ilk haftalarda izlediğim karabük gayet iyi takımdı. bir iki maç atamadılar, top girmedi. yatabare çok kaçırdı falan derken iş hocayla
* yolları ayırmaya kadar gitti. kabaca karabük tarifim bu.
böyle maçları sevmiyorum. "zaten kazanır" türünde maçlar biraz can sıkıyor. bırakın puan kaybını; oyundaki en ufak düşüş, zaten diken üstündeki camiada, "acaba mı" sorusunu sorduruyor. oyun olarak üzerine koysanız da rakip zaten sorunlu imajı durumu gölgede bırakıyor.
bu nedenle bir an önce oynansa da bitse. 5 atsan, e zaten. 1-0 yensen galatasaray düşüşte mi, hele bir de puan kaybet... aman amon amarth
* yani...
aldık mı başımıza belayı...
yok yok öyle değil. gönül ister ki belhanda ve ndiaye gol atsın. geri planda kalan, soru işaretleri olan oyuncular parlasın. şu belhanda ve ndiaye'ye de gol attıracağım diye kahin misin köşesi yaptım. rezil oldum. (bkz:
#2247649).
artık sadece temenni. valla. gol atın olum. ciddiyim. ayıp oluyor.