• 679
    (bkz: #3803468)
    (bkz: #3801737)

    maç öncesi tahmin ettiğim gibi beraberlik ile bitmiş derbi.

    bence genel fotoğrafa baktığımızda iyi bir ilk yarı geçirdik. ben, şampiyonlar ligi sertliğinin akabinde yeni yıla fener ile puan puana gireceksiniz ve deplasmanda yenilmeyerek ikili averaj konusunda avantajı ele geçireceksiniz deseler direkt kabul ederdim.

    bu tatsız tuzsuz maçın sonrasında kazanımlarımız;

    -deplasmanda yenilmeyerek ikili averaj konusunda avantajı ele geçirdik. en önemlisi bu.
    -fenerbahçe'den ligde son 3 maçtır gol dahi yemiyoruz.
    -kadıköy deplasman olmaktan iyice çıktı. son 7 maçta sadece 1 kez kaybettik. 7 yılda 1 kez kazanabildiler.
    -galatasaray maçları 3 ihtimallidir; 2-0, 4-0, 6-0 şımarıklığından, artık tırnak yedikleri, ayetel kürs-i yi tersten okuyup hatim indirdikleri bir ruh haline büründüler. galatasaray'dan çok korkuyorlar.*
    -mayıs ayında evimizde oynanacak derbi maçına 3 puan geride bile çıksak, rakibi yendiğimiz anda, ikili averajla son maça şampiyonluk bizim elimizde olarak gireceğiz.

    şimdi süper kupayı alabilirsek müthiş bir 2023 yılı finali yapmış oluruz. 5 günde buraya iyi hazırlanmak lazım.

    bundan sonra ocak ayı transferlerini düzgün yaparak takımı iyice kuvvetlendirmek çok önemli. ayrıca diğer bir önemli konuda, anadolu takımı maçlarında ciddiyetle hareket ederek genel averaj konusunda rakibi yakalamak.

    bu akşam istediğimizi aldık rahat olun.
  • 680
    aşırı kötü maçtı maalesef. iki taraf da sıfır puan alabilse maçın hakkı o olacaktı. birer puan bile fazla. şu futbolu kim seyreder. sonra marka değeri bilmem ne konuşuyoruz. galatasaray adına en kötü olay ise yaz döneminde yapılan kerem demirbay harici hiçbir transferi bu maçta doya doya izleyemedik. kerem demirbay da çok tedirgin etti o da güven vermiyor maalesef. sol bekimiz maçın oyuncusu oldu. onun da asıl yeri sağ açık.
  • 681
    fredsiz fener'i elimizden kaçırdık. şimdi biz anadolu kulüplerine karşı boğuşurken fener hakem ve şike desteğiyle takır takır takılmadan geçecek. torreira veya boey'e bir şey olursa belki havlu atacağız.

    icardi, ziyech, mertens, demirbay 4lüsü falcao-babel-feghouli-selçuk travmasından esintiler sundu.

    biz skor taraftarı değiliz. oyun taraftarıyız. şu oyun veya şu skorla kendini kandıran taraftarlarımızı önümüzdeki 2-3 ay bu oyun ve mentaliteyle alacağımız skorlar üzecektir.
  • 682
    istedigim sonucla bittigi icin mutluyum.
    okan hoca sinifta kalmistir ayrica.
    yaydaki boslugu gol yiyene kadar bekledi.
    golu de yedik sayilir. simanski 5 santim iceri vuramadi iste. kaan diye bagiriyordu oyun. yeseydik kaan'i alip "tam degistirecekken golu yedik" diyecekti.

