• 226
    yelkene ruzgar dolduran mac. bu mac 2-1 bitse, ne takim ne taraftar bu kadar adrenalin patlamasi yasamayacakti. hatta o sacma sapan cekilmeyen sutlar vs. homurtu yaratacakti. peki ne oldu? sacma sapan bir penaltiyla galatasaray'i durduracagiz maci 4-0 5-0 bitse olusmayacak bir ozguven, heyecan, dayanisma ve adrenalin ruhuna donustu.

    tesekkurler alper ulusoy
    tesekkurler mhk
    tesekkurler tff

    ve tabi ki ooooo tesekkurler maicon reis.

    o degil de yeni mezun, sigortasiz halimle elimi de hallettim galiba golden sonra. oyle bir durum olursa bu macta emegi gecen herkese mektup kisa bir mektup yazacagim; ''gareziniz bana mi oglum? :/''
  • 227
    maicon'un uzatma bölümünde bilezik gibi geçirdiği gol ile kazandığımız maç. 82'de karabük'e verilen penaltı gerçekten de tudor hocam'ın dediği gibi komedi. temas yok ve karabük oyuncusu kendisini bildiğin atıyor. ilk yarıda mariano'nun yaptığı bir müdahale sonrası karabük oyuncusunun kendisini atıp hakemin penaltı vermediği pozisyonla birebir aynı üstelik. yani hakem birinde penaltı vermiyor, diğerinde veriyor. işin özü bu, hakemlerimizin standardı yok ve futbolu maalesef bilmiyorlar.

    feghouli'nin gol atmasına da ayrı sevindim. tolga'nın sakatlığı sonrası ilk 11'de olacağı neredeyse garantiydi. nitekim kendisinin gol atacağını, bizim de kazanacağımızı düşünmütüm; yanıltmadı. formunun giderek yükseleceği kanaatindeyim.

    önümüzde konya deplasmanı var, bu galibiyet takımın motivasyonunu koruması açısından süperkülade oldu. yürüyedurun çocuklar!
  • 228
    (bkz: #2255276)
    maçtan önce içime doğmuştu. hatta bir renkdaş mesaj attı merak etme koyar geçeriz diye ama
    bu federasyonun fener'in 8 puan arkamıza düşmesini dünkü bol gümbürtülü akhisar maçı sonrası kolay kolay müsaade etmeyeceğini biliyordum.
    nitekim de öyle oldu.
    sağ olsun futbolcularımız da rakip kale önünde 50 küsur kez topla buluşmalarına rağmen laubalice ve cenabetçe pozisyonları iç edince devreye tff tetikçisi alper girdi.
    olmayan pozisyonda penaltı yarattı.
    ulan dedim bu kadar da bariz yapmayın
    derken
    maicon tüpçü federasyonuna 1, alper ulusoy'a 2, karabük'e 3 dedi ve maçı aldı.
    bazen bir maç bin nasihatten evladır.
    ders almamız gerekiyor.
    ha bir de her ne kadar çoğumuz burun kıvırsak da tolga ciğerci'nin bu takım için neden önemli olduğu bu maçka ayyukaya çıktı.
    dedim ya bazen bir maç bin nasihatten evladır.
  • 230
    kazanılan maçtan sonra sıkıntılı durumları görmek gerekir diye düşünüyorum. 8-2 bitecek maç 3-2 bitti. bana göre en önemli sebebi bireysel olarak 5-6 oyuncumuzun çok kötü gününde olması. 2-3 oyuncumuzun kötü oynamasını takımın diğer dişlileri kaldırabilir ama sayı bu kadar yüksek olunca yapacak bir şey kalmıyor. bir diğer sebebi takım arkadaşına gol attırma isteği. bazen bencil olmak gerekiyor. sanıyorum bu maça benzer bir maç daha yaşamayacağız bu sezon. isteğim öyle en azından.
  • 231
    #yabancısınırınahayır
    #yabancısınırıfaşistlikitir

    niçin yabancı sınırı olmaması gerektiğini barış başdaş sayesinde gördüğümüz maç. barış başdaş, çirkef, pislik, futbol oynamaya niyeti olmayan, sürekli kendini yere atan biri. bir de çıkıp yabancı sınırı istedi twitter'dan. senin gibi kazmalar yüzünden yabancı sınırı kaldırıldı! bir de karabük'te kerim zengin. sürekli kazmalık yaparak iyi ki yabancı sınırı yok dedirtti.

    çok gol kaçırdık. vurup geçemedik. pozisyonlar bulduk. ama skora yansıtamadık. berabere de bitebilirdi. 5 farkla da alabilirdik. son vuruşlarda daha konsantre olmalıyız. gol pozisyonu buluyoruz. ama atamıyoruz. baskı yediğimiz anlarda sıkıntı yaşadık. bu sezon bize en iyi baskı yapan karabük'tü. ama çok çirkeflik yaptıkları için kaybettiler. barış başdaş mesela sürekli oyunu soğuttu. muslera türkiye ligi tecrübesiyle, beraberlik golünü yiyince diğer karabüksporluların ağır hareketlerine tepki gösterdi. oyunu hızlandırdı. bu ligde ilk kez oynayan futbolcular da, rakibin çirkefliklerine hazırlıklı ve dikkatli olmalı.

    özetle rakibin baskısına karşı top kaptırmamak için daha konsantre olmalıyız. ve gol kaçırmamalıyız. rakibe acımadan vurup geçmeliyiz. çünkü rakipler karabükspor gibi çirkeflik yapabilirler. futbolcularımız ligin kalitesinin üstünde olduklarının farkında. yeni bir takımız. zamanla daha iyi olacağız
  • 232
    geçmiş 6 haftadan farklı olan üç şey vardı. ilki çok fazla bireysel hata yapıldı, ikincisi tolga ciğerci yoktu, üçüncüsü ise son pasları ya veremedik ya da gereksiz pas verip şut pozisyonlarını yedik. ciddiyeti koruyup hataları minimuma indirsek zaten maç 4'e 5'e giderdi. tolga olsaydı orta alanda verdiğimiz boşlukları vermezdik. ama bu şekilde kazanmak adına belki de hayırlısı oldu bizim için. gomis de gol atmak dışında her şeyi yaptı. doğru pasları alabilse 2 ya da 3 golü net vardı. gözümün önünde çok net pasları veremediler adama kaç defa. belhanda ise ilk goldeki hatası dışında bence çok iyidi. feghouli ise acayip acayip çalımlar atıyor. fiziksel olarak iyi duruma gelince ligin tozunu atacak. böyle güzel başlaması alışması açısından çok olumlu oldu. maicon'a ne desek az. az kalsın sahaya giriyordum adamla sevinmeye allahtan önüm kalabalıktı.

    bence güzel bir galibiyet oldu. hem de güzel bir ders oldu. hem tolga'ya yok yere bok atanlar için iyi bir ders oldu hem de takıma ciddiyeti korumazlarsa karabükspor gibi yetenek fakirlerinin bile deplasmanda puan alabileceğini hatırlattı.
  • 233
    (bkz: #2255276)
    maçtan önce içime doğmuştu. hatta bir renkdaş mesaj attı merak etme koyar geçeriz diye ama
    bu federasyonun fener'in 8 puan arkamıza düşmesini dünkü bol gümbürtülü akhisar maçı sonrası kolay kolay müsaade etmeyeceğini biliyordum.
    nitekim de öyle oldu.
    sağ olsun futbolcularımız da rakip kale önünde 50 küsur kez topla buluşmalarına rağmen laubalice ve cenabetçe pozisyonları iç edince devreye tff tetikçisi alper girdi.
    olmayan pozisyonda penaltı yarattı.
    ulan dedim bu kadar da bariz yapmayın
    derken
    maicon tüpçü federasyonuna 1, alper ulusoy'a 2, karabük'e 3 dedi ve maçı aldı.
    bazen bir maç bin nasihatten evladır.
    ders almamız gerekiyor.
    ha bir de her ne kadar çoğumuz burun kıvırsak da tolga ciğerci'nin bu takım için neden önemli olduğu bu maçla ayyukaya çıktı.
    dedim ya bazen bir maç bin nasihatten evladır.
  • 234
    türkiye liginde uzun zamandır 90 dakikada 1 dakika bile temponun düşmediği maç izlememistim. hatta bırak uzak zamanı hiç izlememiştim. genelde tek bir takım alır götürürdü fakat bu maç çok fenaydı iki takım da fizik kondisyon olarak muazzamdi. ara sıra çürük elmalar çıkıp yere yattılar ama olsun. o yüzden diyorum ki yabancı sınırına hayır!
  • 235
    zor da olsa kazandığımız maç. yakın tarihe baktığımızda biz böyle içeride dünyaları kaçırdığımız her maçta berabere kaldık nerdeyse. goller olmadıkça aklıma direk o maçlar geldi ve hep 2-2 diye gördüm skoru. nitekim o golü de yedik ancak işte futbolu biz o son anlar için seviyoruz. belki de şampiyon olursak o gol her videonun en kritik yerinde yer alacak. maicon resmen takımın ve galatasaray gönül verenlerin yüreğine baraj serpti adeta. bu maçı kazanmalıydık ve çok zor olsa da almayı başardık. kazanmayı başarınca da rakiplerin kucağına bombayı bıraktık. yarın akşam izmir'deki ve istanbul'daki maçları sülalemiz rahat modunda izleyeceğiz.

    oyuncu performanslarına gelirsek. önce performans veremeyene gelelim. tolga ciğerci'den bahsediyorum. kendisini bu kadar arayacağımızı düşünmüyordum ancak net anlamda aradık. bu kadar geri koşmak zorunda kalmamıştık. umarım bir an evvel döner.

    performanslar evet. mariano mükemmeldi. çok temiz oynuyor. hiç yorulmuyorum ben tipi var adamda. günün yıldızı maicon. adam çok güven veriyor ve gol atan stoper açığını kapatıyor. hava topları zaten banko kendisinde. şu ana kadar bonservisini sonuna kadar hakediyor. feghouli ise çok canlar yakacak belli. milletin içinden geçiyor sürekli. maç kondüsyonu arttıkça daha da etkili olacaktır. bu isimler çok ön plana çıktı benim için.

    tudor geç hamle yapıyor eleştirilerine katılmıyorum. maçtan sonra duydum ve okudum internette. kenarda adam yok takıma katkı verebilecek. devre arasına kendimizi atıp asamoah+bir orta saha takviyesi yapmak zorundayız. bu gerçekleşirse işler çok daha güzel olacak.

    milli maç arasına böyle mutlu verici gitmek gerçekten mastercard.
  • 237
    çile,rüya,kaos,çöküş,yeniden doğuş.

    her şeyden vardı bu maçta aslında. çile ile başladı gün çünkü bir klasik haline gelmiş olan maç önceleri ve sonraları artık giderek sıkmaya başlıyor. hafta içi başkanımız dursun özbek vadistanbul alışveriş merkezinin otoparkını kullanabileceğimizi maça ise yürüyerek 10 dakikada gelebileceğimizi söyledi ve hatta baya baya reklamını da yaptı. iyi niyetli bir yaklaşım tabi ki. dünya üzerindeki otoparkı olmayan tek stadyum bizimkisi bence. böyle bir çile olamaz. dünya üzerinde hiç abartmadan söylüyorum, galatasaray taraftarı kadar maça çile çekerek gelen hiçbir taraftar yoktur. arabamızı otoparka park ettikten sonra muazzam bir yokuşu 20 dakika , çamur içinde yürüdük. bir yandan da yağmur yağıyor tabiki. rezillik. çile.

    iyisi ile kötüsü ile maç başladı, öyle bir başladı ki inanılmaz bir rahatlık içinde oyuncularımız geride pas çeviriyor ve top kaptırıyor, bir şey olmadı allahtan. golleri bulduk 2 oldu rahatladık. elinde telefon olanlar resim çekmeye , yanında birisi varsa onunla geyik yapmaya başlamıştı bile. hatta serdar aziz bir ara defanstan sergio ramos gibi çalım ata ata giderken orgazm olmayan yoktur. tam beklediğimiz gibi başlangıç. rüya.

    rüyadan bizi uyandıran yine geride yaptığımız gereksiz paslar oldu. zaten futbolcu özelliği pek de ciddi olmayan belhanda kaptırdığı topla geriye düştük. maça devam edelim hemen 3. golü bulalım derken sayısız pozisyon kaçırdık, gomis direk vursa eskisi gibi gömis olsa, feghouli azıcık topa sert vursa, rodriguez azıcık zeki olsa, top bizim oyuncuların ayaklarına dolanmasa, azıcık lakayıt oyun yerine biraz ciddiyet olsa, tüm topları gomise atmak yerine topa vurulsa, fark olması işten bile değil. olmadı işte, bir türlü sakinleşemedik, taraftar tribünde çıldırıyor yahu. gol gelmeyince strese giriyorlar. eller ayaklar titriyor oyunculara küfürler ediliyor.kaos.

    tüm bunlar ve iç kavgamız yetmezmiş gibi hakem alper ulusoy ilk yarıdaki vermediği penaltı pozisyonun etkisinde kalıyor ve çalıyor penaltıyı. ilk başta düdüğü çaldıgında dedim ki '' ohh , kendini yere atarsan al sana sarı kart, bravo hocam '' . sonra bir baktım ki hakem penaltı vermiş. inanamadım yahu. bunun olması imkansız. bu penaltı baska bir büyüğe karsı verilse suan yer yerinden oynuyor hakem alper ulusoy dükük asacak askılık arıyordu.skor 2-2 çöküş.

    dakikalar geçiyor karabükspor'lu oyuncular yerden kalkmıyor, yine mi ulan diyorum. yine mi tek farklı skoru koruyamadık. yine mi rakiplerimiz zor durumdayken kullanamadık. milli takım arasını nasıl geçireceğiz o kadar gün boğazımızda yumruk. ulan biz nasıl yürüyeceğiz o vadistanbul yoluna 20 dakika boyunca. ordan nasıl eve gideceğiz bu hüzünle. yahu biz bu kadar kolay maçta puan kaybederek nasıl şampiyon olacağız ? yahu nasıl geldik biz bu duruma. hani her şey gayet iyiydi hani lines defans arkasına kat ediyordu feghouli boş kaleye atıyordu. nasıl geçer bu 2 hafta bu acıyla. sonra mı ? sonrası bildiğiniz gibi işte. meksika mafya üyesi maicon. yeniden doğuş.

    http://www.imgim.com/dk_iotwxcaallr2.jpg
  • 238
    bu macı 6-1 falan kazanabilirdik. aynı sekilde biz bu macı 6-1 kazansaydık "ya zaten karabük'ün hocası bile yok, 5 puanlı takım" denilecekti, rakiplerde pek etkisi olmayacaktı.

    fakat mac 83'te haksız penaltıyla 2-0'dan 2-2'ye gelince fenerlisi, besiktaslısı cok ama cok mutluyken ve umutluyken 90+'da gelen maicon kapağı bir anda herkesin enerjisini cekti, herkesin!

    galatasaray taraftarında ve camiasında muhtesem bir kenetlenme ve sinerji olusurken, rakipler inanılmaz demoralize oldu.

    maç oynanırken ve skor 2-0'ken ya da 2-1'ken icimden "comeback yaptık acaba son dakika goluyle hangi macta kasanacagız" diye icimden gecirmistim, bu maçın da buraya gelecegi o dakikalarda aklıma bile gelmiyordu.

    yalnız yine 75'lerde beraber maçı izledigim yegene, o kacan gollerden sonra, "macta puan kaybı kokusu var" dedim ama haksız penaltıyla 2-2 olunca tam tersine "bu maç böyle bitmeyecek ulan" diyordum.

    golden sonra da film koptu zaten bende! son zamanlarda( 1haftadır falan :)) bu kadar sevindigim gol olmamıstı.

    eğer puan kaybetseydik resmen milli maç arası zehir olacaktı, sözlük inanılmaz keyifsiz olacaktı. cok sükür bunları yasamadık, iyice kenetlendik.

    cok mutluyum lan!

    galatasaraylıyım kafam rahat.
  • 240
    yabanci sinirinin olmamasindan dolayi kaliteli futbol izlemekteyiz ligimizde. bu macta o kaliteli maclardan biriydi. orta sahasi enerjik futbolculardan kurulu karabuk macin genelinde iyi mucadele etti. ama galatasaray seviyesi baska bir seviye. yan top, korner zaafiyetimizi bir sekilde cozmus gozukuyouruz. simdi cozmemiz gereken kendi sahamizdan cikarken yaptigimiz su gereksiz top kayiplari. hakemin verdigi penaltinin masum bir hata olduguna kimse inandiramaz beni. ali aydin'in besiktas macinda verdigi o penaltilar gozumun onune geldi birden. neyseki hakemide, karabukude yendik. macin en iyisi maicon, kotusu ise belhandaydi.
  • 241
    amacım gerilim yaratmak değil ama bu maçta kulübede fatih terim olsaydı belhanda top ezmeye başladığı zaman tatava yapmadan oyundan çıkarırdı. duruma göre selçuk'u veya denayer'i ortasahaya alıp ndiaye'yi forvet arkasına çekerdi. şenol olsaydı 70'ten sonra gomis'i çıkarıp eren'i oyuna sokardı. ikisi de hücum hattındaki bu ciddiyetsizliğe müsaade etmezdi.

    şahsen "pozisyona giriyoruz ama oyuncular atamıyorlar işte, hoca ne yapsın kulübede adam mı var" bahanesini kabul etmiyorum. bu takıma bu yaz 40 milyon euro bonservis harcaması yapıldı. evet, hala kadro derinliğimiz yeterli değil ama tudor'un eli kolu bağlı da değil. örneğin yarın rodrigues sakatlanırsa kimi oynatacağının planını çoktan yapmış olması, alternatifini belirlemesi, belirleyemiyorsa "transfer istiyorum" demesi gerekirdi. bu durumda 40 milyon harcamışken 2 milyon daha harcar jimmy durmaz'ı da alırdık. yok yasin'le sinan'a mı güvendin, o zaman ikisinden birini seçip oynatacaksın.

    antalyaspor beraberliği için ağzımı açmadım çünkü zor deplasmandı, milli takım dönüşüydü, puan kaybı makuldü. ha keza ölümüne kapanan bursa'ya karşı da gol bulamayabilirdik. futbol bu. ama iç sahada ligin dibindeki karabükspor'a 2-0'dan maç ve-re-mez-sin. skor 2-1 olup hücum hattı saçmalamaya başladığı anda müdahale etmek zorundasın. rakip takım en az beş altı defa eksik yakalanmışken, bu kadar elverişli pozisyonlara rağmen gol atılamıyorsa, önceki maçlarda hiç olmayan biçimde saçma sapan top kayıpları yapılıyorsa bunun adı şanssızlık değil ciddiyetsizliktir.

    linnes'i latovlevici'nin önüne çekersin, ndiaye'yi forvet arkasına çekersin, maça cünüp çıkan gomis'i oyundan alır eren'i sokarsın ama mutlaka takıma "uyumayın gol atın" mesajını verirsin. sen kenarda uyursan takım da sahada uyur. buna müsaade edemezsin.

    bunları yazarak tadınızı kaçırıyorum çünkü uzatma dakikalarında maicon'un şutu gol olmayabilirdi. allah korusun bu maçta puan kaybedebilirdik, bütün moraller alt üst olabilirdi. artık daha ciddi, daha konsantre olmalıyız.
  • 245
    çok ders çıkarmamız gereken maç. özellikle konsantrasyonu kaybetmeyip gol kaçırmama hususunda.

    aynı gün psg'nin, bordeaux ile maçı vardı. bizim gibi psg de çok rahat oynuyordu. kolay gol pozisyonu buluyordu. açık ara favoriydi. ama psg ilk yarı 5 gol attı. biz 1. 60.dk'dan sonra da muhtemelen bordeaux'da oynayan arkadaşları için durdular. durmasalar 6-2 biten maçta 10-2 olurdu en az.

    bense bu #2255223 maç günü yazımda tam da bundan bahsetmiştim. bizi şu an dünyanın en formda ve en güzel futbol oynayan takımı ile karşılaştırmıştım. "büyük takım gibi vurup geçmeliyiz" demiştim. "gol kaçırmamalıyız. arkamıza bakmamalıyız." demiştim. bu karşılaştırmanın içinde defansımız arasındaki farktan, eksiklikten de bahsetmiştim. karabük maçında da serdar'ın topa müdahele etmemesiyle yanlış penaltı kararı oluştu.
  • 246
    öncelikle, stadyumda olan biri olarak yorumlarımı yazayım.

    konsantrasyon kaybı yaşadık. ilk 2 golden sonra bu kayıp daha da büyüdü. gomis'e gol attırma sevdamıza fark kaçtı puan da kaybedebilirdik. lütfen ama lütfen 3-4 tane atalım ondan sonra gomis olur muslera olur birilerine gol attırırız. önce maçı garantileyelim.

    hakem tam bir faciaydı. taktir haklarını hep karabük'e kullandı.

    bu arada karabükspor'a da birşey söylemek lazım biz gol atana kadar süreye oynadılar hep, ayıp ayıp, iyi takımsınız ama bu antipatik kılıyor sizi.

    fegouli çok çok iyi, ancak dönen topları almamız için tolga şart, gelecek maçta gerry rodrigez takımdan kesilebilir.

    gomis maç boyunca rakibi hep tedirgin etti, varlığı yetiyor, maicon'a gol atmasaydı dahi sarılıp, teşekkür ederdim. serdar aziz yediğimiz golün asıl mimarıdır. orada top isteyeceğine 4-5 metre ileri koştu, ndiaye'de belhanda'ya pas vermek zorunda kaldı, konsantrasyon eksikliği yüzünden o golü yedik.

    son olarak ultraslan'a birşeyler söylemek lazım. malesef şu an için alternatifiniz yok size mecburuz. ikinci yarı başında 10-15 dakika mıy mıy mıy tezahürat ettiniz. içinizde bile bağırmayan adamlar vardı. allahtan doğu tribünü rerere rarara'yı söyledi de tribünler kendine geldi. biraz diğer tribünlere bakın da taraftar sizinle mi değil mi anlayın.

    takım çok, hele sağ kanadımız ağlattı beni tribünde. bu takıma sahip çıkalım, çok güzeliz lan harbiden.
  • 248
    heybemize son olarak güven duygusunu da eklediğimiz bir maç oldu. neyin güveni...
    takım son çeyrek dilimde gol de yese bunu çıkarır duygusu, kötü oynasa da en azından asy'de kolay kolay puan vermez hissi.

    bu senenin kilit noktası; üzerine koymak...
    sene başında dağılmış bir camia, teknik direktöründen; futbolcusuna, başkanına, yönetimine kadar her yerimizden tedirginlik akıyordu. önce oyunu ele aldık. oynadığımız güzel futbol, en azından büyük takım gibi oynama hali, bir şeylerin başlangıcı oldu. giderek hırslı oyunumuza akıl koymaya başladık. ve son olarak da iki maçtır geriden gelerek maç kazanma öz güvenini oturttuk. gelişim böyle bir şey.

    bu maç özelinde önemsediğim bir nokta var. nasılsa kazanırız düşüncesiyle sahaya çıkmış oyuncular "nasılsa kazandılar" hakikaten de. tıpkı eurobasket 2017'de ispanya ile oynadığımız maçta*, onların bir şekilde bizi yeneceklerinin belli olması gibi. biz de kendimizi, çok iyi oynadık ama gücümüz yetmedi diye teselli etmiştik. halbuki kaba tabirle, sabaha kadar oynansa ispanya kazanırdı. öyle bir hali vardı bu maçın da.

    evet oyun olarak kötüydük. pas hataları aldı başını yürüdü falan ama, sonuç değişmedi. ayrıca galatasaray'ı önde basarak, karşı baskınla alt edebileceğini düşünmesine yol açtı birçok takımın. bu açıdan da önemli bence. çünkü galatasaray o kadar basit bir futbol oynamıyor. göreceğiz zaten yakın zamanda...
  • 250
    bu maçla ilgili kafamda bir soru işareti var beyler. ilk yarıda muslera, fernando ve belhanda'nın kaybettiği toplar kalemizde pozisyona dönüştü.

    muslera'nın rakibe attığı topu torje müsait yerden dışarı attı. fernando'nun kaybettiği top muslera'da döndü. belhanda'nın hatalı pası ise gol ldu.

    muslera ve belhanda'nın top kayıpları baskı yokken oldu. muslera'nın top kaybında durum 0-0, belhanda'nınkinde 2-0'dı. lakin skor yine 2-0'ken fernando, rakibin presinden dolayı topu kaybetti. sorum şu; bu top kayıplarının sebebi rehavet mi yoksa karabük'lü oyuncuların 3. bölgedeki baskısı mı?

    cevap bence rehavet. ama eğer karabük iyi alan kapattığı için bu hatalar yapıldıysa işte o zaman sıkıntı var demektir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın