• 205
    bismillahirrahmanirrahim...

    (bkz: bugün günlerden galatasaray)

    https://gss.gs/1od.jpg

    herkesin adaleti şaşar allah'ın adaleti şaşmaz!

    (bkz: deja vu)

    inanılmaz duygu yoğunluğumuzun olduğu (bkz: 19 mayıs 2018 göztepe galatasaray maçı/#2418650)'ından ve 2017-2018 sezonundan sonra çoğumuz gibi ben de uzun yıllar benzeri bir sezon ve ruh hali görmeyiz, yaşamayız diyordum.

    diyordum ama nerede, kimlerle yarıştığımızı, yaşadığımızı unutmuşum...

    2018 yazında şampiyon olmuş, ffp anlaşması yapmış, rahatlamış, her şeyin gayet pozitif olduğu bir ortamda gelecek, gidecek olan oyuncuların dedikodularının konuşulduğu, şampiyonlar ligi hayallerinin kurulduğu müthiş pozitif bir ortamda, galatasaray yetmezliğiyle geçen yaz aylarının sonuna doğru sezon açılışında 5 ağustos 2018 galatasaray akhisarspor maçında sezonun fragmanını izlettirdiler bize. sonradan başımıza gelecek olanların mesajıymış.

    fatih terim'in galatasaray'la çıkacağı 400. resmi maçını kupayla taçlandırmasını cüneyt çakır ve var ile elimizden aldılar.

    video yardımcı hakem uygulamasının türkiye'de kullanıldığı ilk maçta, 2018 dünya kupasından dönmüş olan ve egosu tavan olan cüneyt çakır maçın ilk devresinin sonunda garry rodrigues'i düşüren son adam dany'e şu pozisyonda var'a bakmasına rağmen sarı kart verdi,

    https://gss.gs/XK3.gif

    maçın normal süresi ve uzatmaları 1-1 bitti ve penaltı atışlarında maçta da çok kötü oynayan bafetimbi gomis'in son penaltıyı her zaman attığı yere(kalecinin soluna bel hizasına) atması ile biz bir kupadan oluyorduk.

    https://gss.gs/STu.jpg

    https://gss.gs/Nhg.jpg

    gomis'in penaltıyı kaçırdıktan sonraki gülüşü ve rahatlığı herkesi çileden çıkarmıştı. sonradan ağladı, üzülmüştür de hakkını yemeyelim ama zam ve transfer haberleri o kadar can sıkıcıydı ki bu maç üzerine tuz biber oldu ve taraftarla yakaladığı tutku, kurduğu bağ da kayboldu.

    bu maçtan 5 gün sonra ise sezon başladı, yeni bir sezon, yeni umutlar... yeni hedef 22 ve kon2antra2yon dedik!

    1. hafta - 10 ağustos 2018 ankaragücü galatasaray maçı : maça ve sezona gol yiyerek başlamıştık, sonrasında ise maldivler fatih'i serdar aziz'in attığı golle 1-1 yaptık, kone'nin kendi kalesine attığı golle maçı çevirip son dakikada eren derdiyok'un golüyle de 1-3 kazanıp ilk haftadan 3 puanı cebe koymuştuk. belhanda, feghouli, gomis gibi isimler süper kupa maçından dolayı kesik yemişlerdi.

    2. hafta - 19 ağustos 2018 galatasaray göztepe maçı : beto, poko, andre castro gibi çok önemli isimlerin olmadığı göztepe'yi rahat ve farklı yeneceğimizi düşünürken temposuz ve vasat geçen bir oyunla, henry onyekuru'nun attığı muhteşem aşırtma golüyle 1-0 yendik. gomis 2.yarıda oyuna girdi.

    bu maç bafetimbi gomis'in galatasaray taraftarına veda ettiği maç olurken cim bom'un çocuğu emre akbaba 60. dk.da oyuna girerek ilk kez galatasaray forması giydi.

    3. hafta - 27 ağustos 2018 galatasaray alanyaspor maçı : çok temposuz ve alanya'nın oyunu yavaşlattığı maçta ilk yarının sonuna doğru fernando reges'in attığı golle 1-0 yaptık ve ilk yarı böyle bitti. 2. yarıda ise sinan gümüş'ün 2-0 yapması ile maç koptu ve emre akbaba'nın şov yaptığı ve 2 gol attığı bir devreyle birlikte 6-0'lık bir galibiyet aldık.

    bu sezon ilk kez lider olmuştuk. takım havaya giriyor, yavaş yavaş oturuyor derken bafetimbi gomis'i gönderdiğimiz gibi yaz transfer dönemini de eren derdiyok'tan başka forvet olmayacak şekilde kapatacaktık. herkesin enerjisi inanılmaz düştü. koskoca galatasaray yönetimi ve teknik heyeti bir tane bonservisi elinde oyuncu transfer edemedi ve bir fiyasko ile birlikte transfer dönemini bitirirken ilk bölüm sonu canavarı geliyordu.

    4. hafta - 1 eylül 2018 trabzonspor galatasaray maçı : her sezon sanki kuruluş amacı buymuş gibi düşmanca bir şekilde bizi karşılayan ve bizim maçlarda tabiri caizse köpek gibi saldıran trabzonspor'a karşı oldukça kötü başladığımız bir maçta 25.dk.da 2-0 geriye düşüp bir de 30.dk.da belhanda'nın kırmızı kart görmesiyle 10 kişi kalacaktık. maçı da 4-0 kaybettik ama fırat aydınus yönetiminde sezon içinde başımıza geleceklerin işareti gösteriliyordu. belhanda'nın kırmızı kart gördüğü pozisyonun aynısı rodellega tarafından yapılmasına rağmen beyefendi şu pozisyona kart bile göstermeyecekti.

    https://gss.gs/AGw.gif

    maç koptuğu için kimse üzerinde durmadı ama doğranmaya burada başladık.

    milli maç arası verildi ve nefes alma zamanıydı.

    5. hafta - 14 eylül 2018 galatasaray kasımpaşa maçı : 4 gün sonraki ş.l.'de lokomotif maçı için rotasyona gittiğimiz bu maçta ozan kabak oynuyordu. ilk yarısı 0-0 bittiği gibi ikinci yarının başında serdar aziz'in ters vuruşunu inanılmaz çıkaran muslera maçı tutuyor, oyuna giren eren ile de 55'te 1-0'ı buluyorduk. 3-0'ı bulup rahatladığımız maçta bülent yıldırım var'a baka baka saçma sapan bir penaltı veriliyor, emre akbaba'ya yapılan şu harekete kırmızı vermiyor,

    https://gss.gs/RgC.gif

    5. golümüz ise ofsayt olmadığı halde ofsayt diye verilmiyordu,

    https://gss.gs/oJ1.jpg

    yine 3 puanı farklı kazandığımız için üzerinde durulmuyordu.

    6. hafta - 23 eylül 2018 akhisarspor galatasaray maçı : sanırım en üzüldüğüm maçlardan birisi bu olmuştu. iyi oynamadığımız halde gayet net pozisyonlar yakaladığımız bir maçta garry rodrigues ile pozisyonları kaçırdığımız gibi, 44. dk.da da yine garry'nin kaçırdığı penaltı sebebiyle devre 0-0 bitiyor. 51 , 80 ve 84'te yediğimiz gollerle de maçı 3-0 kaybediyorduk.

    penaltıyı atsak rahat kazanacağımız bir maçtan 0-3 yenik ayrılmak çok yıpratıcı olmuştu. liderliği tekrar vermiştik.

    7. hafta - 28 eylül 2018 galatasaray bb erzurumspor maçı : alper ulusoy'un hakem, hüseyin göçek'in var hakemi olduğu maçta şu pozisyona penaltı verilmeyecek,

    https://gss.gs/M8a.gif

    emre akbaba'yı malesef en iyi olduğu dönemde sakatlığa kurban verirken, maicon'un 75. dk.da attığı kafa golüyle zor da olsa 1-0 kazanıyorduk. hakeme rağmen bugün kazanabilmiştik.

    8. hafta - 6 ekim 2018 antalyaspor galatasaray maçı : son derece kötü oynadığımız bir maçta, eren derdiyok yokken ve forvetsizlikten kırılırken fatih terim, maçın sonunda ryan donk ve maicon'u forvete atacak maçın da son dakikasında gelen ortaya donk'un, donk diye vurmasıyla hayati bir 3 puan alıyorduk. (şampiyonluk alameti 1)

    yine milli maç arası,

    9. hafta - 19 ekim 2018 galatasaray bursaspor maçı : haftalardır kondisyon sorunumuzun olduğu belliyken ve çözüm üretemediğimizden mütevellit belki de bu sezonki evimizdeki en zor maçı oynadık. takım zaten ş.l. maçından ötürü yorgunken bir de 20'de serdar aziz, 22'de feghoul, 44'te fernando sakatlanınca ilk devre bittiğinde tüm haklarını kullanmış ve 0-0 biten bir maçla karşı karşıyaydık. hamle yapacak şansımız da yokken bir de ozan'ın yaptırdığı acemice penaltı ile 0-1 geriye düştük ve uzun süredir süren yenilgisizlik serimiz bitecek derken eren ile 1-1'i bulsak da kalan sürede atamadık ama yemedik de ve sürpriz puan kaybıyla önceki haftaki ekstra puanı bırakmış olduk.

    10. hafta - 28 ekim 2018 yeni malatyaspor galatasaray maçı : süper lige çıktığı ilk yıl olduğu gibi bu sezon da kaybettiğimiz iğrenç deplasman. başrolde halis özkahya var bu kez. faulle alakası bile olmayan şu pozisyonda mariano'ya sarı kart verip cezalı duruma düşmesine sebep olacaktı,

    https://gss.gs/dGK.gif

    niyetler belli edilmeye başlanmıştı. sadık'ın ceza sahası içinde oyuncumuzu düşürmesine de "oyna devam" diyen hakem müsvettesiyle birlikte 2-0 ile hem 3 puan bırakıp hem de formda mariano'yu kaybetmiştik. fatih terim mevzuyu gayet iyi anlamış ve inceden konuşmaya başlamıştı.

    11. hafta - 2 kasım 2018 galatasaray fenerbahçe maçı: ve geldik sezonun hikayesinin can alıcı bölümüne. buraya kadar hakem hatası olarak nitelendiren fiyaskolardan sonra tarihi bir rezilliğin başladığı yere geldik.

    fenerbahçe rezil başladığı ve rezil devam ettiği sezonda bu maça da yine aynı rezillikte geldi ama derbidir en nihayetinde diyerek konsantrasyon dedik!

    efsane bir koreografi ile tribünler havaya girmiş, herkes bilenmiş, uzun süredir derbi galibiyeti göremeyen herkes galibiyet hatta fark bekliyor, 2 kasım 2018 galatasaray fenerbahçe maçı koreografisi ile müthiş bir sinerji ile maça başlamışız.

    maçın hakemi fırat aydınus, var hakemi ise ali palabıyık. resmen işlerini şansa bırakmadıklarını bugün gördüğümüz, müthiş bir tezgahın içinde olduğumuzu sonradan anlayacaktık.

    30. dk.da donk ile 1-0'ı bulup devreye önde giren takımımız, 49'da linnes'le 2'yi bulmuş ve acayip rahat bir maç götürürken, tribünlerin " üç üç üç " * diye bağırdığı bir ortamda,

    https://gss.gs/qgW.gif

    https://gss.gs/9wZ.gif

    şunlara kart bile vermeyen fırat bey, ali bey'in var'a çağırdığı saçma sapan bir pozisyonda penaltı uydurmasıyla maçı 2-1'e
    getirmişti.

    sonrasında o dakikaya kadar top oynamayan fener üzerimize gelmeye başlamış ve eyyamcı fırat gözünün önündeki şu pozisyonda tacı fenerbahçe'ye verince,

    https://gss.gs/Tgr.gif

    belhanda'nın sorumsuzluğu, defans oyuncularımızın uyumasıyla da akıl almaz bir golle 2-2'ye gelmişti maç. her şey kabus gibiydi. takım iyice düştüğü gibi fener'in 3. golü kaçırdığı bir maç olurken, kornerde serdar aziz'e atılan yumruk var'a bile bakılmadan oynatıldı, maç da 2-2 bitti.

    maçın sonunda ise soldado-belhanda gerilimi yaşanırken jailson isimle şeref yoksununun belhanda'ya attığı tokatla asy'de film koptu.

    tüm oyuncularımızın jailson'a tepki verdiği, onun topukladığı, sahada kovaladığımız, ve karşılıklı arbedenin olduğu bir maç sonu yaşandı.

    maçın bitiminde fatih terim'in fırat aydınus'a "maçın anasını s.ktiniz" sözüyle birlikte tezgahın bedelini ödeyeceğimiz bir bölüme girdik.

    bu tuzağa düştük ve 2 puandan fazlasını bıraktık, sonrasında da pfdk'ye sevk edildik. sonrasında ise tüm camia, her bir ferdi, her oyuncu, herkes "çok teşekkürler! #kenetlenbaşkagalatasarayyok " paylaşımıyla tek yürek oluyordu.

    https://gss.gs/lzY.jpg

    8 kasım 2018 pfdk kararları ile,

    fatih terim - 7 maç
    hasan şaş - 8 maç
    ndiaye - 5 maç
    rodrigues - 3 maç
    donk - 6 maç

    ceza aldı. orta sahadan 2 isim ve en iyi kanat oyuncumuzu, hocamızı ve yardımcı hocamızı haftalarca bizden uzak tutacak bir sürece girdik.

    türk futbol tarihin en pis kumpaslarından birisidir bu maç. fenerlilerin tek derdinin bize yara aldırmak istediği o kadar belliydi ki, başardılar da, o takım inanılmaz yaralar aldı ve devre arasına kadar da gitti bu ruh hali.

    12. hafta - 10 kasım 2018 kayserispor galatasaray maçı : travmatik bir derbiden sonra hocasız çıktığımız ilk maçta 0-3 kazanıp bir nebze olsun moral bulduk. yaraları saracaktık...

    milli maç arası girdi, sakinleştik. yolumuza bakacaktık... derken...

    13 kasım 2018 pfdk kararları ile fatih terim'e 3 maç daha ve mustafa cengiz'e 60 gün hak mahrumiyeti cezası verdiler.

    şampiyonlar ligi maçından önce yaptığı sitem dolu konuşmadan ötürü. fatih terim toplamda 10 maç(yazıyla on) ceza aldı.

    bir sezonun neredeyse 1/3'ü kadar sürede takımın yanında olmayacaktı. bütün silahlarıyla savaşı başlatmışlardı...

    olayın büyüklüğünden haberimiz bile yoktu,

    13. hafta - 23 kasım 2018 galatasaray konyaspor maçı : belhanda'nın da sakat olduğu bir dönemde oldukça sakat ve eksikle maçta da kötü oynarken pek de gol atabilecek gibi değilken, uğur demirok'un 70.dk.da kendi kalesine attığı golle öne geçtik. sonrasında maçı 1-0'a bağlamışken, hakem hüseyin göçek 90. dk.da şu pozisyona penaltı verdi,

    https://gss.gs/JQX.gif

    tamamen temiz olduğunu, yan hakemin defalarca uyardığı şu pozisyon için serdar aziz de hakeme top atınca kırmızı kart gördü. sonrasında ise yaklaşık 5 dk boyunca var hakemi halis özkahya ile konuşan göçek, sebebini bilmediğimiz ve sonrasında açıklanması için çok uğraşacağımız konuşmalara rağmen var'a gidip izlemedi ve penaltıda ısrar etti. maçı da penaltıdan yediğimiz golle 1-1 bitirip 2 puan kaybettik. kendi aralarında dakikalarca konuşup var'a bile gitmemeleri ile galatasaray camiasında film koptu.

    24 kasım 2018 galatasaray yönetim kurulu toplantısının ardından yapılan açıklama ile birlikte halis, hüseyin ve fırat'ın cezalandırılmasını, var kayıtlarının açıklanmasını ve tff'nin tüm kurullarıyla birlikte istifa etmesini istedik.

    öylesine canımız yanmıştı ki işin sonu infiale ulaşmıştı. taraftar zor tutuyordu kendini. ibfk ile puan farkı 6'ya çıkıyor, iş çığırından çıkıyordu.

    bize yaşatılan bu haksızlığa bırakın destek olmayı, hakkımız yendiği için gülüp geçenler, hakkımızı aradığımızda ayrıcalık beklediğimizi zannedenler ise tarihin gördüğü en büyük fırsatçılığı ve yüz karası işi ortaya çıkaracaktı.

    (bkz: 28 kasım 2018 kulüpler birliği vakfı açıklaması)

    https://gss.gs/eAl.jpeg

    17 kulübün imzasının olduğu, sonrasında ise teker teker hepsinin yüzüne vurulacak olan rezil bir açıklama gelmişti.

    göksel gümüşdağ, ali koç ve fikret orman'ın oluşturduğu şer odağı, yanına aldığı diğer anadolu kulüpleriyle birlikte utanç verici bir açıklama yayınladı.

    sonrasında bazı anadolu kulüpleri açıklamadan haberlerinin olmadığını açıkladı. ibfk, fb ve bjk başkanlarının galatasaray düşmanlığıyla yaptığı utanç hareketi olarak tarihteki yerini aldı. allah düşmanın bile şereflisini versin.

    fikret orman'ın amacı yaklaşan derbi öncesi "gs kollanmasın,daha da doğranabilsin, derbide hakemler korkmasın" diyeydi sanırım ve amacına da ulaştı.

    1 aralık 2018 taraftara açık antrenman ile taraftar-takım birlikteliği sağlandı.

    14. hafta - 2 aralık 2018 beşiktaş galatasaray maçı : dünya kadar eksiğimizle gittik bu maça. cüneyt çakır ve var hakemi beşiktaş'ın çocuğu mete kalkavan gereğini yine yapmıştı. önce cüneyt olmayan pozisyonda ozan kabak'ın ayağını kaldırmasına endirekt vuruş verdi, sonrasında penaltı geldi. maçın devamında ise 3 tane penaltımız verilmedi. 1 tanesi önce verilip sonra iptal edildi.

    https://gss.gs/imf.gif vida'nın eli görmezden gelindi,

    https://gss.gs/h8t.gif henry'nin necip'ten aldığı temastan sonra düşerken eline çarpan bu pozisyon için de elle oynama verildi, penaltı iptal edildi.

    görüntüsü olmayan pozisyonda vida'nın eren'i biçmesi, sarı-kırmızı kartlardan atılmayan beşiktaşlılar falan da cabası.

    maçı 1-0 kaybettik ama gururluyduk.

    aynı hafta ibfk evinde sivas'a yenilince liderle aramızdaki fark 6'da kalmıştı.

    15. hafta - 8 aralık 2018 galatasaray çaykur rizespor maçı : ali palabıyık(!) yönetimindeki bu maçta da 2-0'ı bulsak da oyunumuz çok kötüyken, 2. yarıda da oyundan düşmemizle 2-2'ye gelen maç ve son dakikada şu pozisyona penlatı vermeyen hakem bozması!

    https://gss.gs/TqF.gif

    2-2 ve giden 2 puan. liderle oluşan 8 puanlık fark, 7. sıraya düşüş ve dip yapan şampiyonluk hayalleri...

    16. hafta - 15 aralık 2018 başakşehir galatasaray maçı : hocasız, eksiklerle dolu, demoralize bir takım ve en önemli rakibinin sahsında deplasman maçı. kaybedersen fark 11'e çıkacak, kazanırsan 5'e inecek bir durum.

    eksiklere rağmen alınan 1-1'lik sonuç ve farkın 8'de tutulması, 17 hafta sonrası düşünülerek farkın aslında 5 olduğu hesabı ve ikili averaj muhabbeti...

    inanç...

    17. hafta - 23 aralık 2018 galatasaray sivasspor maçı : taraftar yapılmayan forvet transferinden, hakkımızın gasp edilmesinden ve yönetimin gerekli adımları atmadığından şikayetçiyken yeterli puanı da toplayamadığımızdan çok gergindi. tüm camia devre arasına sağ salim girip, devre arasında transferlerle güçlenip, hazırlanıp yeni bir savaşa girmenin hayalleriyle çıktı bu maça.

    1-0 geriye düşmemize rağmen 2-1 öne geçip, 2-2'ye getirmelerine izin verdiğimiz maçta, henry'nin golleriyle 4-2 kazanıp nefes almıştık. resmen lige tutunma maçıydı. puan kaybı gelse ki çok yakınındaydık, sezon sanırım kafa olarak biterdi. önümüzdeki sezonun planlamalarına başlardık.

    aynı hafta farkın 6'ya inmesi ve 2. yarıda beşiktaş ve ibfk maçlarını içeride oynayacak oluşumuzla fark hesabını hep 3 üzerinden yapmıştık. 33. haftaya kadar bizden fazla 1 yenilgi bekleyecektik. devre arasına da bu sebeple çok umutlu girdik...

    ----------------------

    (bkz: 2018 - 2019 sezonu ara transfer dönemi)

    herhalde sözlük tarihinin en uzun ara transfer dönemi olmuştur. 10 sayfa yazılmış ve şu süreçteki duygu yoğunluğu, bekleyiş, hareketlilik, bunalma, üzülme, umut, tükeniş, bekleyiş yaz dönemlerinde bile yaşanmıyor çoğu zaman. cidden bizden başka kimse bunu anlayamaz...

    (bkz: anlayamazsınız)

    sayın abdurrahim albayrak'ın yaz döneminde 1 değil 2 tane forvet sözünün gerçekleşmemesi ile kimseye güven kalmamıştı ve hoca da belli bir yerden sonra yönetime mesajı vermişti bu dönemde.

    bu bölümde detay vermeyeceğim fazla ama eren ve serdar'ın satış listesine konması, garry rodrigues'in, ozan kabak'ın, serdar aziz'in satılması ile bir anda iyice zayıflayan kadro, semih kaya ve emre taşdemir'den başka gelenin olmadığı anda , gelmeyen forvet derken 4 m euroya kimsenin tanımadığı marcao'nun alınması, luyindama'nın son günlerde aramıza katılışı ve kimseyi alamayacağız derken 10 m euroya ligin gol kralı forveti mbaye diagne'ye dönüş, kostas mitroğlu'nun da gelişi derken bir anda 2 yabancı forvet ve 2 yabancı stoperle neredeyse tamamen değişen kadro.

    maicon'un da liste dışı kalması ve kiralık gidişiyle giden 3 stoper, eldeki tek forvetin kadro dışı kalması ve yerlerine yenilerinin gelmesi.

    büyük bir risk alınmıştı. özellikle stoper tandeminin bir anda değişmesi herkesi şaşırtmış ve tedirgin etmişti. bir yandan yarışmaya çalışırken diğer taraftan kadro revizyonu yapmak büyük işti.

    kaldı ki ozan kabak'ın sürpriz gidişi, serdar gibi o dönem ligin en iyi yerli stoperi zannettiğimiz adamın yok pahasına gidişi, diagne'nin gelişinin son dakikaya kalması falan taraftarı oldukça gerdi.

    transfer dönemi bittiğinde ben kendi adıma mutluydum. bunu da o gün de yazdım, bugün de yazıyorum.

    dilerim alınan her oyuncu katkı verdiği gibi ileride kar da getirecek.

    işte böyle dursun aydın özbek'e bile güzellemeler yapılan bir dönemden, mustafa cengiz yönetimine küfürlerin uçtuğu bir dönemden umutların yeniden yeşerdiği bir döneme...

    bu arada unutmadan asıl önemli transferimizi unutmayalım. ilk devre maçlarda dökülen takıma alberto bartali isimli kondisyoner geldi ve etkisini her geçen gün göstermeye başladı... alberto reis olmasa bugün burada olamazdık bence.

    ----------------------

    işte kamp transfer vs derken ligin 2. yarısı başlamıştı bile, bazı transferler halen gelmemişti, fikstür ise lehimizeydi.
    hedefimiz uzun bir seri yakalayıp farkı en kısa sürede eritmekti. özellikle 28. haftadaki kadıköy deplasmanından önce farkın erimesi son düzlük öncesi çok önemliydi.

    18. hafta - 19 ocak 2019 galatasaray ankaragücü maçı : yeni transferler gelmeden ilk maçımızı oynadık ve henry'nin hattrick yaptığı maçta 6-0'la şov yaptık. ankaragücü'nün sonradan çok iyi olacağı döneme gelmeden bu maçı atlatmak çok iyi oldu.

    aynı hafta ibfk trabzon deplasmanında hakem desteğiyle 3 puanı hanesine yazdırıyordu.

    19. hafta - 26 ocak 2019 göztepe galatasaray maçı : bu maç sezonun kırılma maçlarından birisidir. transferlerin yetişmediği bu dönemde şu maçta puan kaybı gelseydi kafa olarak kopar, sinerjiyi de kaybederdik. (şampiyonluk alameti 2)

    yağmurdan topun gitmediği bir sahada buram buram puan kaybı kokan bir ortamda önce maicon'a yapılan faule rağmen verilen haksız bir penaltı ile geriye düşecekken ilahi adaletle penaltının kaçması ve var'daki cüneyt çakır'a rağmen verilmeyen penaltı ile maç gitti derken sinan gümüş'ün attığı gol ile resmen yarışa tutunmuştuk. 1-0 kazandık ama hakem hiç konuşulmadı.

    çok önemli bir deplasmandan 3 puanla dönmüştük ve 6 puanlık farkı korumuştuk.

    20. hafta - 2 şubat 2019 alanyaspor galatasaray maçı : 2. yarıya 2'de 2 ile başlayınca bu maçı da kayıpsız geçmemiz halinde çok güzel bir seri yakalama şansı elde etmiştik. kadıköy'e kadar yüksek puan ortalaması yapabilme şansımız vardı. bu maça da o arzu ve şevkle başladık.

    yeni transferlerden diagne cezalı ama mitroğlu ilk 11'deydi.

    çok sert oynayan alanya'ya ayak uyduramadık ve devre arasına skoru koruyoruz derken jeneriklik bir golle yenik duruma düştük. devre 0-1 bitti ve yine sezon bitiyor derken 2. yarıda feghouli ile beraberliği bulsak da galibiyet golünü atamadık ve 1-1'e razı olduk. puan farkı bir kez daha 8'e çıkmıştı.

    21. hafta - 10 şubat 2019 galatasaray trabzonspor maçı : hesap kesmeye başlayacağımız ilk maç. mbaye diagne ilk kez ilk onbirde yer aldı ve maçın başında bulduğumuz penaltıyı gole çevirip 1-0 öne geçirdi. müthiş başlamıştık. %80'lere varan topla oynamamıza rağmen golden sonra saçma sapan bir hücumda golü yedik ve devre arasına 1-1 ile girdik derken belhanda skoru 2-1 yaptı.

    2. yarıda belhanda şov vardı. ve 1 gol daha atarak maçı 3-1 ile kazandık. bu maçta skor 3-1 iken ve yarı sahayı geçirmiyorken ümit öztürk ts'nin tartışmalı bir penaltısını vermedi diye maçtan sonra ts başkanı olayı 1915 çanakkale savaşına kadar getirdi, şehitlerimizden falan bahsetti ama şu gün bile ne amaçla konuştuğunu anlamış değilim. bahsettiği savaşta mezun veremeyen bir camiaya bu konu üzerinden ne gibi laf sokmaya çalıştı bilemiyorum artık.

    olan da ligin en parlak hakemi ümit öztürk'e oldu. çocuğu kızağa çektiler ve o günden beridir de süper ligde maç vermiyorlar.
    keşke verseydi penaltıyı biz maçı yine kazanırdık, boşun abu maç yüzünden kollandığımız algısı oluşturuldu. çünkü maçta hayvan gibi oynamıştık. cim bom'un ayak sesleri geliyordu ve buna birilerinin dur demesi lazımdı.

    erzurum'a evinde 2 puan bırakan ibfk ile fark 6'ya düşmüştü.

    22. hafta - 17 şubat 2019 kasımpaşa galatasaray maçı : yeni seri yapmak için en güzel maçtı, diagne ve eduok gidince trezeguet dışında oyuncusu kalmayan kasımpaşa'yı 1-0 geriye düşmemize rağmen rahat bir oyunla 1-4 yendik.

    bizden bir gün sonra ibfk antalya'da tartışmalı bir maçta 0-1 kazanıp farkı korumuştu.

    23. hafta - 24 şubat 2019 galatasaray akhisarspor maçı : çok çok kötü oynadığımız bir maçta kostas mitroğlu'nun akhisarspor maçında attığı gol ile 90+5'te galibiyeti kazandık ve gitti denen şampiyonluk geri geldi... bu maçtaki duygu yoğunluğunun tarifi yok. (şampiyonluk alameti 3)

    https://gss.gs/UZw.jpg

    24. hafta - 3 mart 2019 bb erzurumspor galatasaray maçı : herkesin gündüz maç yaptığı yerde akşam 19'da, - 20 derecede bize maç yaptırdılar. tff'si, yayıncı kuruluşu, erzurum camiası birlik oldu, sporcu sağlığını hiçe saydı.

    maçtan da 1-1 skorla ayrılıp, ibfk'nın malatya'da kazanmasıyla farkın 8'e çıkmasına mani olamadık.

    bu maçtan sonra ise doğru veya yanlış bilmiyorum abdullah avcı'nın "biz kazandıkça onların kimyası bozulacak" sözü haber oldu.

    bu sözü de aldık not ettik.

    25. hafta - 11 mart 2019 galatasaray antalyaspor maçı: maç 5-0 galibiyetimizle bitse de maça damga vuran isim ilk yarıda 0-0'ken kurtarışları ve skor 1-0'ken kurtadıkları ile fernando muslera olmuştu.

    26. hafta - 17 mart 2019 bursaspor galatasaray maçı: maç gibi maç yemin ediyorum. yine çok kötü başladığımız bir maç. yine deplasman ve yine yenik duruma düşme. muslera'ya rağmen 1-0 yenik duruma düştük. ilk yarının sonuna doğru da 2-0 yenik duruma düşünce kendi adıma inanılmaz bir rahatlama gelmişti. o günkü duygularımı anlatamam.

    ben ki asla kolay kolay vazgeçmem ama maç 2-0 olduğunda dedim "bu iş buraya kadarmış" haftalardır kendini sıkan beni koyvermiştim. bir rahatlama, bir ferahlık gelmişti yemin ederim...

    veeeee tam ben böyle koltuğa yığılmışken 45+'da gelen golle soyunma odasına 2-1 gittik ya, sessiz sedasız şunu yazdım maç başlığına, (bkz: 17 mart 2019 bursaspor galatasaray maçı/#2640626) çok şükür ikinci yarıda gelen gollerle de maçı çevirdik ve 2-3 kazandık. (şampiyonluk alameti 4) alametler bir bir gerçekleşiyordu. ilahi bir güç, "vazgeçmek yok son maça kadar" diyordu...

    bu arada bizim maçtan önce kayseri'de ibfk son saniye penaltısı ile 1-1'i bulup 1 puan alıyordu. aslında maça çok daha motive çıkmamız gerekirken, kopuktuk. çok şükür maç sonunda puan farkını yine 6'ya indirmiştik.

    ısrarla kopmuyor, yarışta kalıyorduk. kimyalar sağlamdı sanırım.

    27. hafta - 6 nisan 2019 galatasaray yeni malatyaspor maçı : bu maçtan 3 gün önce kupa maçında * 0-0 kaldığımız malatya'yı 3-0 ve güzel bir oyunla geçerek kadıköy öncesi hata yapmıyorduk. rakibimiz ibfk de evinde konya'yı, serkan kırıntılı'nın şüphe uyandıran oyunuyla 2-0 yenince puan farkı 6'da kalıyordu.

    28. hafta - 14 nisan 2019 fenerbahçe galatasaray maçı: tüm totemlerimizle, topumuzla tüfeğimizle geldik. bu maçtan bir gün önce * ibfk beşiktaş'a yenilince kadıköy'den alınacak 3 puanla puan farkını ilk kez tek maça indirme şansı yakalamıştık. yalnız unuttuğumuz şey maçın hakeminin ali palabıyık olduğuydu.

    maça da iyi başlayıp iyi de oynuyorduk. 0-0 cepte hata kollayan oyunumuzda hasan ali kaldırım'ın diagne'yi son adam olarak düşürmesine bile sarı kart veren ali bey, var'dan gelen uyarıyla kırmızıya geçiyordu.

    aynı hakem şu pozisyona da kart vermeyen bir isim.

    https://gss.gs/3P2.gif

    10 kişi kalan fener karşısında oyunu fener yarı alanına yıkıp pozisyonlar ararken, onyekuru ile golü de bulup öne geçtik ve oyun da istediğimiz gibi gidiyordu ama ama gelin görün ki, 20 yıllık serinin nasıl olduğunun temsili olacak şekilde, önce onyekuru'ya faul yapan skrtel'in yerine, onyekuru'ya faul verip sonrasında da aşağıdaki pozisyonu oynatıp,

    https://eksiup.com/p/fx72109qan4h

    maçın 1-1'e gelmesini sağladı.

    golden sonra var'la konuşmalarına rağmen ali palabıyık ısrarla golü izlemeye gitmedi ya da bülent yıldırım çağırmadı, artık günahı kendi boyunlarına ama golden sonraki düdüklerle de maçı fenerbahçe'nin kaybetmemesi için her şeyi yapan halini görünce ali palabıyık'ın mesleğin yüz karası olduğunu söylememiz lazım.

    https://gss.gs/1f9.gif 1-1'ken şuna penaltı vermedi mesela. birbirine vuran fenerlilere faul falan verdi.

    eyyamcı çok hakem gördüm, kötü hakem de gördüm, atmosferden etkilenen de gördüm ama bu kadar net şaibeli maç yönetene uzun zamandır rastlamıyordum.

    bu maçla birlikte camiada film koptu.

    aslında puan farkı 6'dan 5'e düşmüş ve haftaya girerken bu duruma sevinebilecek haldeydik ama tüm yaşananlar, 2 puanımızın bir kez daha göz göre göre gasp edilmesi falan camiada bardağı taşıran olay oldu.

    ülkenin gözünün önünde, bu kadar net şekilde maç elimizden alınmıştı.

    herkes de durumun farkında ama bıyık altından güler vaziyetteydi.

    "lanet olsun yenilmezliğiniz de, seriniz de" deyip daha da hırslı olacak şekilde yarışa tutunmaya devam ettik.

    fark 8 puanken "8 de kapanır 18 de yeter k biz kazanalım" diyen hocamız ve takım daha da hırslanmıştı. ibfk'nın o puan kaybı nasılsa gelecek ve 33. haftada yenip önlerine geçecektik.

    tarih ise bu maçı kara bir gece olarak yazacaktı...

    29. hafta - 20 nisan 2019 galatasaray kayserispor maçı : derbinin yarasını sarmak için çıktığımız bu maçta maçın başında saçma sapan ataklar yedik ve golü de yedik çok şükür ama hemen peşinden 1-1'i ve 2-1'i bulunca maç rahatlaştı ve maçı da 3-1 kazandık.

    bu maçtan sonra ise kimyası bozulan başakşehir evinde rize ile 90+2'de bulduğu penaltı golüyle 1-1 berabere kaldı ve fark 3'e indi. yani artık kalan maçları herkes kazansa bile 33. haftada yendiğimize yeni lider biz olacaktık...

    şampiyonluk ateşi ilk kez bu kadar çok harlandı!

    30. hafta - 29 nisan 2019 konyaspor galatasaray maçı : bu maçtan önce ibfk'nın evinde göztepe'ye yenilmesi ile bu maç 9. haftadan sonra ilk kez lider olmamız demekti. yalnız konyaspor'un maça şampiyonlar ligi gibi hazırlanması ve ekstra bilenmesi dikkat çekiciydi. aynı konya ibfk'ye karşı yataş sponsorluğunda oynamışken bu maça asılmaları dikkat çekti.

    maçta da diagne'nin düşürülüp penaltı + kırmızı kart olacak olan pozisyonu yan hakem ve var tarafından iptal edildi.

    yalnız bu pozisyonu bizzat tribünde de yaşamış birisi olarak ve defalarca da izlemiş birisi olarak bana bunun ofsayt olduğunu inandıramazsınız. o çizgiler kafalara göre çekiliyor.

    neyse maç da saçma sapan bir oyunla 0-0 bitti. lider olamamıştık ama farkı 2'ye indirmiştik.

    31. hafta - 5 mayıs 2019 galatasaray beşiktaş maçı : yine hafta başında ibfk'nın sivas deplasmanında berabere kalması ile liderlik fırsatı bir kere daha elimize geçecekti. rakip ise son 6 maçını kazanan beşiktaş olacaktı.

    öyle ki beşiktaş kazandığı anda bizim üstümüze çıkıyor, bizim ibfk'dan puan aldığımız bir senaryoda da şampiyon oluyorlardı.

    resmen ligin dönüm noktasıydı.

    tek pozisyonu 80. dk.da verdiğimiz bu maçı bence net bir oyunla kazanıp lider olacaktı.

    beşiktaşlılar ise caner'in ayağından çıkan bence doğru, onlara göre hatalı bir taç kararı sonrasında 80 metre uzaktan yedikleri atakla gelen golü bahane ederek ağlamalara doymadılar. medya ayaklarıyla bilirkte bülent yıldırım'a yüklendiler. 2 sene önce bizi evimizde sayesinde yendikleri bülent yıldırım'a. son 16 maçlarında 13 g 3 b aldıkları bülent yıldırım'a.

    neyse biz ağlata ağlata 2-0 koyduk ve lider olduk.

    (bkz: lider galatasaray)

    32. hafta - 11 mayıs 2019 çaykur rizespor galatasaray maçı : rize camiası da bu maça, aynen konyaspor gibi avrupa maçı edasıyla hazırlanacaktı. maçtan önce yaptıkları sosyam medya paylaşımları ve verdikleri prim de cabası.

    çok uzun bir hikayesi olan bu maçta maçın başında öne geçip, 1-0'ken bir de penaltı kazanınca maçı koparma şansı elimize gelmişti.

    mbaye diagne'nin formamız altında ilke kez penaltı kaçırması ile önce mallaştık, devre biterken de yediğimiz golle 1-1'e geldik.

    bir anda maçın tüm hikayesi değişmişti. rize morallendi ve coşku kazandı.

    2. yarıda 70. dakika gibi ise son derece talihsiz bir pozisyonda emre akbaba samudio'nun tekmesine maruz kaldı ve ayağı 2-3 yerden kırıldı. herkes kahrolmuştu. demoralize olan takım bir de 10 kişi kalan takımdan gol yiyince maç gitti demeye başladık.

    aslında maçı kaybetsek de çok büyük bir kaybımız olmayacaktı. 33. haftada ibfk'yı yenip lider olabilecektik ama o maça avantajlı çıkmak çok önemliydi. hem de kazanıp gidebilirsek şampiyonluk maçı olacaktı.

    bu ruh haliyle devam ettiğimiz maçın sonuna 12 dk eklendi ve 90+2'de ceza sahası içinde onyekuru'nun ayağına aldığı darbeye önce devam diyen hakem, var hakeminin uyarısıyla penaltımızı verdi.

    ilk penlatıyı kaçıran ve o andan sonra maçtan kopan diagne ısrarla kullanmak istedi. fatih terim ise sinan gümüş'ün kullanmasını istemişti. sinan topu aldı, diagne de ondan aldı falan derken en son diagne kullanmakta ısrarcı oldu ve golünü attı. maç 2-2'ye gelmiş kalan süre de gol bulmak için yeterliydi, nitekim feghouli'nin klas ortasına yine aynı kalitede gelen bir kafa vuruşuyla maçın adamı diagne golünü atmış ve 2-3 öne geçmiştik. kalan sürede de başka gol olmayınca lider geldiğimiz rize'den lider dönüyorduk hem de ağlatmaya devam ederek.

    hakem hocalarının net penaltı dediği pozisyon için yapılmayan algı kalmadı tabii, türk futbolunda kara gece gibi saçma sapan işlerle geldiler.

    aynı gün maçı olan fenerbahçe hocası ve başkanı yarış halinde olmamamıza ve düşme hattında olmalarına rağmen salça olmaya çalıştılar. algılarına devam ettiler.

    rize başkanı maç sonu ağzından salyalar akıta akıta hakemi öldürmeyi aklından geçirdiğini itiraf ettiği demeçler veriyordu.

    aynı başkan fener'e hakem hatasıyla yenildiği maçtan sonra ise gayet yumuşak ve naif bir insanken...

    neyse efendim maçın tekrarını istemeleriyle olsun, hırslarıyla ve ağlamalarıyla olsun rize camiasını not etmiştik.

    yoğun algı operasyonlarıyla aradan 4 gün geçtikten sonra ise bu kez yine bir finale çıkacaktık.

    (bkz: 15 mayıs 2019 galatasaray akhisarspor maçı)

    4 gün sonraki şampiyonluk maçının önemine rağmen hoca maça neredeyse ideal onbiriyle(fernando, donk, nagatomo) çıkacaktı.

    mesaj netti. bu kulübün lakabı kupa beyidir. çıkın ve ilk ödülünüzü kazanın.

    maçtan önce fatih terim oyuncuları kupa maçına motive etmekte zorlandığını söyleyecekti. nasıl zorlanmasın ki, sezonun en önemli maçına çıkacaksınız. ve bunun adı da şampiyonluk!

    tutuk başlasak da akhisar'ın gereksiz sertliği ve algı oyunları sebebiyle, anlamsız tepkileriyle gergin geçse de yenik duruma düştüğümüz maçı 3-1 kazanarak 18. kez türkiye kupası şampiyonu olacaktık.

    sezonu çifte kupayla kapatma hedefimizin ilki gerçekleşmiş, fatih terim kariyerinin 18. kupasını, 3. türkiye kupasını, kulübümüz de 18. türkiye kupasını kazanmış oldu.

    https://gss.gs/UJm.jpg

    maçtan sonra kupa seremonisinde fatih terim çok çok mutlu ve hırslıydı. maçtan sonra yaptığı açıklamada ise şu sözleri söyleyecekti,

    "selçuk ve muslera geldiler. takım olarak buradan direkt florya'ya gidip orada yatmak istediklerini söylediler, sabah antrenmana katılıp sonra evlerine gidecekler, bu beni çok mutlu etti"

    dedi.

    galatasaray ruhunu o gece bir kere daha gördük. galatasaray futbol takımı bu şampiyonluğu her şeyden çok istiyor!

    neyse efendim kupadan tekrar bu maça dönersek, başakşehir'in de haftayı hakem kayırmasıyla, kayıpsız geçmesi ile 33. haftaya, yani bu maça gelirken her iki takım da 66 puana ulaştı ve uzun yıllardır olmayan bir durumla karşı karşıya gelindi.

    her iki takımın ilk yarıda oynadığı maç olan 15 aralık 2018 başakşehir galatasaray maçı 1-1 sona erdiğinden bu maçta kazanacak olan takım hem 3 puan öne geçecek hem de ikili averajı alacağından şampiyon olacak.

    inanılmaz bir maç ya, tek maç ve şampiyonluk. kazandığın an şampiyon olduğun gibi, allah korusun kaybedersen de şampiyonluk gidiyor.

    (u: allah'ım sen aklımı koru... :()

    beraberlikte ise 0-0 veya 22-22 olması fark etmeksizin iş son maça kalıyor ve biz son haftaya lider olarak giriyoruz, olay da genel averaja kalıyor.

    mevcut durumda bizim +8 fazla gol averajımız var,

    yani her iki takım bu maçta berabere kalırsa haftaya da kazanırlarsa ibfk'nın bizden 8 gol fazla atması halinde eşitlik oluyor ki onda da fazla gol atan öne geçtiğinden ibfk'nın 9 fazla atması gerekmekte, o da lig rekoru demek olur, yani pek mümkün görünmüyor.

    tabii bu üstteki ikili averaj kısmını sadece bilgi olsun diye yazdım, tabii ki futbol her şey olabilir ama biz bu akşam bu statta 50 bin aslanımızla, şampiyonluk turu atacağız. buna yürekten inanıyorum.

    bugün 19.05 , dünyanın en güzel günü.

    19 mayıs atatürk'ü anma gençlik ve spor bayramında istanbul başakşehir'e karşı alınacak olan bir şampiyonluğun tadını sanrım başka bir şey de veremez.

    kupa maçından sonra da gördük, oyuncuların aklı tamamen bu maçta. hepsi bu maçı konuşuyor bu maçı yaşıyor.

    gücümüzün farkındayız, 50 bin taraftarımızla kabus gibi çökeceğiz. ıslıklarla, yuhalamalarla onları oyundan düşürüp, cehennemi yaşatacağız. hata yapacaklar, gerilecekler. oynayamayacaklar, sinecekler ve hiç acımayacağız!

    35 maçtır kaybetmeyen takım buradan bu maçta onları çıkarmaz!

    tüm oyunlarınızı, tüm algılarınızı, tüm açıklamalarınızı, tüm ittifaklarınızı, tüm operasyonlarınızı tek tek yazmıştık kenara, organize ancak amatör bir kötülük yapanlar için gün hesap verme günü!

    (bkz: welcome to the judgement day)

    --- alıntı ---

    galatasaray bir his takımıdır. renklerine aşık birbirlerine seven futbolcuların takımıdır. galatasaray feragat ve fedakârlıklarla çalışacak futbolcuların takımıdır. galatasaray şımarıkları, kendini beğenmişleri, yalnız kendini düşünenleri sevmez. kısacası galatasaray, bir halatı hep birlikte çekenlerin, hep birlikte üzülüp, hep beraber sevinmesini bilenlerin takımıdır.
    --- alıntı ---

    galatasaray'ın kim olduğunu gösterme ve bir şampiyonluk daha kazanma zamanı! şüphesi olan otobüse binmesin, maça gitmesin, izlemesin.

    galatasaray sinerjisi!

    "ankaragücü maçı ile başladık, son maça kalmadan bugün bu işi bitireceğiz. size hep bir şeyler söyledik, dedik ki arkadaş biz bu işin sonuna kadar gideriz, gidersiniz. allah'a şükürler olsun ki aslan gibi bir periyot çizdiniz, aslan gibi top oynadınız. bugün 21 mi 22 mi, bugün birlikte 22. şampiyonluk için sahaya çıkıyoruz, ve bunun adı da final. yine söylüyorum, kazanacaksınız. kazanmak için uğraşacaksınız, ama netice ne olursa olsun siz benim gönlümde hep kazandınız hep şampiyonsunuz, ve öyle kalacaksınız. allah yardımcınız olsun !..."

    bizim için galatasaray...

    allah'ım sen bizi utandırma!

    (bkz: hedef 22)

    (bkz: kon2antra2yon)

    sen şampiyon olacaksın!

    şampiyonluk editi: allah'ım sana şükürler olsun!
  • 697
    https://twitter.com/...890891492732929?s=19

    efsaneyi hatırlayalım...

    şu maçın devre arasında oruç açmıştık. allah kabul etsin ne oruç kaldı ne dua :(

    yalnız hiç unutamıyorum elimde bıçak ekmeği kesemiyorum, elim zangır zangır titriyor. arkadaşım bir seyler söylüyor duymuyorum, tüm hayati fonksiyonlarım yavaşlamıştı.

    yani şu maçın 1-0 bittiğini falan düşünemiyorum, ne olurduk...

    3 defa son maçta 2'si kendi evinde şampiyonluk veren fenerbahçe taraftarına allah sabır versin :(

    yemin ederim çok büyük travma. bugün bu şekilde olmalarının sebepleri bunlar :(
  • 167
    6 mayıs 2017 galatasaray kasımpaşa maçından beri 35 maç, 743 gündür o sahadan kimse çıkamamış.

    bu ligde, o staddan 55bin kişinin önünde şampiyonluğa alıp gidebilecek bir takım olduğunu düşünüyorsanız, kimse tff, siyaset, hakemler demesin artık.

    sene başından beri yapılan hakem hatalarını, başkan'a, hocaya pfdk tarafından verilip "hakemi vururdum" diyen hasan kartal'a verilmeyen cezayı,kulüpler birliği açıklamasını, kadıköy'de galibiyetimizi çalan ali palabıyık'a "teşekkür eder gibi" 4 hafta sonra maç verilmesini, her maç hakemin içinden geçip sarı kartsız maç tamamlayan emre belözoğlu'nu, fatih terim'e açık açık meydan okuyabilen abdullah avcı'yı, "galatasaray'ı şampiyonluktan ettik" diyen ersun yanal'ı, evi yanarken saçını tarayan ali koç'u, "kara gece" diyen semih özsoy'u ve haftalardır algı operasyonu yapıp şampiyonluğumuza leke sürmeye çalışan kirli kalemleri, trolleri unutmayın!

    başkan'ın "kininizi diri tutun" dediği, tüm birikmişleri dökmeniz gereken maç bu maç.

    biz nasıl "maç bittiğinde ayakta durabilen oyuncu takıma-şampiyonluğa ihanet eder" diyorsak, maç bittiğinde "sesi kısılmayan taraftar" da galatasaray'a ihanet eder.

    tek maç, alem-i cihan'a net ve en güzel cevap.

    o kadar.
  • 114
    emre belözoğlu'nun oynayamayacağı konuşuluyor.

    oynamasının bizim için avantajları:
    1. emre atmosferden etkilenebilen, gerilen ve kart görebilen bir futbolcu. bu kadar gergin bir maçta takımını eksiltebilir.
    2. bir nefret objesine dönüştüğü için bizim takımı ve taraftarı havaya sokabilme, maça sokabilme durumu var. bir hareketiyle bütün tribünleri maça sokabiliyor emre.
    3. kaliteli bir futbolcu olsa da hem yaşlı hem de temposuz. sakatlık durumunu da düşününce o tempoyu kaldırabilir mi, kaldırırsa kaç dakika dayanır belli olmaz.

    oynamasının bizim için dezavantajları:
    1. ne olursa olsun çok kaliteli bir futbolcu. başakşehir için çok önemli bir futbolcu. epureanu'nun yokluğunda emre'yi de kaybetmek aslında başakşehir'i çok büyük sıkıntıya sokar.
    2. yine etkilenme durumuna rağmen başakşehir kadrosunun kalanına göre bu maçları daha fazla oynamış* bir isim. sahaya çıktığında ayakları titremez. kırılma anlarında takımını toplayabilir. bunu pek yapamasa da yapma potansiyeli var anlamında söylüyorum.

    yine de bütün bunların dışında bir şey söylemek istiyorum. başakşehir'de kim oynarsa oynasın fark etmez. bunu bir güç gösterisi olsun diye demiyorum, gerçekten fark etmez bence. bu maç bir tarafın zaferiyle sonuçlanacaksa ya biz kazanacağız ya da biz kaybedeceğiz. bu maçın skorunu belirleyen taraf biz olacağız yani. bizim isteğimiz, hırsımız, konsantrasyonumuz, taktiğimiz, becerimiz olacak.

    ligde 35 maçtır evimizde kaybetmiyoruz. tesadüf mü bu seri? demek ki gerçekten bu sahada biz farklı oynuyoruz. kaybetmiyoruz dediğim de 30'unu kazandık bu maçların. bu sezon ilk yarıda kendi elimizle verdiğimiz maçlar olmasa 34 galibiyet falan olabilirdi.

    buraları oynamayı bilen bir takımız. bilen bir camiayız. karşımızda ise tam tersi durumda olan bir takım var. buraları hiç oynayamıyorlar ki oynayamadılar da. 8 puan geriden geldik bu noktaya. liderliği alma maçı olarak düşündüğümüz maça şampiyon olmak için çıkacağız.

    başımızda bu maçları defalarca oynamış biri var. dahası çoğundan zaferle çıkmış bu maçların. çok çok daha stresli maçlara çıkmış. daha stresli deplasmanlardan bu takımı şampiyon olarak çıkartmış bir adam var. en büyük güvencemiz de o zaten.

    geçen yıl gençler mağlubiyeti sonrası ağırlamıştık başakşehir'i. çok sıkıntılı bir atmosfer vardı. başakşehir şimdikinden çok daha iyi durumdaydı. hem oyun olarak motivasyon olarak. belki biz de sayısız pozisyona girmedik ancak temiz bir galibiyet almıştık. ''mariano o golü atmasa...'' demeyin şimdi. mariano o golü hep attı. mariano değilse sneijder attı. o değilse drogba attı. o değilse elmander attı. o değilse nonda attı, hagi attı. biz o golü hep attık. atacak birilerini hep çıkardık. onlar atmasa muslera tuttu, mondragon tuttu, taffarel tuttu. biz bu maçları hep aldık.

    takıma, hocaya ve taraftara sonuna kadar inanıyorum. beraberlik de bize yarıyor. mağlubiyette ise canımız sağolsun. bu sezon ciddi sıkıntılar yaşadık, tekrar saymaya gerek yok. belki erzurum maçından sonra birçoğumuz kırılma yaşadı ancak şimdi bu noktadayız. kötü senaryoda da işleri bu noktaya getirebildiği için bu takıma saygı duyar, ''bir finalde de galatasaray bizi üzmüş olsun.'' der gelecek sezona bakarız. önümüzde 5 gün var. 2 galibiyetle gelebilecek 2 kupa var. bu en anlamlısı olabilir. hayat, neden olmasın?

    (bkz: zaferler senin ruhunda var)
  • 699
    muhteşem bir maç ve gündü.
    statta, elimizde su şişesi ile iftar açmayı beklediğimiz ikinci yarının başındaki 4 gol sığdırdığımız o 15-20 dk'lık periyod inanılmazdı gerçekten.
    gollerimiz sayılmadıkça ısrarla yenisini buluyorduk 3-5 dk içinde.
    cüneyt çakır - tarık ongun ikilisine gelince, biz attıkça onlar iptal ediyor, baktılar b.ku çıkacak, onlar da direnemedi bir yerden sonra.
    o baskı, o direnç...vs. değil başakşehir feriştahı olsa çıkamazdı o gün oradan, çıkamadı da....
    ne mutlu ki o atmosferi yerinde yaşayanlardan biriydim....
  • 6
    89 gün kalan maç.

    https://gss.gs/Sak.jpg (u: 89 gün kalmış feghouli'yi anmayalım mı :() * * * *

    (bkz: sezonun en önemli maçı)

    atatürk'ü anma, gençlik ve spor bayramında, 21 .şampiyonluğu aldığımız günün yıl dönümünde, 22. şampiyonluk için 19.05'te çıkacağımız maç.

    çekilen fikstürden, oynanan maçlardan ve diğer her şeyden belli olacağı gibi ligin finalinin yapılacağı maç.

    2018-2019 sezonu 22. haftası sonunda 6 puan olan fark bu maça kadar olan 10 maç sonunda 3 ve daha altına inmişse bu maçta liderliği, yok puan puana veya önde gelmişsek de şampiyonluğu alacağımız maç.

    12 mayıs 2012 fenerbahçe galatasaray maçını dizayn edenler işi bu maça bırakmayacaklar mı sanıyorsunuz?

    şu maçın reytingini anca üstteki maçta bulabilirsiniz.

    spoiler veriyorum...

    https://gss.gs/0Ni.jpg

    https://gss.gs/nH1.jpg

    https://gss.gs/x0l.jpg

    (bkz: hedef 22)

    (bkz: kon2antra2yon)

    sen şampiyon olacaksın!
  • 52
    kutlama havasında gidilmemesi gereken şampiyonluk maçımız. başakşehir'in geçen sezondan farklı olarak kazanmak zorunda olması bizim için çok büyük avantaj. olur da kaybedersek ciddi ciddi şampiyonluğu veriyoruz, yani öyle aman aman bir avantajımız olduğu söylenemez. en az 5 mayıs 2019 galatasaray beşiktaş maçındaki ciddiyetle o tribünleri doldurup kupayı kaldırana kadar futbolcusundan hakemine kadar herkesi boğmamız lazım.

    yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik, artık ne tribünde ne sahada ciddiyetsizliğin telafisi yok.

    (bkz: sezonun en önemli maçı)
    (bkz: konsantrasyon)

    https://gss.gs/JMO.jpg
  • 658
    schmeichel değil bütün maykıllar gelse o golü ordan alamazdı repliği vardır ya ümit aktan'ın. onun işte ete, kemiğe, desibele, sarıya ve de kırmızıya bürünmüş haliydi. o akşam kim gelirse gelsin, sahaya kaç kişi çıkarsa çıksın, hakem kim olursa olsun oradan çıkamazdı.

    berabere iken iki gol iptal edilince üçüncüyü attık. on iki tane iptal edilse on üçüncüyü de atardık.

    aslında hem sahada hem tribünde tutuk başlamıştık. taa ki rakip takımın yerden bitme kaptanı golden sonra topu arayıp eline alıp tribünlere doğru vurarak uyuyan devi uyandırana kadar...
  • 662
    2018-2019 sezonu şampiyonluğumuzu ilan ettiğimiz maçtır.

    hemen her branşta unutulmazları yaşattı bize galatasaray. varolsun! bu maç da benim unutulmazlarımdandır.

    eskiden maç öncesince, maç esnasında çok dua ederdim. o kadar ki maç esnasında bir futbolumuz fark yaratsa, taraftar beğenisini ifade etse falan hemen maaşallahlar *o derece. uefa kupasına yürüdüğümüz döneme hiç girmeyeyim. * artık pek dua etmiyorum. her şey olacağına varırmış...

    ben maça giderken, babam ile oğlum evde izlesin diye tek maç satın almıştım. beni bugünlere getiren baba ve metin oktay hakkında bilmediğim konuları bana anlatan 7 yaşındaki oğlum... peki bu maçtan kötü bir sonuçla ayrılsak ne olur? babam üzülür ama çok da sevindik zamanında, hayırlısı der geçer. ya oğlum? tamam küçük falan da çok yoğun yaşıyor duygularını. ben, eşim ne yaptıysak galatasaray ile arasına giremiyoruz.

    ilk yarıyı 1-0 geride kapattığımızda aklım evdeydi. ellerimi açmadım semaya, dua ritüellerini gerçekleştirmedim.
    tam hatırlamıyorum ama yercesine sigara da içiyor olabilirim.* hani yaratıcıya yakın anlar vardır ya sadece sen bilirsin, hissedersin. tam öyleydi işte.
    yine eskisi gibi dua ettim... "allah'ım ne olur bugün olmasın. oğlum bugün üzülmesin. daha çok üzülecek ama bugün olmasın."

    bu maç aklıma geldiğinde hala bir heyecan sarar beni. allah'a şükürler olsun kazandık ve oğlum üzülmedi.

    (bkz: 2018-2019 sezonu şampiyonu galatasaray)
  • 714
    devre arasından sonra ikinci yarısı başladığında stadyumda orucumuzu açmamızla birlikte adeta takım da iftarı bekliyormuşcasına rakibin gardını düşürdüğümüz ve 4 gol sığdırdığımız 15-20 dklık bir bölüm var ki bizi bizden almıştı.
    sonunda birçok şer odağına karşı kazanılması suretiyle en değerli, en anlamlı şampiyonluklardan birini yakaladığımız maç olmuştur.
  • 642
    takım olarak çok dozunda sertlik gösterdik. belhanda'nın rakibe omuz darbeleri, donk'un bir iki girişi, marcao'nun gol sonrası tepkileri. hepsi hep istediğim şeyler. rakibe deplasmanda oynadığını önce oyuncun hissetirecek. bakın burası çokomelli! oyuncular gerekli sertliği ve "çirkefliği" gösterdiği sürece, taraftar da arkasından gelecektir. tam da bu şekilde oldu ve rakip tamamen sindi.
  • 445
    bana fena halde 3 mayıs 1998 galatasaray istanbulspor maçı'nı hatırlatıyor.

    o sezon da lideri aylar boyunca arkadan takip edip son haftalarda liderliği almıştık. 33. haftada istanbulspor'a karşı ilk yarıyı 1-0 mağlup kapatmış, ikinci yarıda dört gol bularak şampiyonluğumuzu ilan etmiştik. aynı senaryo tekrar edecek.

    ekleme: dediğim gibi 4 gol attık hakemler 2 tanesini saydı, ben ne yapayım :)
  • 632
    maçı malum yerlerden izlemeye başladım. iyi de başladık maça ama golü yedik. mariano filho'nun savunma zaafından vurmak istemiş abdullah avcı ve bunu da başardı. golden sonra da sık sık eljero elia'yı mariano ile birebir bırakacak ters topları attılar. 30. dakikaya kadar falan izledim. o dakikadan sonra totem vaktiydi. maçı kapattım ve dışarıdan gelecek gol sesini bekledim. yatağıma uzandım, ışıkları kapattım ve öylece bekledim. beklediğim gol sesi geldi. sözlükten kim attı diye baktım ve toteme devam ettim. ikinci gol sesi de geldi, bu sefer odaya gittim ve televizyona baktım ama iptal edildi. toteme devam etmek için odama geçtim. üçüncü gol sesi geldi, bu sefer yine iptal olur diye içeri gitmedim ama yine de iptal oldu. dördüncü gol sesi geldi diye bekliyorsunuz de mi? gelmedi amk. artık taraftar nasıl kanıksadıysa ne de olsa iptal olacak diye gole sevinmedi millet. neyse ben daha maç 1-1 sanıyorum, dur dedim bir içeri gideyim, televizyona bir baktım 2-1. ilk once bir sevinç çığlığı, ardından bir allah'ını seven defansa gelsin nidası ve sonrasında toteme devam etmek için kalp küt küt ederken, eller ayaklar buz gibiyken odaya dönüş. saate baktım artık maç bitmesi lazım, ama devam ediyor biliyorum. kutlamalar başlamadı daha çünkü. dur lan malum ortamı açayım son dakikaları izleyeyim dedim. bunu da genelde yaparım, totemimim son evresidir. bir nevi büyünün son düğümünün atılması gibi. golü yersek, maçı kapat, öne geçesiye kadar boş boş otur, uzatmalarda tekrar aç ve maçı öyle bitir. neyse efendim açtım maçı dakika 93. cüneyt çakır denen hakem maçı 100. dakikada bitirdi ve ben de rahatladım. önce gözlerimden bir kaç damla yaş. ardından mahallede bulunan ve günlerdir başakşehir şampiyon olsun diye dua eden, bunu bağıra bağıra konuşarak insanları sinir eden esnafa nispet olsun diye balkona çıkıp 22 ulan 22, şampiyon cimbom diye bağırmak. ardından aslanları izlemek ve son olarak dışarı çıkıp kutlamalara katılmak. güzel bir geceydi. bu geceyi, heyecanı ve mutluluğu bana yaşatan tüm herkese teşekkürler. allah sizden razı olsun.
  • 718
    iftar için ekmek arası yaptırmıştık arkadaşlarla, devre arası suyumuzu da aldık.
    ezan okundu diye haber gelince suyu içtik, ekmekten bir ısırık alayım dedim ama o ara öyle şeyler oldu lokma boğazımda kaldı.
    o heyecandan yemek filan yiyememiştik, benim yiğen hariç:)
    kalan ekmeği ancak şampiyonluk kutlaması sırasında yiyebildim.
    maç 1-0 olunca şampiyonluk gidecek korkusunu ilk defa böyle yakından hissetmek da çok acayipti.
  • 647
    başakşehir takımı bütün elemanlarıyla maçı germeye ve iptal ettirmeye gelmiş. sizin ağababalarınız bile ortamı gerdiğinde yiyor sopayı gidiyor. rijad bajic başakşehir'in kiralık oyuncusu gol atıp galatasaray tribününe hareket çekiyor, yıllardır gelip efendi gibi sopasını yiyen emre belözoğlu topu tribünlere vuruyor. yani biraz kafanız bassa zaten bu hareketleri yapmazsınız. planın tutmadı kimyager efendi. en formda döneminde milli takım kadrosuna almadığın selçuk inan çıktı 2. yarıda aldı maçı gözünün önünde hamle bile yapamadın. tarihin tozlu sayfalarında sizlere mutluluklar. siz bizim rakibimiz olamazsınız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın