılırdı. bu şilt’i en çok kim kazanırsa o ebediyyen müzesine götürecekti. nitekim fenerbahçe kazandı ama şilt 1930’ların başında fenerbahçe’nin dereağzı’ndaki binasında çıkan yangında yandı.
    2- collection, sayı:2 sf. 54-57, mart 2001
    kaan ertem
    yeni harman, 12 temmuz 2003, sayı 29

    ayrıca

    1909 da istanbul futbol ligini de ilk kez bir türk takımı kazanmıştır. sabri mahir bu kadroda vardır.

    şampiyon galatasaray'ın kadrosu:

    ahmet robenson - adnan ibrahim, milo bakiş - sabri mahir, hasan, bekir - horace armitage, fuad hüsnü, idris, celaâl ibrahim, mehmet ali, emin bülent, comber.
    kaynak: ekşisözlük/sedir
  • 4
    --- alıntı ---

    herkesin yaşamı bir romandır. bazılarından tatsız, tuzsuz, önemsiz öykü parçaları çıkar, bazılarından ise ciltlere sığmayacak nefes kesen bir başyapıt...

    sabri mahir'in yaşamı ikinci türden bir hikaye... o, biz türkler arasında tüm zamanların en sürükleyici maceralarından birinin kahramanıdır. o, belki de çılgın türklerin en çılgınıdır...

    sabri mahir, galatasaray lisesi'nde tanıştığı futbolda sivrilmiş, galatasaray a takımı'nda sol kanattaki başarılı futboluyla dönemin değişmez oyuncusu olmuştu. 1908'de ilk şampiyonluğunu kazanan takımda o da vardı. ancak sabri mahir'in ilgi alanı sadece futbol değildi. kavgacı kişiliği, onu zamanla boksa yöneltti. lisedeki bir fransız öğretmen yardımcısı sayesinde ilk kez boks eldiveniyle tanıştı.

    1910'da galatasaray'ın rumlardan oluşan struggles takımıyla yaptığı maçta kavga çıktı. sabri mahir karşı takım oyuncularını tartaklamakla suçlandı. istanbul hükümeti olaylardan galatasaray lisesi müdürü tevfik fikret'i sorumlu tuttu ve görevden aldı. bunun üzerine öğrenciler bu durumu prostesto etti. protestocuların başında da sabri mahir vardı. zaptiyeler sabri mahir'i ararken, o galata rıhtımından kaçak olarak bir fransız gemisine bindi ve fransa'ya gitti. 2011'de, fransa şampiyonu racing'te futbol oynamaya başladı. iki yıl kaldığı bu takımın kaptanlığını da yaptı. birçok kaynağa göre türkiye'nin ilk boksörü olarak kabul edilen sabri mahir, aynı zamanda yurtdışında bir takımda oynayan ilk türk futbolcusudur.

    http://www.turknostalji.com/...mahir-2-bf0337cc.jpg
    paris'te tanıştığı mısırlı prens ali fazıl, kendisini boksa yönlendirdi. 1910 yılında boks dersleri almaya başladı (soldaki fotoğrafta, sabri mahir; ali sami yen ve tevfik fikret'le, galatasaray'ın şampiyon olan ilk futbol takımı kadrosunda). dönemin ünlü şampiyonu dixy kid'ten bir özel maçta yediği dayak hayatını değiştirdi. 6 yıl boyunca kid ve menaceri metro ile çalıştı. onların ısrarıyla profesyonelliğe geçti.

    1911'de gittiği ispanya'da, bu ülkenin orta siklet şampiyonunu 3. rauntta nakavt eince ispanya kralı tarafından, bizzat kutlandı. kral kendisine bir de altın kravat iğnesi armağan etti. ancak sabri mahir'in dövdüğü ispanyol boksörün ağız ve burnundan oluk gibi kan akması ülkede olumsuz bir hava yaratmıştı. kısa bir süre sonra ispanya'da boks yasaklandı.

    sabri mahir, bu ülkede zor günler geçirdikten sonra ingiltere'ye geçti. ingiltere ağır sıklet boks şampiyonu'nu ikinci raundta nakavt etmesi büyük olay oldu.

    dünyanın en önemli üniversitelerinden oxford ve cambridge'te spor öğretmenliği yapmaya başladı. herşey yolunda giderken dünya savaşı çıktı. 1915'te ingiliz ordusu askerlerine boks dersleri vermeye başladı. 1916'da ise "casus olduğu" iftirasıyla kendisini zindanda buldu.

    3 yıllık çok zor bir dönem sonrasında, 1919'da diğer esirlerle birlikte istanbul'a götürülmek üzere almanya'ya gönderildi. ancak istanbul yolu kapalı olduğundan sabri mahir bir süre almanya'da kalmaya karar verdi.

    altın yumrukları bir kez daha yaşamına yön verecekti. berlin'nde bir gecede karşılaştığı 4 boksörü, üstelik 3'ünü nakavtla yenmesi büyük ilgi çekti. sabri mahir yaşamını artık burada kuracaktı. almanya'da "der schreckliche türke" (korkunç türk) ve "der gegen vier maenner kaempft" (dört kişiye karşı dövüşen) lakaplarıyla büyük ün kazandı. kartpostalları basıldı.

    1920'de almanya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük sporcularından biri kabul edilen max schmeling'i keşfetti. kasap çırağı olarak tanıdığı schmeling'i boksör olması için ikna etti, ilk dersi de kendisi verdi. schmeling 3 kez dünya ağır sıklet boks şampiyonu oldu.

    1930 yılında berlin'de lüks bir cimnastik salonu açtı. dönemin kadınlı erkekli tüm alman jet-sosyetesi buraya aktı. salonun müdavimleri arasında, almanlar'ın adeta bir tanrıça gibi taptığı ünlü sinema yıldızı marlene dietrich de vardı. ancak, "mavi melek" filmiyle, günümüze dek rommy schneider dışında hiçbir alman oyuncunun ulaşamadığı bir şöhret kazanan dietrich'in şımarık tavırları ve kaprisleri, bir gün sabri mahir'i çileden çıkardı. bu efsenevi yıldızı salonundan, üstelik poposuna bir de tekme atarak kovdu.

    1939'a kadar bu cimnastik salonundan çok iyi para kazanan sabri mahir'in şansı, 2. dünya savaşı'nın çıkmasıyla yine döndü. salonu kapatan sabri mahir, zor günlere geri dönerken, paris elçiliği'nde görevli dostu rasih minkari'nin davetiyle bu kente gitti ve almanca tercümanı olarak çalıştı. savaş bittikten sonra yeniden almanya'ya dönen sabri mahir, salonunu yeniden açtı ve yaşamını berlin'de noktaladı.

    (not: vikipedia da dahil birçok türkçe kaynakta sabri mahir'in doğum yeri istanbul yazılmasına karşın, tüm boks kayıtlarının tutulduğu almanca kaynaklarda, doğduğu yer samsun olarak belirtilmektedir. doğum tarihi ise çok kesin olarak bilinmemekle birlikte 1890 olarak geçmektedir.)

    http://www.turknostalji.com/...-en-cilgini-421.html
    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın