• 352
    --- alıntı ---
    destekledikleri futbol takımlarının haksızlığa uğradığını gerekçe göstererek bugüne kadar "lig tv'yi iade ediyoruz", "bi daha izlemiycez", "lig tv'ye hayır", "haydi canlar bir olalım" gibi adlarla düzenlenen binlerce kampanyanın ardından, son 4 senelik süreçte lig tv'yi gerçekten iade eden 12 kişi bir durum değerlendirme toplantısında bir araya geldi. çok daha yüksek katılımın beklendiği toplantıda sayının 12'de sınırlı kalması taraftarları hayalkırıklığına uğratırken, toplantıya "alemin safı biz miyiz?" tartışmaları damga vurdu.

    "yalnız bırakıldık"

    internet üzerinden birbirleri ile iletişime geçerek buluşan ve aralarında fenerbahçe, beşiktaş, galatasaray, trabzonspor ve bazı anadolu kulüplerinin taraftarlarının da bulunduğu 12 kişi, 1 saat kadar diğer katılımcıların da gelmesini bekledikten sonra kendilerinden başka kimsenin olmadığı gerçeğini kabullenerek toplantıya start verdiler.

    arkadaşları adına söz alan fenerbahçe taraftarı burak alıcı (34), basına yaptığı açıklamda facebook'tan, forumlardan, iş yerindeki arkadaşlarından olsun gaza gelerek son 3-4 sene içinde bir şeylere tepki göstermek adına tam 12 defa lig tv üyeliğini iptal ettirip, açtırdığını biraz da mahçup bir şekilde itiraf etti. bugüne kadar kendisi gibi birçok taraftarın etrafta olduğunu ve bazı kurumlara ciddi anlamda tepki gösterdiklerini düşünen alıcı, hem renktaşları hem de diğer takım taraftarları hakkında sert ifadeler kullandı:

    "bize reva mı bu?"

    "açıkcası buraya gelirken bambaşka düşüncelerimiz vardı hepimizin. yani hesaplarımıza göre şu an burada bizden başka en az bi 20-30 bin kişi daha olması gerekiyordu. 'acaba bu çayevine sığar mıyız?', 'herkes kendi derdini anlatacak zamanı bulabilir mi?' derken, bir de baktık ki topu topu 12 kişiymişiz. kaç senedir, ligin her haftasında bazen federasyona, bazen hakemlere, bazen medyaya, bazen ise direk olarak yayıncı kuruluşun kendisine tepki göstermek için yapılan onca kampanyanın sonucu bu mudur yani? bizi gaza getiren onca adam nerede? allah aşkına şuraya bakın, 12 tane taraftar toplanmışız civelek gibi. facebook event'inde bile 27 binin üzerinde katılımcı görünürken, şu karşınızdaki manzarayı çekin lütfen. bize reva mı bu? delikanlılık bu mudur? söyleyin allahınızı severseniz"

    "en azından müşteri yetkilisini atlatmayı öğrendim"

    toplantıya gelen 12 isimden biri olaran galatasaray taraftarı ali rıza deminer ise daha önce birkaç defa iade ettiği lig tv'ye halen üye olduğunu belirterek "şimdilik iade etmem için uygun şartların oluşmasını bekliyorum" dedi. süreç içerisinde en azından digitürk'ü iptal etmek için müşteri yetkililerini ikna etmenin yolunu öğrendiğini ve bu konuda artık gerçek bir uzman olduğunu dile getiren deminer, "ilk birkaç denememde hep daha geniş kapsamlı üyeliğe geçmiş olarak kapattım telefonu. daha sonraları bağrış, çağrış, bazı yakışıksız cümleler, mahkemeye vermekle tehdit falan derken üyeliğimi bir şekilde kapattırmayı öğrendim. gerçi şu an hem evde hem iş yerinde full paket var ama istesem yarın iptal ederim ikisini de" şeklindeki sözleriyle, taraftarlar arasında sonu gelmeyecekmiş gibi görünen müşteri hizmetleri ile diyaloglar geyiğini açtı.

    çayların su gibi aktığı toplantının sonunda söz alan menemenspor taraftarı avni aydost ise tuttuğu takım 1. ligde olmasa bile hakem hatalarını protesto etmek adına düzenli olarak yayıncı kuruluşa dekoderi iade ettiğini belirtti. "gerçi her defasında elimde koca dekoderi götürmeme gerek yokmuş, sonradan öğrendim onu" diyerek yaşadığı bazı sıkıntıları da dile getiren aydost, en azından kendisinin taraftar bazında süper lige hazır olduğunun da altını çizdi.

    bu yaptığını, digitürk gibi bir platformun kesinlikle kişisel almaması gerektiğini de vurgulayan aydost, "bu işlere bir girdiniz mi olay federasyonun önüne siyah çelenk bırakmaya kadar gidiyor. e zaten taraftarlık demek biraz da her halttan gaza gelecek derecede yarım akıllı olmak demek. öyle olmayınca tadı çıkmıyor bu işin" diyerek, yayıncı kuruluşun kusura bakmamasını diledi.

    --- alıntı ---
  • 359
    --- alıntı ---
    beşiktaş'ta futbol şube sorumlusu olarak başladığı yöneticilik hayatına, daha sonra 8 sene başkanlık dönemi ile devam eden ve en sonunda da türkiye futbol federasyonu'nun başına geçen yıldırım demirören'in yeni bir spor dalına ilgi göstermesi için tüm türk futbol ailesi seferber olmuş durumda. içinde birçok takımdan yönetici, taraftar grubu, futbolcu ve spor yazarının bulunduğu türk futbolu gönüllüleri platformu, başkan demirören'e başka bir sporu sevdirmek için yoğun bir çaba sarf ederken, diğer spor dallarının federasyonlarında ise endişeli bir bekleyiş sözkonusu.

    "futboldaki misyonunu doldurdu"

    "türk futbolu gönüllüleri" (tfg) ismi verilen platform adına bir süredir yıldırım demirören ile temas halinde olduklarını belirten eski futbolcu ve spor yazarı macit akgülle, sayın başkan'ın kendisine ihtiyaç duyulan her yere büyük bir özveriyle koştuğunun altını çizdi. son on gündür ikna turları için demirören'le bire bir görüşmelerde bulunduklarını kaydeden akgülle, "başkan'ın kendisine de söyledik, artık futboldaki misyonunu doldurdu. türkiye'de şey yapabilceği.. öhöhö.. yani görev yapabileceği başka sporlar da var." derken, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

    "başkan ikna olana kadar kapısındayız"

    "zaten hepinizin bildiği gibi kendisi serdar bilgili'nin istifası sonrasında beşiktaş'a, mehmet ali aydınlar'ın istifası sonrası futbol federasyonu'na en zor dönemde talip olmuştur. sayın başkan'a türkiye'de kan ağlayan bütün sporlardan bizzat bahsettim. bugün ülkemizin masa tenisindeki durumu ortada. ha keza badminton'da da halimiz perişan. squash deseniz, bu sporun adını duyan yok. ata sporumuz cirit can çekişiyor. bunların dışında buz hokeyi, çim hokeyi, curling, paintball, rugby... demirören'e hepsinin halini, orada neler yapabileceklerini tek tek anlattım. futbol zaten nedir ki ya? 22 adamın bir topun peşinden koşmasını ben anlamıyorum şahsen..."

    diğer federasyonlardan tepki

    tfg'nin demirören'e yaptığı bu ikna turları futbol camiasında büyük sevinç yaratsa da, diğer spor dallarının federasyonları ise durumu tedirginlikle karşıladı. curling'den çim hokeyi'ne kadar irili ufaklı bütün federasyonlar gün içinde yaptıkları açıklamalar ile şu an için durumlarının gayet iyi olduğunu vurgularlarken, en sert tepki ise badminton federasyonu'ndan geldi.

    yaptığı yazılı açıklamada türk futbolundaki ihalenin kendileri gibi küçük bir federasyona yıkılmaya çalışılmasını esefle karşıladıklarını ifade eden badminton federasyonu, "tamam, tesis gibi, taraftar gibi bazı ufak tefek problemlerimiz var ancak büyütmenin manası yok. çok şükür bu ülkede, badminton sporunu başımız dik bir şekilde bugüne kadar iyi kötü yapabildik." sözleriyle, yıldırım demirören ismine kesinlikle karşı çıktı. badminton federasyonu yaptığı açıklamada ayrıca, bu söylentilerin sürmesi üzerine bir süre faaliyetlerine ara verebileceklerini de tüm kamuoyuna deklare etti.

    yeni spor dalları da kurulabilir

    diğer spor dallarının federasyonlarından peş peşe gelen açıklamalar ise türk futbolu gönüllüleri cephesinde moralleri bozdu. şu an için başkan demirören ile ikili temasları sürdürdüklerini dile getiren macit akgülle, "tabii açıklama yapan o federasyonları da anlamıyor değiliz. ancak biz de bir çıkar yol arıyoruz ne yazık ki..." derken, demirören için yeni spor dalları yaratmak gibi bir ihtimalin de üzerinde durduklarını söyledi.

    çalışmaları hakkında basın mensuplarına şu an için net bir şey söylemekten kaçınan tgf üyelerinin, "denizde taş sektirme federasyonu, yazı-tura federasyonu, facebook oyunları federasyonu, angry birds federasyonu" gibi seçenekler üzerinde yoğunlaştıkları sızan bilgiler arasında.

    --- alıntı ---
  • 360
    --- alıntı --- *

    ankara’nın en önemli maç izleme mekanlarından sakarya caddesi’ne bugünlerde yeni bir spor dalını keşfetmenin tatlı telaşı hakim. yoğun bir biçimde futbola maruz kalınan süper final dönemi sonrasında bir anda sudan çıkmış balığa dönen sakarya caddesi mudavimleri, euro 2012 öncesi bir süre dev ekranda digiturk akvaryumu izledikten sonra mecburen roland garros tenis turnuvasını takip etmeye başladılar. kısa sürede federerciler ve nadalcılar olarak ikiye bölünen mudavimler arasında zaman zaman sert tartışmalar yaşanırken, ortalama 2.5 saatten aşağı sürmeyen tenis maçları, mekan sahiplerinin yüzünü güldürüyor.

    caddenin sevilen simalarından muhlis sarıturan (44) “valla o kadar futboldan sonra bir anda her şey kesilince biz de ne yapacağımızı şaşırdık. alışkanlıktan ilk birkaç gün gelip arkadaşlarla gelip her zamanki yerimizde dev ekranda digitürk’ün akvaryumunu seyrettik. sonra nasıl olduysa birisi bu tenis maçlarını açmayı akıl etti. iyi de etti, yoksa balıklara isim vermeye başlamıştık biz. sonumuz hiç iyi değildi…” dedi.

    tie break nedir, backhand nedir bilmiyoruz

    sakarya caddesi’nin ünlü mekanlarından birinin işletmecisi barış çağlarinan (32) ise, meyhanede bir gün tesadüfen canlı tenis maçının olduğu kanalın açık kaldığını belirterek, o günden beri tenis sevdasının çığ gibi büyüdüğünü söyledi. bu sevdanın henüz bilgiye, beyne dayalı değil, yalnızca kalpten gelen bir sevda olduğunun altını çizen çağlarinan, şöyle devam etti:
    “daha backhand nedir, ace nedir bilmiyoruz ama futbol lugatimizden alışkın olduğumuz biçimde ‘oooo nasıl koydu’, ‘vay allahına kurban o servisin’, ‘hoca buz gibi sayı o hoca!’ gibi bizim de kendimizce geliştirdiğimiz bir tenis dili oluştu bile. kuralları da zamanla öğreniriz diyicem ama bu sene pek ümidim yok, euro 2012’ye bir şey kalmadı şurada. neyse o da başka zaman artık…”

    federercilerle nadalcılar arasında istenmeyen gerginlik

    yeni yeni filizlenmekte olan bu tenis sevdası, kimi yeni rekabetleri ve istenmeyen olayları da beraberinde getirdi. dün akşam oynanan ve 3-0 rafael nadal’ın galibiyetiyle sonuçlanan nadal – almaqro maçı sonrası aynı mekanda bulunan bir grup federer taraftarının başlattığı “parayla şampiyonluk ne kadar kolay, şerefsizsin rafael nadal” şeklinde tezahurata, nadal taraftarlarının “portakal soyulur mu, tadina doyulur mu, federer sana bir koysam, wimbledon’dan duyulur mu” tezahuratıyla karşılık vermesi üzerine başlayan gerginlik kısa sürede yumruklaşmaya dönüştü. sopalar ve tenis raketleriyle birbirlerine giren grubu polis güçlük ayırırken, mekanda da önemli maddi hasar meydana geldi .
    genç federerciler grubu lideri onur evelek (27), olayları nadal taraftarı bazı polislerin kışkırttığını ileri sürerken, valilik bundan böyle federerciler ve nadalcılar’ın aynı mekanda maç izlememeleri konusunda işletme sahiplerini uyardı.

    --- alıntı ---
  • 362
    yorumsuz!

    --- alıntı ---

    maddi kaynak yaratmaya çalışan beşiktaş yönetimi akaretler'deki kulüp binasını kiraya vererek eve çıkma kararı aldı. yıldırım demirören'in ardından bıraktığı enkazı temizlemek için var gücüyle çalışan yeni beşiktaş yönetimi, maddi kaynak yaratmak adına değişik arayışlara girdi. son olarak "feda" projesinin de beklentileri karşılayamadığını ifade eden beşiktaş mali işler sorumlusu metin yüceden yeni projeyi açıkladı: “veda”. proje kapsamında, akaretler'deki kulüp binasına veda edilerek orası iyi bir fiyata kiraya verilecek, beşiktaş çarşısına yakın yerde, 3+1, kombili bir eve çıkılacak, ev işleri yönetim kurulu içerisinde belli bir sıraya sokularak bulaşığıydı, toz almasıydı hep beraber halledilecek. depozito ve emlakçı komisyonu düşündürüyor. yaşanan darboğaz yüzünden küçülmek zorunda kalacaklarının farkında olduklarını ifade eden metin yüceden, "yalnız yani bu kadar da küçülmemiz gerekeceğini tahmin edememiştik. inanın emlakçı emlakçı dolaşıp, ev aramak, iki kuruş depozito için pazarlık yapmak bir beşiktaşlı olarak zoruma gidiyor. koca kulüp kaşla göz arasında ne hale geldi." diyerek, kulübün mali portresi hakkında bilgiler verdi. eski başkan demirören'in önümüzdeki 5-6 yıllık gelirleri temlik etmesinden dolayı başka çareleri kalmadığını söyleyen yüceden, “artık kendine beşiktaşlıyım diyen, elini taşın altına sokacak. içinin mobilyasını, mutfak eşyalarını falan öyle halledicez. temlik kalkınca da temiz bir boyasını yaptırıp, kısmetse akaretler’e döneriz” diyerek, taraftarı göreve çağırdı. ilk destek fikret orman’ın halasından. eve çıkma kararı alan beşiktaş yönetimi’ne ilk destek fikret orman’ın halası mualla orman’dan geldi. “çocuklar eve bir çıksın, mutfak eşyaları benden!” diyen mualla orman, kulübe bir katı meyve sıkacağı, bir yumurta pişirme makinesi, bir tekli berjer koltuk ve bir ekmek yapma robotu bağışlayacağını açıkladı. mualla orman’ın “fikret, salondaki vitrinin altında borcamlar olucaktı, onları da alıverin evladım” sözleriyse camiada “lan, evde kullanmadığı ne varsa kakalıyor olmasın” tedirginliğine yol açtı.
    ev sahibiyle prensipte anlaşıldı, imza töreni yakında. mali işlerin duayeni olarak kabul edilen metin yüceden, ev arayışında sona yaklaştıklarını da sözlerine ekledi ve en kısa süre içerisinde ev sahibine basın mensuplarının önünde 1 yıllık kira kontratını imzalatmak istediklerini belirtti. şu an için adresini açıklayamayacağı ancak merkezi lokasyonda, her yere 5 dakika, güneş gören, kombili bir daire ile prensipte anlaştıklarını dile getiren yüceden, "depozito ve emlakçı parası konusunda son bir iki pürüz kaldı. onları da halledersek, artık yeni yuvamıza taşınabiliriz." derken, ev arama aşamasında kendilerine aracılık yapan eftalya emlak'ın stat konusunda da yardımcı olma sözü verdiğini müjdeledi. emlakçıdan stat için yardım sözü
    konu hakkında kısa bir açıklama yapan eftalya emlak'ın sahibi murat bozanak, "valla daha geçen hafta elimizde çok güzel stat vardı, başka kulübe verdik. o da yine inönü gibi deniz gören, güzel manzaralı bir stattı ama hemen kaptılar tabii..." şeklinde konuşurken, herhangi bir gelişme olduğunda kulübü haberdar edeceğini belirtti. eline 10-15 günde bir stat geldiğinin altını çizen tecrübeli emlakçı, "ben unutabilirim, kulüpten arkadaşlar yine ara ara uğrasın bana. mutlaka destek olmaya çalışırım" diyerek, yardım için her zaman hazır olduğunun altını çizdi.

    --- alıntı ---
  • 365
    --- alıntı ---

    twitter’ın açıldığı günden bu yana trending topic’lerde istikrarlı bir biçimde yer alarak ülkemize uluslararası internet arenasında da gururlar yaşatan 4 büyüklerin hiçbirinin dün 18-21 saatleri arasında tt olmaması üzerine twitter yönetimi harekete geçti. durumu değerlendirmek ve gerekli önlemleri almak amacıyla bir kriz masasının kurulduğunu bildiren twitter yönetimi, kullanıcıların panik yapmamalarını rica ederken, sorunun ne olduğunu bularak en kısa zamanda kamuoyuna açıklanacağını duyurdu.

    “o tt’ler twitter’ın vazgeçilmezi”

    bu sabah basın mensuplarının karşısına geçen twitter ceo'su dick costolo, gergin kullanıcıların yüreğine bir nebze olsun su serpti. 3 saat boyunca top trend'e giren tek bir türk takımının bile olmaması yüzünden birçok mail aldıklarını ifade eden costolo, "mail kutularımıza 'beşiktaşımız, galatasarayımız, fenerbahçemiz neden tt olmadı, nedir bu saçmalık, ne güzel kendimizi oyalıyorduk, bu rezilliğin sorumlusu kim?' şeklinde toplu mailler geldi, telefonlarımız kitlendi. biz de hemen kriz masası kurmaya karar verdik." diyerek, konu hakkındaki hassasiyetlerini gözler önüne serdi.

    "ilk başlarda anlamakta güçlük çekiyorduk"

    twitter olarak türkiye’deki kullanıcı sayılarının arttığı günden bu yana futbol takımlarımıza ilişkin tt’lerin yakından takip edildiğini belirten dick costolo, “ilk günlerde tam olarak ne konuşulduğunu ve neden o konunun tt olduğunu açıkçası biz de pek anlayamadık” dedi ve sözlerini "mesela bir fenerbahçe büyüklüğünün adının konulamaması, bir beşiktaşlılığın herkese nasip olmaması gibi konular bizi ilk başlarda inanın çok zorladı. günlerce bu insanların ne anlatmaya çalıştığını çözmeye çalıştık, bu tip hashtag’lerin tt olma sebepleri üzerine türkiye uzmanlarımızın titiz çalışmalarıyla biraz biraz anlar hale geldik. şimdi inanın ben o tt’ler olmadan güne başlayamıyorum, yokluklarını yadırgıyorum” şeklinde sürdürdü.

    “kupa, trabzon’un hakkıydı”

    basın toplantısının devamında, twitter çalışanları olarak her geçen gün bu tt’ler sayesinde biraz daha türk futbolunu sevdiklerini belirten costolo, bugün gelinen noktada yazılım ekibinin hasta fenerbahçeli olduğunu, reklam ve pazarlama departmanında ise galatasaray ağırlığının hissedildiğini vurguladı. kişisel tercihi sorulduğunda “ya ben aslında milli takım’ı tutuyorum ama sanki geçen yıl o kupa trabzon’un hakkıydı gibime geliyor” diyen costolo’nun bu sözleri kulislerde yeni bir tt yaratma çabasının pr çalışmaları olarak yorumlandı.

    kriz masası taraftar gruplarıyla temasa geçti

    üç saat gibi bir süre boyunca neden hiçbir türk takımının top tweet olmadığını bulmak için kurulan kriz masasının ilk iş olarak kullanıcılarla temasa geçtiğini bildiren costolo “şu an call center’ımızdan sürekli olarak türkiye’deki kullanıcılarımızı arayarak problemin tespitine çalışıyoruz. belki o saatlerde türkiye çapında yaşanan bir elektrik kesintisi, belki internet kesintisi ya da kullanıcıların oruçluyken unutkan olması... bu gibi sebepleri masaya yatırmış durumdayız." dedi.

    bir daha böylesi bir durumun yaşanmamasını için ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını da sözlerine ekleyen dick costolo, taraftar gruplarıyla görüşmelere başladıklarını belirtti. costolo, “özellikle iğneleyici, rahatsız edici; taraftar gruplarının birbirlerini şerefsizlik, şikecilik, kupa hırsızlığı gibi başlıklarda suçlayabileceği yeni trendler yaratmak üzere çalışmalarımız son hızıyla devam ediyor. internette boş beleş vakit geçirerek futbol tartışmanın keyfini yeniden sizlere yaşatacağız” sözleriyle basın toplantısını noktaladı.

    (memifa brüksel'den bildirdi)

    --- alıntı ---
  • 366
    sabah sabah beni güldüren haber *

    --- alıntı ---

    yeni sezon hazırlıkları için antalya-belek'te kampa giren arsenal bayan futbol takımı'nın kaptanı rachel edward(23), dün ani bir kararla kamptan ayrılarak kırmızı-beyazlı ekipte şok etkisi yarattı. kamp yaptıkları otelde garson olarak çalışan mustafa şimal(39) ile birlikte urfa'ya kaçtığı ortaya çıkan genç futbolcu hakkında basın mensuplarını bilgilendiren menajer steve o'brien, "gece bizi arayıp 'ben iyiyim merak etmeyin. mustafa'yı seviyorum. onun karısı olacağım.' dedi. ne olduğunu biz de tam anlamadık ama bu işin peşini bırakmayı düşünmüyoruz" diyerek, konuyu en kısa süre içerisinde fifa ve uefa'ya taşıyacaklarını açıkladı.

    "gelip geçici bi heves sandık"

    sabah yapılan antrenmanın ardından basın mensuplarının karşısına çıkan menajer steve o'brien'ın, bir hayli sinirli olduğu gözlerden kaçmadı. bir süredir ortada rachel-mustafa flörtü şeklinde haberlerin dolaştığını ancak meseleyi fazla ciddiye almadıklarını dile getiren deneyimli menajer, "rachel'la aralarında bi iki kez konuşma geçtiğini duydum. antremandan sonra sahilde birlikte yürürken görenler de olmuştu. ağır antrenman temposundan falan bunaldığı için kendini oyalıyor heralde diye üzerinde durmadım. meğer ateş bacayı sarmış. bilememişiz..." diyerek, kaptanlarının urfa'ya gidişinin ardından ilk açıklamalarını yaptı.

    bu sabah imzayı attı

    şimal cephesinden kendilerine başlık parası adı altında belli bir meblağ iletildiğini de sözlerine ekleyen steve o'brien, bunun yetiştirme parası olduğunu tahmin ettiklerini belirtirken, rachel edward'ın bu sabah kendini bir ömür boyu urfalı yapan imzayı attığı öğrenildi. urfa'da düzenlenen sade nikah töreninde imzaların atılmasının ardından kenarda bulunan urfa büyükşehir belediyesi flamasını öperek poz veren rachel edward'ın ilk mesajı "büyük bir camiaya geldiğimin farkındayım, mustafa'nın sadece aynı anneden 14 kardeşi var... uyum sürecini atlatır atlatmaz, ben de buranın bir parçası olmak için elimden geleni yapıcam" şeklinde oldu.

    "tekmeye kafa uzatmaktan çekinmem"

    imza töreninin ardından akşam saatlerinde bbc sport kanalına da çeşitli açıklamalar yapan rachel edward, "mustafa çok mert ve yüreği tertemiz bir insan. ilk andan beri benimle ciddi düşündüğünü jest ve mimikleriyle belli etti." diyerek olayın tamamen kendi rızasıyla gerçekleşteğini vurguladı. altyapısından yetiştiği arsenal'e çok şey borçlu olduğunu ancak şu saatten sonra kendi yolunu çizmek zorunda olduğunu ifade eden genç oyuncu, "umarım iki taraf arasındaki sorun en kısa sürede çözülür. artık kafam rahat bir şekilde tamamen yeni yuvama konsantre olmak istiyorum." derken, kocası için tekmeye kafa uzatmaktan çekinmeyeceğinin de altını çizdi.

    uefa: "gençler birbirini görmüş beğenmiş..."

    rachel edward ve eski takımı arasında bu gelişmeler yaşanırken, kırmızı beyazlı kulüp, uefa'ya gönderdiği ilk itiraz dilekçesinden beklediği yanıtı alamadı. itiraz dilekçesini inceleyen uefa'nın, arsenal kulübü'ne "mevzuatta böyle bir durumla ilgili herhangi bir madde görünmüyor. bizim yapabileceğimiz bir şey yok, gençler birbirini görmüş, beğenmiş..." şeklinde bir yanıtla döndüğü son olarak gelen bilgiler arasında.

    scartissue brüksel'den bildirdi

    --- alıntı ---

    kaynak: http://gss.gs/mei
  • 368
    --- alıntı ---

    olimpiyatlarla ilgileniyor gibi yapma yükümlülüğünü başarıyla yerine getiren türkiye, tekrar futbola odaklanmanın sevincini yaşıyor
    2012 londra olimpiyat oyunları’nın sona ermesiyle birlikte, yurdun her kesiminde sporseverler arasında büyük bir rahatlama yaşanmaya başladı. 1 aylık süre boyunca eskrimden judoya, gülle atmadan badminton'a kadar kurallarını bile net olarak bilmedikleri birçok spor dalına maruz kalan halk, olimpiyatların biterek gündemin yeniden futbola dönmesini neşeyle kutluyor.

    --- alıntı ---
  • 371
    şöyle bir haberi mizah adı altında yapacak kadar aşağılık insanları barındıran bir site.

    http://www.zaytung.com/...ay.asp?newsid=188878

    konu ile ilgili noktası virgülüne kadar katıldığım bir yazı

    --- alıntı ---

    bir insanın kendi tercihleriyle dalga geçebilirsiniz. onun zevksizliğiyle, tarzıyla, giyinişiyle, kendini geliştirmeye çalışmamasıyla... hoş bir şey değildir belki, ama daha makuldur.
    fakat kromozom bozukluğundan ileri gelen genetik bir rahatsızlıkla dalga geçmenin hangi mizah anlayışına, hangi espri tarzına uygun olduğunu gerçekten merak ediyorum. hadi benim mizah anlayışım çok kıt ya, lütfen açıklayın burda hitap edilen kitle "ahuhaoh ne güzel tespit, harbiden hepsi birbirine benziyo lan!!" diye tepki verecek bir kitle miydi? bu mudur sizin üzerinden espri yaptığınız konu, o şahane tespit? hahaha 21. kromozomlarında ayrılmama olayından dolayı bizden fazla kromozomları var, bu yüzden morfolojik özellikleri birbirine benzer. hakkaten çok komik.
    --- alıntı ---
  • 372
    http://www.zaytung.com/...ay.asp?newsid=188878 haberiyle downsendromlularla dalga geçmemişler, hepsinin birbirine benzemesi üzerinden bir espri yapmışlardır. bu haber üzerinden saçma sapan bi linç kampanyasına uğramasını da anlamıyorum. http://www.youtube.com/...&feature=related şimdi bu videoyu da izliyorum ve düşünüyorum, acaba ingilizler de bu diziye ve dizinin yayınlandığı e4 kanalına benzer tepkiler vermiş, bireyler kendi çaplarında boykot etmiş midir diye. hatta düşünüyorum bi ingilizi çevirip sorsak "lan sizin dizilerinizde özürlülerle dalga geçiyorlar orospu çocukları sizde rtük mtük yok mu hepiniz yavşak mısınız bir de bu diziyi izleyip gülüyor musunuz" diye muhtemelen kendisiyle makara yaptığımızı düşünür. peki ingilizler engellilere bizden daha az değer veren, onların sosyal hayatta sıkıntı çekmemesi için daha az çaba harcayan bi millet mi? hiç sanmıyorum. böyle ufak tefek şeylerle uğraşacağımıza büyük resme bakıp engellilerin daha az zorluk yaşaması için neler yapılabilir ona kafamızı yorsak daha verimli olur sanki. komikli şakalı haber paylaşan siteye özürlü kızına tecavüz eden adamlardan daha çok tepki göstermenin pek bi faydası olduğunu sanmıyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın