çok değerli bir şampiyonluğun final maçı. neler neler yaşanmıştı bu sezon. yaşamayan bilmez çünkü cidden çok zorladılar çok geldiler galatasaray takımının, kulübünün, taraftarının üstüne. kısaca yazmaya çalışayım.
aklımda kalanlar;
1. sezon boyunca başakşehir'e yapılan hakem kıyakları, buna rağmen galatasaray'ın çoğu maç gizli gizli değil apaçık doğranması. o maçlardan birkaçı;
(bkz:
23 kasım 2018 galatasaray konyaspor maçı)
(bkz:
2 aralık 2018 beşiktaş galatasaray maçı)
(bkz:
14 nisan 2019 fenerbahçe galatasaray maçı)
hatta kupada bile birkaç kıyım var. daha çok var editlerim sonra.
2. tff'nin galatasaray ve fatih terim karşıtı hareketleri. ağzını açtığı an ceza yağdırmaya başlaması. hatta üstüne cezayı arttırması. ayrıca başkana da ceza verilmesi.
3. kulüpler birliğinin bildiri yayınlaması ve hakem kararlarını destekleyip resmen galatasaray'a karşı cephe alması.
4. sakatlıkların bir türlü bitmemesi, forvet sorunu, bu nedenle bir türlü seri yapamayan galatasaray. bunun şampiyonlar ligine de etki etmesi. rahat çıkabileceğimiz bir grupta başarısız bir sezon geçirmek.
5. hava şartlarından dolayı sürekli maçlarını gündüz oynayan erzurumspor'un galatasaray maçını akşam oynaması. itirazlar edilse de kararın değişmemesi.
6. iki taçtan yediği golün acısıyla galatasaray'a sallayan beşiktaş'ın şampiyonluğuna leke sürmeye çalışması, bunu sene boyu kümeden çıkmakla uğraşan fenerbahçe'nin desteklemesi ve galatasaray'ın şaibeli bir şekilde ilerlediği algısı. özellikle
15 mayıs 2019 akhisarspor galatasaray maçında bunun fazlasıyla hissedilmesi. hakemin kararlarının çoğu doğru olmasına rağmen algılar sayesinde gereksiz bir gerginlik içinde geçen bir kupa finali. oysa ki başakşehir art arda puan kayıpları yapmasaydı bunların hiçbiri olmayacaktı herkes mutlu mesut zaten galatasaray şampiyon olamadı deyip bir kenara geçecekti.
7. (bkz:
11 mayıs 2019 çaykur rizespor galatasaray maçı). buna gerçekten yazacak pek bir şey yok.
inanılmaz bir sezonun ardından finale, bu maça gelmiştik. ilk yarı genel olarak ortada bir oyun olsa da golü atan başakşehir'di. golün üstüne topu tribüne vuran emre belözoğlu'na büyük tepki yağdı, üstüne yedek kulübeleri karıştı, teknik adamlar, görevliler, özellikle orhan ak'ın -ki galatasaray'da oynamış bir futbolcudur- tahrikleriyle müthiş bir gerginlik vardı. bu tahriklere tepkisini koyan fatih terim'e maç sonu abdullah avcı'nın adamlık taslaması. oysa ki birkaç ay önce kimya muhabbeti yapan avcı'nın anlaşılan kimyası çok fena bozulmuştu.
ilk yarı 1-0 yenik durumda soyunma odasına giden galatasaray ikinci yarıda ilk 20 dakikada adeta bombardımana tuttu rakibi. ligin en az gol yiyen takımına 20 dakikada 4 gol attık, bunların 2'si sayılmayınca, 2-1 olmuştu skor. galibiyet golüyle beraber dengeli oyuna geçmiştik. devam eden dakikalarda belhanda-mahmut gerginliği, fatih terim'in tribüne gönderilmesi derken muhtemelen cüneyt çakır başta olmak üzere bütün hakemler kariyerlerinin en zor maçlarını yönettiler. maçı da böyle bitirdik. hak edilen şampiyonluğa ulaştık. 22'ydi bu. yani en yakın rakibe atılan fark 3'tü ve rakip takımların taraftarlarının psikolojileri iyiden iyiye bozuluyordu.
*