deplasmana ne kadar tesir edeceğini bilemediğimiz bir maç olsa da fatih hocanın felsefesini net şekilde görebildiğimiz, doğru oyundan bölümler içeren bir performans sergiledik. özellikle de rakibin maç içi durumuna bakmaksızın ciddiyetimizi koruyarak belli bir sistem içinde devam etmemiz güzeldi. sahayı boylamasına mümkün olduğunca dinamik kullanmamız ve merkezi lateralde doğru kapatmamızla beraber top dolaşımını üst seviyeye çıkarttık. böylece rakip bursaspor gole ihtiyacı olduğu anlarda bile pas bağlantılarımızı kıramayarak ve bir yerden sonra da oyundan düşerek nakavt olmuş oldu.
maçın öncesindeki linnes tercihine değinmek lazım ilk önce. fatih hoca diyor ki, benim beklerim bol bol hücum bindirmesi yapmalı. ancak mariano'nun şu an için bunu yapacak kondisyonu olmadığı gibi oyun stili olarak da buna yatkın olduğunu söyleyemeyiz. linnes ise tam olarak bu felsefenin oyuncusu. geriden ok gibi gelip rakibi dağıtacak, hızı ve fizik gücü sayesinde geriye dönüşlerde de sıkıntı yaşamayacak bir isim. dolayısıyla bu karar gayet yerinde hatta tutarlı. nasıl tutarlı? devre arasında sürüyle sol bek ismi yazılıp çizildi, birbirinden farklı belki onlarca profilden bahsedildi ama fatih hoca nagatomo'da karar kıldı çünkü beklerin bindireceği oyuna yatkın olan oydu. böylelikle hem sağ bekte hem sol bekte benzer bir profil yakalandı ve denge sağlandı.
https://gfycat.com/LightNextEasternnewtgöreceğiniz üzere nagatomo ve linnes aynı anda aniden kareye giriyor arkadan yaptıkları bindirmelerle. uygun pozisyon gelse nagatomo bizzat gol atacak kadar da yaklaşıyor rakip kaleye. işte bu bir fatih terim felsefesi. eleştiriyoruz, oyuncu tercihlerinde kızıyoruz hocaya ama 3 ay gibi kısa bir sürede takımın beklerinin hücum bindirmelerini, hücum katkılarını neredeyse sıfırdan bu kadar üst seviyeye çekmek kolay değildir. ve şampiyonluk yolunda çok önemli bir silahtır bek aktivitesi.
bir diğer önemli silah da olgun oyun(topa hakim olmak) esasında. ve bursaspor maçı sene boyuncaki en olgun performansımızdı. bunu, en başta da söylediğim gibi sahayı boylamasına dinamik kullanarak, merkezi de lateralde donk- selçuk- belhanda üçlüsüyle iyi kapatarak başardık. genel olarak deplasman maçlarımızdaki en bariz eksik de topu tutamamamız zaten. çünkü takım boyunun uzun olmasına bağlı olarak gereken derinlikleri sağlamıyor, bölgesel parselizasyonlarda ve pas tercihlerinde hatalar yapıyorduk. bugün geldiğimiz noktadaysa belhanda'nın daha geriye çekilip aktivitesinin arttırılmasıyla beraber merkezimizin daha sıkı bir üçlüye dönmesi, savunma hattımızın ileriye çıkartılması, nagatomo ve linnes'in merkezi beşlemesi sonucunda hem topu daha hızlı kapıyoruz hem de top dolaşım süremizi uzatıyoruz.
https://resmim.net/f/BcsG4C.png : yukarıdaki kısmın bir devamı olarak baktığımızda takımımızın sezonun en fazla pas yaptığı maçını geçirdiğini de söylemek gerek. 620 pas süper lig seviyesinde de avrupa seviyesinde de çok ciddi bir istatistik. ayrıca pas sayısı da büyük takımlar için ''genel olarak'' skorla doğru orantılı bir şey olduğundan önemi katlanıyor.
mesela 2-1 kaybettiğimiz sivasspor maçında pas sayımız: 445
geçen hafta hakem yüzünden katlolan kasımpaşa maçında yaptığımız pas: 473
kaybettiğimiz beşiktaş maçındaki pas sayımız: 360
sezonun ilk yarısında 3-1 yendiğimiz sivasspor maçı: 532
ve 5-1 kazandığımız gençlerbirliği maçı: 549
dikkat ederseniz nerede facia bir skor var, pas sayımız düşük kalmış, nerede farkla kazandığımız maç var 500 seviyesini aşmışız. ve inanın bana bu ucuz bir istatistik de değil. çünkü pas yaptığınız zaman hele ki doğru dolaşımla pas yaptığınız zaman hem maçın temposunu sabitliyorsunuz hem de rakibi bozmuş oluyorsunuz. senden topu alacağım diye uğraşmaktan karşındaki takımın hafta arası çalıştığı taktikleri uygulamaya ne zamanı oluyor ne mecali. beşiktaş maçında çok agresif ve ısıran görüntedeki bursaspor'un etkisiz kalmasının nedeni de buydu. en iyi yanları merkez futbolunu onları kenarlara, köşelere çekip aynı zamanda da topu vermeyen bir rakip karşısında sahaya yansıtamadılar. öyle ki batalla neredeyse ayağına top değmeden çıkmak zorunda kaldı.
https://resmim.net/f/NY47OT.png https://resmim.net/f/GzKfgv.png https://resmim.net/f/67kLSX.png burada da donk- selçuk- belhanda'lı yeni merkez formatımız görülebilir. tam bir 4-3-3 diyebileceğimiz, savunma yaparken gomis'in biraz geriye gelerek feghouli ve rodrigues'le beraber hat oluşturduğu, atak esnasında da belhanda selçuk ikilisinin öne çıkarak hücumu beşlediği dinamik bir yapı. rakip yarı sahaya geçiş hızımızı biraz uzatsa dahi genele vurduğumuzda topun uzun süre bizde kalmasını sağlayarak fayda sağlıyor bize.
bir paragraf da feghouli'ye ayırmak istiyorum. biz sene başından beri bir hata yaptık, feghouli'yi fizik gücü yetersiz diye ya yedek başlattık ya da oyundan ilk çıkarttığımız oyuncu oldu. sonra da feghouli maç ritmini bir türlü yakalayamadı. halbuki her ne kadar yorgun da olsa onu 90 dakika sahada tutup sahaya alıştırmış olsak, ona biraz daha maç kondisyonu yüklesek şu an çok daha iyi bir performans izliyor olacaktık feghouli'den. fatih hocanın maçta feghouli'yi çıkartmama kararını da bu nedenle çok beğendim diyebilirim. feghouli'nin yorgun olduğunu, oyundan koptuğunu gördüğü halde bu maç kondisyonu meselesi için oyundan çıkartmadı, ve karar doğruydu.
birkaç bilgi olsun diye ekliyorum:
1- belhanda 106 kez topla buluşarak hem kendi sezon rekorunu hem de takımın bu alandaki sezon rekorunu kırdı.
2- bu sezon 620 pasla en çok pas yaptığımız maçtı.
3- maicon pas isabeti anlamında en kötü performanslarından birini verdi.
4- serdar aziz- maicon ikilisi 10'ar taneden toplam 20 kez ikili mücadele kazandı. (bazı takımlar toplamda o kadar kazanamıyor.)
5- bursaspor'un ısı haritası:
https://resmim.net/f/N5xmZc.png savunma önü bölgemizde hiçbir etkinlik kuramadılar, serdar aziz, maicon, belhanda, selçuk, donk sağolsun.
takıma, fatih hocama
21. şampiyonluk yolunda tekrar tekrar başarılar diliyorum.