2009-10 Türkiye Süper Lig 18.Hafta Maçı
19:00 Ali Sami Yen Stadyumu
1 - 0
  • 189
    nonda yerine jô ile başlansaydı bu skordan daha farklı bir skorla biteceğine emin olduğum karşılaşma. yaptığı hizmetleri elbette unutmadık ama bu maç ile zaten sallantıda olan koltuğu altından kaymıştır diye düşünüyorum. belkide rijkaard bu mesajı iletmek istemiştir. gözlerinizle görün demek için. takıma hangi oyuncu daha faydalı onu anlatmıştır elano'yu çıkartarak. istifa değil kulube başkan olsun rijkaard. kıvırcık saçlarına kurban olurum. inadına rijkaard inadına galatasaray!!!
  • 191
    herşeye rağmen ki bu herşeyin içinde kötü hava ve saha şartlarından önce nonda'ya rağmen kazandığımız maç. maçla ilgili söylenecek çok fazla şey yok ama benim anlamadığım hocamızın nonda'da neden bu kadar ısrar ettiği ve çıktığı dakikaya kadar sahanın caner erkin ile birlikte en iyi oyuncusu olan elano blumer'i neden kenara aldığı. tamam on kişi rakibe karşı çift forvet oynamak doğru bir tercih olabilir ama oyunu rakip sahaya yıkmışken elano gibi bir oyuncunun çıkarılması tüm o baskımızı ortadan kaldırdı. çıkması gereken barış özbek'ti bana göre. neyse yine de hoca yaptıysa doğrudur diyelim ve alınan üç puana sevinelim bence. bu arada nonda'daki bu ısrar sözleşmesi fesh edilecek oyuncunun o olmayacağı izlenimi bıraktı bende ki bu da beni bu gece uyutmaz.
  • 194
    mükemmele yakın bir galatasaray takımı izledim ben bu maçta. sürekli pas yapan, rakibin üstüne giden, en kazmasından en ince bileklisine kadar gol için uğraşan bir galatasaray. dakika 80'di ve isabetli pas galatasaray: 417 g.antep:115 yazdı. bu kadar fark sürekli yan top oynasan olmaz.
    son zamanlarda bu kadar iştahlı bir takım görmemiştim. böyle bir havada, böyle bir zeminde bu kadar pozitif futbol takdire şayan. bu takımı böyle oynatan adamı* vay niye onu çıkardı da bunu aldı , vay penaltıyı niye buna kullandırdı diye eleştirmek en basitinden haksızlık. burası galatasaray sözlük ve biliyorum ki herkes galatasaraylı, yoksa haksızlıktan daha ağır kelimeler de var tanımlamak için, ama galatasaraylılara söyleyemem ben.

    edit : sadece galatasaray sözlük pankartını tv'de göremedim, içimde ukde kaldı. bir daha ki maç ligtv için de girişimde bulunmak gerekecek demek ki. ama belki gstv çekmiştir, çekmemişse bunu kesin hallederim işte.
  • 197
    galatasarayın bu maçı erteletmeye niyeti yoktu. istese oynamaz, sahayı, doğayla başbaşa bırakır maçı oynatmazdı.yakışanı yapıp, her ne koşulda olursa olsun bu maçı oynayacaktı. üst düzey galatasaray taraftarı tribünlerdeydi her zamanki gibi. ve maça gelenlerin tamamının söylediği şarkılar hem kendilerini, hem futbolcuları ısıttı. hava güzel olsa da tribünler tıklım tıklım olsa desibel bundan daha fazla olmazdı zaten.

    sahanın zeminini futbol oynanır hale getirebilmek için harcanan yoğun çaba sonuç verdi ve yeni transferimiz lukas'lı galatasaray kış günü beyaz formayla tünelden göründü. beyaz zeminde, beyaz forma bizim gibi gözlerinden sorunlu olanların sorununa sorun kattı. zor görüyorduk futbolcuları. ikinci yarı için yaptırılan kırmızı forma tam zamanında görücüye çıkacaktı, ama gaziantepspor'un başka renk forma getirmemiş olması yüzünden klasik defileyi izleyemedik.

    maça galatasaray büyük bir tempoyla başladı. ben de küfürle başladım. bu manda yiyiycisi bizle dalga geçiyor herhalde. saç baş yoldurdu, bunca sakatın içinde en sakat futbolcumuz ne yazık ki nonda idi. bu adam penaltı bile olsa atamaz, belki reykard üşümesin diye ilk 11 de oynattı çuvalı. ısınmak için koşar bir işe yarar sandı!. topla buluşmamak için elinden geleni yaptığı halde olmayan beynini iki kere, demir bağlı ayaklarını 1 kere gol pozisyonuna soktular.

    aslında ikinci devre için en büyük transfer caner'di. her işte bir hayır var misali kewıl'ın sakatlığı, kara şimşeğin yokluğunda ilk yarı muhteşem bir futbol oynadı. sol tarafın karları, balta, arda, caner'le erimesine rağmen sağ taraf ilk yarı için aynı üretkenliği gösteremedi. iki baskın oyuncuyu aynı kanatta oynatmak bence de akıllı işi bir taktik bu sahada bulduğun yerden yükleneceksin.

    gaziantepspor'lu futbolcu hakeme ağır küfürden atıldı. atılınca maç 10 a 10 oynanmaya başladı. biz de nonda yüzünden 10 kişi oynadık ilk yarıyı. hatta nonda'dan dönen topları hesaba katarsak, onlar fazla bile sayabiliriz. lukas ilk yarıyı hatasız kapadı, defansa gelen güven servet'in de hatasız oynamasını sağladı, ilk yarı itibariyla herhangi bir acemilik yapmadan oynadı. ve ilk yarı olumsuz koşullara rağmen takım, beklenen de güzel futbol oynayarak soyunma odasına yöneldi.

    ben bu yazdıklarımı devre arasında yazdığım için tabelaya göre bir değişiklik yapmadım. nonda, penaltıyı atsa bile görüşüm değişmeyecekti. yanlız arda nasıl olur da penaltıda topu nonda'ya verir? eminim tribündekilerin çoğu atamaz demiştir.

    ikinci yarı aynı tempoyla oynandı oyun. nonda penaltıyı kaçırdı, kaleci topu kurtarmasa bile sanki top çizgiye kadar bile gitmeyecek gibiydi. penaltıdan sonra bir gol daha kaçırınca homurdanmalar başladı tribünlerden. koskoca surinam'lı taraftarın dediğini yapacak değildi, elano çıktı. co'yla beraber yüklendikçe yüklendik. taraftar ve televizyondan seyreden galatasaray'lılar rahat maç seyrediyorlardı. gol nasıl olsa gelecekti. arda topun başına geçtiğinde arka direkte reykard'ın cini, mustafa bitiverip topu tavana asıverdi. ikinci gol bir türlü gelipte rahat bir nevizade geceleri şarkısını söyletmedi taraftara. bu gidişle melodisini unutacaklar. yine de ürkerek de olsa söylendi bu şarkı.

    son saniyelerde atılan korner acabamı diyen galatasaray'lıları heyecanlandırdı. haklılık payı vardı, maç başından beri kardan adam formasıyla dikilen leo, bi sakatlık yapsa ne olacaktı? neyse ki savaş hali haftası geçirilen istanbul'da puan kaybetmeden lige giriş yaptık. oynanan oyun umut vericiydi, maçın adamı caner'di. arda sakınarak oynadı ki bence çok iyi yaptı.

    ilk maçın ardından, ben umutlu yazılar yazarak noktalıyorum. güzel futbol bekliyorum, pozisyon verilmeden maç tamamlandı. sezon sonuna kadar ilk yarı yediğimizin yarısını bile yemeyiz. keyta, kewıl, baros'un katılımıyla takım dahada büyüyecektir. haydi bakalım gazamız mübarek olsun
  • 199
    maçla ilgili gözüme çarpan birkaç anekdot:

    - gaziantepsporlu julio cesar da silva e souza ikinci terim dönemindeki lokomotif moskova maçından sonra 2. kez ali sami yen'e çıktı. lokomotif'in bizi sami yen'de 2-1 yendiği maçta gol de atmıştı bu futbolcu.

    - erman özgür'ü görünce hafiften bir ürküyorum. galatasaray, iç sahada üst üste 23 maç kazandıktan sonra trabzonspor'u konuk etmişti yine ikinci fatih terim döneminde. o maçı da alıp rekora boca juniors'la ortak olacaktık. nitekim maçı kazandık ama son dakikada erman özgür'ün müthiş frikiği direkten dönmüştü sanırım. bu yüzden ne zaman erman'ı görsem o anı hatırlar ve şöyle bir irkilirim.

    - maçta kameralar adnan polat'ı gösterdiğinde eminim tüm galatasaraylılar hafif bir tebessüm etmiştir başkanı o bereyle görünce. başkanın bu tür davranışları hoşuma gidiyor. kasımpaşa maçında taraftarlarla beraber maç izlemesi, geçen maç şeref tribününde üzerinde antrenman montuyla oturması ve bu maç kafasındaki bere...

    - leo franco lucas neill'in kafasına yanlışlıkla çektiği toptan sonra direk kaleye döndü. insan bir "pardon hacı, bişeyin var mı?" filan der. olmuyor leo'cum olmuyor...

    - ineklerin havada uçuştuğu sütaş reklamından nefret ediyorum...

    - eğer nonda'nın üzerindeki formada sarının yanında kırmızı değil de başka bir renk olsaydı ve maç anadolu yakasında oynansaydı kongolu belli bir dakikadan sonra top ayağına her gelişinde ıslıklanırdı. ikide bir gheorghe hagi ile karşılaştırdıkları futbolcularını cümcür cemaat, tüm stad ıslıklayanlara duyurulur. (bizde de ıslıklayanlar oldu ama malum tezahuratla o protesto bastırıldı)(başka bir tezahuratla bastırılsa daha iyi olur gerçi)

    - jo, sahada dev gibi göründü yahu. senin boyun kaç jo?

    - maçı sunan melih gümüşbıçak mustafa sarp gol attıktan sonra sarp'ın antep'teki maçta yine arka direkte kendini unutturup kafayla gol attığını söyledi. tıpkı beşiktaş maçında olduğu gibi. yanlış söyledi. mustafa sarp antep deplasmanındaki maçta golü arka direkte kendini unutturup atmadı. ayrıca kafayla da atmadı. "emre çalık"ı da gözden kaçırmış değilim. yine de sayın gümüşbıçak'ın türkiye'nin en iyi spikerlerinden olduğunu düşünüyorum.

    - frank rijkaard'ın nonda'yı çıkarmamasını normal buldum. şahsi kanaatimce nonda'ya sonraki maçlarda ihtiyacımız olduğunu, bu maçta kendisini çıkarırsa nonda'nın moralmen sıfırın altına düşeceğini düşündü ve çıkarmadı nonda'yı. nonda çok kötü oynadı, itirazımız yok. hatta daha ne kadar kötü olabilir diye düşünmüyor da değilim ama sana ihtiyacımız var nonda. birşeyler yap lütfen.

    - gaziantepspor'un yabancı oyuncuları genel anlamda kaliteli. türkiye ligi için yani. topu aldıklarında mümkün olduğunca olumlu kullanıyorlar. beto oynamadı bu maçta. teknik direktörleri couceiro'nun sezon başından beri yaptığı çoğu açıklamayı dinledim. hepsi sakince, galeyana gelmeden yapılmış mantıklı açıklamalardı. böyle teknik adamları görmek mutluluk verici.

    - son olarak ercan saatçi gibi maçın üç adamını seçeyim. alex, lugano ve rıdvan dilmen... şaka şaka. bence maçın adamları çıkana kadar elano blumer ( mükemmel oynadı), caner erkin ve... üçüncüyü bulamadım, onu da siz seçin.
  • 200
    oncelikle o havada mucadele eden iki takim oyuncularinida kutlamak gerekir.maca gecersek;

    caner:macin adamidir.adam eksiltmeleri,sag kanata kadar gelip pres yapmasi,ortalari,olumlu paslari,galatasarayin hucum gucune buyuk katki saglamistir.bir de penalti yaptirmistir.
    elano:geldigi gunden bu yana en iyi maclarindan birini cikarmistir.ancak rijkaard'in onu oyundan almasi kendisi kadar beni de cok sasirtmistir.
    neill:ilk maci olmasina ragmen hic siritmamistir.aksine ihtiyac duydugumuz defansif guveni bize saglamistir.
    arda:bugun akli macta degildi.sanirim saha zemininden dolayi olasi bir sakatliktan cekindi,toplara fazla girmedi ama yaptigi orta bugune yetti.
    hakan balta:caner'le iyi bir uyum sagladi,hem hucumda hem de defansta hatasiza yakin oynadi.
    baris:harbi o nerdeydi?

    ve nonda:istenmeyen kiz durumundadir.bugunku oyunu ortada,gecmisteki bize katkisi da ayni sekilde.ancak olaya daha genis bakarsak eger galatasaray'in uefa kupasinda ilerlemesi nonda'nin psikolojisine bagliysa yeni bir forvete ihtiyacimiz var derim.yaptigimiz transferler eksik noktalarimizi kapatti ama kewell ve baros'un sakatliginin uzamasi yeni bir aciga neden oldu.

    kendi adima konusursam,bu klubun amaci basarili olmaktir,biz taraftarlarinda gorevide her zaman klubun yaninda olmak.eger nonda'yi bu futboluyla vefa ornegi gosterip elimizde tutacaksak e ozaman neden hakan sukur'u yolladik ya da umit karan'i? bir maca bakip adami harcadi diyenleriniz olabilir bu noktada geldigi gunden beri her futbolcu gibi kendisini de takip ettigimi belirtmeliyim.ben mumkun oldugunca onumuzdeki maclara bakmak istiyorum.en basitinden atletico madrid macinda yipratici ve bitirici forvetimiz kim olacak? bana gore nonda 60.dakikadan sonra oyuna katki saglayan bir futbolcumuzdur.he yabanci kisitlamasi olmasa canimdir,cigerimdir gelsin cayimi icsin ama onemli olan galatasarayin hem turkiyedeki hem de avrupadaki basarisidir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın