60
(bkz: 16 ekim 2016 tofaş galatasaray basketbol maçı/@chassit)
yukarıdaki entrye aynen katılıyorum. bir kaç ekleme yapılabilir belki. ilki blake schilb. lig lisansı çıkmasını hiç beklemezken lig lisansı çıktı ve üzerine de maça ilk beş başladı. bununla da bitmeyip maçta en çok süre alan oyuncumuz oldu. hücumda topu yönlendirme konusundaki rolünü hepimiz ezberledik artık. zaten bunu yaptığı 3 güzel asistle de kanıtladı. tabi savunma da yine zayıf tarafımız oldu zaman zaman. sanırım ergin ataman onu havaya da sokmak istedi. çünkü son lig maçında * emir bu role soyunmuş ve gayet de başarılı olmuştu. bu maç yaklaşık 12 dakika sahada kaldı emir.
diğer bir nokta rakibin çok zor olmadığı maçlarda geniş rotasyonda artık kimse 30 dakikaları zorlamaz derken 4 oyuncumuz (sinan, tyus, schlib ve daye) bu maçta 30 dakika sınırında süre aldı. belki farkın kapanması ve tofaş'ın ortalama üstü bir takım oluşu bunda etkili olabilir. ama bu sezonun ne kadar sıkışık bir fikstüre sahip olduğunu düşünürsek özellikle de 30 ve üstü yaşındaki oyuncularımız için zorlayıcı olabilir. bu nedenle süreleri 20-25 dakika civarında dağıtmak önemli. tabi bu istemekle olmuyor. benchten gelen oyuncuların oyuna katkılarını artırmaları ile oluyor.
son nokta ise göksenin köksal. koç genelde iç saha maçlarında kullanıyordu geçen sezon onu ve deplasman maçlarında çok silik kalıyordu. bu maçta 23 dakikaya yakın süre alıp önemli katkılar yaptı. savunmasına zaten alışkındık ama hücumda da doğru şutları kullandı hep. umarım katkısını artırır. onun gibi rakip guardı bunaltıp hücumda da istikrarlı dış şut atan biri çok faydalı olacaktır. ah bir de ball handlingini ve driplingini geliştirse tadından yenmez.
sonuçta bence iyi bir test oldu bizim için. hem kritik anlarda el yakan topları kime verebileceğimizi net bir şekilde gördük * hem de ilk deplasman galibiyetimizi aldık. geçen sezon deplasmanların nasıl ızdırap olduğunu düşünürsek 21 sayılık farkın kapanması ve oyunun geldiği yer çok da moral bozmamalı. umarım kızılyıldız maçında ilk 3 periyottaki oyunu izleyebiliriz.
yukarıdaki entrye aynen katılıyorum. bir kaç ekleme yapılabilir belki. ilki blake schilb. lig lisansı çıkmasını hiç beklemezken lig lisansı çıktı ve üzerine de maça ilk beş başladı. bununla da bitmeyip maçta en çok süre alan oyuncumuz oldu. hücumda topu yönlendirme konusundaki rolünü hepimiz ezberledik artık. zaten bunu yaptığı 3 güzel asistle de kanıtladı. tabi savunma da yine zayıf tarafımız oldu zaman zaman. sanırım ergin ataman onu havaya da sokmak istedi. çünkü son lig maçında * emir bu role soyunmuş ve gayet de başarılı olmuştu. bu maç yaklaşık 12 dakika sahada kaldı emir.
diğer bir nokta rakibin çok zor olmadığı maçlarda geniş rotasyonda artık kimse 30 dakikaları zorlamaz derken 4 oyuncumuz (sinan, tyus, schlib ve daye) bu maçta 30 dakika sınırında süre aldı. belki farkın kapanması ve tofaş'ın ortalama üstü bir takım oluşu bunda etkili olabilir. ama bu sezonun ne kadar sıkışık bir fikstüre sahip olduğunu düşünürsek özellikle de 30 ve üstü yaşındaki oyuncularımız için zorlayıcı olabilir. bu nedenle süreleri 20-25 dakika civarında dağıtmak önemli. tabi bu istemekle olmuyor. benchten gelen oyuncuların oyuna katkılarını artırmaları ile oluyor.
son nokta ise göksenin köksal. koç genelde iç saha maçlarında kullanıyordu geçen sezon onu ve deplasman maçlarında çok silik kalıyordu. bu maçta 23 dakikaya yakın süre alıp önemli katkılar yaptı. savunmasına zaten alışkındık ama hücumda da doğru şutları kullandı hep. umarım katkısını artırır. onun gibi rakip guardı bunaltıp hücumda da istikrarlı dış şut atan biri çok faydalı olacaktır. ah bir de ball handlingini ve driplingini geliştirse tadından yenmez.
sonuçta bence iyi bir test oldu bizim için. hem kritik anlarda el yakan topları kime verebileceğimizi net bir şekilde gördük * hem de ilk deplasman galibiyetimizi aldık. geçen sezon deplasmanların nasıl ızdırap olduğunu düşünürsek 21 sayılık farkın kapanması ve oyunun geldiği yer çok da moral bozmamalı. umarım kızılyıldız maçında ilk 3 periyottaki oyunu izleyebiliriz.