• 76
    karıştırılan bir şey var. bu paralar ligin kalitesine verilmiyor. yani, yayın gelirleri konusunda avrupa'da 6. ya da 7. olman senin avrupa'nın en kaliteli 6. ya da 7. ligi olduğun anlamına gelmiyor.

    80 milyonluk bir pazar ve büyük bir kulüpsever kitle var. bu kitlenin derdi futbol değil. büyük kulüpler arasındaki rekabetin yarattığı magazinel gerilimi, hakemler, federasyon vb.nin sahaya etkileri üzerinden futbolun siyasetini yapmayi seviyor bu insanlar. rakip takım maçlarını sadece lehte hakem hatalarını tespit etmek için izliyor bu insanlar. sahada oynanan oyunu izleyesin diye yapılan koltuğa oturup maçı izlemek yerine üzerine çıkıp kendi şovunu yapmayı seviyor. aksini yapanı onlar taraftar değil seyirci diyerek, zıplamayan fenerli diyerek aşağılamayı seviyor. ve bütün bu abuk rekabetçi kulüpsever atmosfer bir şekilde kendi ekonomisini kendi ratingini yaratıyor. yayıncının para ödediği şey bundan ibaret.
  • 77
    https://m.sporx.com/...-oldu-SXHBQ960931SXQ

    buradaki hesaba gore bu sezon yayin gelirleri 3 milyar tl. guncel kurla 222 milyon dolar eder. 2016'daki ihalenin astronomik bedeli guncel acidan anlamli bir bedel degil yani, zaten kur sabitleme gibi anlasmalarla onun etrafindan donulmustu, ki donulmeseydi bein batardi, super ligin o kadar para kazandirmasi mumkun degil.

    su anda 150 milyon dolar seviyesinde bir ihale muhtemelen makul olacaktir, belki biraz pazarlikla 170-180 yaparlar. ama her sekilde kuluplerin gelirleri buyuk oranda azalmis olacak. su anda 222 milyon dolar eden 3 milyar tl sezon basinda 2 agustos 2021 gununun kuruna gore 355 milyon dolar ediyordu.

    kisacasi, ulkenin yasadigi genel ekonomik kriz, fakirlesme, liranin degersizlesmesi futbol kuluplerine de sirayet ediyor. eger turkiye buraya son 4-5 yili daha basarili gecirmis bir halde, ulke puaninda 10.-11. sirada gelseydi bu surecte sampiyonlar ligine katilan takim icin cok buyuk bir avantaj olusacakti. ama zaten artik turkiye'den takimlar kolay kolay sampiyonlar ligine gidemeyecegi icin boyle bir gelir kalemi de soz konusu olmayacak.
  • 78
    140 milyon doların nesini beğenmiyor acaba kulüpler. 4 sene önceki 500 milyon dolar kur 3.5 iken bile bu lig için yüksekti. 140 bile yüksek. bu neyin itirazı.
    kulüpler önce kendi önünü süpürsün. zemin olayını bile çözemeyip para beğenmiyorlar. yayıncı da şart koşmalı. zemin kötüyse maçı yayınlamasın. ya da o maçın ücretini kulüpten kessin. futbolu güzelleştiren zemindir. bizde 20 kulubün toplasan 5'i falan zemine iyi bakıyor.
    (bkz: süper lig zeminlerinin içler acısı hali)
  • 79
    turk futbolu acisindan devrim niteliginde bir ihale olacaga benziyor. sahsi fikrim 140 milyon dolar bile siyasi baglantilar ile mumkun. su ligin yayin hakkini almak isteyen, gercek manada kar amaci guden ozel bir sirketin 100 milyon dolar uzerinde bir bedel bicmesi akil disi. tamamen siyasete batmis, futbol oynamak degil oynatmamak uzerine kurulu bir duzen.

    yeni neslin zaten en ufak bir futbol meraki yok. benim cocukluk fotograflarima bakiyorum. butun fotograflarda ustumde sari kirmizi bir seylar var. bebeklik fotograflarindan, ergenlik fotograflarina kadar bu boyle. futbol oynayacak sokak kalmadi. insanlar cocuklari futboldan uzak dursun istiyor. cocuklar oynadigi sporlarin, sporcularin hayrani oluyor. turkiye'deki futbolun pesinde olan cocukluktan bu zehri kapmis olanlardir. yoksa su lig birakin para verip odenmeyi, trt'de acik yayinlansa 2 saat izlenecek bir lig degil. gecen zamana yazik.
  • 82
    https://twitter.com/...HHwWjsC5gaji9sEpAAAA

    normalde karar bugün açıklanacaktı ama tff ve kulüpler birliği perşembe günü tekrardan bir toplantı daha yaptıktan sonra karar vereceklermiş.

    ne bekliyordunuz ki anlamadım? yabancı sınırı, hakemlerin çifte standardı, berbat zeminler, sahtekar futbolcular, siyasetle içli dışlı takımların olduğu bir lige 700-800 milyon dolar falan mı versinler? ülke tümden katarlılara giderken, katarlılar bile bu lige maksimum 150 milyon dolar veriyor. iyi de oluyor valla. sırf birilerinin adamı diye pastadan deli gibi pay alan adamlar kavga etsin biz değil.
  • 86
    --- alıntı

    ihaleye yıllık 2 milyar tl ile giren kuruluş, yenilediği teklifinde %5 artışa gitti ve teklifini 2.1 milyar tl’ye çıkardı.

    100 milyon tl artış ile 2.1 milyar tl’ye yükselen teklif, diğer tekliflerden yüksek olmasına rağmen türkiye futbol federasyonu ve kulüplerin beklentilerini karşılamadı.

    federasyon, perşembe günü yapılacak ihale komisyonunda teklifler tekrar gözden geçirerek, 28 şubat pazartesi günü nihai kararını vermeye çalışacak.

    --- alıntı ---

    ntvspor
  • 87
    bir önceki ihaleden günümüze dolar/tl kurunun 4.5 misli arttığı bir süreçte, üstelik de yayınlanması gereken maç sayısı %25 artmışken, tekliflerin dolar bazında 3'te 1 oranında düşük olmasının ihaleyi düzenleyen kesimde şaşkınlıkla karşılandığı(!) ihale.

    ihale sonuçlanmadan bir gün öncesi olan entry tarihi itibarı ile yayıncı kuruluşun lig maçları için sattığı üyelik paketinin fiyatı aylık 169 türk lirası. o da güncel kurla 12 dolardan biraz fazlasına denk geliyor. resmi verilere göre 2.5 milyon civarında üyesi bulunuyor yayıncı kuruluşun. bu da yıllık olarak 360 milyon dolar civarında bir gelire denk geliyor.

    yayıncı kuruluşun her hafta sonunda 19 tane maçı yerinden canlı yayınlaması gerekiyor. ortalama bir yayın ekibi spikerinden tut malzemeleri taşıyan kamyonun şoförüne kadar 150 kişiden oluşuyor. yıllar önce bir maç yayınının 1 milyon dolar maliyeti olduğuna dair bir yazı okumuştum, emin olmamakla birlikte şansal büyüka yazmıştı sanırım. ekipmanların tamamen döviz üzerinden alınıp satıldığını göz önünde bulundurursak en iyi ihtimalle yine o civardadır. bu da sadece "süper" ligimizin yayınlanabilmesi için dahi 380 milyon dolar civarında bir maliyet ortaya çıkarıyor. buna 1. ligi de ekleyince zaten bu bakkal hesabıyla bile yarı yarıya "içerde" oluyor yayıncı kuruluş. buna bir de yayın hakları için verilen para eklenince tablo daha da vahim hale geliyor.

    bu denklemi kurtarabilmek için geriye bir tek reklam gelirleri kalıyor. internette bazı kaynaklarda "ulusal" kanallarda gündüz kuşağında yayınlanacak bir saniyelik reklam için 300-400 bin türk lirası, akşam kuşağında ise 1-2 milyon türk lirasına kadar çıkan fiyatlardan bahsedilmekte. ligde tüm abonelerin izlediği maçlar olduğu kadar rejidekilerin bile dönüp bakmadığı maçlar da var. bu "fiyatlara" göre lig geneline maç başına 40 dakika reklamı saniyesi 600 bin türk lirasından hesaplarsak maç başına 1.4 milyon türk liralık bir gelirden bahsetmek mümkün olur. o da güncel kurla 100 bin dolardan biraz fazla yapar. ki türkiye dışında başka bir ülkede yayınlanmayan, özetlerine bile doğru dürüst ulaşılamayan bir lig için bu fiyatların üzerine çıkabilecek yabancı firma reklamı almak da imkansız.

    yani uzun lafın kısası, güncel durumda yayın ihalesi için sıfır türk lirası bile ödese, yayıncı kuruluşun ya üye saysını iki katına çıkarması, ya da üyelik ücretine %100 zam yapması gerekiyor. ki bahsi geçen 140 milyon dolar da neredeyse yıllık üye gelirinin %40'ına denk geliyor. tüm bunları ekleyince yayıncı kuruluşun bu beğenilmeyen ihale bedelini de ödeyip zarara girmemesi için ya 169 lira olan aylık üyelik ücretini 450 lira seviyesine çekmesi, ya da 2.5 milyon olan üye sayısını 6-6.5 milyon üyeye çıkartması gerekiyor. dönem dönem yükselen "30-40 lira olsa herkes izler" fikrinin yürüyebilmesi içinse bu hesaplara göre 60 milyon civarı üyeye ihtiyaç var...

    "kaçak yayın" konusunda ise net bir ölçek vermek imkansız. ancak 8 yılı devirmiş olan passoligin üye sayısı 4.5 milyon civarında. son 8 yılda en azından 1 kere iki ligdeki herhangi bir maça gitmiş 4.5 milyon insan var. bunların maç izleyebilmek için para verebilecek ekonomik güce sahip olarak nitelendirmek yanlış olmayacaktır. yayıncı kuruluşun 2.5 milyon üyeliği var ancak bunun kaç kişiye ulaştığının net bir bilgisi yok. mesela bizim evde sadece benim passolig üyeliğim var, maçlarıysa babam ve ben izliyoruz. tek başına yaşayan üyeler var, kalabalık aileler var, maç günleri toplanan bir evde toplanan arkadaş grupları var ve ticari üyelikler olarak sayılan mekanlarda maç izleyen insanlar var. özetle kaçak yayının pazardaki payı konusundaki söylemlerin tamamı tahmini ve bu ekonomik gerçeklerden sıyrılmak için herkes işine geldiği gibi yontup biçmekte aslında...

    parasını pulunu da geçtim. tüm bu saçma sapan futbol ikliminin parçası olmanın, mesela hande sümertaş olayındaki ahmet ercanlar ile muhatap olmanın maddi manevi bedelinin bir karşlığı var mıdır ki? bu kadar büyük bir organizasyon, haftada 3-4 bin kişinin görev aldığı operasyonlar yapıyorsun, milyon dolarlar oynuyorsun ama muhatabın ahmet ercanlar. ondan sıyrılsan bülent uslu falan...

    ben mevcut yayıncının yerinde olsam "başımın gözümün sadakası olsun" diyerek kalan ödemeyi de masaya vurur bırakırdım ligi yayınlamayı. evdekiler dalga geçmesin diye evin bodrumundan yayın yapabilen bir müzmin ergen uydurma bir maille kurumunu ve şahsını zan altında bırakacak, binlerce insan da bunu paylaşacak, ulusal kanallara kadar tartışılacak...

    bu ligi kim para verip izlesin, bu ligi kim yayınlamak için para versin...
  • 89
    --- alıntı ---

    yayın ihalesinde karar zamanı, 28 şubat pazartesi olarak açıklandı. türk futbolunun şişirilmiş değerinin patlayacağı açıktı ama bu kadar büyük bir düşüş de öngörülmüyordu. kulüplerimiz adına önce beın'in ikide bir yaptığı indirimler, ardından pandemi sonra da devalüasyon ciddi olumsuz etkilerdi. şimdi de ihalede beklenenin çok altında teklifle yeni döneme giriliyor. son durum şu:

    • beın 146 milyon dolarlık teklifini tl bazlı yaptı. 2 milyar 105 milyon tl'ye çıkardı.

    • beın, zaten geçmiş dönemde geri aldığı teminat mektubunu yeni dönemde de vermeyeceğini beyan etti.

    • saran, '100 milyon dolar garanti gerisi paylaşım modeli' teklifini 120 milyon dolara çıkardı ve öngörülerin tutması halinde ilk yıl 200 milyon dolar gelir elde edeceğini, bu garanti 120'nin üzerindeki miktar ne kadar olursa olsun bu bedelin yüzde 80'den fazlasını kulüplerin alacağını bir kez daha teyit etti.

    • son kulüpler birliği toplantısında kenan saran ve selim usta, saran adına teklifin içeriğini kulüplere ve tff yetkilerine anlattı.

    • beın, 4. paket denen "kazanan her şeyi alır" mantığındaki tüm yayın haklarına talip.

    • saran'ın teklifi ilginç. süper lig tv kuracak, bu tv'yi beın de dahil isteyen her kanala satacak. böylece süper lig tv; beın'de de isterse tivibu'da da isterse dsmart'ta da isterse netflix'te de; isterse exxen'de de olabilecek. tv'nin asli sahibi kulüpler olacak bir nevi.

    • saran, teminat mektubu vereceğini beyan etti.

    • 18 kulübün 13'ü saran'ın teklifi taraftarı.

    • tff, beın'ci.

    • nihat özdemir şampiyonluk primlerinden vazgeçin bu işi bitirelim mantığında.

    • tff; kulüplerin tatmini, onların daha fazla kazanmasını sağlamak adına çabadan ziyade beın'in biraz daha fazla ücret artırması ile ihaleyi beın'e vermeye teşne.

    • ama bu şartlar altında beklentinin epeyce altında bir miktarla işi beın'e vermek de kolay değil.

    • beın, mevcut teklifinden biraz daha yüksek bir miktara dahi çıksa bu saran'ın teklifinin sayesinde olacak. tıpkı telekom'un teklifi sayesinde digiturk'ün 400 milyon dolara çıkmak zorunda kalması gibi.

    son durum bu.. bakalım teminat mektubu da vermeyeceğini beyan edip teklifi 2.1 milyar tl olan beın mi; yoksa "bu sene 200 milyon dolara gideriz, seneye 250, sonraki yıllar bu ücret giderek artar" diyen saran mı kazanacak?

    --- alıntı ---

    serdar ali çelikler
  • 93
    lig maclari uce bolunmus.

    a paketi: 8'i haftasonu derbisi olmak uzere 210 mac (2022-23 sezonunda 238 mac, lig 19 takimli)
    b paketi: 4'u haftasonu derbisi olmak uzere 60 mac (2022-2023 sezonunda 68 mac)
    c paketi: 4'u haftaici derbisi olmak uzere 36 mac (bunda 2022-23 icin de 36 mac kaliyor)

    su anda b ve c satildi ama a satilmadi. diger ufak paketlerle birlikte toplam satis miktari 1.295 milyar tl, ama gelecek sezon icin 342 macin 238i, sonraki yillar icin 306 macin 210u hala duruyor.

    acikcasi saran'in super lig tv kurup gelir paylastirmali teklifi bence daha akillica olurdu, ama gidisat o yonde gelismedi. sampiyonluk payina goz koyduklarini tahmin etmek de zor degil, ama sampiyonluk payi aslinda adi konmamis bir taraftar ucretidir. futbolu zaten uc buyuklerin taraftari fonluyor. parayi onlardan alip herkese esit dagitmanin manasi yok, sadece basariya gore dagitmanin da manasi yok. sampiyonluk payi taraftari olan kuluplerin para harcayan taraftarlarindan gelen gelirden aldigi paydir. ama bankalar birligi anlasmasiyla baslayan surec bu sezon izlenen politikalarla da birlikte dusunuldugunde buyuklere karsi topluca bir gucsuzlestirme amaci guduldugu seziliyor.

    edit: vecihi’nin uyarisiyla 22-23 sezonu mac sayisi hesabi duzeltildi.
  • 94
    teknik olarak satılmış olsa da, ellerini attıkları her yeri değersizleştirdikleri gibi yönetsel iradenin değersizleştirerek satamadığı ihale.

    yabancı oyuncu sınırlamalar, başakşehir, trabzon inadı, büyük kulüpleri paçalarından aşağıya çekmek, tartışmalı federasyon ve mhk kurulları, atamaları, mafyatik tipler. böyle bir iklime bu rakamlar çok bile. keşke her kulüp kendi hakkını kendisi satsa.
  • 97
    kulüplerin de federasyonun da elinde patlamış olan ihale. en yüksek teklif, türk lirası bazındaki %5'lik artışa rağmen döviz bazında bir önceki bedelin %60'ı seviyelerinde. ikinci gelen teklif de bu teklifin %65-70'i seviyelerinde. federasyon ilk önce ihaleyi açıklamayı erteledi, firmalardan "revize" isteme bahanesiyle. şimdi de aslında pratikte karşılığı olmayan ve olmayacak olan bir şekilde farklı maçları kapsayan farklı paketlerin bazılarını satıp bazılarını satmadığını açıklayarak ayak sürümeye devam ediyor.

    "en yüksek" teklifin kabul edilmesi doğrudan doğruya kulüplerin iflas bayrağını çekmesi demek. şampiyonluk primlerinden vazgeçmeyi bırak, her şampiyon üzerine şampiyonluk primleri kadar bağış yapsa yine hiçbir kulüp transfer penceresini bile açamaz*. bir yerlerden bir rica gelmediği ya da açıktan bir alavere-dalavere çevrilmediği şartlarda ikinci teklif tek kurtuluş yolu gibi görünüyor. bu teklifte yer alan süper lig tv formülü sayesinde belki en yüksek teklifin de üzerine çıkılması mümkün. ancak bu formülün türkiye'de işlemesi o kadar da kolay olmayacak gibi görünüyor, hatta belki de tüm platformların karşı çıkacağı bir konu olacak.

    sonuçta, kim ne derse desin bu ülkede kimse kültür paketi ya da eğlence paketiyle dekoder satmıyor. hele ki günümüzde kültür-sanat içerikleri ayrı platformlar oluşturmuşken... dekoderlerin önemli bir kısmını sattıran spor yayınları oluyor. taa cine5'ten günümüze gelen süreçte tüm platformlar yayınladığı spor karşılaşmaları/ligleri üzerinden rekabet ediyor birbiriyle. örneğin zamanında yapılan abidik bir sözleşme yüzünden bugün hala dsmart'ta yayınlanıyor yaz dönemi hazırlık maçları. evinde dsmart olan üyelerin hiçbiri de la liga bu sene dsmart'ta diye evinde bu kutuyu tutmuyor.

    saran grup, özellikle saadettin saran'ın kariyeri boyunca bu konuda çalışmasının verdiği güvenle, iddialı konuşsa da bu fikrin en azından diğer platformlar arasında çok iyi işleyeceğini düşünmek hayalcilik. bu durumda saran grup müthiş bir iş başarmadığı sürece beterin de beteri olan bir bedel kalacak kulüplere. bu olsa bile kısa-orta vadede türkiye'deki platformların sürdürülebilirliği sekteye uğrayacak, belki de bir sonraki ihaleye girecek bir platform bile bulunamayacak...

    entry girerken şöyle bir düşündüm de, nihat özdemir olsam ben de ayak sürüyüp ihaleyi sonuçlandırmaz, bir yerlerden gelecek mucizeyi beklemeye devam ederdim...
  • 98
    şimdi türk fuybolu öyle böyle denecek ama bu ihaledeki bedelin düşük kalmasının bir numaralı sebebi ip tv'nin ülkede giderek yaygınlaşmasıdır. fakir fukara için bir şey diyemiyorum, ahlaki boyutu yine var ama bir yere kadar ülkedeki gelir adaletsizliğinin kurbanı olanlara ben bir şey diyemiyorum.

    fakat buradan elde edeceği kara hiç ihtiyacı olmayan bir sürü insan, benim birçok tanıdığım dahil bundan aldılar. maalesef buradan elde edilen gelirler suç örgütlerini fonlamaktan başka bir işe yaramıyor. ip tv'ye topyekun bir savaş açmadan gelirleri arttırmak çok zor.

    iki numaralı sebep de tabii ki hükümetin futbolun içine girmesi ve hakem atamaları dahil her sürece karışmaları. bu zaten genel bir ülke problemi.
  • 100
    bein tarafından 140 milyon dolar önerilmiş ihale.

    alım gücünün azaldığı, iptv gibi uygulamaların yaygınlaştığı bir ortamda netflix, blutv gibi film, dizi kanalları da olan bir yayıncı olmadan salt maç izlemek için bir çok kişi 100 lira gibi bir rakam ödemeyecektir.

    bein medya dizi, film, belgesel gibi kanallarında dahil olduğu full paketi 99₺ gibi bir fiyattan pazarlarsa bir çok kişi iptv vs ile uğraşmayıp abone olabilir. aksi durumda bir çok kişi yine alternatif yollar deneyecektir. ayrıca gerçek anlamıyla tarafsız sunucu, spiker ve yorumcuların da bulunması elzemdir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın