6201
yaratıcı futbolcu* ihtiyacı olan takımımızdır. hatta bas bas bağırmaktadır bu ihtiyaç. transfer sezonunun sonuna doğru çilek dediğimiz kaka, nene gibi futbolcular konuşulduğunda ''sistemi bozar'' diyen futbol dehalarının bir kısmı en azından durumun büyüklüğünün farkına varmışlardır umarım.
yaratıcı oyuncu diye tabir ettiğimiz bu futbolcular eski usül, koşmayan, sadece zekası ile oynayıp takım bütünlüğünü bozan futbolcular değil aksine modern futbolun son zamanlarda piyasaya sürdüğü hızlı, mücadele gücü yüksek, kanatlarda oynayan, gerektiğinde takım savunmasına yardım eden, serbest futbolculardır. uç örnek vermek gerekirse robben, ronaldo, messi. tabii bu futbolcuların oynadığı takımlar ele alındığında çok fazla savunmaya katkı verdikleri söylenemez fakat barça maçlarında ronaldo'nun*, çok güçlü rakiplere karşı robben'ın gerektiğinde savunmaya yardım ettikleri görülmektedir. messi bunlardan ayrı olarak takım sistemi gereği geriye koşma durumu yaşamamaktadır. bu tip oyuncular modern futbol kavramı ve futbol anlayışından önce futbol oynasalardı 10 numara dediğimiz pozisyonda oynayacaklardı.
10 numara dediğimiz bu pozisyonun modernize edildiği isimler de vardır. bunlardan ikisi fabregas ve kaka. kaka forvet arkası, koşan, hızlı, fizik gücü yüksek bir oyuncu olarak sivrilmişti milan'da. real madrid kariyerinde ise modern futboldaki serbest kanat niteliğine evrilmesi istenmiş, gerek sakatlıklar gerek mesut özil'in form durumu formayı almasına engel olmuştur. fabregas ise takımının sistemi ve kuvvetinden dolayı halen aynı bölgede oynamakta ve sıkışılan anlarda messi'ye yardım ederek kilit açması istenmektedir. bu futbolcuların hiçbiri de kendi takımlarının sistemlerini bozmamaktadır. aksine sisteme göre evrilip daha da büyümektedirler.
bu anlayış üzerinden futbol takımımıza bu tarz bir oyuncu transferi tam olarak aranan şeydir. bu kadar üst düzey futbolcuları almak imkansız tabii. fakat aynı anlayışta daha az göz önünde olan veya daha az yetenekli futbolcuların alınıp oynatılması kilit açma sorunumuza çare olabilirdi. biz bu görevi amrabat'a verdik. kendisi kariyerinde hiç bu görevi üstlenmemesine rağmen. doğal olarak afalladı. hele ki galatasaray seviyesinde bu görevi kaldırmak kolay iş değil onun açısından. bu görevi verebileceğimiz çilek tabir ettiğimiz futbolcu olsaydı ilerleyen zamanlarda özgüven ve sisteme, duruma, seviyeye alıştıkça kendisi de adaptasyonu sağlayarak istenilen seviyeye gelebilirdi. şu durumda çok çok zamana ihtiyacı var.
çilek diye ölen bir adam değilim. transfer döneminde de bu çilek fantazisine kapılıp yırtınmadım fakat ihtiyaç ne ise ona göre hareket etmemiz gerekir. takımın sol bek ve kilit açıcı adama* ihtiyacı var. sorun defansta gibi gözükse de -aslında defansta da sıkıntı var fakat en iyi defans oynamaktır demiş en ünlü düşünür- hücum yollarındaki bu sorun tüm takımı etkilemektedir. zira çok çok iyi bir kadroya sahibiz ve bu sebepten rakip manchester united bile olsa zaman zaman kapanmak zorunda kalıyor. diğer küçük takımları* düşünürsek bu kapanmak ölümüne olabiliyor. bu kilidi aşamadığımızdan sık sık kontra yiyoruz ve dersine iyi çalışmış bir takım kontra atak futbolu ile her takımı yenebilir. örnekleri yakın zamanlarda mevcuttur. ayrıca bu kilit açamama sorunu formsuz tüm futbolcularımızın da gözümüze batmasına ortam sağlıyor. halbuki kilidi rahat açsak melo'nun kontra yediğimizde yaptığı hataları, kademe hatalarını, oyundan düşmelerini tolere edecek ve daha kısa bir sürede uyum sağlamasına yardımcı olacaktık.
umarım takımdaki geçen seneki eksiklerin bir kısmının bu sene kapatıldığı gibi bu seneki eksiklikler de seneye kapatılır. türkiye üzerinde korktuğum rakip yok fakat bu eksikliklerimizi de kapattığımız an avrupa o zaman kaçacak yer arasın.
yaratıcı oyuncu diye tabir ettiğimiz bu futbolcular eski usül, koşmayan, sadece zekası ile oynayıp takım bütünlüğünü bozan futbolcular değil aksine modern futbolun son zamanlarda piyasaya sürdüğü hızlı, mücadele gücü yüksek, kanatlarda oynayan, gerektiğinde takım savunmasına yardım eden, serbest futbolculardır. uç örnek vermek gerekirse robben, ronaldo, messi. tabii bu futbolcuların oynadığı takımlar ele alındığında çok fazla savunmaya katkı verdikleri söylenemez fakat barça maçlarında ronaldo'nun*, çok güçlü rakiplere karşı robben'ın gerektiğinde savunmaya yardım ettikleri görülmektedir. messi bunlardan ayrı olarak takım sistemi gereği geriye koşma durumu yaşamamaktadır. bu tip oyuncular modern futbol kavramı ve futbol anlayışından önce futbol oynasalardı 10 numara dediğimiz pozisyonda oynayacaklardı.
10 numara dediğimiz bu pozisyonun modernize edildiği isimler de vardır. bunlardan ikisi fabregas ve kaka. kaka forvet arkası, koşan, hızlı, fizik gücü yüksek bir oyuncu olarak sivrilmişti milan'da. real madrid kariyerinde ise modern futboldaki serbest kanat niteliğine evrilmesi istenmiş, gerek sakatlıklar gerek mesut özil'in form durumu formayı almasına engel olmuştur. fabregas ise takımının sistemi ve kuvvetinden dolayı halen aynı bölgede oynamakta ve sıkışılan anlarda messi'ye yardım ederek kilit açması istenmektedir. bu futbolcuların hiçbiri de kendi takımlarının sistemlerini bozmamaktadır. aksine sisteme göre evrilip daha da büyümektedirler.
bu anlayış üzerinden futbol takımımıza bu tarz bir oyuncu transferi tam olarak aranan şeydir. bu kadar üst düzey futbolcuları almak imkansız tabii. fakat aynı anlayışta daha az göz önünde olan veya daha az yetenekli futbolcuların alınıp oynatılması kilit açma sorunumuza çare olabilirdi. biz bu görevi amrabat'a verdik. kendisi kariyerinde hiç bu görevi üstlenmemesine rağmen. doğal olarak afalladı. hele ki galatasaray seviyesinde bu görevi kaldırmak kolay iş değil onun açısından. bu görevi verebileceğimiz çilek tabir ettiğimiz futbolcu olsaydı ilerleyen zamanlarda özgüven ve sisteme, duruma, seviyeye alıştıkça kendisi de adaptasyonu sağlayarak istenilen seviyeye gelebilirdi. şu durumda çok çok zamana ihtiyacı var.
çilek diye ölen bir adam değilim. transfer döneminde de bu çilek fantazisine kapılıp yırtınmadım fakat ihtiyaç ne ise ona göre hareket etmemiz gerekir. takımın sol bek ve kilit açıcı adama* ihtiyacı var. sorun defansta gibi gözükse de -aslında defansta da sıkıntı var fakat en iyi defans oynamaktır demiş en ünlü düşünür- hücum yollarındaki bu sorun tüm takımı etkilemektedir. zira çok çok iyi bir kadroya sahibiz ve bu sebepten rakip manchester united bile olsa zaman zaman kapanmak zorunda kalıyor. diğer küçük takımları* düşünürsek bu kapanmak ölümüne olabiliyor. bu kilidi aşamadığımızdan sık sık kontra yiyoruz ve dersine iyi çalışmış bir takım kontra atak futbolu ile her takımı yenebilir. örnekleri yakın zamanlarda mevcuttur. ayrıca bu kilit açamama sorunu formsuz tüm futbolcularımızın da gözümüze batmasına ortam sağlıyor. halbuki kilidi rahat açsak melo'nun kontra yediğimizde yaptığı hataları, kademe hatalarını, oyundan düşmelerini tolere edecek ve daha kısa bir sürede uyum sağlamasına yardımcı olacaktık.
umarım takımdaki geçen seneki eksiklerin bir kısmının bu sene kapatıldığı gibi bu seneki eksiklikler de seneye kapatılır. türkiye üzerinde korktuğum rakip yok fakat bu eksikliklerimizi de kapattığımız an avrupa o zaman kaçacak yer arasın.