• 29
    kalede muslera

    sağ bekte top kontrol edemeyen pas veremeyen cavanda'yı geç. sabri denen kaleciye pres yapıp volkan şen'i iki sefer boş bırakan zekasızı atla. istersen linnes'i oynat istersen daha orada kötü performansını görmediğim semih'i. zaten önlerinde sinan oynamayacağı için tek kalmayacaklar.

    stoperde serdar aziz garanti.

    sol stoper de balta diyelim.

    sol bekte sağ bek için semih'i düşündüysen linnes. linnes'i düşündüysen yok. o zaman sağ bek için semih'i düşün.

    sağ beke geri dönüyorum. cavanda'yı oynatma da gerekirse sabri'yi oynat. rica ediyorum cavanda'yı oynatma.

    orta sahada tolga garanti.

    de jong'un ısrarla rakip için korkutucu bir adam olduğunu ve direnç getirdiğini düşünüyorum. birkaç maç daha oynarsa daha da iyi olur. oynat.

    selçuk'u keser misin bilmem. kesemezsen de anlarım ama. bu iğrenç basınla normal.

    bruma'nın yeri garanti.

    diğer kanat yasin.

    ileride de eren ya da podolski'den birini seç.

    sneijder ne olacak diyenleri duyuyor gibiyim. kadroda reislikle, kaptanlıkla birkaç kişinin yeri garanti olunca ya yasin gibi adamları kesiyorsun ya da böyle bir durum oluyor işte. ama selçuk'u kesme. beyefendi fiziği yetene kadar oynayacakmış. üç senedir yetiyor demek ki fiziği. başakşehir maçında tek başına iki gole neden olan selçuk ne yaptı etti kendini mağdur yaptı. umarım basındaki arkadaşları az da olsa utanıyordur.

    gördüğünüz gibi kadro kurma denemesi olarak başlayan entry selçuk nefretiyle başarısız şekilde sonuçlandı. neyse ki selçuk oyunu 2332 metrede oynayabilen bir maestro da bu lafları yedirir.

    artık kimin oynayacağını düşünmek istemiyorum. duyduğum kadarıyla riekerink basın toplantısında sert konuşmuş. umarım kadro kurarken de dik başlılığını korur.

    ve ne olursunuz koyup geçelim. şu sözlükteki ırkçılara, bursa'nın başındaki vizyonsuza inat. ne olur koyup geçelim.
  • 52
    güzel bir oyunla galibiyet alacağımızı düşünüyorum. işler yolundaydı, bişeyler pay edilemedi, herkes doldu, birikti bişeyler oldu derken fenerbahçe maçı patladı. artık olaya dahil olan oyuncular olayın patlamasının verdiği bi şeyle rahatlamış üstlerinden yük kalkmış gibi hafiflemişlerdir. amaaan ne boş işlerle uğraşmışız biz hadi futbolumuza odaklanalım kafasına girmişlerdir diye düşünüyorum. nasıl diyim bişeye dolarsınız dolarsınız öyle bi dolarsınız ki içiniz içinize sığmaz hiç bişey yapamayacak hale gelir sonra patlayınca bi oh döktüm eteğimdekileri rahatladım dersiniz ya işte o hesap. buna ek olarak adı çokça geçen üçlü olası bir rezil futbol ve yenilgi durumunda ıslıklanabilir. bunun da bilincindedirler. o yüzden sezonun en iyi oyununu bekliyorum.
  • 226
    selamlar. bilen bilir, arada böyle maç analizleri falan yazarım. boş zamanlarımda maçlarla ilgili gözlemlerimi bi kenara not etmeyi seviyorum, benim için güzel bir uğraş. havada duracağına burada dursun, biraz gecikmeli de olsa burada da paylaşayım yazdıklarımı. hem belki sizin görüşleriniz de kendimi geliştirmeme sebep olur.

    öncelikle genel hatlarıyla bu sezon galatasaray takımının en iyi hücum yaptığı maçı izledik sanırım. bunu baştan söylemek gerekiyor. ki bunu geçtiğimiz haftalarda en çok kullandığımız hücum silahı olan bruma'nın, nispeten etkisiz olduğu bir maçta yapabilmek çok önemli. geçtiğimiz haftalarda galatasaray'ın hücum anlamındaki en büyük problemi, ceza sahası çevresinde final paslarını bir türlü yapamayışıydı. maçları izlerseniz görürsünüz, kazandığımız ve kaybettiğimiz farketmeksizin tüm maçlarda top ceza sahası çevresine kadar sorunsuz geliyor ve sonrasında takımı pozisyona sokacak o pas hep hatalı oluyordu. defalarca ceza sahası çizgisinde konuşlanmış defans oyuncularının pas aralarını ve müdahalelerini izledik geçtiğimiz haftalarda. bu hafta ise son derece akıcı, topu geveleyecekse bile ceza sahası çevresinde değil ortasahada geveleyen bir galatasaray vardı. 3.bölgedeki akıcılık gerçekten hasret kalınan türdeydi. peki neydi bu maçı diğerlerinden ayıran.

    kuşkusuz sneijder'in istekli oyunu büyük bir farktı. statik ve kendini sürekli sola atan sneijder olmak yerine, önde basan, forvete yakın oynayan, ceza sahasına fırsat buldukça giren, kanatlara ve forvete pozisyon ve pozisyonlar hazırlama amacındaydı sneijder. uzaktan vurayım da belki gol olur kafasında olmaması bizim için büyük bir artıydı. umarım bu oyunu ve hırsını devam ettirir. yoksa tek maçlık bir performans kendini kurtarmanın aksine, madem böyle oynayabiliyordun şimdiye kadar nerdeydin sorularını beraberinde getirecektir.

    ikinci büyük fark ise statik bir forvet hattı yerine hareketli bir hattın tercih edilmiş olması. sürekli kanat değiştiren yasin-bruma ikilisine, kanatta da görev yapabilen ve ceza sahası çevresi ve içinde derin topları erenden daha iyi kullanabilen bir podolskinin eşlik etmesi yaratıcılığı arttırdığı gibi, katları besleme konusunda da galatasaray'a büyük avantaj sağladı. eren iyi bir forvet, ancak podolskinin orada yaratabileceği pozisyonları yaratma ihtimali yok. son derece hareketlenen bu forvet hattı, kimi zaman forvetsiz serbest düzene geçip bize çok güzel pozisyonlar izletti.

    bir diğer fark, ileride yaptığımız inanılmaz pres. topu ne zaman kaybetsek podolski,sneijder,bruma,yasin dahil topun olduğu yere yerinde ve iyi bir baskı kurdu takım. 75.dakikaya kadar da bu pres meyvelerini verdi, ileride topa çok sahip ve yorulduğu anda ortasahada rahat top çeviren, böylece dinlenen bir galatasaray izledik. hücum pres anlamında izlediğim en iyi maçımızdı.

    uzun lafın kısası takımı hücum anlamında değerlendirmek gerekirse (defans anlamında değerlendirmek beni aşar çünkü o değerlendirme bi 4-5 sayfa sürebilir* galatasaray'ın bruma,sneijder,podolski,eren 4lüsüyle oynadığı üretkenlikten uzak, statik hücumlara alternatif bir hücum olduğunu görmüş olduk. eren'in gerçekten iyi bir santrafor olduğunu ve bu takımda 11 giyebilecek kapasitede olduğunu ben de kabul ediyorum ancak ereni daha çok, zorlu anadolu deplasmanlarında ya da içerdeki zor maçlarda 11 başlatma taraftarıyım ben kendimce. oyunun çok sıkıştığı dönemlerde ileri uzun top şişirip eren'in hava topu hakimiyetiyle takımı rahatlatabilmesi bize zorlu anadolu deplasmanlarında fayda sağlayacaktır. ancak içerde oynadığımız maçlarda takımın bam bam bam hücum etmesini istiyorsak podolskinin forvet oynamasına alışmamız gerekiyor.

    benim düşüncem bu yöndedir bu maç hakkında, katılmadığınız, doğru olmadığını düşündüğünüz bir yer varsa mesaj kutumu yeşillendirebilirsiniz. sevgiler, saygılar.
  • 219
    fena oynamadığımız maç. mükemmel değildik ama iyiydik.
    üstelik hakem tarafından en az 2 gollük dezavantajımız oldu. hakettiğimiz çok sayıda top rakibe hediye edildi...
    ancak hala organizasyon konusunda sıkıntılarımız var. bu konuda mesafe katetmemizin zamanı geldi. de jong, serdar ve podolski'nin sakatlıkları geçti. bu adamların her biri key player denebilecek isimler.
    daha önce de belirtmiştim. beklerimizin hücuma katkısı ve kanat organizasyonlarımız çok zayıf. üzerine sneijder de kendini sola kitleyince aşırı kesat bir oyun ortaya çıkıyor. gerçi o noktada bu gün sneijder eski hatasını tekrar etmedi. tabi burda özellikle linnes'in hücum katkılarının ve de king kong'un oyun organizasyonundaki dominant yapısının etkisi de oldu. rakip savunma gömülemedi. fakat daha katetmemiz gereken çok mesafe var.

    carole iyi oyuncu fakat forma adaleti şu sıralar ilginç bir mevkide martin linnes diyor...
  • 66
    maç öncesi basın toplantısında hocamız riekerink son haftalarda oynadığımız kabız futbolun farkında olduğunu, hücum alanında daha çok topla buluşmamız gerektiğini söylemişti.

    en azından yaşadığımız problemin teşhisinin koyulduğunu biliyoruz ama sorun tedavinin doğruluğunda.

    bakalım fenerbahçe maçından bu güne geçen 5 günlük süreçte nasıl bir tedavi uygulanmış, gerçekten merakla bekliyorum.
  • 220
    sonuç ve gelecek açısından mutlu eden maç. şu an tekrarını izliyorum maçın ve açıkçası çok da etkileyen bir performans görmedim takımdan ama. bursaspor akılsız bir takım görüntüsü verdi bana. biraz akılları olsa mesela fenerbahçe ve başakşehir takımları gibi hakan balta'ya baskı yapardı. onun yerine izlemeyi tercih ettiler. zaten ileri uçları hiç baskı yapmıyor neredeyse. rahat rahat gelmişiz her seferinde kalelerine. biraz göz boyayan bir maç olmuş gibi. bruma ve podolski de çok iyi değilmiş maçta. hep yaptıkları işi yapmamış ikisi de ama en azından idare etmişler. bruma sürekli driplinglerle tehlike oluşturmaya çalışırken podolski asist yapmış ve pas oyununa yer yer katılmış. defans arkasına beklerden adam kaçırma devam etmiş yine.

    tabi bu negatif yönün dışında takımda bir isyan, hırs görmek çok mutlu etti beni. sneijder eski günlerindeki gibi ceza alanı etrafında etkili. pas veriyor, şut çekiyor, mücadele ediyor, kaleye koşular yapıyor. tabi bunda yine baskı yapmayan bursaspor da etkili olmuş gibi. sanırım gelecek haftalarda daha net görebileceğiz sneijder'in durumunu. serdar aziz aranan sertliği getirmiş. evet çok maliyetli oldu ama ihtiyaç duyulan sertliği onda bulduk. yanına daha hızlı, pasör ve lider bir stoper bulsak bence kafamız rahat eder. linnes özellikle mutlu etti. umarım haftaya sağ bekte onu izleriz. yasin de şımarmadan böyle gider umarım. biraz alakasız ama muslera'nın kaleci formasına da hasta oldum.

    haftaya kasımpaşa* deplasmanındayız. arada yedekleri ısındırmak için oynayacağımız bir türkiye kupası* var ama onu çok dikkate almıyorum. umarım bu his böyle devam eder takımda ve oyunumuzu geliştirebiliriz. son söz hakem ile ilgili olsun. yediğimiz goldeki ofsaytı hadi yan hakem görememiş olabilir de iki penaltımızı nasıl görmedi acaba? gerçi istemeden iyilik yaptı bence. hem takım isyan etmeyi hatırladı sayesinde hem de o doğru kararları verse maç farka gidecekti ve tam bir göz boyama maçı olacaktı bizim için. en azında böyle skora çok takılmadan daha gerçekçi beklentilere girebiliriz, takımı da daha gerçekçi tahlil edebiliriz.
  • 53
    25 kasım 2016 galatasaray barcelona basketbol maçınin yaninda lafi bile edilmeyecek onemdeki maç. bir yanda geçen sezon avrupa'da kupa kaldiran, bu yil son derece sikintili halde olsa da mucadeleye devam eden bir takim, diger yanda florya ve riva recep tayyip erdogan idaresine peskes cekilmezse sampiyonluk yarisinda zora girecek olan ve peskes operasyonu sonrasinda da oynadigi 4 lig macinin 3'unu kaybeden takim.
  • 63
    fenerbahçe maçından sonra 1 haftadır berbat bir hafta geçiriyorum. aşırı stresliyim, psikolojim berbat. bütün sorunlarım çözülmeyi bekliyor ve elimden bir şey gelmiyor. şu anda içimde en ufak bir heyecan varsa o da bu maça ait. bu maçta bırakın kötü sonucu, kötü oynarsak bile her şey dibe vurur benim açımdan.

    bir kırılma noktası lazım, o da bu maç olsun!
  • 65
    2 ihtimalli maç. yenileceğimizi düşünmüyorum ancak yeneceğimiz konusunda da güven vermiyor takım. emin olduğum nokta ise yine kabız futbol oynayacağımız hususu. kullanmayı en sevmediğim kavram kabız futbol. ama bizim takımın da oynamayı en sevdiği oyun şekli nedense.

    umarım 3 puanı alırız ancak bu 3 puan sanki büyük başarıymış gibi takımdaki kanserli hücrelerin görmezden gelinmesine sebep olmaz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın