• 383
    nasıl ki bjk maçından sonra 4'te 4 yaparken gol yemememiz önceliktiyse bu maçta da öyle olmalı. gol yemeyelim allah'ın izniyle gol veya goller buluruz. ankaragücü maçında kaybolan konsante nedeniyle 2-3 tane fırsat verdik ki zaten 1 gol yedik. bu maçta şampiyonluk stresi olmayacak bu çok önemli. seri yaptığımız dönemdeki gibi oynamak için ortam müsait.

    1-0 olsun bizim olsun. kolay maç olmaz bu arada. fenerbahçe ne olursa olsun bizim maçlara ayrı hazırlanıyor. zaten şampiyonluk gitmiş bari ilk maçın rövanşını alalım diyecekler ve saçma sapan bir sevinç yumağı oluşturup ortamı bozmaya çalışacaklardır. aynı durumda biz olsak kesin bu maçı salardık ama bunların anayasasındaki 1. madde galatasaray'ı yenmek.

    küçük görmek, dalga geçmek asla yapılmaması gereken şeyler. maçtan önce bu psikolojiye hiç girilmemeli. tarihimizde de bu tür maçlar için örnnekler var. sağolsun mustafa denizli'nin şovmenliği yüzünden 3-0'dan kaybettiğimiz maç var, hâlâ daha konuşurlar. haklılar da aq. maçın devre arasında 7-8 olacak diyen bir hoca olursa 4 tane yersin. bundan başka 2000 yılındaki tarihin en saçma derbi mağlubiyeti var. pota kuracaktı bizim efendiler...

    önce yenelim sonra gerekirse dalga geçeriz. zaten dalga geçmek eylemi sonuçtan sonra yapılır benim bildiğim.
  • 385
    en son 26.3.2000 tarihinde, sergen bizde oynarken böyle acayip farklı yeneceğiz muhabbetleri vardı. hatta kaleye pota koyalım geyikleri dönüyordu. maçtan önce baya bi .aşak geçilmişti. sonra ne oldu; serbest vuruştan johnson 30 metreden vurdu, barajdan sekip gol oldu, biz onlarca pozisyondan gol çıkaramadık ve maçı 1-0 kaybettik.

    her zaman ciddiyet her zaman konsantrasyon. sahamızda uzun zamandır kazanamadık. o yüzden çok ama çok önemli kazanmamız.

    göreyim aslanlar sizi.
  • 389
    en sonunda gelen, aldığımız şampiyonlukların içinde en anlamlılarından biri olan, bu başarıdan sonra kalan son maçımızla ilgili bir, iki bir şeyler karalamak istiyorum, eğer okumak isteyen olursa ve tabi bu yazdıklarımı başkaları okuyabilirse.

    ben "dandik maç.hiç umurumda değil" diyenlerin bile içten içten bu maçı düşündüklerinden adım gibi eminim. insanlar artık yaşanan onca stresin üzerine gelen şampiyonluk ile bütün o streslerini boşalttılar ve başka bir stresi daha kaldıracak durumda değiller ama kabul etmek istemesek te bir doksan dakikamız daha kaldı.

    dokuz senedir bu şikeci bozuntularını kendi sahamızda yenemememiz ve bu maçta alınacak olumsuz bir sonucun şampiyonluk kutlamalarında yaratacağı burukluk, bu maçı gayet te önemli kılıyor ama daha da önemlisi içimde başka bir his var. 44 yaşında ve 7 yaşından beri bu kulübü takip eden birisi olarak, şu anda çok önemli bir eşikte durduğumuzu düşünüyorum.

    senelerdir fenere karşı oynadığımız derbilerde üstünlük kuramamamız, taraftarı, futbolcuları, teknik ekipleri hep "nasıl her maç üç puansa bu da sıradan bir üç puan maçı" demeye itti.özellikle kadıköydeki derbilerden önce herkes nasılsa yine bu maçı bize aldırmayacaklar diye düşünüp yenilgiyi kabul eder ve alt tarafı üç puan maçı diye kendimizi avuturduk. aslında içten içe kaybedilenin sadece üç puan olmadığını bilir ama kendimize itiraf edemezdik. en sonunda kadıköyde gelen galibiyetler ile bu saçma büyüyü bozduk ve artık yapmamız gereken, bunlarla gazoz kapağına maç bile yapsak, içeride, dışarıda vurup geçmemiz. emin olun bu durum, kendilerini üçüncü büyük konumuna oturtmaya çalışan, her konuda "biz de varız" diye konuya girmeye çalışan jimnastikçileri de çok etkileyecek.

    ben senelerdir kuramadığımız bu üstünlüğün en önemli sebebinin aziz yıldırım olduğunu düşünüyorum. bu adamın söz konusu galatasaray olduğunda yenilmemek için gerekirse stadı yakacak kadar kafasının kırık olması, futbolcularının bu korkuyla maçlara yüzde yüz ekstra motive olmalarına, bizim de biraz önce söylediğim gibi "ne yaparsak yapalım yine bir şeyler olacak ve maçı alamayacağız" psikolojisi ile maça çıkmamıza neden oluyordu. biz ne zaman "o sene bu sene" diyerek kadromuzun o günkü güncel durumuna da güvenerek yükselsek, daha maç haftasının ilk günü çirkefliklere başlar ve doksan dakikanın son düdüğüne kadar artarak devam ederlerdi. tribünden başlayıp, futbolcuları ile devam eden, bunlar yetmezse hakemlerin devreye sokulduğu bu çirkeflikler ve pislikler karşısında yapabileceğimiz tek şey sahaya çıkıp fark yemeden eve dönmekti çünki karşımızda spor ile alakası olmayan bir oluşum vardı. farkedersiniz ki ne zaman aziz yıldırım gitti, kadıköyde galibiyetler gelmeye başladı.

    onlar da çok iyi biliyor ki, bu oyunu spor sınırları içinde tutarak bizimle yarışmaları mümkün değil. o çirkeflikleri yapmadan bizi yenleri mümkün değil. ama ali koç fanatikliğinin yanında türkiye'nin çok önemli bir ailesinin de mensubu olduğundan çok ileri gidemedi. olayı aziz yıldırım gibi futbol terörizmi boyutuna taşıyamadı. tribünlere o eski pislikleri yaptıramadı. aziz yıldırım'ın sahadaki uzantıları olan volkan, emre gibi futbolcular da kulüpten ayrılınca o korku ortamı tamamen dağıldı ve bizim rahat, güle oynaya kadıköy galibiyetlerimiz gelmeye başladı. artık onlar için galatasaray maçları "yenilirsek başkan ağzımıza eder" maçları değil, türkiye'nin en başarılı takımını yenerek ikinci büyük olduklarını ispat etme maçları oldu. biz ise "sıradan bir üç puan maçı" diyerek kendimizi avuttuğumuz o karanlık yıllardan sonra galatasaray olduğumuzu ve ne maçı olursa olsun sahaya çıkıyorsak, o maçı almamız, almak için elimizden geleni yapmamız gerektiğini tekrar hatırladık ve en önemlisi bize yenilmemek için yapabileceklerinin bir sınırı olduğunu gördük. evet, bize geçilmemek için yapabileceklerinin en üst sınırını yaşadık bu sene. işi aziz yıldırım'ın yaptığı futbol terörizmi boyutuna çıkarmadan yapabilecekleri her şeyi yaptılar ve ona rağmen başarılı olamadılar. bence bu çok büyük bir kırılma yaşatacak.

    bu saatten sonra öyle bir ortam oluşturmalıyız ki, galatasaray galibiyeti hakkında düşündüklerinde, en son ne zaman aldıklarını hatırlayabilmek için bir saat kafa patlatmaları gereksin. en son ne zaman şampiyon olmaya yaklaştıklarını hatırlayabilmek için seneler öncenin özetlerini izlesinler.

    eğer bu sene yaptığımız doğru hamleleri, yönetimin verdiği doğru kararları, düzenli hale getirebilirsek, cumhuriyetin yüzüncü yılı ile birlikte çok uzun sürecek bir galatasaray dominasyonu bizi bekliyor.
  • 394
    şampiyonluk ilan edilene kadar şu maçta galibiyetten emindim. hatta iş buraya kalsa fenerbahçe için çok travmatik bir maç olacağı kanaatindeydim. skor olarak olmasa dahi oyun olarak 6-0'ı bile geçecek tarihi bir oyun ve skor bekliyordum.

    yalnız şampiyonluktan sonra inanılmaz bir rehavet ve goygoy hakim. fb şampiyonluğu kaybetti morali bozuk. biz onların yerinde olsak şu maçı zerre önemsemezdik. ama nasıl bizim en büyük hedefimiz avrupa ise bunların da her daim en büyük hedefi galatasaray'ı yenmektir. şampiyonluğu kaybetmenin acısıyla bizim gazımızı kaçırmak için ellerinden geleni yapacaklar.

    zaten sezon boyunca bin tane hakem hatasıydı, lalesiydi, varıydı uğraştık durduk. biz hakemlere rağmen şampiyon olduk bunlar ise hakemlerle bu haftaya kadar yarışa tutunabildi. şimdi bunların hesabını sorma zamanı. nasıl bileğimizin hakkıyla kazandığımızı tüm türkiye'ye gösterme vakti.

    90 dakika tüm ciddiyetle sahada yer almamız şart. umarım bu rehavetten dolayı saçma sapan bir sonuç çıkmaz. oyun istediğimiz gibi gider ve erken goller bulup 2-3 farka ulaşırsak dahi gevşemeden aynı konsantrasyonla maçı bitirmeliyiz.
  • 396
    biz rehavete kapıldık ama takımın rehavete kapılacağını düşünmüyorum. ideal kadro ile çıkalım sadece mertens yerine zaniolo oynasa güzel olur. şampiyonluğu kazandık ama fenerbahçe'nin avuntusu yıllar yılı bizi yenmekti. bunu da ellerine vermemiz gerekiyor. yalan yok şampiyonluktan sonra salmıştım ama yavaş yavaş maçın stresine giriyorum. ne stresmiş arkadaş bir türlü bünyemi salmadı.
  • 398
    skoruyla pek ilgilenmediğim; ama saatleri saydığım maç. maç önü taksim, nevizade, daha meydandan tezahüratla yürüyen taraftar grupları. stadın etrafında mutlu, şenlikli galatasaray taraftarı. enfes tribün atmosferi stressiz bir derbi. sonundaki kutlamalar.

    her galatasaraylı için ömürlük hatırlanacak bir gün. bir de 1-0 dahi olsa fener'i yenerek içerde kazanamama şanssızlığını bitirirsek tadından yenmez.

    23'e çok yakışan bir final olacak.
  • 400
    2 gün kalan maç.

    https://gss.gs/3kV.jpg

    (bkz: sezonun en önemli maçı)

    dursun özbek ve erden timur'un yukarıdaki fotoğrafından çıkan ses;

    - bizim seninle sırt sırta verip de sikemeyeceğimiz adam yok kardeşim, ben buna inanıyorum.

    ****

    nitekim üst üste koyduk hepsini. bu maçla da son darbeyi vurup, üzerlerine toprak atacağız.

    ****

    yalnız bakın size şimdi çok önemli bir istatistik vereceğim. malum biz 9 yıldır fenerbahçeyi iç sahada yenemiyoruz. inanması çok güç ama 9 sene olmuş. son galibiyetimiz sneijder'in attığı o 2 füze ile geldi.

    yalnız vereceğim istatistik bu değildi.

    bakın eylül 2001'den bu yana iç sahada ali sami yen + asy arena'da 21 lig ve 2 tr kupası toplamda 23 iç saha maçında fenerbahçe'ye karşı bize penaltı verilmedi.

    22 yıl olmuş. böyle bir şey olabilir mi ya?

    ulan gözümün önüne ne pozisyonlar geliyor, ne maçlar geliyor, birinde bile penaltı çalmamışlar lehimize.

    siz diyorsunuz ki penaltı olursa muslera kullansın. penaltı oldu da muslera'nın kullanması kaldı. son penaltı kullandığımızda muslera uruguay'da bakkala gidiyordu, komşu yaşı teyzenin siparişi için.

    hey yavrum hey.

    hakem ve var kim olursa olsun, çok dikkatli olamk zorunda. burada tarihimize önemli bir galibiyet ekleyeceğiz. şampiyon olduk diye rehavete girecek değiliz. kazanmak istiyoruz. kimsenin pansumanı olmayacak bu maç. herkes ayık olsun.

    konsantrasyon!
App Store'dan indirin Google Play'den alın