• 54
    austin daye'in son saniye basketi ile 82-80 kazandık. tofaş maç boyu mücadeleyi bırakmayan özelliğini daçka maçında olduğu şekilde bu maçta da gösterdi. ilerleyen haftalarda denk takımlarla yapacağı mücadelelerde muhtemel galibiyetler ile karşılaşacaklardır. zor da olsa kazanmayı bildik, bu maçın kazancı daye oldu. yeni transferleri haftalar ilerledikçe takıma daha fazla adapte ederek daha iyi bir takım olma yolunda devam etmemiz dileğiyle.
  • 56
    orhun ene'nin ortalama tofaş kadrosuyla iyi bir takım yarattığını gördüğümüz maç. 3-4 oyuncu dışında fazla ekstra oyuncuları yok ama maçta 21 sayı geride olmalarına rağmen oyundan düşmeyip geri geldiler. ilk hafta daçka'yı da zorlamışlardı. orhun ene'yi galatasaray'a çok yakıştırıyorum, bir gün antrenör olarak görürüz umarım.

    galatasaray'a gelince takım savunmasını oturtana kadar çoğu maçımız bu şekilde geçecek gibi duruyor. çokça da uzatma görürüz bu sene. son dakikalarda kalbimizin sıkışacağı çok maç olacak gibi. çoğu maçta nba tadında geçer. bu takım savunmayı ne kadar yapabilirse artık o kadar başarılı oluruz. ama her maçımız keyifli olur o bi gerçek.
  • 57
    cok ilginc bir 2. yariya sahne olmus mac. ilk yari derli toplu oynayan takim, mukemmel bir 2. devre baslangici yapti sinan onderliginde ve farki 21 sayiya cikardi. rakip tamamen mactan dusmustu, tribunleri sustu ve ust uste sportmenlik disi fauller de aldilar. buradan sonrasi tamamen heves kirici gecti adimiza. mucic ve mejia onderliginde inanilmaz bir seri yakalayip, mac sonunu basabas hale getirdi rakip. burada hicbir oyuncumuz istikrar veya bir direnc gosteremedi. gecen sene biraktigimiz takimdan cok gerideyiz, her seyden once lasme ve charles gibi serinkanli ve ne yaptigini bilen oyuncumuz yok malesef. eric mccollum da iki ucu keskin bicakti, su an ericlerle doldurmus durumdayiz takimi, lakin eric gibi verim de alabilecek miyiz acaba.

    kocta cok ilginc bir sekilde, genis kadroyla rahat edemiyor yillardir. hakikaten bu adama 6-7 oyunculuk kadro gerekiyor kendine gelmesi icin. bir sekilde sakatlik, kadro disi birakma gibi olaylarla kadromuz geliyor zaten sezon ortalarinda o seviyeye, bakalim bu sene nasil olacak. bitime 30 saniye kala 6 sayi ondeyken 2 ucluk yiyip beraberlik olmasina da herhalde hicbir taraftarimiz sasirmamistir, bu asla atamadigimiz hastaligimiz, savunmasini gectim, faul dahi yapamiyoruz ve attiriyoruz o uclugu. neyse ki daye cikti piyasaya da, maci getirdi, hosgeldi.

    edit: bu arada saka maka ligimiz hakikaten cok iyi bu sene.
  • 58
    ligde kolay takım yok, maç zaten deplasman maçı. 21 sayı farktan az kalsın maç gidiyordu, rakibi geri döndürdük. böyle şeyler basketbolda yaşanabiliyor ama göz ardı da edilmemesi lazım. bu maçı bölerek yorumlamak gerekiyor diye düşünüyorum.

    - maça çok iyi başlayan bir galatasaray, rakip skor olarak yaklaştığı anlarda ağırlığını koyan ve farkı artıran bir takım hüviyetinde. ardından 3.çeyreğin başında oynanan çok pozitif oyun, savunma direnci ve arka arkaya bulunan sayılarla farkın 21'e kadar ilerlemesi. bu kısımlar takımımız için çok değerli.

    - 21 sayıdan rakibin geri gelmesine müsade eden takım olduk bir anda ki rakip bunu bizi uyuta uyuta da yapmadı. göz göre göre bir hava yakaladılar ve takım buna izin verdi. ilk başta yaşanan o disiplinsizlik rakibin alev almaya başlamasıyla çok aleyhimize döndü. bu noktada oyun konsantrasyonu ve disiplin adına çok büyük bir eksiklik yaşadık ve bunun bir şekilde giderilmesi lazım.

    - rakip skoru eritti, üstümüze gelmeye başladı. o noktada takımımız çok daha fazla bocalayıp maçı verebilirdi. her ne olursa olsun, zor şartlarda, ritmini tutturmuş bir takıma karşı tekrar ağırlığını koymasını ve galip gelmesini bildi. austin daye bu noktada elinin titrememesi ile ve soğukkanlılığı ile çok güven verdi.

    bu tip maçlar çok oynanır, tekrar da yaşayacağız böyle maçları, belki de kaybedeceğiz. ama en azından bundan sonrası için bu tip maçı da takımımız bir arada oynadı ve tecrübe etti. ben bunu çok önemsiyorum. çok eksikler var, geliştirilmesi gereken çok şey var ama pozitif, olumlu olgular da mevcut. bu sene için austin daye ve alex tyus ikilisinden sıklıkla bahsedeceğiz sanırım. ayrıca ege arar'ın da oyuna dahil olduğu sürelerde katkı verdiğini gördük, normalde çok tutuk oynardı. pertevniyal ona da yaramış gibi duruyor. hayırlısı arkadaşlar, herşey güzel olur umarım. iyi olan özelliklerimizi korumak ve geliştirmemiz gerekenleri geliştirmek için bir ders niteliğinde olsun bu maç. bu tip bir maçı da kayıpsız atlatmak her zaman artıdır.
  • 59
    dün gece tekrarını izleme fırsatı buldum. ilk yarı cska maçına göre daha derli toplu bir takım gibi gözüktük. ikinci yarı da hücumdaki potansiyelimizi sahaya yansıtıp farkı 21 sayıya kadar çıkardık. neticede tofaş farkı kapatsa da ligde önemli bir deplasman galibiyeti almayı başardık. önemli diyorum çünkü tofaş bu sezon ligimizin underdog takımlarından olmaya ciddi bir aday. muhtemelen play-off'a kalma savaşı verecekler ve kalırlarsa takıma yapacakları eklentilere bağlı olarak bir büyük takımın canını yakabilirler.

    farkın kapanmasının bana göre iki önemli nedeni var. birincisi fark açılınca hoca russ'a süre vererek adaptasyon sürecine yardımcı olmak istedi. russ'ın yanı sıra henüz sakatlığının etkilerini atlatamamış micov da bu bölüm de kendini denemek için top kullanmak isteyince* bunu fırsat bilen tofaş farkı kapattı. ikinci önemli nedense geçen seneye nazaran takımda sorumluluk alacak oyuncuların henüz belli olmaması. geçen sezon sıkışınca topu verip bir şeyler üretmesini beklediğimiz mccollum, lasme, micov ve chuck vardı. bireysel olarak bir şeyler üretip krizden bizi kolayca çıkarıyorlardı. dün de micov az önce dediğim gibi bu krizden çıkarmak istedi ama sakatlığın etkilerini atlatamadığı için başarılı olamadı. sezonun ilerleyen haftalarında tekrardan bu rol için hazır olacaktır.

    bu sezon kritik anlarda sorumluluk alacak isimler henüz belli değil dedik ama dünkü maçta austin daye bu iş için biçilmiş kaftan olduğunu belli etti. gerçekten çok kaliteli bir yetenek. bize daha çok maç kazandıracaktır.

    bunların dışında tyus'un son maçlarda devam eden iyi performansı bizim açımızdan sevindirici. ege'nin süre alması da sezonun devamı açısından kritik. zira pleis bizi yarı yolda bırakacak gibi.

    rakip 21 sayıdan geri döndü diye karamsarlığa düşmek anlamsız. aynı şeyi darüşşafaka karşısında da yaptılar. tabi ki bu tür kriz anlarında neler yapılabileceği teknik kadronun kafa yorması gereken bir konu. artık yeni kurulan takımlarda bunların olağan sorunlar olduğunu unutmadan kızılyıldız maçına odaklanma zamanı.
  • 60
    (bkz: 16 ekim 2016 tofaş galatasaray basketbol maçı/@chassit)

    yukarıdaki entrye aynen katılıyorum. bir kaç ekleme yapılabilir belki. ilki blake schilb. lig lisansı çıkmasını hiç beklemezken lig lisansı çıktı ve üzerine de maça ilk beş başladı. bununla da bitmeyip maçta en çok süre alan oyuncumuz oldu. hücumda topu yönlendirme konusundaki rolünü hepimiz ezberledik artık. zaten bunu yaptığı 3 güzel asistle de kanıtladı. tabi savunma da yine zayıf tarafımız oldu zaman zaman. sanırım ergin ataman onu havaya da sokmak istedi. çünkü son lig maçında * emir bu role soyunmuş ve gayet de başarılı olmuştu. bu maç yaklaşık 12 dakika sahada kaldı emir.

    diğer bir nokta rakibin çok zor olmadığı maçlarda geniş rotasyonda artık kimse 30 dakikaları zorlamaz derken 4 oyuncumuz (sinan, tyus, schlib ve daye) bu maçta 30 dakika sınırında süre aldı. belki farkın kapanması ve tofaş'ın ortalama üstü bir takım oluşu bunda etkili olabilir. ama bu sezonun ne kadar sıkışık bir fikstüre sahip olduğunu düşünürsek özellikle de 30 ve üstü yaşındaki oyuncularımız için zorlayıcı olabilir. bu nedenle süreleri 20-25 dakika civarında dağıtmak önemli. tabi bu istemekle olmuyor. benchten gelen oyuncuların oyuna katkılarını artırmaları ile oluyor.

    son nokta ise göksenin köksal. koç genelde iç saha maçlarında kullanıyordu geçen sezon onu ve deplasman maçlarında çok silik kalıyordu. bu maçta 23 dakikaya yakın süre alıp önemli katkılar yaptı. savunmasına zaten alışkındık ama hücumda da doğru şutları kullandı hep. umarım katkısını artırır. onun gibi rakip guardı bunaltıp hücumda da istikrarlı dış şut atan biri çok faydalı olacaktır. ah bir de ball handlingini ve driplingini geliştirse tadından yenmez.

    sonuçta bence iyi bir test oldu bizim için. hem kritik anlarda el yakan topları kime verebileceğimizi net bir şekilde gördük * hem de ilk deplasman galibiyetimizi aldık. geçen sezon deplasmanların nasıl ızdırap olduğunu düşünürsek 21 sayılık farkın kapanması ve oyunun geldiği yer çok da moral bozmamalı. umarım kızılyıldız maçında ilk 3 periyottaki oyunu izleyebiliriz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın