• 256
    poldi ve şıno'nun bence çok büyük oynadığı maç. çok kopuk ve sistemsiz bir takım olmamıza rağmen bu ikili çok akıllı oynadı. şanslı olsalar zaten ikisinin de ikişer golü vardı. iyi bir forvet ve sağlam bir orta saha ile çoşar bu ikili. şampiyonlar ligi maçlarını böyle adamlar oynayabilir işte. içimizden adam çıkartamazsın. yıllardır bu seviyede oynayan yetenekli ve tecrübeli adamlarla bu maçları kazanırsın. ah bi tane de futbolu bilen, çok yetenekli bile olmasa olur bir adet tecrübeli forvetimiz olaydı diyorum.
  • 257
    zor kazandıgımız maç.

    iyi savunma yaptık ama çok baskı yedik golü her an yiyebilirdik. ikinci yarı bütünüyle oyunu rakibe vermemeliydik kendi sahamızda. buna ragmen saman alevi gibi parladıgımız pozisyonlarda golü bulabilirdik.
    büyük lütuf gerçekten çok çok iyi 2 şutörumuz var. kim olduklarını soylemeye gerek yok.

    son dakikada kendi sahamızdan hareketlenen burak'a ofsayt çalan yan hakem, seni de unutmadık!
  • 259
    takımımızın, bileğinin hakkıyla kazandığı maçtır. galatasaray bu maçı haketmiştir ve kazanmıştır. bu galibiyet galatasaray'ın bünyesinde bolca yetersiz futbolcu olduğu ve hamzaoğlu'nun da yetersiz bir hoca olduğu gerçeğini değiştiremeyeceği gibi, bu gerçekler de galatasaray'ın bu maçı hakettiği gerçeğini değiştirmez. bundan sonra ne olur bilemem. ama galatasaray şu maçta puan kaybetseydi, bence çok yazık olurdu ve ben de çok üzülürdüm. takımımı tebrik ediyorum...
  • 260
    taraftarından, futbolcusuna herkesin allahına kurban ulan dedirtmiş maçtır! herkesin emeğine sağlık. bugün başımız dik çok şükür. son zamanlarda çok üzüldük, şu olü toprağını attık sonunda üzerimizden. avrupa'ya tekrar sesimizi duyurduk. kolay değil, 1. torba takımını yendik. çok gururlu ve mutluyum. teşekkürler cimbom'um! iyi ki varsın ulan!
  • 261
    güzel ve önemli bir galibiyet aldığımız maçtır. ancak üzüldüğüm bir nokta var ki, eskiden içeride benfica'yı yenince tarihi bir galibiyet almış gibi kutlamazdık. galatasaray için iç sahada benfica'yı yenebilmek zaten normal bir durum olmalı. tabi 10 maç aradan sonra kazanınca rakibin ve durumun ne olduğuna pek bakmıyoruz. uzun süredir üzerimizde olan ölü toprağını biraz kıpırdanarak attık. bu galibiyetin, yeniden korkulan bir galatasaray yolundaki ilk adım olması dileğiyle.
  • 264
    ne yapıp edip galip geldiğimiz maç. ikinci dakikada geriye düşüp maç çevirmek her babayiğidin harcı değil. çok mu iyi oynadık? hayır. gereken baskıyı zaman zaman kurduk ve o anlarda golleri bulduk. chedjou'nun defansın önünde oynaması gerektiğini hala savunuyorum ve sizi çektiğim görüntülerle baş başa bırakıyorum:

    selçuk inan: https://youtu.be/zjGdUBTkvGI

    lukas podolski: https://youtu.be/btXDpnT-dRg

    bu da maçın özeti: https://youtu.be/eQTkGNcpewM
  • 265
    önce taraftardan başlıyorum. bu maç, eksi 10 derecedeki buzlu sahada oynanan juventus maçından daha mı önemsiz. tamam kabul, dünya'nın belki de en pahalı şampiyonlar ligi maçını arena'ya gidenler izliyor, juve maçı beleşmiydi. hadi geçtim,takım haftalardır kazanıyor, 3 gün sonra fener maçı var, takımı şanla şerefle göndersenize. taraftarıyla bütünleşmiş galatasaray'ın yenemeyeceği takım mı var? istanbul'da yaşayan galatasaraylıları dışarıda nasıl kıskanıyorlar bilen var mı? arena'da bir maç bağırabilmek için atını arabasını satacak adamlar var. ali sami yen taraftarının tamamı tribünlerde lafım yok, ama arena'da oluşan 20-30.000 yeni sempatizanların taraftar olabilmesi için demek ki daha çok zaferlere ihtiyaç olacak.

    bilal kısa ile de ilk düdüğü çalıp, maçı başlatalım. beğenen çıkar, çok iyi oynadığını söyleyen de. çok iyi futbolcu olduğuna ben de eminim, ne var ki galatasaray futbolcusu değil. galatasaray orta saha oyuncusu, marketing olacak, sarı kart alacak, oyundan atılacak,taraftarı ateşleyecek, bir iki ve daha fazla çocuğun galatasaraylı olmasına sebep olacak, rakibi ürkütecek, rakip hocayı önlem almaya zorlayacak, eksikliği hissedilecek, oynatılmadığında hocaya küfür edilecek, forması satın alınacak, cezalı olduğunda rakip takım camiası sevinecek, hakem oyundan atmak için kollayacak,yolda gören galatasaraylılar etrafında kümelenecek, evini barkını galatasaraylılar bilecek, takım tatildeyken bile ne yaptığı takip edilecek. uzattım, mevzu melo'ya doğru gidiyor, ben zaten melo'dan sonra hiç bir orta saha oyuncusunu sevemem artık.

    yaptığı faulden sonra topun önüne geçse, o pası attırmayacaktı. ama çok iyi oldu gol yediğimiz. golü yemesek ilk yarıyı 0-0 a bağlayacak bir oyun oynatacağı garanti. futbolcular belki de hocadan bağımsız 10 dakika takıldılar, benfica'nın tırsılacak bir takım olmadığına kanaat getiirince de oyunu yıktılar. peş peşe gelen kornerlerden sonra, gol ben artık geliyorum dedi. beklenen gol, beklemediğimiz bir pozisyondan sonra doğdu. bilal'in anlamsız, gelişigüzel vurduğu top gitti penaltı oldu. penaltıyı da selçuk mükemmel yere vurdu. gol olmasa bile çok iyi vurdu yazardım. gençler maçındaki penaltıyı atan burak'ın o an sada olmadığına şükür edelim, topu bırakmaz % 100 kaçırırdı. penaltıdan sonra taraftarla şahlanan takımı hamza dahil kimse durduramayacaktı. gittikçe canavarlaşan podolski canını artık hamza'dan kurtarmıştır umarım. burak sakatlanmasa şimdi kendisi yedekte çürüyordu.

    bir an düşünün, podolski, muslera,sneijder banfica'da oynuyor olsa ne olurdu. korku filmi görürdük. bu adamlar bizde kardeşim hamza, nedir bu küçük takım hocalığı kompleksi. nedir bu yasin'den alıp veremediğin? yasin eğer 90 dakika oynayamıyorsa at gitsin arkandayım. bir dakikada silerim, ne demek koskoca galatasaray'ın 25 yaşındaki bir futbolcusu 11 km koşamayacak. çıkar tribüne, yok eğer aynı tempoda oynayabiliyorsa da, onu oyundan çıkaran hoca'ya hesabını sorarız.

    son yılların en büyük futbolunu oynuyor takım. hamza'daki kısmetin % de 1 i podolski'de olsa bugün 3 top çataldan içeri girerdi. brezilya ulusal takım kalecisi o topları kurtarmaya kalksa kendisi de gol olurdu. sneijder'in vurduğu direkten döndü, futbol topunun ırz düşmanı 1 metreden yerdeki kaleciye topu çarptırdı, podolski'de cenabet gününe denk gelince kenardaki küçük beyinli, yine unuttu büyük takım hocası olduğunu. belki de son dakikaları oynuyorum sandı, atamayacağına inandı ve futbolun idam fermanını verip sehpayı tekmeletmek üzere olcan'ı oyuna soktu.. bilmediğimiz bir şeyler olduğuna ikna olmaya başladım. metafiziğe zerre kadar inansam yukarıyla konuştuğuna da inanacağım. belki de miko, korkma hamza gol yemeyeceksin, al taraftarın en sevmediği oyuncuyu, ben yaptım oldu dersin demiş olabilir. bize her maç kapak taktırıyor. hiç maç oynamamış futbol topu tecavüzcüsü olcan'ı oyuna alıp, taraftarı kendisine küfür ettiriyor. ne dedi acaba? 3. golü aramadığına göre 35 dakika sol tarafta kimi bulursan özellikle bizim 18 e yaklaştıklarında bas tekmeyi mi demiş olabilir. nasıl olsa gol yemeyeceği vahiy edildi, istediği kadar milyonlarca galatasaraylıya travma yaşatabilir. yürekleri ağızlardan kusturabilir

    fenerbahçe'yi yenerse de hamza yenecek. izah edilemez bir doğa üstü gücü var. boğaz köprüsünden düşse, beylerbeyi'nden yüzerek sahile çıkar. iş futbola kalsa ne maçlar oynadık, lucescu'larla, mancini'lerle reykart'la, terim'le, hagi'yle yenemedik. futbolla yine yenemeyiz, bakın göreceksiniz eğer yenersek yine bizi mars edecek bir hamle ile yeneceğiz.

    astana maçında semih'in somut hataları olmasa da o maçı bala kısmete kazansak çoktan lige havlu atmıştık. bu gece ki maçı da semih'li defans hezimetle bitirirdi. kötü dediğimiz her şey dönüp dolaşıp hayrımıza oluyor. semih iptal edildikten sonra shedju-hakan balta son yılların en iyi ikilisi olarak takımın güzel futbol oynamasını sağlıyorlar. her iki kaledeki kafa topuna dokunuyorlar, hakan balta bugün gol atıyordu, umut çapsızının önüne düşen topu da o verdi. takım artık kolay kolay gol yemez. burak sakatlandığından beri bütün maçları kazandık. milli takım da o yokken kazandı,kalifiye oldu. hayırlısıyla şu umut bulut'tan da bir kurtulsak, her maç 3 er 5 er atmaya da başlarız.

    vebadan kurtarsak sıtmaya yakalanıyoruz. o çıkıp burak oyuna girdikten sonra benfica ofsayt kazanmaya başladı. burak'a top atılırken içim cız ediyor, ilk defa atılan uzun topta ofsaytta değildi. onda da demek hakem dersini çalışmış, neme lazım bu adam devamlı ofsayta düşüyor, yine ofsayttır diye çekti bayrağını ki haklı. ben hakem olsam burak en az 1 metre geride değilse ofsaytı kaldırırım. ikili mücadelede kim düşerse düşsün çalarım burak aleyhine faulü. penaltılık pozisyon bile olsa görmem. gerçi ofsaytı kaldırmasa ne olacak. burak 50 metre top sürecek de o topu golmü yapacak. kenardan gelen topu futbolcu gibi önüne düşürdü, fizik dışı bir vuruşla üstten auta attı.

    benfica'yı yenmişiz, çok iyi oynamışız, önümüzdeki fener maçına gidebileceğimiz en yüksek moralle gidiyoruz, nedir bu gamlı baykuş'luk diyen de çıkar. biz tabelaya bakmıyoruz, tabelaya bakıp sevinebiliriz de işin kolayına kaçarak. ne var ki yeni çocuklar sevinedursun, övünedursun. biz eski kaşarlar çeşmeye giden çocuğu dövelim. ki testiyi kırmadan gelsin.

    umut bulut hariç, sabri dahil herkes iyi oynadı. maçın adamı podolski'ydi.

    zaferiniz kutlu olsun.
  • 267
    maça gol yiyerek basladik. taraftarlarin psikolojisinin bu kadar kirilgan oldugu bir donemde bu cok buyuk bir sanssizlikti ama takim iyi reaksiyon verdi ve skoru lehimize cevirmesini bildik. bu tip maclarda farki ikiye cikaramazsaniz baski yersiniz, ki oyle de oldu. fakat sonu da iyi oldu. takimin kazanma aliskanligini korumasi bakimindan guzel bir sey. gelelim oyuncularla ilgili notlarima.

    muslera: allah'in bir lutfu. oyle zor toplari oyle kolay kurtariyor ki inanamiyorum. galatasaray formasi giyen gelmis gecmis en iyi kaleciyi izlemenin keyfini suruyoruz, kiymetini bilelim.

    sabri: sabri dusmani degilim. bu takimda uygun bir ucretle iyi bir yedek olacagina inananlardanim ama cidden kotu oynadi kanimca. bir kere ileri ciktiginda donmuyor. mac esnasinda podolski bu yuzden hasladi kendisini. ikincisi taç atislari dikkatimi cekti. taçlari surekli rakibe atiyor. bu hakikaten inanilmaz bir sey. taç atamamak nedir arkadasim?

    chedjou: harika oynadigi bir macti. asistindeki pas mukemmeldi ama daha da mukemmel olani savunmadaki cok kritik dokunuslariydi.

    hakan balta: macin yildizlarindandi. cok buyuk oynuyor.

    carole: sol kanadi tek basina kullandi adeta. savunmada harikaydi. yasin varken tek basina savundu o kanadi. olcan girince tek basina savunmakla da kalmadi tek basina hucum etmek zorunda kaldi. cok iyiydi.

    selçuk: cok iyi oynadigi bir macti. penaltisi sahaneydi ama onun disinda savasmasi ve topu kullanmasiyla takimi rahatlatan isimlerdendi.

    bilal: meziyetleri var ama yumusak bir oyuncu. buna ragmen savasti. macin ikinci yarisi cok yorulmustu, daha erken cikmaliydi.

    sneijder: o da macin yildizlarindan. ayagina aldigi her topu cok iyi kullandi neredeyse. sutlariyla gole de yaklasti. atabilseydi keske.

    yasin: driplingle adam gecen tek oyuncumuzdu diyebiliriz. isin savunma yonunde hic yoktu. oyundan cikmasi dogru karardi ama yerine giren kisinin olcan olmamasi gerekiyordu. jose rodriguez saga, poldi sola gecebilirdi.

    podolski: cok istekliydi. muthis bir gol atti, cok guzel baska sutlar da cikardi. sabri bey geri donmedigi icin sik sik geriye donup savasti da. galatasaray'daki en iyi maciydi.

    umut: istekli, arzulu ve yetersizdi. yapacak bir sey yok. ayni seyleri tekrar tekrar yazmaya gerek de yok. topu tutamiyor, ilk kontrolu zayiftan da ote felaket, vuruslari ciliz, paslari kotu. bu macta da bildigimiz, bekledigimiz seyi verdi; kostu.

    olcan: bitmis. bitmekten de beter olmus. yahu anlayamiyorum, eline soyle bir firsat gecmis ve sen sahaya girip berbat oynuyorsun. 35 dakikan var onunde. iki ise yara be adam.

    burak: aslinda ikinci yari tam onun maciydi. rakip bastirirken acik alanda agir benfica savunmasini cok zorlayabilirdi. ama oyuna 78'de falan girdi yanilmiyorsam. kendi sahasindan cikmasina ragmen ofsayt calinan pozisyon gibi pozisyonlardan daha cok yakalayabilirdi.

    jose: son anlarda zaman gecirmek icin girdi oyuna. kanimca daha erken girmeliydi.
  • 268
    şükürler olsun ki kazandığımız maç. takımın oyununa bayıldım özellikle ilk yarıda. taraftar mükemmeldi, hiç bir şekilde motivasyonunu kaybetmedi. tribünden izlediğim kadarıyla sahanın yıldızı selçuk'tu bence, bekleri oyuna soktu ki bu ileri doğru yaptı. wesley maestroydu, bir insan bir topu her yere atabiliyor ise o adam o oyunun bugıdır. lukas ise sağ ayak açısından sol ayak dışını kullanarak mükemmel bir gol attı. 3. lük cepte diyebiliriz ancak 2.lik için işimiz yine zor. kazak kardeşlerimizin sürprizlerini bekleyeceğiz ve tabii ki bir deplasmandan galibiyet veya iki deplasmandan iki puan almalıyız. ve son olarak en büyük dezavantajımız benfica ile atletico'nun son maçı yapacak olması. grubun durumuna göre maçı gerekirse 0-0'a bağlayacaklarını düşünüyor ve korkuyorum.
  • 271
    taraftarıyla oyuncusuyla ruhuyla enerjisiyle sinerjisiyle vura vura aldığımız maçtır. mutluluktan uyutmayan ve okula göndermeyendir. ayrıca maçtan 1 gün sonra yani bugün bir çoğumuza şu cümleleri kurdurtandır

    -şimdi haftaya benficayi yensek atleticoyla berabere kalsak
    -benfica atleticoya mağlup olsa veya astanada puan kaybetse *
    -bize benfica beraberliği yarıyor mu lan
    -sen evinde benficaya nasıl yenildin ulan atletico*
    -o astanayla nasıl berabere kaldık biz ya :(
  • 272
    yasin yerine umut'u alıp olcan'ı koysa ve yasin forvete geçse eminim ki taraftar daha mutlu olacaktı. çünkü benfica bastırırken bir anda topu ileriye taşıyabilecek sürükleyebilecek yasin dışında hızlı bir oyuncumuz yok. yasin ve umut'u beraber çıkarıp olcan ve burak'ı alsa muhtemelen bu kadar eleştirilmezdi. ayrıca tabii ki olcan'ın alınması asıl eleştirilen noktalardan birisi. maalesef yedekte olcan'dan başka ideal biri yok, kulübe çok kötü. belki podolski sola geçip yasin-rodriguez değişikliği yapılabilirdi ama o da taşları çok fazla yerinden oynatabilirdi. bizzat stadda yasin'in çıkmasını ıslıklayanlardan biri olarak biraz düşününce çok çok kötü bir tercih olmadığını düşünüyorum.

    not: maalesef olcan girdikten sonra hiç bir şey yapmamıştır. külliyen zarar vermiştir. muhtemelen yasin kalsa daha iyi olacaktı.
  • 273
    bu maçtan galibiyetle ayrılmamız gerçekten çok önemliydi ve çok iyi oldu.
    önemli olmasının sebepleri;

    1. yükselen formumuzun devam etmesi ve futbolcuların öz güveni açısından çok önemliydi.
    2. taraftarla futbol takımı ve teknik ekibin barışması ve tekrar tek vücut olması için gerçekten böyle bir galibiyete ihtiyacımız vardı.
    3. aldığımız bu 3 puan bizi gerçekten 2. tura taşıyabilir.velev ki taşıyamadı, bu galibiyet maddi olarak fazla para almamızla beraber olası 3.lük durumunda iyi 3.lerden olmamızı sağlayabilir ve bu da uefa avrupa liginde, grubunda 2. olan takımlarla karşılaşmamızı sağlar ve ileri ki turlar için avantaj olabilir.

    ayrıca hüsran gibi geçen 2014-2015 sezonundan sonra tekrar şampiyonlar ligini sevmemizi sağlayan,tekrar hesaplar yapmamızı sağlayan, ilerisini düşünecek zevk ve şevk uyandıran hatta ve hatta tekrar şampiyonlar ligini maçlarının özetlerini izlerken mutlu olmamızı sağlayan, kaybettikten sonra diğer maçların sonuçlarını öğrenmeyecek kadar futboldan soğutan beni, gece 2'ye kadar diğer maçların özetlerini izleten yani kısacası tekrar futbola döndüren maçtır.
    taraftarından futbolcusuna herkesin eline, ayağına, sesine sağlık.
App Store'dan indirin Google Play'den alın