2014-15 UEFA Şampiyonlar Ligi D Grubu 3.Hafta Maçı
21:45 Türk Telekom Arena
0 - 4
  • 77
    takimin kanser hucresi prandelli hocamız ve muazzam oyuncu tercihlerindeki değişilmez isimler veysel,selçuk ikilisi oldugu surece umutlu bakmak hakikaten zor oluyor ama yinede umutluyum cunku bu takımda melo,muslera,chedjou gibi avrupa standartlarında oyuncular var, her ne kadar bizleri bazen delirtselerde semih,burak gibi her zaman çabalayan oyuncular var, zaman zaman potansiyellerini belli eden bruma,telles gibi işlenmemiş kömürler var ve herşeyden önemlisi hz wesley var. wesley pes etmedigi surece umut hep bizlerle, bugunde o pes edene kadar galatasaray ulan !
  • 78
    normalde galatasaray maci oldugunda kacirmam. ertesi gun su varmis bu varmis dinlemem izlemek icin tum sartlarimi zorlarim. bu senede sivas ve erciyes haric her maci izledim. baktim her izledigim macta ya puan kaybediyoruz ya da mağlup oluyoruz. fenerbahçe macini da izlemedim ve sonuc ortada. yarin kendimi son derece zorlayarak yine bu maci izlemeyecegim. insallah galibiyet bizi bekliyor beyler :)
  • 80
    yarın formamla izleyip izlememe konusunda beni düşüncelere sevk eden maçtır.

    formanın hikayesi şu şekilde: forma, fenerli kız arkadaşım tarafından doğum günümden 1 gün önce alınmış ve doğum günüm olan 17 eylül 2013 galatasaray real madrid maçında ilk kez giyilmiştir. sonuç malumunuz. grubun kalan diğer maçlarını da formayla izledim ancak son juventus maçında formasızdım ve stattaydım. sonuç yine malumunuz. ikinci tur maçlarında da formamı giydim. chelsea özellikle rövanşta kevgire çevirdi bizi.

    bu seneyse ilk anderlecht maçını formamla izledim. anderlecht'i bile yenemememizden ötürü arsenal maçını formasız izleme kararı aldım. lakin fayda etmedi. şimdi bu maçta formayı giysem mi giymesem mi diye derin derin düşünüyorum. bir yandan önemli olan futbolcuların giydiği forma diye düşünürken diğer yandan da "ulan fenerli eli değmiş formadan hayır mı gelir" diye düşünüyorum. ne yapsam ne etsem bilemedim.
  • 83
    keske arsenal yerine dortmund deplasmani oynamis ve simdi de arsenal ile evimizde oynuyor olsaydik bu mac yerine diye dusunmeden edemiyor insan ama goreceli olarak kolay olan macta hezimete ugrayip, zor mactan zafer cikartmak zorunda kaldik. mumkun mu? valla soyle soyliyim; eger bu maci kazanirsak, bu gaz ile degil gruptan cikmak, sezon sonuna kadar onumuze gelene babalaniriz. ligin de tozunu atariz. ha ama ayni tas ayni hamam devam edecegimiz duygusu cok daha agir basmiyor degil. insallah dogru bir dizilis ve iyi konsantrasyonla bir nevi mucizeyi gerceklestirir ve bu maci kazanip, deplasmanda da yenilmeyiz. iste o zaman butun dengeler degisir. cunku deplasmanda anderlecht'ten ve icerde arsenal'den intikam almak gibi bir vazife dogar. zor cok zor ama buyuk firsat!
  • 84
    bvb ne kadar ligde kotu durumda olursa olsun, fizik ve tempo olarak bayernden cok da geri kalir yani yok malesef. vaziyet parlak değil. bvbnin savunma hatti zaaflarindan bahsediliyor hep. ama o zaaflardan yararlanabilmek icin topu ileri tasiyabilmek gerekiyor. şl'nin en cok koşan takimini bizim ortasahanin 'futbol standartlarının altindaki temposu' ile zorlamamiz imkansiz.. hocam bir macla hele ki şl maciyla ortasahada radikal degisiklige gidemeyecegine göre yarin atacagimiz max gol sayisi 1 bence. uzun vadede bu soruna el atilacaktir. belki olcan denenir, furkan montelenir. problem belli ama çözüm aşama aşama olmak zorunda. yarın yine cehennem azabı gibi bi futbol oynayıp tempoyu dusurmeye çalışmak ve ilk once yememek en akıllıcası olur. malesef boyle.
  • 86
    2000' de eşleştiğimiz maçta westfalen' de bize sadece kale arkasında küçük bir bölüm ayıran dortmund yönetiminin maç günü stadın 3/4' ünün galatasaray taraftarı olduğunu görünce yaşadıkları şoku ve şaşkınlığı bugün onları yenerek tekrar yaşatmak, ercan taner' in bu galatasaray destanı bu hagi destanı bu westfalen destanı sözleriyle gönlümüze kazınan dortmund galibiyetinin o güzel duygularını tekrar yaşamak dileğiyle...

    şimdi sen yeniden aslan gibi savaş galatasaray!
  • 89
    üçlü orta sahayla çıkarsak net kaybederiz. bu sefer sneijder de pek kurtaramaz. hele hele kanatları veysel-tarık'a emanet edersek sonumuz pek hayırlı olmaz.

    olcan-selçuk-melo-hamit orta sahası, ileride de burak (umut) ve onun hemen arkasında sneijder. yani 4-4-1-1 dizilişi bizi maça ortak eder. selçuk ve melo orjinal yerlerinde orjinal görevlerinde oynamalı.

    muhtemelen 60. dakikadan sonra hamit düşüşe geçer ve yerine bruma girer. skor ne olursa olsun bruma her şartta oyuna girmeli.
  • 91
    kaybedersek en fazla uefa'ya da gidememe durumu var ki uefa kupası eskisi gibi takip edilen, izlenilen bir turnuva değil. kazanırsak prestij ve güven kazanırız. hem de grupta yeniden söz sahibi oluruz.

    arsenal maçında gördük ki biz defans yapmayı beceremiyoruz. 10 kişi defansta yapsak bile gol yiyoruz. en azından top hep biz de kalmalı, rakibi ortadan delmeyi beceremediğimizden kanatlardan pozisyon aramalıyız. bruma her ne şartta olursa olsun on bir içinde yer almalı, adam eksilten tek hücum oyuncusu olmasından dolayı. her futbocu iki kişilik oynamalı. başka türlü kazanmamız hayal.
  • 92
    yenilme ihtimalimiz çok yüksek olduğu karşılaşma. başımızda fatih hoca olsa yenicez diye çıkıp 5-6 yerdik, mancini olsa dengeli oynardık belki bir beraberlik alırdık ama çok gol yemezdik. gerçeğe dönersek, başımızda prandelli var ve adamın mantığını çözemedik daha. aslında tipik bir italyan gibi defans ağırlıklı kadro çıkarmıyor, 4-2-3-1, 4-3-3 gibi hücumu düşünen formasyonlar deniyor ama oyuncu seçimleri cidden sakat. bu maçta çok kalabalık bir orta saha ve pres gücü yüksek, hızlı oyuncuları seçmez ise 3 gol civarı yeriz.
    ümitli olmak önemli ama acı gerçekler var, rakip alman futbol makinesi.
  • 93
    2-1 kazanacağımız karşılaşmadır. golleri de aurelien chedjou ve wesley sneijder atacaktır. kazanacağız çünkü bu maçta yine uğurlu formamı giyiyorum. bu uğurlu forma dediğim, 2012-2013 senesinin kırmızı forması. 2012-2013 sezonundan itibaren kombine aldığım için, bu sezonun başından itibaren maçlara gitmeye ve bu formayı giymeye başladım, hala da giyiyorum. bu formayla arenada izlediğim maçlarda henüz mağlubiyetimiz yok. genelde iç sahada arenada izlediğim maçlarda giymeyi tercih etsem de, çok kritik deplasman maçlarında da giydiğim oldu nadiren. tam olarak izlediğim maç sayısını hatırlamamakla birlikte, bu forma ile izlediğim maçlarda sadece 3 beraberliğimiz var. geri kalanın tamamını kazandık. kazandığımız maçlara ise tüm derbi maçlar, 10 aralık 2013 galatasaray juventus maçı ve 11 aralık 2013 galatasaray juventus maçı *, 9 nisan 2013 galatasaray real madrid maçı ve 12 mart 2013 schalke 04 galatasaray maçı da dahildir.

    berabere biten maçlar ise sırasıyla şu şekilde;

    1. 6 ekim 2012 galatasaray eskişehirspor maçı
    2. 20 şubat 2013 galatasaray schalke 04 maçı
    3. 2 ekim 2013 juventus galatasaray maçı

    görüldüğü üzere bu formayla yeterli sayıda riskli maçı izlemiş olmama rağmen henüz mağlubiyet yok. 2012-2013 sezonu başından itibaren kaybettiğimiz maçlar da, ya maçı arena'da izlememişim ya da başka bir forma ile izlemişim. sonuç olarak, bugün yine aynı formamla yine batı üst aynı yerde maçı izliyor olacağım ve bu maçı 2-1 kazanacağız. en kötü senaryo da maç 2-2 biter çünkü bu forma maç kaybetmez!
  • 94
    renkdaşlarım kızmasınlar ama bütün totemlerin* patlayacağı maç gibi duruyor. gerçekçi olmak gerekirse, bu dortmund karşısında skor üretmek bile hayli zor. kalite olarak şampiyonlar liginin bayağı altındayız bu sezon. taraftarın stadı dolduracağı da şüpheli.

    ancak bazen hiç umut olmaması umutlanmak için tek sebeptir.

    edit : favorilere eklenmiş, at fav'a bekle tarzı bir eminlikle yazmadım. öngörüm malesef istenmeyen bir sonucun çıkma ihtimalinin yüksek olduğu şekilde. öngörümün aksi de çıkabilir yani.
  • 96
    kazanmamız gereken maç. ne olursa olsun kazanmalıyız. ancak kimse kusura bakmasın işimiz hakikaten çok zor.

    işimiz neden zor ? çünkü çok iyi bir form grafiğini sahip değiliz. çünkü dortmund bize ters gelebilecek bir futbol anlayışına sahip. keza arsenal'de öyle...
    galatasaray hızlı oynayan bir takım değil maalesef. çok durağan, set oyunu oynuyoruz. kanattan geliyorsak, o orta muhakkak en doğru yere gelmek zorunda. ortadan ilerliyorsak ya selçuk'un ara pası burak'ın atabileceği bir duruma gelecek ya da sneijder uzaktan bazukayı salacak. başka çare yok neredeyse...

    ben ilk kura çekimi heyecanı ile geçen seneki kuradan daha iyi bir kura çektiğimizi söylemiştim. evet, takım bazında daha doğrusu kağıt üzerinde öyle... ancak biraz rakibi düşündükten sonra işimizin geçen seneye göre çok dahazor olacağını kestirmek zor değildi.

    biz durağan oynayan bir ekibiz. hızlı oyun maalesef yok bizde. oyuncular genellikle oldukları yerde kalıyorlar. ancak direkt rakibimiz olan dortmund ve arsenal öyle değiller. bir sezonda oynadıkları maçların %85'inden zevk alırsın. durmazlar yerlerinde, her an aktiftirler. oyuncularını teknik futbolculardan seçerler. bizim en büyük eksikliğimiz işte burada... sneijder ve melo dışında kimse kusura bakmasın aklıma gelen oyuncu yok. işte bu yüzden çok zor olacak... ancak böyle takımlarında winner oyuncuları nedense çok yoktur. keyif verirler, bir çok insanın sempatisini kazanırlar ancak iş dünya devleriyle sidik yarıştırmaya gelince orada kalakalırlar. her ne kadar dortmund geçtiğimiz senelerde bunu süper jenerasyonuyla biraz yakalasa da bu durum çok fazla sürmedi.

    ben real madrid ve juventus'lu grupta kağıt üstünde daha karamsar ancak işleri doğru yaparsak başarılı olacağımız konusunda fikir sahibiydim. ancak bu grupta her ne kadar kağı üstünde geçen seneye göre daha kolay gözüken bir kura gerçekleşse de oyun ve form olarak daha zor çıkacağımız bir grup olarak düşünüyorum...

    galatasaray'ın juventus gibi, schalke gibi, milan gibi, hatta atletico madrid ve manchester united gibi takımlara karşı başarılı olma olasılığını arsenal, liverpool, dortmund, bayern münih gibi takımlara karşı başarılı olma olaslığından daha çok görüyorum...

    ha artık önemli olan fenerbahçe maçında yakaladığımız sinerjiyi devam ettirebilmek ve günümüzde olup dortmund'u da devirmek...

    bugün günlerden galatasaray !
  • 99
    dzemali, selçuk, burak, veysel bu takımın el freni.
    takımın sıkıntısı ağır&yavaş ve mıymıntı oynaması. halbuki hızlı ve agresif olmalı. bunu da ancak hızlı, diri, genç ve agresif stildeki oyuncularla yaparsanız. ilk 11'deki 4 oyuncu yavaş, hamlesiz, pres yapmayan oyuncu ise işiniz zor.

    en iyi ihtimalle prandelli bunlardan sadece veysel'i kesecek bu maçta. burak'ın alternatifi olmamasından dolayı her türlü teknik yetersizliğine rağmen oynatmaktan başka çare yok. ama en azından kanatlardan ve orta sahadan ona yardım götürüp onu boşa çıkaracak pozsiyonlar yaratmak mecburiyetindeyiz. elimizdeki tek golcü o. bu tabi başka bir konu. pandev yerine topu ileride tutup pas dağıtacak oyuncu almayan yönetimin hatası.

    hoca'nın elinde hızlı ve agresif oynayacak takımı kuracak oyuncu kalitesi eksik. ama hiç olmazsa elindekiler içinde bu oyuna yatkın bazı oyuncular olduğuna inanıyorum. ve bu oyuncuların daha fazla oynatılması gerekir. yatırım yaptığımız genç ve gelecek vadeden bruma ve telles. tarık, semih, emre çolak. yine bu tarza yatkın çabuk oynayan çabuk düşünen, dikine mesafe kat eden olcan. ve tabi ki tek pası bilen snayder. agresifliği, top kapma kabiliyeti ve mücadeleciği ile tabi melo. yine gücü kuvveti ve formu ile chejdou. sanırım muslera ile 10 kişiyi bulduk.
    kalan 1 oyuncu ise santrafor mevkiinde olacak. şu an o oyuncu aslında pandev olmalı. zira sırtı dönük top alma ve saklama anlamında takımdaki tek santrafor. ama fizik gücü kondüsyonu bu maçı kaldırır mı bilmem. o yüzden burak da tek forvet olacak. sahaya yayılım dizim nasıl olmalı?

    bir kere bence herkes olabildiğince kendi sevdiği ve en iyi olduğu pozisyonda oynamalı. artık galatasaray takımı oyuncusu denemelerden takımı tanımalardan yoruldu. belki maç içinde 1 oyuncunun yeri ile oynanabilir ama bu kadar rotasyon bu kadar yer değiştirme kafa karışıklığı yarattığı gibi ezbere oynama alışkanlığını yerle bir ediyor. maç içinde öndeki 3'lü veya 4'lü sürekli yer değiştirebilir pozisyona göre ama orta saha ve defan ile bu kadar oynanmamalı.

    telles sol bek tarık sağ bek artık kesin olmalı. melo defansın önünde derinde olmalı. emre çolak ve/veya hamit de orta sahada sol iç sağ içde hem beklerin boşalttığı alanlara girmeli, hem takım presine katkı sağlamalı hem de ileriye destek vermeli.

    önde de olcan, snayder, bruma sürekli yer değiştirerek oynamalı.

    aslında bu oyuncu listesini ben sadece bu maç özelinde değil genel olarak düşünmüştüm. sanırım 6 yabancı ediyor. belk ligdeki maçlar için telles/hakan balta değişimi ile yabancıdan kaçabiliriz. aynı şekilde bazen hamit- emre - melo ile 3'lü orta saha ile çıkılabilir.

    prandelli'nin takımı yavaşlatan, ağırlaştıran, diri olmayan, mental sıkıntıları olan, özgüveni olmayan, hazır olamayan, hemen dağılan oyuncuları artık kullanmaması lazım.
  • 100
    --- alıntı ---

    borussia dortmund maçı ulaşım bilgilendirmesi

    değerli galatasaraylılar,

    22 ekim 2014 çarşamba günü saat 21:45’de oynayacağımız galatasaray – borussia dortmud maçı için metro seferleri yine son maçta olduğu gibi sanayi istasyonuna kadar devam edecek ve ücretsiz olarak 10 adet iett otobüsüyle yolcuların stadımıza ulaşımı sağlanacaktır. söz konusu uygulamaya destek olması amacıyla saat 18:30 ile 01:00 saatleri arasında seyrantepe metro istasyonuyla stadımız arasındaki bulunan tünel yaya trafiğine açık olacaktır.

    --- alıntı ---

    galatasaray.org
App Store'dan indirin Google Play'den alın