    sampiyonluk icin iceride fener'i yenmemiz gerekiyor. yendigimiz senaryoda ikili averaj da bizde olacagi icin aslinda 3,5 puan avantajli olacagiz. buyuk avantaj. iceride fener'i yendigin denklem 1 beraberlik ya da 1 maglubiyet kredisi getiriyor. ben raziyim. fener'i yenemeyeceksen de kredin olmayiversin.
  • 683
    iki takımda yenilmemeye oynadı. sanki maç öncesi oyuncular bir yerde toplandı "kanka yenilirsek taraftar ağzımıza z.çar, gelin bu iş suya sabuna dokunmadan 0-0 bitsin" deyip anlaşmışlar gibi.
    icardi'ye yapılan insanlık dışı harekete bir tane yöneticimiz çıkıp tepki gösterdi mi, tööövbee. ya arkadaş bir sesiniz çıksın sesiniz. fenerbahçe'ye yapılsa bu, 3.dünya savaşı çıkmıştı.
  • 686
    bizim için tabii ki de asli amaç 3 puandır ama icardi'nin formsuz, kerem'in formsuz, davinson'un sakat olduğu bir dönemde kadıköy deplasmanından 0 puanla dönmeye de kötü olarak bakılmaz, bakılmamalı. okan hoca da böyle düşünmüş olacak ki fazla risk almadan planın işlemesini bekledi. ha bakacak olursak ismail kartal'dan daha fazla risk aldığı da ortada.
  • 688
    kesinlikle fbjk maçlarını izlemeyen biri olarak, ilk defa bugün mecburen izledim ev sahibi takımı :)
    çok ciddi anlamda kötü takımmış insanların dediği gibi. hiç bir öne çıkan özelliği olmayan, standart orta sıra anadolu kulübü seviyesinde hareket ediyorlar sahada. intertoto'daki trnavida gibi rakiplerin ve bizim ligdeki hakem ittirmeleriyle bu haldeler.

    neyse kendilerini güzel oynadıklarına inandırmaya devam etsinler, ne diyeyim.
  • 689
    ne şiş yansın ne kebap diye maça çıkan iki takımın olduğu bir derbiydi.
    hakem-var-federasyon denklemi maçı ortada bitirmeye and içmiş gibiydi.
    yani sabaha kadar oynansa beraberlik için bir konsensüs oluşmuş gibiydi.
    icardi sille tokat dayak yedi. penaltı verilmedi.
    galatasaray iyi oynamadı. ama uçuyor kaçıyor diye övülen fenerbahçede iyi oynamadı.
    okan hoca için uyarılar, ikazlar, göstergelerle dolu bir maçtı.
    önde basan, rakibi boğan, bayern gibi bir takıma üstün oynayabilen takımdan geride oyun kuran bir takıma nasıl geldik sorgulaması gerek.
    icardi formsuz diyoruz ama icardi’yi besleyecek aksiyonu rakip ceza sahasında veya yarı alanında yapamıyoruz.
    ezbere bir futbol ezbere ortalarla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.
    ligin ilk yarısında bir şekilde yukarda olmak önemliydi. şu kötü halimizle o cendereden yenilmeden çıkmakta kötünün iyisi bir durum olarak haneye yazılabilir.
  • 691
    saçma sapan bir kontratakla kaybetmediğimiz için mutlu olmamız gereken maç. biz kadıköy’de böyle çok maç kaybettik. bu sezon farkında olunması gereken şey, fenerbahçe’nin geçmiş sezonlara göre daha iyi ve kaliteli bir takım olduğudur.

    bütün bunlara rağmen arabın tek numarası galatasaray’ı orta sahada kitleyip kontradan gol atmaktı, onu da beceremediler. böylelikle muslera’nın yere yatmadığı bir 90 dakika izletme rezilliğine ulaştı fenerbahçe seyircisi önünde. bizim için burada kaybetmemek daha önemliydi, biz de geçişler deneyip feneri dişlemek istedik ama olmadı. iki takım da birbirinin bileğini bükemedi. iki temkinli hocanın takımı hakkıyla beraberliklerini aldılar.

    bu beraberlik kimin işine gelir konusunda ise bence biz avantajlıyız. fener öyle ya da böyle sami yene gelecek ve o zamana kadar da ligin altında çok sular akar. artık hedefimiz son maçları da alıp ilk yarıyı kayıpsız kapatmak olmalı.

    takımımız iyi mücadelesine rağmen temmuzdan beri aralıksız giden fikstürün negatif etkilerini yaşıyor. son haftalarda bu etkiyi iyice görmeye başladık. sadece fiziksel değil ruhsal olarak da dalgalı bir grafik çiziyor artık takımımız. ara bu anlamda takıma iyi gelecektir.
  • 694
    aslında o kadar kötü değildik ama iki takım da 0-0'a razı bir oyun sergileyip çekinik oynayınca saçma sapan bir 90 dakika ortaya çıktı; resmen iki saatimizi çaldılar sağ olsunlar. defans dörtlüsü ve önlerindeki ikili iyiydi ancak hücumda pozisyon üretemeyince gol de atamadık haliyle. 90 dakika, organize, bilerek ve isteyerek tehlikeli bir atağımız oldu mu hatırlamıyorum, 0-0'a tamam olarak çıkmışız zaten; sadece biz değil onlar da.
  • 695
    galatasaray, 6 şampiyonlar ligi ön eleme ve 6 grup maçında mücadele etti. bu süreçte, manchester united ve bayern münih gibi güçlü rakiplerle karşılaşıldı, kopenhag ve molde deplasmanları gibi zorlu müsabakalara çıkıldı. toplamda 28 maçın ardından galatasaray, hem fiziksel hem de mental anlamda büyük bir yıpranma yaşadı; torreira artık yere yatarak soluklanıyor, boey bile yoğun, çok doğal adeta bir "battery low" durumunda tüm takım.

    sezon başında, bugünkü durumu konuşsak, öyle ya da böyle avrupa'da devam etmek ve 44 puan toplamak önemli bir başarı olurdu ve bu hedefe ulaşıldı. galatasaray ile fenerbahçe arasındaki fikstür ve yıpranma şartlarınının eşit olmadığı herkesin malumu. galatasaray bayern münih gibi güçlü bir takımla mücadele ederken fenerbahçe nordsjaelland ile oynadı. avrupa'da tam kadro çıkma zorunluluğu olan galatasaray'a karşılık, fenerbahçe rotasyon yaparak avrupa maçlarına çıktı. fenerbahçe kadıköy'de 30 saniyelik pres cesareti gösteremeyip bir puanla yetindi. puan farkını açabilecekleri süreci kaçırdılar.

    şimdi ise sparta prag maçlarından sonra artık şartlar neredeyse eşit. fenerbahçe de artık avrupada rotasyon yapamayacak. galatasaray'ın 5 puan geride olmasının normal olduğu bir dönemi eşit puanla geride bıraktık ve ali sami yene gelecekler. ligin finallerini nasıl yaptığımızı da düşünürsek eşit puanda girilen bu aşamada, şampiyonluk için kontrol artık galatasaray'ın elinde. 24. şampiyonluk için heyecan dorukta.
  • 696
    fenerbahçe'nin, kendi geri dörtlü kaleci arası mesafesini, maximum kısalıkta tuttuğu maç. çünkü geçen sene 3-0 kazanan kadıköy maçı, fb'de büyük bir travma yaratmış.

    fenerbahçe açık futbol oynamaktansa, defansif oyun taktiği uyguladı. yani bildiğin beraberliğe yatıp, kontrada gol kovaladı. fenerbahçe, galatasaray'ın kadro kalitesi ve oyun tarzına göre, bir kadıköy maçına çıktı. çünkü galatasaray'ın zaafı; kapanan takımları açmak ve gol noktalarında bitiricilik.

    galatasaray'ın bu iki sorunu çözmedikçe, avrupa'da iyi defans yapan takımları yenmesi çok zor.

    edit: şöyle düşününce... formsuz icardi, kazanılamayan her maç en çok eleştirilen kerem, tutmayan bir ton milyon euroluk transfer...

    iki maçtır hayatında ilk kez sol bek oynayan barış alper, sözleşme yüzünden yönetimle sorun yaşayan nelsson, yüzü hiç gülmeyen ziyech...

    iki sezondur 90 dakika çıkaramayan mertens, iki maçtır ilk on bir başlayan, taraftarın yerine kaan'ın, hatta ndombele'nin oynamasını istediği, üçüncü seçenek kerem demirbay...

    üstelik 6 şampiyonlar ligi ön elemesi + 6 şampiyonlar ligi grup maçı oynamış, gruptan çıkamamayı başarısızlık olarak görüp, kendi teknik direktörünü eleştiren bir camia...

    yani sezonu erken açmış, yorgun, sakat, fiziksel, mental bir dünya problemi olan bir galatasaray. sadece bir futbolcusu cezalı diye, sıradan bir orta sıra serie a takımı kıvamında, defansif mantıkla sahaya çıkan, en büyük övünç kaynağı, kendi sahasında ezeli rakip yenebilmek olan bir fenerbahçe.
  • 698
    fenerbahçe ağlayarak, kendini yere atarak, her şeye itiraz ederek, hiç pres yapmayarak, sert oynayarak maçı bitirmiştir. topla çıkmak yerine topu 2 metrelik aptallarına fırlatmışlardır. yani bir nevi anadolu kulübü…

    galatasaray sürekli pasla çıkmaya çalışmış, rakibin geride kalan yapısını delememiştir.

    ayrıca avrupa normlarında çok net bir penaltı, bir kırmızı ve sayısız sarı kart atlanmış ve hatta bazılarında alehimize kart ve faul kararı çıkmıştır…

    maç öncesinde kulübün maskotlarından biri olan okan buruk’un oğlunu soyunma odasına almayarak olsun, taraftarın önüne insani normların üzerinde gürültü yapılması adına konulan hoparlörler olsun, maçtan önce zemin kontrolüne çıkan futbolcularımız sahaya adım atar atmaz açılan sular olsun, terbiyesizlik ve provakasyon dolu bir gündü…

    çok zevkli bir maç değildi ama bu maçın sonunda eleştirilebilecek tek şey yönetimimiz. herkes bu şartlarda elinden geleni yaptı. ancak yönetim yapılan tüm terbiyesizliklere sessiz kalıyor, suyu ısınıyor…

    erden timur a spor yayınından sonra net bir şekilde susturuldu. bazı demeçlerinden rahatsız olundu. o ortadan çekilince yönetimi ayakta tutan tek şeyin kendisi olduğu ortaya çıktı.

    kadro yapısı devre arasında 2-3 hamleyle toparlanır. ancak önemli olan mantalite. ben erden timur’un taraftarın mantalitesiyle birebir örtüştüğüne inanıyorum. lütfen elimizden kimse almasın onu, yer yerinden oynar…
  • 699
    bazen içten içe söylenen şeylerin yüksek sesle ifade edilmesi gerekiyor, ben arka arkaya iki derbinin her ikisini de bir takımın kazanmasının ne bahis baronlarını, ne yayıncı kuruluşları ne de yukarılardan birilerini tatmin edeceğini düşünmüyorum. bunca skandala rağmen yönetimden de çok cılız bir ses gelmesinin bu maçın bu skorla biteceği talimatına bağlıyorum.

    türkiye maalesef bize bunları düşündürten ve haksız da çıkmadığımız bir ülke. bu maçın berabere bitmesi istendi ve öyle de oldu.

    bu bir komplo teorisi gibi gözükebilir, ancak hislerim bana bunun en mantıklı senaryo olduğunu söylüyor, hepimiz biliyoruz ki ilk yarıya önde girseydik geçen seneki maçın tekrarı olacaktı.

    birileri istemedi ve olmadı, öne geçsek bile saçma kararlarla bu maçı berabere bitireceklerdi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın