• 254
    kazansaydık 2 hafta sonra herhangi bir deplasmanda yine kaybedecektik öne geçen veya oyun kapatan takımlara karşı bu oyun sistemi ve oyuncu grubu üzülerek söylüyorum hiçbir şey yapamaz.
    kasımpaşa dediğin takım defansif yönü kuvvetli bir takım bile değil ayrıca 1 tane net pozisyonumuz yok son 3 maç 0 gol şaka değil gerçek.
    bu saatten sonra transfer falan da gelmez sonra yine fatih hocadan ocağı bekleyin laflarını duyarız ki gecen mactan sonra transfer dönemi bitmeden daha ocağı işaret etti.
    bizim kulüp bu kafalarla fatih hocayı kast etmiyorum, bir arpa boyu yol ilerleyemez. 2 sene üst üste şampiyonluğu avrupa kupası görmüş camia kaldıramadı ve yapılacak en yanlış tercihlerle bugüne kadar geldik tünelin ucu yani sezonun kalanı benim adıma çok iç açıcı görünmüyor maalesef.
  • 259
    galatasaray’ın 1-0 kaybettiği müsabaka. bana polyana, sevgi pıtırcığı veya saf diyebilirsiniz ancak bana göre tüm sezonun en zorlu ayağını bitirdik. oyun olarak şu aşamada bir şey diyemem ancak her halükarda yarışta olacağız. puan olarak en azından yukarıda olacağız. diğer takımların hali ortada. bu kötü ligde yarışta kalacağız. kaldı toplam en fazla 41 en az 37 maç.
  • 260
    aynı şeyi yapıp farklı sonuçlar beklemek deliliktir der einstein. babel ve feghouli ile olmayacağını geçen sene bol bol görmüştük. bu ikiliye bu sene arda’da katıldı. devre arası yazdım ama site hata verdi entry giremedim.

    gör artık hocam, inat etme artık. arda, feghouli ve babel’in oynadığı takımda hücum edemiyoruz. devre arası arda yerine emre, feghouli yerine linnes ve belhanda yerine ali yavuz’u alarak 4-4-2’ye dönelim diye. 4-4-2’ye döndük ama arda yerine ondan daha kötü olan babel’i aldın. emre’yi en etkisiz olduğu sağ kanada aldın. diiagne’nin yanınada koşamayan falcao’yu aldın.

    halbuki sezona ne güzel başlamıştık. hatadan dönmemek avrupa’dan elenmemize ve ligde beş puana mal oldu. son iki maç hatta fener derbisinin ikinci yarısı net hocaya yazar. donk’u hiç düşünmenesini anlayamıyorum. donk çok tuttuğum bir oyuncu değildir ama rangers maçında ve fener derbisinde onu 6 numaraya alıp taylan’ı daha ileriye çeksen daha iyi olmazmıydı. en azından orta sahada daha mücadeleci olurduk, oyunu tutabilirdik. bilemiyorum bu çıkmazdan acilen çıkmamız lazım ve bunu yapacak olan hoca ama hoca ısrarla aynı çözüm yolunu deneyip aynı sonucu alıyor.
  • 262
    yapılan değişikliklerin skandal olduğu karşılaşma.

    bu takımda top ile iş yapabilecek arda, belhanda, feghouli ve emre kılınç var. hoca ne yaptı, kızgınlığından dolayı hepsini çıkarttı. babel ve falcao gibi topla üretemeyecek, sadece bitirebilecek 2 oyuncuyu koydu, bir de diagne var 3 etti. ikinci yarı top bizde kaldı ama bu yüzden bir şey üretemedik.

    hoca, hakeme ya da oyunculara kızacağına babel, diagne ve falcao'yu aynı anda sahaya koyup ne amaçladığını, ne olduğunu düşünsün kendine kızsın.

    genel olarak etebo ve luyindama'yı beğendim. iki oyuncunun emeğine yazık oldu.
  • 264
    maça arda ile başlamak büyük yanlış. çünkü takiplerin olağanüstü vitaminli olduğu maçlarda arda turan maalesef takımı eksik oynatır. zaten hızlı değildi bir de yıllardır oynamaması her şeyi mahvediyor. yediğimiz golde asıl hatalı olan da kendisi. pozisyonu izleyin göreceksiniz. yusuf ahlaksızı (basmışım amino asiti diye sahada haykıran futbolcu) şut pozisyonuna geldiğinde iki metre yanında arda var ve müdahaleye teşebbüs bile etmiyor. tabi ki emre taşdemir hatalı ama o’nu galatasaray’ın futbolcusu olmadığından yok sayıyorum. (ilginç bir şekilde h.split maçında iyi oynamıştı)

    bütün bunlara rağmen mağlubiyetin asıl nedeni kısa süre içinde yedinci maça çıkmamızdı. gelene yedi gidene sekiz atan dünya bir numarası bayern münchen bile hoffenheim gibi sıradan bir takıma 4-1 yenildi. çünkü sevilla maçından üç gün sonra oynadı. yani yenilginin nedeni mental yorgunluk. futbolcuların ayakları gitmiyordu.

    maçın tek sevindirici yanı etebo idi. çünkü gerçekten orta sahaya mükemmel bir adam almışız. allah nazarlardan korusun. taylan ile birlikte milli ara dönüşü rakiplerini sürklase edeceklerdir. sadece bir tane hızlı, adam eksilten santrafor alınması gerektiğini düşünüyorum kadroya. diagne de falcao da statik santraforlar ve dar alanada yeterince etkin değiller.

    hatta onyekuru ve hızlı bir santrafor birlikte alınırsa çok daha mükemmel bir kadro kurmuş oluruz. bu durumda seri bizim için gereksiz bir transfer. çünkü o pozisyonda donk-taylan ve etebo var. ama üçüncü olarak seri de gelirse hayır demem.

    üç transfer istiyorum; birinci sırada hızlı ve adam eksilten bir santrafor, ikinci sırada onyekuru tipi bir kanat ve üçüncüsü seri gibi bir orta saha. bir tanesini bile alabileceklerinden ümidim yok ama yine de yazıyorum. alıp beni utandırırlarsa çok memnun olurum.

    not:milli ara sonrası oynayacağımız alanya spor’u yenmeliyiz. çok zor geçecek bu maçı aldığımız taktirde iyi bir çıkış yakalayacağımıza inanıyorum.
  • 265
    kimse dile getirmemiş ama son yıllarda süper ligde gördüğüm en kötü zeminde oynanmış maç. 21 günde 7. maçımızı daha maç başlamadan bu zeminde kazanamayacağımızı anlamıştım.

    fenerbahçe ile oynadığımız maçta da bizim zemin kötüydü. arkadaş milyonlar dökülüyor bu sektöre tff limitle yabancı sınırıyla uğraşıcağına şu ligdeki zeminlerle uğraşsa çok daha yararlı olur. detaylarını bilmiyorum ama maliyeti ne kadar fazla olabilir? 4 mevsim yaşanılan bir ülkede bu zeminlerin hali ne ?

    marcaonun bile geldiğinden beri bu kadar pas hatası yaptığı bir maçı hatırlamıyorum. top sürülmüyor, pas verilmiyor bu yorgunlukla bu zeminde nasıl iyi top oynayalım ?
  • 268
    geçen sene korona dönemi futboluna hızlıca geçiş yaptığımız maç oldu. fatih terim'in rangers maçından sonra yaptığı açıklamanın ardından gençlere yaptığı yatırımı genç arda ve genç feghouli ile gördüğümüz maç oldu. takım zaten yorgun, artık fosiller oynamasın. yenileceksek, gençlerle yenilelim. avrupa'ya da erkenden veda ettik. artık "yorgunduk" bahanesinden sonra, bakalım hangi bahaneler olacak?
  • 269
    sabaha kadar oynasak gol atamazdık, kasımpaşa tek kale oynadı adeta. rakibin adı galatasaray'dı sadece acı ama gerçek. fazlasıyla can sıkıcı bir durum bu. ayrıca ilk golü atmak olayının ne kadar önemli olduğunu gördük yine, gol yeyince darmadağın olan bir takımımız var.

    pek ümidim yok ama umarım milli ara sonrası bir şeyler düzelir, ama transfer falan da olmayacak o nedenle neye ümit ediyorsak, daha radikal kararlar alınmalı.
  • 270
    yangın içinde pek gündem olmadı tabii ama hoca ilk yarıda bu kadar radikal değişiklik yapmayalı yıllar oluyor. geride olmasaydık (değişiklik yapmazdı da hasbelkader gol attığımız ya da yemediğimiz senaryoda değişiklik olsaydı) kerem ve oğulcan oyuna girerdi muhtemelen. kadroya alırken bu senaryolar hocanın aklından geçmiştir eminim.

    önümüzdeki maç alanya ile. zorlu olacak kesinlikle. o sebeple oğulcan kerem ya da sıdıka olmaz muhtemelem ama kılınç-babel kanatlarını görmek muhtemel gibi. tabii kılınç'ın milli takımdan ne halde döneceği de önemli.

    benim bildiğim hoca bu rezil oyun üzerine ilk yarıda 3 değişiklik yapıyorsa çıkan adamlar uzun süre forma yüzü görmez. hep bekledik hocam bir tepki diye o tepkiyi de verdi 45teki değişiklik ile. çok kızgınız çıkan 11'e ve o 11'in sorgulanmasını reddetmesine ama tükürdüğünü yalayacak son adam fatih terim oyunculara tutumu konusunda. 45te çıkan adamların forma yüzü görmeleri zor bu sebeple. ezcümle yıllar sonra bir hayırlı mağlubiyet alındığı kanaatindeyim.

    şayet bu maçın 11'i ile alanya karşısına çıkarsak kabul etmesi çok zor olacak ama hocanın artık iyice yaşlandığını kabul etmek zorundayız.
  • 271
    öncelikle maçı izleyemedim o yüzden bu maç özelinde yorum yapmam mümkün değil. ancak gördüğüm şu ki herkesin eldeki kadrodan beklentisi çok yüksek.

    evvela bu kadronun hiç bir şekilde şampiyon olmaya yetmeyeceğini bir kabul edelim derim. eminim bu görüşe itiraz eden, kabullenmek istemeyen de olacaktır ama takkeyi öne alıp düşününce kazın ayağının öyle olmadığı da aşikar.

    madde madde gidecek olursak:

    1. yönetim ile camia arası açık: mustafa cengiz yönetimini camianın büyük bölümü avam, yokluktan seçilmiş, basiretsiz ve yönetsel açıdan yetersiz ve tehlikeli buluyor. yönetim de kendine karşı olan camia içi tehditlere dışarıdan gelenlere göre çok daha hararetli biçimde karşı çıkarken, dış tehditlere boyun eğiyor ki bu kabul edilemez. nerden baksan tutarsızlık sorunu var ortada. iki taraf da birbirinden nefret ediyor, en son altaylı mevzusunda gördük. çok net camia için bütünlük yok ve bunu sağlayacak olan da hep seçilmişlerdir. muhalefet değil. neyi nasıl söylediğini bilecek başkan ve yönetimi.

    2. terim ile yönetimin arası oldukça açık. ve tek sorun da transfer değil. hocanın her şeyin üstünde bütün sorumluluk alanı gerektiren meselelerin tek muhattabı gibi bırakılması ve buna karşın yönetimden hiç bir destek görmemesi. albyarak’ın beyaz bayrak açıklaması net skandaldır. ve ondan beri de tepetaklak gidiyoruz ki bunu bekliyordum. arada bariz uyumsuzluk ve sevgisizlik var. ya terim ya da yönetim gitmeli. terim giderse bu yönetim ile bundnn büyük başarı zaten hayal.

    3. taraftarsız maç dönemi en çok bizi yıprattı. iç sahada baskı ile oynayan bir takım olmaya alışmışken futbol disiplini olmayan fefhouli,, belhanda, babel ve türevlerinin canım isterse oynarım modunda çiftlik modunda takıldığı bir döneme girdik seyircisiz oynamaya başladığımızdan beri. taraftarın yerinde boostu olmayınca gazla çalışan bu gibi isimler iyice serdi. iki maç bal çalıp yatıyorlar.

    4. derinlik kadro yoksunluğu da tam burada devreye giriyor. feghouli’nin alternatifi ömer bayram, yunus veya 3. ligden gelen kerem olmaz, olmamalı. canavar gibi bir oyuncu koyacaksın yerine. sonra bak bakalım yatabiliyor mu? 2018 ve 2019 senelerinde onyekuru geldi soso da yatmayı kesti. belhanda zaten ayrı bir mevzu. o ilişki biteli çok oldu biz hala takımda tutuyoruz. gönderemediğimiz her an aleyhte zaman kaybı.

    5. maliyetli ve veremsiz as kadro: falcao, soso, belhanda ve babel 11 çıkıyor sene de 13.7 milyon euro kemiksiz alıyorlar maç başı hariç ve 3 depar yapmadan maçı sağlıklı koşu ile tamamlıyorlar. sen taylan, ömer, etebo olsan bu ortamda yüzde yüzünü verebilir misin bütün bir sene. ayrıca bu isimler ne olursa olsun aynı anda 11 olmaz. bazı kadrolar görüyorum full genç ya da böyle. kadroda illa ki tekniği fark yaratan isimler olmalı. bu tarz 1-2 isim olur mücadelesi öne çıkan veya az tecrübreli. ama asıl sorun maliyetli isimlerin yerine daha karakterli ve fiziken, ruhen kendini takjma adayan yeni isimlerin alınamaması.

    bu şartlar varken bizim şampiyonluktan söz etmemiz de aşırı iyimser olur. ve futbol her ne kadar spor da olsa oyun da olsa realist bir oyundur.
  • 273
    galatasaray'ın 4-3-3 veya 4-1-4-1 diyebileceğimiz düzen üzerine kurulu ana planın eldeki oyuncu grubuna hiç uygun olmadığının ortaya çıktığı maç. kadro yetersiz, seçenekler kısıtlı ama durumun bu tarafına da bakmamız lazım. fatih terim'in yeni bir kurgu oluşturması çok elzem görünüyor.
    linkteki yazımda bu sorunlara ve daha fazlasına elimden geldiğince değinmeye çalıştım, iyi-kötü dönütlerinizi dinlemekten de mutlu olurum:
    https://twitter.com/...552584641216515?s=19
    http://www.futbolakademi.net/...pasa-1-0-galatasaray
  • 274
    galatasaray'ın ilk yarı 4-1-4-1 dizilişiyle ikinci yarı 4-4-2 dizilimiyle oynadığı maçtır. yani maçtaki kötü oyunu sadece dizilimle açıklamamak gerekir. özellikle tempo yapacak emre kılınç, taylan gibi oyuncuları dinlendirememek, etebo'nun da daha hazır olmaması 2020-2021 sezonunun ilk maçlarında oynadığımız tempolu oyunu oynayamamamızı sağladı.

    yani mevzu sadece dizilim değil. futbol sadece oyuncuları sahaya yerleştirilip şöyle oynayın da değil. bütün oyuncuların psikolojilileri var. transferin son günlerinde babel'e, belhanda'ya, feghouli'ye hatta falcao'ya mobbing yapılırken tam anlamıyla oynamaları beklemek de polyannacılık.

    umarım bütün oyuncularımız bu saatten sonra bu mobbinge daha fazla uğramazlar ve en azından devre arasına kadar bizi idare ederler. ekonomik sıkıntıdan dolayı, her sene daha da önemli hale geliyor. rakiplerimize balyozu bir türlü indiremedik umarım bu sene en azından bunu becerebiliriz.
  • 275
    aytaç kara'nın doksan dakika oynadığı maç. kendisinin transfer söylentisi çıkınca şakaların, esprilerin ve ironilerin haddi hesabı yoktu. kendisinin en fazla kulübe transferi olabileceği söylenmiş olumlu olarak. yazarlar haksız mı? değil.
    (bkz: 4 ekim 2020 kasımpaşa galatasaray maçı)

    ama kendisinin ilk on bir çıktığı takım bizi yenmiş ve biz herhangi bir şekilde olumlu top oynayamadık ilgili karşılaşmada. kafam karıştı; elimizdeki orta sahalar aytaç'tan kötü mü? sanmıyorum. orta sahadaki diğer arkadaşları mı çok daha iyi? yoksa kasımpaşa'nın bekleri mi? stoperleri marcao ve luyindama'dan mı iyi? yoksa forvetleri armin hodzic elimizdeki falcao, diagne ve babel'den daha mı iyi forvet? bunların birine evet diyebilecek miyiz?

    kadromuzun zayıf ve derin olmadığını biliyorum ama türkiye liginde oynadığımızı unutup her şeyi kadroya bağlamamak gerekiyor. bunun en iyi örneği bu maç ve elbette aytaç kara'dır.

    edit: golü atan yusuf erdoğan, nasıl unuttum onu. onun dedikodusunda da aytaç'ın mevzusuna benzer şeyler söylenmişti. sahi, yedek bile olamaz değil mi yusuf erdoğan? şahsen bence olmamalı. ama gelip takımı bizi yenebiliyor. tuhaf.
App Store'dan indirin Google Play'den alın