• 22
    sözlükteki kritopları ortaya çıkarmış basın toplantısı olarak da anılabilir. erden timur üzerinden ali koç benzetmesi yapanları, canımıza okunan maçlardan sonra bile hala hakeme bakmayalım diyenleri keşke sözlük yönetimi gönderse. ama fikir özgürlüğü falan takılıyoruz böyle. yapılan zulmü görmesin taraftar. derdiniz bu. işi bulandırmak.

    erden timur'un ligimizde dönen pislikleri bir bir anlattığı basın toplantısıdır.
  • 12
    ne anlattığı, anlama kapasitesi olan herkesce anlaşılan, fazlasının türkiye gibi ülkelerde özgürlük hakkının elinden alınması ile sonuçlanacağını bilen bir insanın yaptığı basın toplantısıdır.

    siz hangi ülkede yaşıyorsunuz arkadaşlar? herkesin bildiği ama gündeme getirip suç üstü yapmadan isimlerini veremeyeceği insanlar bunlar. hepimiz aynı ülkede yaşıyoruz. ne bekliyorsunuz ben anlamıyorum? gayet açıkça derin bağlantılar ve illegal yapılar olduğunu söylemiş adam işte. kamuoyunu oluşturmuş. amaç bu zaten. bu toplantıdan sonra mhk kurullarının istifa edeceğini mi düşündünüz? bu ülkede istifa diye bir refleks artık yok. venezuela ve türkiye dostluk ilişkilerine ön ayak olan insanlar bu ülkede ne makamlarda bulundular yahu.

    amaç = kamuoyu oluşturmak
    amaca ulaşıldı mı? bence bu toplantı özelinde evet. bundan sonrasına bakacağız.
  • 19
    sildiğimin liginde sanki herkes city bayern de bir biz kötüyüz. bizim yarımız kadar oynamayanlar bizden çok puana sahipler, neden acaba... burası, sizin zihinlerinizdeki futbol alemi değil. burda iyi futbol oynamak şampiyon olmak için hiç yeterli değil. takım gerçekten kötüyse zaten kralı gelde bize hakem makem diyemez. ama sen her maç hakemi de yenmek mecburiyetinde kalıyorsan bırakacaksın önce futbolumuza bakalım işlerini. artık galatasaray taraftarı gözünü açsın, yeter.. cidden sıktı bu önce futbolumuza bakalım geyiği. daha önce baktık da ne oldu? 2020 sezonu ortada.

    erden timur'un az söyleyip çok vurduğu toplantıdır.
  • 30
    içeriğiyle ilgili olumlu veya olumsuz yorumda bulunmayacağım.
    benim de hoşuma giden söylemleri oldu ama ben bu hakem hatalarına karşı artık basın toplantısı yapmanın bir anlamı olmadığını düşünüyorum.
    yani artık o bölüm geçeli çok oldu ve 2020 haziran ayından beri değişen bir şey yok.
    daha başka aksiyonlar almak gerekiyor ama maalesef bu camia yapısıyla da pek mümkün görünmüyor.
    taraftar da zaten ayrı bir dünya’da. 2020-2021 sezonu izlemesine rağmen hala daha 2022-2023 sezonunda fenerbahçe’nin baskılı oynadığını düşünüyor:)
    15 ekim 2022 kayserispor galatasaray maçının 29. dakikası olması lazım galiba, açın boey’un gördüğü karta bir bakın.
    sonra irfancan’ın 17 ekim 2022 ankaragücü fenerbahçe maçında görmediği karta bakın.
    tabii bir de dün akşam* gustavo’ya çıkmayan o sarı kartı düşünün.
    kendi oyunumuza bakalım diyoruz ya, işte bize o oyunu oynatmazlar.
    ismini vermeyeceğim ama bir hakem 19 ekim 2022 galatasaray kastamonuspor maçı için “şampiyon olmuş gibi sevindiler” dedi cuma günü.
    adamların bize karşı bakışı bu ve siz bunu basın toplantısı ile değiştiremezsiniz.
    yürek gereken işler bunlar ama işte üzgünüm o yürek bizde yok:(
  • 14
    gayet başarılı, anlayana, takımına sahip çıkma niyetinde olan taraftarlara mesajın oldukça net geçtiğini düşündüğüm gerekli yerlere de şu aşamada olması gerektiği kadar cevap verilen toplantıdır. ben galatasaraylıyım diyen her kişinin de bir zahmet artık eften püften sebeplerle eleştirmeyi bırakıp yöneticisine, futbolcusuna, takımına sahip çıkmaya başlaması gerekiyor. erden timur'un da tekrar tekrar söylediği üzere bir açıklamayla olacak olsaydı şimdiye kadar olurdu o yüzden bu süreçte bize düşen bu konuda köstek değil destek olmaktır.
  • 8
    basın mensubundan gelen "federasyonlar değişiyor, mhk değişiyor, kişiler değişiyor fakat bu düzen değişmiyor, bahsettiğiniz bu kumpası kuran ve bu emirleri veren kişiler kim?" şeklinde gelen soruya erden bey tarafından kaçamak cevaplar verilen basın toplantısı.

    memlekette 20 yıldır değişmeyen tek şey var, onu değiştirmeden bu düzen değişmez.

    edit: https://twitter.com/...Eserp%7Ctwgr%5Etweet
  • 17
    bağırıp çağırmadan sert bir dille türk futbolunun pisliklerinin anlatıldığı toplantıdır.

    bağırarak çağırarak bir yere varılamaz. bunun da örnekleri geçmişimizde mevcuttur. biz artık ciddi manada derin ve etkili ilişkilere sahip olan ve hakkımızı bu kadar kolay yedirmeyen yönetimler istiyoruz. geçmişimizde şanpiyonluk maçına çıkmamak gibi alınabilecek en büyük aksiyonlardan birini aldıktan sonra bundan hiçbir sonuç alamamış bir camiayız biz. aynı maça fenerbahçe'nin çıkmadığını bir gözünüzün önüne getirin bakalım, yer yerinden oynar ülkede.

    biz kendimize dezavantaj yaratmadan, popülistlik yapmadan hakkımızı savunan yönetimler istiyoruz artık. başta erden timur olmak üzere mevcut yönetimden bu konuda çok ümitliyim.
  • 25
    burak elmas dönemi sonrası ilaç gibi gelmiş basın toplantısı. burak elmas yönetiminde aman ali koç ne der, arkadaşlığımız bozulur diye sus pus olma dönemi geride kaldı artık.

    rahmetli mustafa cengiz gibi çıkıp g.te g.t diyecek bir adam lazımdı ve şuanda böyle bir yöneticiye sahibiz. kimse galatasaray kayrılsın bedavadan penaltı alsın demiyor. futbola sadece adalet gelse hiçkimsenin sesi çıkmayacak zaten.

    ha eyyam yok, hakemler formsuz deniyor yıllardır. hakemlerin formsuz veya bu işi beceremiyorlarsa yukarda oturan iki gözü olan var hakemleri ekran başından müdahale edecek. ha onlar da bir şeylerden korkuyorsa bu ülkededen komple mhk sistemi ve atanan başkanlar defedilmeli.

    bir yetkim olsa ülkede tek bir tane türk hakem bırakmam. kıyım yaparım, buraya ithal hakemler getiririm. her şeyimiz ithal her şeyimiz yabancı menşeili. hakemimiz de yabancı olsun inanın sırıtmaz.
  • 13
    her noktaya değindiği bir toplantı oldu. var hakemlerimizin sayısı yeterli değil dönüşü olmuş sanıyorum mhk'dan.
    bir noktada bunu söyledi çünkü ciddi ciddi :) futbol takımları milyonlarca euro para yatırıyor transfer yapıyor,
    mhk ise var için yeterli hakem olmadığı için aynı hakemlerin atandığını söylüyor. bu nasıl bir işleyiş?

    yine hiç bir şeyin değişmeyeceği, sadece canımız yandı yakmayın canımızı sizi uf ederiz diye açıklamalar yapılan bir toplantı oldu. çünkü her ne kadar medeni bir şekilde sorunu çözmek istesek de türk futbolundaki sorun medeni mücadele eşiğini geçti. kavga ederek, koltuklarından ederek ilerlememiz gerekiyor.

    mesela yayıncı kuruluşun art niyetinden de bahsedildi. icardi'nin pozisyonunda elle oynamayı neden o an değil de 7-8 dakika sonra gösteriyorlar dedi. evet başkan, bu çok ama çok ciddi bir mesele. uganda liginde oynamıyorsak bunun üzerine gidin asıl. pozisyonu göstermemek ne demek ? biz her maç acaba yönetmen gösterdi mi pozisyonu, acaba hakemler gördü de mi vermedi diye bunları mı düşüneceğiz ya?

    gerekirse decoder iptal kampanyası yapın, tüm sözlüğe yetecek kadar iptv vardır piyasada. ekmek yiyemeyecekleri zaman kime satacaklar bakalım bu kokuşmuş futbolu?
  • 18
    sayın başkanın açıklamalarını az önce izledim. gayet güzel ve etkili konuşmuş. ne sesini yükseltmiş ne pısırık davranmış. tam olması gibi bir tavırla anlatmış her şeyi.

    masa başı oyunlarını, hakemlerin çifte standartını, rakiplerin karakterini* çok güzel özetlemiş. yer yer dokundurmaları da çok doğruydu ve yerlerine ulaşmıştır zaten. sabahına "ulusa sesleniş" temalı bir yazı gelir tarlacılardan. ben şahsen çok beğendim ve devamının gelmesini bekliyorum. herkes illallah edene kadar devam etmeliyiz.

    bizim rahat etmediğimiz yerde kimse istirahat edemez.
  • 26
    konuşmalarında en dikkat çeken husus var ve yayıncı kuruluş kameraları-yönetmenleri arasındaki bağdır. görüntü manipülasyonları ile var arasındaki durum gerçekten tartışmaya değer. var gelmeden önce örneğin kadıköy'de herhangi bir takımın maç kazanması epey güçken var ile beraber bu durum terse dönmüştü. bunun rahatsızlığından olsa gerek var ve görüntü ilişkisine müdahale yapıldığı epeydir düşündüğüm bir konudur.

    ancak direkt sonuca etki eden pozisyonlardan ziyade hakemlerin maç içerisindeki sertlik tolerasyonları bu sezon en çok dikkatimi çeken durum. bunu istatistikle vs açıklamak da zor. ancak rakip takımların maçlarını izlerken özellikle orta sahada hızlı atak kesmeye yönelik atakların "kolayca" es geçildiğini gözlemlemek zor değil. bilhassa fenerbahçe çok riskli bir futbol oynuyor ve bütün planları orta sahada 25-30 metre içerisinde sert baskıyla rakibi boğmak. bu sertliğe fenerbahçe maçlarında rahatça izin verilirken, bizim maçlardaki ikili mücadelelerde aleyhimize çok kolay kartlar veriliyor ve fauller çalınıyor.

    bunun tek ayağı mhk ya da hakemler de değil. medya da bu konuda çok önemli. şu ana kadar takip ettiğim programlar fenerbahçe'de keyifler yerinde olduğu için pek de hakem açıklamaları yapmıyorlar. ne zaman ki fener takılıyor, türk futbolundaki hakemlik sorunundan tutun, mali yapılanmalara kadar hiçbir şeyin yolunda gitmediğinden söz ediliyor.

    bu açıklamalar da "kaybedilen maç sonrası hezeyanlar" olarak algılanıyor. daha birkaç zaman evvel ali bey elinde megafon sağa sola çılgın atarken bunu bile "nezaketle" dile getirenler; erden bey'in gayet usturuplu açıklamalarını hor görüyorlar.

    ilk hafta antalya maçında* aleyhimize verilen komik penaltıdan bu gidişatın bu sene de böyle olacağı malumun ilamıydı. erden bey de bunları güzel bir ifadeyle dile getirdi, kendisine galatasaray duruşunu bozmadan da haksızlıklara meydan okunacağını gösterdiği için teşekkür ederim.
  • 11
    eksiklikler içerse de içerik anlamında sert ve etkili bulduğum toplantı.

    ses tonu ve sakin tavrı nedeniyle yumuşak gelse de ben içeriğin dolu olduğunu düşünüyorum.

    birkaç iyi aforizma da geldi. bunlar da lazım iç dinamiği diri tutmak için. yalnız ben taraftar olarak türk futboluna adalet gelsin istemiyorum, ben galatasaray’a haksızlık yapılmasın istiyorum, kolayca dokunamasınlar istiyorum. o sebeple murat ılgaz, şudur budur, her şekilde hücum etmek ve pres yapmak lazım.

    ha bir de işin yayıncı kuruluş kısmının üstüne gitmek lazım. orada operatörler falan var sisteminin direkt içerisine dahil.
  • 27
    olmasi gereken bir toplantiydi, uslüp olarak da icerik olarak da iyi yönetildi.

    cözüm kismina ikna olmadim. insanlarin, taraftarlarin bir sekilde yönlendirilmesi lazim. sadece hadi isyan ediyoruz demek ya da sadece twitterda tt olmak bir sonuc getirmeyecektir.

    savasa girmiyoruz kismina da katilmadim. özellikle medya ayagi icin bir savasa girilmesi gerekiyor. yanli ve kasitli yayinlar yapanlarin tespiti, bu isimlerin ve kanallarinin kulüple iliskilerinin kesilmesi, taraftara ismen boykut cagrilari yapilmasi kanal yöneticilerine de sosyal medya üzerinden sistematik bir baski olarak dönecektir. sonucta dünya paranin etrafinda dönüyor.

    bir pr ekibinin kurulmasi, gerekirse yanli sekilde medyanin manüpüle edilmesi vs de bence düsünülmeli.

    erden timur güven vadeden ve akilli bir insan profili ciziyor. eminim bunlari ve benim aklimin yetmeyecegi pek cok seyi ekibiyle düsünmüstür.

    umarim hedeflenen devrim yapilabilir ve gercekten sonunda türkiye'de ilk defa 'temiz' bir olusum olur ve biz de gercek bir rekabet izleyebiliriz.
    gönül her sene sampiyon olalim istiyor ama güzel futbol, avrupa seviyesinde tempo, avrupa'nin büyükleriyle kafa kafaya oyun da istiyor. bunlari da gercek rekabet olmadan ne yazik ki elde edemeyecegiz.
  • 29
    kısa hatta orta vadede bize faydadan çok zararı dokunacak olan toplantı. doğrudan muhatabı olan tarihin en kukla federasyon başkanı tarafından "kamuoyunun maçları var yokmuş gibi izlemelerini tavsiye ediyoruz" makarası ve var odalarının "ne hikmetse" tüm kanallarda haber yapılmasıyla savuşturulmuştur.

    üzerine sezon başından beri hakemle işi götüren takım taraftarlarının "algınız boşa çıktı" göndermeleri de cabası...
App Store'dan indirin Google Play'den alın