• 226
    wesley sneijder'ı pirlo'ya evirebilirsek harikalar yaratacağımız sistem. özellikle poldi'nin %80 lik pas yüzdesi, takım oyununa yaptığı pozitif etki, sırtı dönük oynayabilme özelliği bana ''yürrüüü lan elmandeer'' dedirtiyor bazı maçlarda. carole'de biraz oyun aklını olgunlaştırırsa siyah riera desek. iki ay karanlık odada aç susuz bıraksak emre çolak da engin baytar oldu. sinan gümüş de ikinci 4'ün sağında yer bulabilir bence. temiz ayak bir hızlı forvete biz bu işi bağlarız beyler...
  • 227
    fatih terim'in sevmeyeni boldur, ve galatasaray'daki 96-00 ve 11-12 sezonlarindaki basarisinda galatasaray'i taktik kalite olarak avrupa seviyesine cekmesi goz ardi edilir. oncelikle 96-00. bu donemki orta saha baskisi, bu baskinin etkisini artiran piramitvari oyun dizilisi galatasaray'in avrupa'da ozellikle hala eski usul oynayan takimlardan one cikmasini saglayan temel faktordu. bu yuzden galatasaray milan'a karsi surekli ustunluk sagladi, real madrid'e de. aradaki ciddi kadro kalitesi farkina ragmen. 2011-2012 sezonunda galatasaray yine benzer bir rotadaydi. taktik 4-4-2'nin ice donuk bir tureviydi. ortasahanin kanatlari ice donuk, hem ortasahaya yardim eden hem beklere kulvar acan oyunculardi. merkez oyuncular ceza sahasi kosulari yapiyordu, santrforlar orta saha ozellikleri cok gelismis oyunculardi. bugun atletiko madrid'in civatalarini barcelona'nin dahi gevsetemedigi, her sene 2-3 oyuncuyu 3-5 milyon euro segmentinden 40-50 milyon eurolara firlatan oyun sistemi buna cok cok yakin. oyle ki o sezonda galatasaray emre colak'i ve semih'i sifirdan parlatti ve ikisi de milli oldu, necati, engin gibi oyuncular ikinci baharini yasadi, eboue ve muslera kariyerlerinin en iyi sezonlarini gecirdiler. galatasaray'da terim-aysal iliskisini bozan, o gumbur gumbur takimin bugunku noktaya gelmesine yol acan en kritik noktalardan biri de bu sistemin bozulmasiydi. sneijder ve drogba'nin ayni anda transfer edilmesi, yabanci sinirinin iyice sikilastirilmasi sonucu devaminda transfer edilen burak, umut gibilerinin bu anlayisa olan uyumsuzluklari ve diger sebeplerden dolayi bu taktik duzen yavas yavas bozuldu.

    olan oldu, gelecege bakmak lazim. bugun galatasaray'in, barcelona'da oldugu gibi, oyuncular, teknik direktorlerden bagimsiz olarak 4-4-2'yi benimsemesi gayet tutarli ve anlasilir bir hamle olur. oncelikle bir duzen getirir, su an sifir olan futbol aklini artirir. bugun nasil barcelona kulubun sistemi olarak gordugu 4-3-3'unun savunma onundeki ismi her zaman playmaker ozellikli bir isim seciyorsa, galatasaray da 4-4-2'yi benimsedigi vakit yasin gibi verimsiz takim oyuncularini eleyecek bir bagisiklik sistemi olusturur.

    zaten sirf 4-4-2 de degil mesele... galatasaray futbol yonetiminde bir anayasaya ihtiyac duyuyor. 4-4-2 de bunun bir maddesi olur. ama ek olarak oyuncularin minimum fiziksel kalitelerine dair, antreman tekniklerine dair, kamp kurallarina dair, kaptanlik yapisina dair, altyapidan ust yapiya gecise, takim ici ucret dengelerine dair yonetimler uzeri bir anayasa gerekli.

    bu anayasanin sifirinci maddesi galatasaray'in ayni halati birlikte cekenlerin takimi oldugunu soyler.
    birinci maddesi galatasaray'in 4-4-2 icin yapilandirilacagini soyler.
    ikincisi galatasaray'in ilk 11'inde 1, sezonluk kadroda da en az 4 altyapi oyuncusu olmasi gerektigini soyler.
    ve devami gelir...

    boylece adnan sezgin, bulent tulun, yok dursun ozbek'in kardesi filan gibi adamlarin entellektuel kapasitesine kalmaz koskoca galatasaray'in futbol yonetimi...
  • 232
    zamanında, say say bitmeyen efsane ikililer yaratan saha dizilişidir. (bkz: dennis bergkamp thierry henry ikilisi) (bkz: hakan şükür arif erdem ikilisi) (bkz: andy cole dwight yorke ikilisi) (bkz: raul gonzales fernando morientes ikilisi) (bkz: ivan zamorano marcelo salas ikilisi) (bkz: nihat kahveci darko kovacevic ikilisi) (bkz: davor suker alen boksic ikilisi) (bkz: alessandro del piero filippo inzaghi ikilisi)
  • 234
    kadroda sneijder varsa da oynanabilir.

    bunun için 1 adet grosskreutz, 1 adet bruma, 1 adet okazaki, 1 adet elmander tarzı forvet, 1 adet iki yönlü orta saha yeterli olur.
    muslera-carole-koray-chedjou-linnes-grosskreutz-sneijder-iki yönlü orta saha-bruma-elmander tarzı forvet ve okazaki tarzı forvet 4-4-2 oynar.

    ama 4-4-2'yi nasıl oynayacağımız önemli. topu rakip ceza sahasına yıkmak tamam. peki bruma-grosskreutz topu orada tutmamızı sağlayacak pas opsiyonlarını oluşturur mu? engin baytar-emre çolak savunma yönünü de hallediyordu.

    işte orta saha özellikli, savunmasına da yardıma gelen o kanatları bulmak önemli bana kalırsa topa hakim olacağımız 4-4-2 için. aranırsa çok maliyetli de olmadan bulunabilecek adamlar.

    önemli olan 4-4-2, 2-6-2, 5-4-1 oynamak değil. önemli olan oyun planımız, taktiğimiz, sistemimimiz, felsefemiz ne olacak.
  • 237
    bu sistemi oynarken öndeki 2 futbolcuların şu özellikleri olmalı:
    iki oyuncudan bir tanesi mutlaka sağlam pres yapabilmeli. (hakan şükür, elmander gibi)
    iki oyuncudan bir tanesi mutlaka sağlam kafa topuna çıkabilmeli. (hakan şükür, elmander gibi)
    iki oyuncudan bir tanesi mutlaka pırpır ve toplara iyi vuran birisi olmalı. (nihat, baros, arif tipi)
    kısacası birbirinin benzeri iki oyuncu değil birbirini tamamlayan iki oyuncu olmalıdır. (nihat kovaceviç, hakan arif, elmander baros gibi)

    kanattaki oyuncular ergün penbe hakan ünsal gibi olmalı. yani ikisi de hem hücumda hem defansta oynayabilmeli. ya da ümit davala fatih akyel gibi.

    orta merkezdeki oyuncuların ikisi de sağlam olmalı. hem hücum hem defansı beraber yapabilmeli. 2011 model melo, selçuk gibi.
  • 238
    maçın altmışıncı dakikasından sonra 4-4-2 ye dönülmesini daha mantıklı buluyorum. şu anda en iyi taktik diziliş; 4-2-3-1 dir. çünkü iki santrafor yerine, bir santrafor iki kanat forvet kullanıyorsun. sahayı daha iyi parselliyor daha iyi boş alan kullanıyorsun.

    hücumda 4-4-2 nin faydalarını görebilirsiniz ama savunmada ne yapacaksınız. savunmaya yardım edecek kanat futbolcusu olmayan o bölgeden atak manyağı yaparlar sizi.

    3-5-2 oynayan takımlar da 4-4-2 oynayan takımlar da büyük başarılar kazanamadılar son on yıldır. bunları düşünürsek jan olde riekerink gibi maçın son yarım saatinde 4-4-2'ye geçiş yapmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum.
  • 239
    galatasaray için olmazsa olmaz diye iddia edilen diziliştir.

    elindeki futbolcular bu dizilişe uygunsa oynarsın, değilse oynamazsın bu kadar basit. galatasaray'ın genlerinde 4 4 2 vardır, başka dizilişler olmaz gibi mantık dışı ve mesnetsiz iddialar son derece saçma ve basit kalıyor.

    2015 yılı barcelona'sını ele alalım;

    bu takımın kadrosundaki oyuncular galatasaray forması giyseler oyuncular genlerimize uymuyor, 4 4 2 dizilişine uygun değildir diyip revizyon mu yapacağız?

    evinin buz dolabında pişirilmeye hazır biftek duruyor, ama sen biftek bizim evin genlerine uygun değil, bizim evin olmazsa olmazı bulgur pilavı dersen ve bifteği bir kenara atarsan vizyonsuz, düz mantıktan ilerisine gidemeyen biri olup çıkarsın.

    işin özü, elindeki futbolcular hangi dizilişe uygunsa o diziliş ile sahayı parsellersin.
  • 241
    bazen sözlükte öyle entry'ler görüyorum ki harbiden çoğu yazarın maç filan izlemediğine, avrupa futbolunu takip etmediğine iman etmeye başladım. yani bu kadar yalan yanlış yorum ancak futbolla en son 10 sene önce haşır neşir olan adamlardan ya da trollerden çıkar.

    ingilizler bile oynamayı bırakmış da ne olmuş? ingiliz futbolu arş-i âlâya mı yükselmiş? kulüp takımları seneler sonra avrupa'yı sürklase etmeye mi başlamış? işin komik yanı bu sene premier lig'de şampiyon olan leicester city 4-4-2 oynuyordu!? hadi onu boş ver, şu an dünyanın en iyi beş takımından biri olan atletico madrid bir 4-4-2 takımı.

    galatasaray taraftarı sadece 96-00 dönemine bakarak hasretle anmıyor 4-4-2'yi; 11-12 sezonunu, elmander-baros ikilisini filan da özlüyor. bir de futbolda çağ dışı diye bir şey yok arkadaşım. 3-5-2 on sene önce küflenmiş bir sistem diye anılırdı değil mi? ama al işte, dün tarihinin en kötü kadrosuyla turnuvaya katılan italya, turnuvanın en pahalı takımını 3-5-2'yle bafiledi. juventus geçen sene 3-5-2'yle şl'de final oynadı. yanisi, pragmatist olmak lazım, senin elinde hangi tür adam varsa o sistemle oynarsın. şu an elimizde 4-4-2 oynayacak adamlar yok, hatta podolski ve sneijder bunu iyice imkansız kılıyor ama "on boş sono goçto bo!" diye eleştirmeye kalkarsan da komik duruma düşüyorsun. atletico şl finaline 4-4-2'yle çıkalı bir ay bile geçmedi, onu ne yapacağız?
  • 242
    bu sene premier lig şampiyonunun 4-4-2'yle şampiyon olduğundan bihaber arkadaşların "ingilizler bile bu taktiği terk etti" diyerek küçümsedikleri, demode buldukları diziliş. galatasaray, tarihinin en büyük başarılarını bu dizilişle kazanmış, seyir zevki açısından en iyi futbolunu yine bu dizilişle oynamış ama bizim ezberciler hala bol keseden sallıyor. kusura bakmayın ama ezberden konuşuyorsunuz, ve iyi bir futbol izleyicisi değilsiniz.
  • 243
    yahu insanlar şu dizilişlere taktik olarak bakmayı ne zaman bırakacaklar yahu. bu bir taktik falan değildir. sahayı parsellemenin bir yönetimidir. herkesin taptığı 4-2-3-1'de bir 4-4-2 yorumudur. öndeki santraforlardan birini geriye çekiyoruz. kanatlarda ortasaha elemanlarından daha çok kopmaya başlayınca arkaya çekilen santraforla beraber yeni bir hat kuruyorlar. yeni bir hat yeni görevlendirmeler ve parselasyon getiriyor voila, alın size bir yorum.
  • 244
    elimde uygun futbolcular varsa, bu sistem hakkında yeterli bilgiye sahipsem, rotasyonum da buna uygunsa, sahayı 4-4-2 ile tabii ki parsellerim. artık taktiğim ne olur bilemem. forvetler uzunsa orta-kafa-gol ve dönen toplarda şutör orta saha bloğumla bitirmeyi deneyebilirim mesela. forvetler kısa ve teknik ise ayağa paslarla 6 kişi rakibin üstüne çullanıp, bekleri iyice kanada yaklaştırıp, hızlı iki stoperle arkaya atılacak topları kesmeyi de deneyebilirim. belki de beklerim stoper özelliklidir. orta sahalarımdan biri de defansif orta saha oynayabiliyordur. hücumda 3-5-2'ye dönüp, defansı 4-4-2 ile yapabilirim. saha parsellemem 4-4-2 olabilir. ama taktiklerim yüzlerce farklı varyasyon gösterebilir.

    elimde sneijder varken, oynamayı düşüneceğim son şey 4-4-2 olur. ha sneijder'in göbeğin solunda oynayacağı 4-4-2 olabilir. ama nasıl? forvetlerim cavani gibi çalışkan ve golcü olacak. sneijder'in yanında kante olacak. kanatlarım da grosskreutz gibi mücadeleci olacak. beklerim de öyle. ancak o zaman sahayı 4-4-2 ile parsellerim sneijder benimse.

    sneijder benimleyse, 1 kişiyi forvet arkasına ayırmam gerekir.
    3-3-3-1 olur, 3-5-2 olur, 4-4-1-1 olur, 4-2-3-1 olur, 5-3-1-1- olur, 4-3-1-2 olur, 4-3-2-1 olur. o forvet arkası olur ama. kaldı ki sneijder tembel bir 10 numara değil. epey çalışkan bir oyuncu 10 numara pozisyonuna göre. mis gibi de defansif katkı alırım 10 numaraya göre, benden güzeli de olmaz.
  • 245
    özellikte fm'ci arkadaşlar bu diziliş tartışmalarını benim gibi hayret içinde takip ediyorlardır herhalde.

    kağıt üstünde 4-4-2 çıkarsın. forvetlerinden birine* orta sahaya destek görevi verirsin. o kağıt üstündeki 4-4-2 sana 4-5-1 oluverir.

    o yüzden şu başlıklara yazarken ''4-4-2 tarihimizin en iyi taktiğidir'' gibi kalıp laflar yazıp durmayın. açıklayın bu dizişte orta sahalar ne iş yapacak, kanatlar ne tarz adamlar olacak, forvetlerden ne bekliyoruz.

    tartışma keyiflensin.
  • 246
    (bkz: cahillik ömür boyu)

    adam, kendi kafasında uydurduğu saçma sapan teorilerle futbol yorumlamaya çalışıyor. neymiş? 4-4-2'nin ileri ikilisi illaki centre forward olmalıymış, şayet birisi second striker (deep lying forward) olursa o sistem 4-4-1-1 olurmuş. tam bir "merdi kıpti şecaat arzederken sirkatin söylermiş." örneği. hadi bize filan sormaya utanıyorsun da aç bari wikipedia'ya bak.

    https://i.hizliresim.com/AJLa0v.png

    bak, ne diyor oradaki 4-4-1-1 topic'inde? "a variation of 4–4–2 with one of the strikers playing "in the hole", or as a "second striker", slightly behind their partner."
    şair, burada "4-4-1-1"in bir "4-4-2" varyasyonu olduğunu anlatmaya çalışmış. halbuki sen bize bunun bambaşka bir sistem olduğunu yutturmaya çalışıyorsun. hadi, bize inanmıyorsun da belki wikipedia'ya inanırsın. bu bir.

    ikincisi, 4-4-2'yi seviyor diye eleştirdiğin galatasaray taraftarı da aslında second striker'lı 4-4-2'yi, yani 4-4-1-1'i seviyor. 96-00 döneminde hakan şükür centre forward, arif second striker'dı. 11-12 sezonunda elmander centre forward, necati second stiker'dı. ama sen sanıyorsun ki galatasaray taraftarı iki tane konvansiyonel centre forward'den mütevellit 4-4-2'lere tapıyor. bu senin hüsnü kuruntun, olguları fikrine göre eğip bükmen ya da bilmemezliğin. ilkiyse kötü niyetlisin, ikincisiyse cahilsin. seç, beğen, al.
  • 247
    ne zaman birileri sneijder gitsin mitsin tarzı entry girse peşinden bu başlık hortluyor anasını satayım. bir ara bu taktikle galatasaray baya başarılıydı, tamam anladık.

    twitterda da var böyleleri. hamzaoğlu fotoğrafını profil fotoğrafı yapıp sneijder'a küfür edip "siktirip gideceksiniz!!!" yazıp sonra yancıların attığı mentiona cevap verip "4-4-2 inşallaahh!!!!" falan yazıyorlar. demet akalın adlı zattan da tiksiniyorum instagrama ayak fotoğrafını koymuştu geçen yıl böyle şişmiş falan. rezalet.

    edit ve ardından gelen not: tam olarak bunu hangi güruha yazdığım gayet açık (demet akalın kurt fanları). salt formasyon tartışanların canını yerim, onlara lafım yok.
  • 248
    temel esprisi birbirini pozisyona sokabilecek kadar uyumlu bir forvet ikilisi ve bu forvetlerden en az birinin topsuz oyuna katılabilecek kadar oyunun içinde olmasıdır.

    en büyük handikapı ise ortasaha göbeğinde sadece iki adam bulundurmasıdır. bu sebeple forvetler geriye yardıma gelmezse 4-3-3 türevini oynayan rakibe karşı ortasaha hakimiyetini kaybedersin. hatta ortasahası güçlü bir rakibin varsa forvetler geriye gelse de yine hakimiyeti kaybedersin. çünkü forvetler genellikle savunma yapmayı, alan daraltmayı bilmezler.

    bu durumda bir tercih yaparsın, "ortasaha hakimiyeti bende olmasın ama çok iyi defans yapayım, bir de öyle forvetler oynatayım ki topu aldıkları an ok gibi fırlayıp gol pozisyonu üretsinler" dersin simeone gibi, veya "forvetlerimden biri (elmander) forvet arkası gibi oynasın, topun rakipte olduğu her an defansa yardım etsin" dersin fatih terim gibi. bu taktikler işler.

    ama zağar gibi gezinen iki tane santrfor koyayım, kanattan sürekli orta keseyim, cezasahası içinde çoğalıp seken toplarla pozisyona gireyim dersen sonuç bu olur: https://www.youtube.com/watch?v=eqd2Cl0gLjU

    elinde 4-4-2'ye uygun adam varsa 4-4-2 oynarsın, italya gibi birçok çift yönlü ortasahan ve üçlü defansın kitabını yazmış stoperlerin varsa 3-5-2 oynarsın. robben-van persie'nin 2014'teki hali gibi hücumcuların, sneijder gibi bir pasörün varsa kalan herkesi savunmacı isimlerden seçip 5-3-2 oynarsın. taktik ve diziliş, elindeki kadronun niteliklerine göre belirlenir.

    galatasaray bu sene 4-4-2 uygulayabilir miydi? bence podolski-sinan-umut üçlüsünün hiçbir kombinasyonuyla uygulayamazdı, ki sneijder de rakip kaleden ciddi manada uzaklaşırdı. milli takım 4-4-2 oynayabilir mi? burak-cenk ikilisiyle oynayamaz, yunus mallı mainz'de ara ara santrfor oynamış, çok büyük bir çılgınlık yaparak yunus-cenk ikilisini deneyebilirsin ama muhtemelen hüsranla sonuçlanır.

    dolayısıyla hiçbir kulübün genlerinde4-4-2, 3-5-2, 5-3-2 yoktur. hepimizin gayet iyi bildiği bir örnek, hamzaoğlu geldiğinde 4-4-2'de ısrar etseydi ne sneijder ne de yasin bu kadar parlayamazdı, dördüncü yıldızı da takamazdık. bu sebeple belirli fikirler üzerinde takıntılı olmamak, esnek düşünmek lazım.

    futbolun tek bir doğrusu yok.
  • 249
    sahayı parselleme tercihlerinden biridir. elinde bu parsellemeye uygun oyuncu grubu varsa çok iyi sonuçlar verir. çeşitli varyasyonları vardır ve maç esnasında bu varyasyonlar uygulanabilir. dayının dediği gibi futbolun tek doğrusu yoktur. elinizdeki malzemeye göre en iyi diziliş 4-4-2 de olabilir. 3-5-2 de olabilir. atıyorum 1-3-3-3 dizilişiyle sahaya çıkıyorsanız liberonuzun 1. bölgede yapacağı alan savunmasına bağlısınızdır. yapamıyorsa sıçtınız.
  • 250
    galatasarayın olmazsa olmazıdır. şahsi kanaatimce barcelonanın 4-3-3 te yaptığı gibi bizdede 4-4-2 sistemi yerleştirilmeli ve hoca tercihleri buna göre yapılmalıdır.

    en son maçları domine ettiğimiz fatihin üçüncü döneminde bu sistem tıkır tıkır işlerken şov olsun diye sneijder transferi yapılmış ve bu transfer oynanmakta olan 4-4-2 içinde fatih terim içinde sonun başlangıcı olmuştur. transferden sonraki ilk dönem sneijder sol kanatta denenmiş fakat götünü kaldıramayıpda savunmaya destek olamayınca hoca farklı arayışlar içine girmiş son olarak 4-3-1-2 de çözümü bulmuştur. burada çözümden kasıt sneijder'i kesmemenin yanında burak ve drogbayıda aynı anda oynatabiliyor olmaktı. bu taktik özellikle schalke deplasmanında çok işimize yaramış olsada patlamaya mahkumdu ve patladı. o sistemde en çok yıprananda selçuk olmuştur.

    mancininin top rakipteyken tamamen topun arkasinda 4-2-3-1i daha yolun başında ,juventus maçında, amrabatın ceza sahamız içinde sırtı dönük oyuncuya 'al amk' diyerek attığı tekmeyle birlikte yalan olmuştur. mancini bizim kanat oyuncularinin savunma yapabilecek zekaya sahip olmadığını anlamış oda takımı deney tahtasına çevirmiş bir netice alamamıştır.

    prandellinin ne oynattığını hiç anlamadım futbolcularında pek anladığını sanmıyorum. akabinde hamza hocaya 4-3-3 3 kupa getirdi. fakat bu taktiklede kalemizde verdigimiz pozisyonlar gelecekte bize neler olacagini anlatiyor gibiydi. ve gectigimiz sezon... 4-3-3 tarafından tecavüze uğramış bir 4-2-3-1 le bir seneyi kapattık. benim anlamdığım üç hoca geldi biride demediki ulan bu taktikle olmuyor du bide şunu denim. yok. üçüde birbirinin kopyası şeyleri yapıp farklı sonuçlar alacaz sandılar. sonuç:hüsran.

    hasılı sistem takımı olmalıyız ve bizim hep basarili oldugumuz sistem 4-4-2 de burda öne çıkıyor. hocanıda oyuncunuda buna göre alır yada yollarsın başarı gelir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın