• 103
    hiçbir şikeci klübün düşmeyeceği soruşturmadır.bu benim inancımdır.siyaset olayın içindedir 3 temmuzdan itibaren. mehmet ali aydınların,tff ye rastgele,gelmiş olabileceği çok saçmadır.mutlaka bir nedeni vardır.sonuçta hükümet, başbakan,devreye girecektir çoktan da girmiştir zaten.hiç bir siyasi partide oy,kaybetmeyi göze alamaz bence.birde tabii akrabalık ilişkileride var.(göksel gümüşdağ) aziz yıldırım başkanlığa,devam edip yöneticileri bile istifa etmeyeceklerdir.

    şikeci klüpler,yöneticiler aklanıp paklanıcak,suçsuz suçu olmayan,klüpler suçlu ilan edilecektir.

    uefa 3 yıl filan ceza verir fenevbahçeye ,zaten onların derdi avupaya gidip gidemeyecekleri değil, banka asyaya, düşürmeyin bizidir.

    eğer yanılacak olursam ki olabilirim. boynuma ben şikeci ve teşvikçiyim diye bir yazı,yazıp dolaşacağım sokaklarda. yaparmıyım ,yaparım valla..
  • 104
    son zamanlarda yaşananlardan , gelişmelerden hareketle artık şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki futbolda şike soruşturması-iddianamesi tamamen aziz yıldırım'ın tasfiyesi üzerine hazırlanmıştır. bu soruşturma kapsamında, fenerbahçe'nin bu süreci en az zararla kapaması için ülke futbolunu yakma pahasına her türlü oyun oynanmakta.

    siyasete yön veren önemli kişilerin dediği ''kişilerin yaptıkları kurumları bağlamaz'' gibi hiçbir kanunla,yasayla, mantıkla,vicdanla bağdaşmayan saçma-sapan ilke üzerinden bu davanın süreceği ve zaman içinde bu ilkenin doğrultusunda kararlar alınacağı belli olmuştur. bu sözün geçerli olduğu durumun kişinin özel hayatında cinayet işlemesi ya da şirketinin yolsuzluk, usulsüzlük yapması vs.gibi durumunda geçerli olacağını dağdaki çoban bile bilir.

    dönen oyunun amacı, futbolu temizlemek değil aziz yıldırım'ı bitirmek ama bunu yaparken de tüm hukuk kurallarını çiğneyerek ve ülke futbolunu da ateşe atarak fenerbahçe'yi bu süreçten muaf tutmaya çalışmaktır. bu ancak türkiye gibi bir ülkede yaşanabilecek bir olaydır. m.a.a'ın sadece bu süreçteki rolü, süreyi uzatarak siyasilerden gelen emirleri uygulamak ve tepkilere karşı bir nevi katalizör görevi görmektir.
  • 106
    şu süreç üzerinden futbol da dahil tüm hukuka dair genelleme yapmak gerekirse;

    - bu ülkede kanun falan olmasın. kanun-yasa sözcüklerini kullanamak yasak olsun.
    - anayasa nedir dinlenmesin, işine gelen tarafından delinsin.
    - yukarıdakiler ülkeyi canları istediği gibi yönetsin.
    - güçlü güçsüzü ezsin.

    şimdiye kadar dediklerimi ve diyeceklerimi "adalet ve hakkaniyet" kavramlarından bihaber olmayanları, parayı din kabul etmeyenleri tenzih ederek söylüyorum:

    (bkz: hukuk bizim neyimize?)
  • 108
    eger artik herkesin bekledigi gibi; bu isin sonunda sike yapanlarin, sacma sapan attiklari yalanlar ile kendilerini kurtaracaklarina sahit olacaksak ve hic bir kulube hakkettikleri cezalar verilemeyecekse, bari hic acilmasaydi da, biz de kendimizi kandirarak devam etseydik maclari izlemeye. simdi biliyoruz ki, elmander ne kadar cok kosarsa kossun, birileri birseyler yapti ve yapacak! biz nefesimizi bosa harcadik ve harciycaz! birileri yine punduna getirip tarlalari surecek, koskoca milyar dolarlik adamlar insaattaki amelelerin pesine dustuklerini soyleyip, gozumuzun icine baka baka dalgasini gececek. futbolcusu cikip sahaya bakilsin, biz cok ter akittik diyecek. olan yine elmander'in yaptigi prese olacak!
  • 109
    bu şike süreci açık şekilde göstermiştir ki, kimse türkiye’de futbol’u önemsemiyor.

    bu şike süreci avrupa’nın x bir ülkesinde olsaydı olacakları yazayım.
    öncelikle bir avrupa ülkesinde şike süreci böyle yönetilseydi, tüm takım taraftarları birleşir toplu bir duruş sergilerdi. bu toplu bir yürüyüş olur, toplu bir boykot olur, statlarda toplu bir protesto olur.
    adamlar bizim verdiğimiz paralarla, stat gelirleri olsun, dekoder gelirleri olsun, ürün gelirleri olsun, kart gelirleri olsun, bu paralarla istedikleri gibi at koştursun, sonra da çıkıp böyle bir şerefsizlik yapsın. biz olmazsak bunlar bi bok olamazlar. hiç birşey yapamazlar.
    toplu bir eylem yapsaydık bugüne kadar herşey çözülmüş olurdu.
    biz galatasaray taraftarları olarak 1 kere sadece 1 kere protesto eyleminde bulunduk. o da sadece 10 dk beyaz mendil salladık.
    şimdi kalkıp bu adamların şerefsizliklerini eleştirmemiz, boş muhabbetten öteye gitmez.
    sen maça gitme, ürün alma, maç izleme yani futbola bir katkın olmasın bak bakalım bir günde nasıl cezalar kesiliyor. biz asıl toplum olarak sınıfta kaldık.
    bu devran böyle gelmiş böyle gider artık. şu güzelim ortamı değerlinderemedik.
    sonra çıkıp burda demiröreni felan eleştiriyoruz. taraftar olmazsa bunlar bakkal yönetemezler. gelir olmayınca, rant olmayınca ne yıldırım demirören olur, nede dansöz gibi her hafta taraf değiştiren nedim türkmen olur, nede bir gözü toprağa bakan ilhan cavcav olur.
    suç bizde.
  • 114
    öyle bi olaydır ki;

    fenerbahçe hakkındaki tüm tapeler yanlış, beşiktaşa lafları yok, trabzonun hepsi dikkatle incelenmeli.

    trabzonspor yeni başkanı ibrahim hacıosmanoğlu açıklama yapar: ilgili tapeler incelensin bizce derler,
    kendileri bik bik öterler: adımızı kullanmışlar adımızı.

    ulan bu ülkenin adını kullanarak yemediğiniz bok kalmadı. asıl siz bizim adımızı kullanıyosunuz şerefsiz kere şerefsizler.
  • 115
    "yeni türkiye"deki idare anlayışının ve yargı sisteminin futboldaki demonstrasyonu.

    aradan geçen 5 yıla rağmen hala insanları gerçek olduğuna inananlar ve kumpas olduğuna inananlar şeklinde ikiye bölmeyi başarmıştır. bugünün türkiye'sinde geniş kitleleri bu şekilde kutuplaştırmayı başarmış soruşturma sayısı bir elin parmaklarından fazladır(birleştirilmiş halleri ile hem de). bu da yeni türkiye'deki yargının görevinin ne olduğu konusunda bir işarettir.

    o sezonu hatırlayanlar özellikle son 8-10 haftada her trabzonspor ve fenerbahçe maçından sonra rakip takım teknik direktörlerinin her basın toplantısından sonra maç analizi yapmak yerine "vallahi billahi elimizden geleni yaptık" diye yırtındıklarını gayet iyi hatırlayacaklardır. idareciler düzeyinde şike imasının bu kadar dillendirildiği bir sezonun ardından bütün bu pisliğin ortaya çıkmasından sonra sadri şener, şenol güneş ve ünal aysal dışında herkesin "tüh tüh nasıl olur bu, valla kumpas galiba ya" moduna girmesi de acayip bir anektoddur.

    aradan geçen 5 sene sonunda geriden kalan manzaraya bakarak tamamen "a little bit turkish way" şekilde sonlandırıldığını görülmektedir.

    -fenerbahçe belki türkiye futbol federasyonu dışında her kurumdan ceza almış gibi görünse de aldığı cezanın ne kadar etkili olduğu tartışma konusudur. sonuçta fenerbahçe zeytinyağı diye birşey var hayatta. bunlara şikecisin desen ne olur, demesen ne olur? ha bir de 2 sezon şampiyonlar ligine katılamadılar, aman ne büyük ceza. gören de her 2-3 sezonda bir kupa kaldırıyorlardı da uefa turnuvaya almadı diye müzede bir kupa eksik kaldı sanır. uefa demişken, bu sürecin en büyük kazananı da onlar olmuştur. uefa tarihinde ilk defa bir türk bankası uefa'ya resmi sponsor olmuş. tesadüf bu ya, tam da bu işlerin ortasında olmuş. daha da tesadüf bu ya, fenerbahçe'ye yakınlığıyla bilinen bir abimizin bankası olmuş.

    -trabzonspor olayın mağduru gibi görünse de, taraftarının şebeklikleri yüzünden yarım kalan fenerbahçe maçlarında aldığı hükmen mağlubiyetler ve akabinde aldığı saha cezaları dışında pek bir kaybı yoktur bana göre. kadrosu dağıldı falan ama, zaten bu mevzular hiç açılmasa da üç istanbullu tarafından kadrosu el birliğiyle tarumar edilirdi. diğer ikisinin başı yeterince dolu olduğundan kısmetlenen galatasaray oldu.

    -trabzonspor taraftarına ayrı bir madde açmak lazım. yıllar yılı içsahada yaptıkları türlü türlü şebekliklere "futbol şehri" kisvesi altında göz yumulan bu kitle her fenerbahçe maçında stadı yakıp fenerbahçe'yi ak layan zihniyete buyur ağam diyerek ne mal olduğunu gerizekalıya anlatır gibi anlatmıştır.

    kişilere hiç girmiyorum. sonuçta kişilerle kulüp bağdaştırılamaz, di mi?
  • 117
    bugünlerde özellikle “ümit karan” başlığına girilen entryleri gördükten sonra üzülerek söylüyorum ki malum takımın üzerini kapatmayı başardığı, unutturduğu soruşturmadır. bakın arkadaşlar neredeyse 9 yıl geçti bu olayın üzerinden, o yıllarda yaşınız küçük olabilir veya ilginizi çekip iddianameyi, malum başkanın ve yöneticilerinin mahkemelerde sorulara verdiği komik cevapları, soruşturmanın en kritik kişilerinden ali kıratlı ile ümit karan’ın yaptığı telefon görüşmelerini okumamış olabilirsiniz. bari açın şimdi okuyun. ondan sonra insanlar hakkında fikir sahibi olun. galatasarayımızın en büyük rakibi dünya tarihinin en büyük şikelerden birini yapmıştır ve ne yazık ki ümit karan da buna alet olmuştur. o sezon eskişehirspor’da görev yapan bülent uygun ne kadar temizse ümit de o kadar temizdir.
  • 119
    "kişiler ile kurumlar ayrılmalı" beyanı, bu soruşturmanın dönüm noktasıdır ve türk futbolunu uzun seneler telafi edilemeyecek şekilde geriye götüren bir sözdür.

    dün gibi hatırlıyorum bu sözün ilk söylendiği anı. sözün sahibi bir yerden çıkmıştı, sanırım cuma namazı, ayaküstü bu lafı etmişti ve geriye dönülemeyecek biçimde türk futbolu zarara uğratılmıştı.

    hala da bu sözün etkisi sürüyor. aradan 9 sene geçti, türk futbolu her geçen yıl daha da geriye gidiyor; kokuşmuşluk, adeletten uzaklaşma her geçen yıl daha da artıyor.

    o dönem de söylediğimiz gibi yine söylüyoruz;

    (bkz: bu ateş üfleyerek sönmez)

    hâlâ da sönmüyor...
  • 121
    --- alıntı ---

    türkiye'de şike evrimi:

    2011-türkiye'de şike yapmayan mı var?
    2012-yaptık ama sahaya yansımadı
    2013-yaptıysam fenerbahçe için yaptım
    2014-ben şike yapmadım
    2015-paralel yaptı
    2016-paralel polisler bizi şike yaparken yakaladı.
    2017-infantino bizi kandırdı.
    2018-fetö bize kumpas kurdu.
    2019 ve günümüz: fenerbahçe şike yaptı diyen fetöcüdür.

    --- alıntı ---
  • 122
    ülkemizin 2016’dan sonraki durumuna baktığımız zaman fenerbahçe’nin kullandığı “bize kumpas kurdular” beyanı, siyasi erklerin izinden gittiğinin göstergesidir.
    ülkede faili meçhul olan her şeyin sebebini fetöye bağladılar. herhangi bir konuda suçlu da olsa suçsuz da olsa “bize fetö kumpas kurdu”diyen aklandı, kabul gördü.
    biz fikri ve vicdanı hür türk gençliği olarak 17-25 aralık tapelerinin de şike tapelerinin de gerçek olduğunu biliyoruz. suçlular bunun arkasına sığınıp kendi kendilerini akladılar, onların suçlu olduğunu bilenleri ise fetöcü olmakla suçladılar.
    eğer olur da bir gün devran dönerse hepsinin bağımsız türk adaletinin önünde hesap vermesi dileğiyle.
App Store'dan indirin Google Play'den alın